27 Aralık 1940 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

27 Aralık 1940 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

* 2 — VAKIT 27 BİRİNCİKÂNUN 1940 | Radyo Gazatesi | İngiltere - Almanya : arasında bir günlük imzasız mütareke '.ascl dun-a.mm bu akşamki bir gün olan noel münastbo- tile İngilx ve Almanların imzasız bir mütareke yaptıkları ve bu mü- tarekeye rlayet ettikleri anlaş:l . maştir. Nool gi)r.'.l Be Alman tay- gll üması bir ülmüş ve Çü manya ile böyle bir a pamıyacağını en kat! bir ifade ile lanmamış bir mütareke hüküm sürmüştür, Almanyanın İngiliz efkârzı umu- iyesinden ziyada Ameri'ran eflrü- ri umumiyesini düşünerek harbi yirmi dört saat tatil © y ları göylenmektedir, Fi günlerde Amorirada Alm pazandası gi 3 künunusani Ofkârı umumiyosile yakından kadar olmaktadır. 8 Kânunusanlde Ruzvelt üçün- cü intihap devresine başlıyacak ve © gün Ruzvelt kongreye ehemmi- yetli tekliflerde bulunacaktır, Bu lardan biri Amerikan harp malze- mesinin ariyet olarak İngiltereye verilmesidir. Diğeri de Amerika- nmm münakalât hatlarımım, elektrik teslaatınm ve umumi! menfaat te- gekküllerinin hükümetin - kontrotü altma geçmesidir. Amerikada hü- kümet ancak fevkalâde zamanlar- da bu teşekkülleri murakabe altına alabilir ve cummhurrelsi dünyanın en büyük sanayi direktörü vaziyor tine de geçer, 1014 te Vilson bu vaziyete göçmişti. — Analşıliyor Ki Rervelt de artrk Vılayellekı dünkü toplanlı Pasif korunma komlayonu —dün Kleden sonra vilâyette — bir toplantı yaparak bası yanı Ü-rarine âlmiştır. Dünkü toplantıya bazı daire müdür- leri de iştirük etmişlerdir. Almman yeni karzarlara göre, ışıkla rın söndürümesi hakkındaki nizanı namenin tathiki sırasında — işıklarını tam-olarak maskolemiyen ve evlerin” den işik sızen bina sahipleri cezalan dırtlacağı gidi ayrıca obinanım lektrik careyanı kestirilerek ışıklan tamamer mahrum adilecektir. Gece geler yapan nakil — vastaları dambalarını maskalemek için tek tir maske kullanaceklardır. Gece 20 kulametreden fazla süratle giden nakil vasıtaları pasif korunma kanununa göre cezalandırrlacaklardır Işıkların söndürülmesi halinde gece vitria ve köşe büşları gibi işaret edil- marsl icap edec yerler aynı şekilde mas kelenscek, ve bunun için de aymı cina ambalar kullanılaçaktır. Yapılmamı mukarrer olan aktif ve pasif deneme bayramından — sonraya Berakılmıştır. Bayramdan soora — bü yük bir deneme yapılacak bu dene- mmede bülün paşi? korunma — Leşkilâtı çalışacakıtır. Bu denemcde bombardıman tayyare lerinden tecrübelerde kullanılan yan gin ve siş bomhaları atrlacaktır. Gece denemesinde ise tayyareler tan vir fişekleri kullanacaklardır. — Hava Kurumuna yardımlar Anhara, 86 (A.A.) — — Türk Hava Kurumuna yapılan yar- dımlara ait bugünkü haberler Antakyada son on beş gün için” de kuruma vapılmış olan teber- ruatm altı bin llrayı bulduğu- nu ve bu arada Sıtkı Aselcinin 800, Osman Mistık 250, Hoca - oğlu 200, Kâmil Masaracı, Ali Mısırlı, Yasuf Koyuncu, — İbra- hima Cemal, Mürteza ve All Nu- man adındaki vatandasların da yüzer lira — verdiklerini bildir mektedir. Kangal kazası dahilinde Ku - ruma ara kaydedilmiş olan 2.700 vatandaş da taahhütleri olan dört bin lirayı kuruma vermişlerdir. Z Dünkü ihracatımız Dünkü ihracat 300 bin lirayı bulmuştur. Bu arada dün Kap- tavna, Dürbana Cava adasıtda Batavyaya fındık stilmıştır. Bu mallar Basra yolu İle g- decektir. Yine aymı yolla Ame- rikaya 1467 kilo anason, trerle İtalyaya fç parti vumürta gön- derilmistir. Amerikayı harp variyetinde telâk- töre hareket etme- ğe kazar vermiştir. İngiltere va Almanya bunu bill- yorlar, İagiltere Ruzveltin vazife- rmağa bakıyor.. Çör- e hitabr Ame- hitap — geklinde | İtalya - Yunan harbi Halyan Yunan harekâtı hak- kında gelen haberler Yunan kıta- larınm ilerlemekte olduklarını bil- r. İngiliz donanmasının Ad- :lnnq oımısı Yunanlıla- 3 Arnavutl etine inanmıyorlardı. Va Avrnavutların — veriyeti anlamada barladıkları ve harekcte geçtikleri haberleri — gelmektedir. Anlaşıldığına göre — İtalyanların zaafı devam ettitçe Arnavutların kıyamı artacaktır. Asizeri haretita gelince: Yunan nırruzu ıınııl ve merkezde hafif yorsu da ce- nupta yenllen mühim İlerlemelor Burada sekiz sah M —ı—v—l hıı*ı halina gok. edikleri görülüyor. alyanların Avlonyada da far la bir mükavamet göstermelerine az ihtimal verflebilir. $Şimali Afrika harbi Libyadaki harekâta — gelince: Bardla'ya karşı topçu dilellosu de- vam ediyor. Piyadeler henüz c'd- di bir harelete geçmiş değillerdir. Bardia müstahkem mevkif iki a- yağ- sahile dayanan yarım hilâl geklindedir. Blanenlayeh Bardlaya yapılacak olan taarruz bir yarma taarruzu olacaktır. Yarma taarru- zu datm? ateş taarruzu demektir. Bünu temin için tonçu kuvvetleri ve salr atogli ellâhlarla Üstün ol- mak Marmdır, Bu gekli yarma ta- arruzlarda atoş teriri en mühim volü oynar, İngilizlerin harekât do- sile gerile kalmış olan ağır oplar ve tank birlikleri bu Hlkeye oplanmak — Üzeredirler, — BSonra Bardiaya kadar İngiliz kuvvetleri- nin bir tek muvasala yolu bulun. madığından taarruz mecburen gö- çilmektedir. Bardia mistahkem bir mevki ol- duğuna göre, acaba — Bardlanın kendi kendine teslim olmasmı bek- Hyerek niçin daha ileriye geçilip meselâ Tobruka doğru hareketo Beçilmiyor? diye — düşünülebilir. Filhabiza müstahkem — movkilere kargt böyle hareket olunur ve ken- &! kendine teslim olması boklenir ama, Bardia için variyet böyle o- lamaz, çünkü bu şehr'n ayrı bir hu- iyoti vardır. Bardiadan daha - leriye glâzcelk olan örün sahil yor Tunu takip etmek mocburfyetinda - dir. Gerci deha cenyp'a da Üir yol verva bu yol geniş olmadığı gibi faarruzunun İ i Bovamı için Libya kapısı olan Bardlanm açıl- ması lizmadır, Bizde nesıl bir Gençilk teşkilâlı kurmasıdır ? Tanınmış ediblerimizden Bay Hakkı Süha Gezgine göre: Bizde, teşkılat yapılırken İııçbır yerin örnek alınması taraftarı değilim! Bayünkü genç, önünde lıoı' kapıyı açık balmakta, bütün yardım ellerinin ken- Üssize doğru uzandığını görmektedir Hakke Süha Gezgin 6 nasşıl bir gençlik teşkilâti kurulmalıdır mevzuu otrafında aç" tığımız aakot suallerine tanınm'ş öğretmen ve ediplerimizden Bay Hakkı Süha Gezgin göyle cevap verdi; *“— Sualiniz çok geniştir. O ka- dar ki, bunun hududu — içine, ber şeyi sığdırmak mümkündür. Cenç- Hik teşkilâti, siyasi bir emelin, İç- timal bir hamlenin protoplâzması gibi düşünülebilir. Gençlik teşki- Mtr terbiye bakımmımdan muhake- me edilebilir. Gençlik teşkilâtı ken- dieine ahlâk ve milli iman gibi umdeleri hedef olarak benimseyo- bilir. Ve nihayet gençlik teşkilâtı muayyen bir zümrenin maddi ve manevf ihtiyaçlahma cevap vere- cek bir kadro içinde de kalabilir. Bunlarım her birisi ayrı ve biribi- rTinden bambaşka geylerdir, Bazt memleketlerde yapılan h- tüâlleri, kurulan rejimleri bu tür. Hi toşekküllerle siçortalamak ga- yelerinin güdüldüğünü biliyoruz. Bi dağlarıdır, bu adı alan köy de im> paratorlük — Arnavutluğunun bir nahiye merkeriydi, İşte bir gipi- kerin bir gün (Haymara) ötekinin ertesi gün (Şimara) diye okuduğu adın doğrusu bu... Biri arab harf- Teriyle yazılışmdan — gaşırıb öyle, | biri Türk harfleriyle, fakat fıran- imlâsnı fıransız — okunuşu ile | ttRü Nazire ! p No demeli? — - (Himara), eski Yunanlıların Kaf | Dil krlak içindir, "Fı k.n deği... Hele dünya parçalarını radyolar birbirlerine bağlamakta lcr udmmmar atan bir (Haymara) ve (Şimarmı) de- Ümrmeli, ve (Chimara) yazmama. ılı. (Himara) demeli ve öyle yar melı, Ah bu Çerkez kızları., Fakat e. g min ol gu anda benim onlar için duyduğum hisleri onlar duymuyor- lar.. Belki korku ila etrafa hak- niyor; —— Esirciler çıkmasa.. diyorlar. Reis durakladı, Derin derin dü- şündü, Sonra bir sırrımi — veriyor- muş gibl: — Sana daha garibini söyliye. yim mi Hasan, dedi, Çerkez kızla- Yının bazıları esir olmayı istiyor- lar, Bunlardan bir tanesini gözüm- le gördüm., Bizim gemideki yüz. lerce kızm en güzellerindendi. — Güzel esirler çok para edi- yor, değil ml rels?, — Yok.. Hairde güzellik aran- maz Hasan, O büyük şehir için* dir, Yoksa esir pazarlarında karış hesablte esir alınıp aatılır.. Güzel- miş, çirkinmiş, buna kimse bak- maz, > — Gemideki esirden bahsediyor- un,.. — Ha o kız söylemişti. Köyden tanıdığı arkadaşlarımı esir almiş- lar da o kıskanmış.. Ah beni de a* kp götürseler demiz. — Sanra kaçırmışlar mu?, — Hayır.. Onu.. Rejs durdu. Söylemek istemedi- Sı hir dâft ağzmmdan kaçırmış gibi — Peki nasıl olmuş.. — Çanaamkine — benmer olmuş Hasan... Ama ktz istemiş Anaer- nım babasınm rrzası olmadan birine kaçmıiş, Sonra tekrar eve gelmiş. Ana babası da esir pazarında eet rırşlar.. Hasanın içtni yakan hatırsat tet- rar canlanmıştı: —— Ah, dedi ne fena âdet.. Ne Xötü gey bu.. Bizim Anadoluda Büzle gayler kig olmaz — Bir anş Çerkes No. 11 ı—q — YHimera | Pır iyadaki n.ıı.n toplarımn #- | dağlarmın ardmda farzol nan dev- ! A devir gelin- Böyle memleketlerde yalnız genç- lik detiğ, çocukluk da devletin elin- noktaları, hâen:d vardır. bu gibi teşklâtler cok dofa hi ziyade yasi havanm yaşayışıma — tabidir. İhtiyaç, memleketin ruhundan fiz- kırmamış, hayatm emri haline gel mömintir. Ser çiçikleri gibi ancak muayyen havalar içinda aelıp fi- Hizlenebilirler, Etrufmmıza dikrkat- Günlerin pesinden: MN Na R aN Söz va iş (Baş tarafı 1 incide) takdirde bir tahta tıpa ile ko- layca açılan rahnenin kapana- | bilmesi, çelikten teknelerde ise bu imkânın bulunmaması idi. Fakat gazete — sütunlarında mantıki! mülâhaza ve muhake- meler ilo uzun münakasalara sebep olan bu ihtilâf daha har- bin ilk günlerinde Amerika donanmasi tarafından kolayca balledilmişti; yani tahta tek- neli İspanyol gemileri çelik tok- neli Amerikan harp gemilerini mağlüp etmişti. Lâf ile peynir gemisi yürü- | mez, derler. Harp - işlerinde IMIW Hle herhangi bir ordunun, yıhut donanmanm — diğer bir ordir ve | yahut donanmayı — YTalkiyeti hakkında bir-çök- güzel;-nrantı- | KE deliller gösterilebil iş filliyata İntikal edince her şey birdanbire dağigir. İtalyan - lar da Arnavutiukta ve Akde- | nizde harbe henüz başlamaden | Faşist orduları ile donanması- nın binbir türlü meziyetlerinden | bahsedenler oldu; İş füliyat sehasma geçince bütün o sözle- 1 rin sabun köpüğünden yanılmış balon gibi yok olup gittiği görüldü. Şahsın görünür rütbdei « ar is eserinde. Eam Kumçayı K izl arı Yazan: NİYAZI AHMET Büyük Tarihi Aşk ve Macera Romanı kizmı satar mı?., — Buraların âdetlarji böyle Ha- san.. Ama Ali pasg düzcitecek.. Çerkezistan cennet olacak Hasan.. — Kim bilir no vakit.. —— Olsun da ne vakit olurma ol- Bun,. Biz görmesek bizden sonra gelenler görsün. Bu konuşma De vekit geçmişti. Dinlenmişlerdi. —Artık — yollarına devam edeceklerdi. Kargı tarlada- ki kızlar tekrar çapalarmı ellerine almış, güneşin tatlı, gğe kamaştı- ran ışığı altında tohum — atıyorlar- dr.. Hasanla reksin yolları başka Setikamete gidiyordu. Soöyretükle- Ti kızlar biraz sonra görünmez ola- caklardı.. — Yürüdüler,, Bir kaç yüz adım yol almışlardı. Önlerine çıkan bir tepeden bir kaç atimm geldiğini gördüler, — Acaba Çerkesler mi bunlar?. — Pek benzemiyorlar.. — Bize bir fenalıkları olur mu? — Gözlerine xestirirlerme silâh- larımızı almak isterler.. Fakat atidlar gittikçe goğalıyor. lardı. İki Üç atlı ona hadar gık- Bir konara çekildiler. Büvatller bir kaç dakika sonfa bulundu tları yere gelip uzaklaş> moslardı. Tarladaki kızları görmüsş olacaklır, biraz övvel Hasanla rei- sin otur luğn yere gelince atlarını dolu digin onlara doğru koştur. muşlart . 'Tere' düde mahal yoktu. Bunlar esir kaç akçıları idiler, Reiş: — Huan dedi, esir kaçakçılarmı sen bi sezsin., Çok korkunç gey- ler.. Bu gibi işlere ölümdem kork- mıyas adamlar ayırırlar.. Bunun için de çok para verirler, — Na dümek istiyormun?, — Şunu demek istiyorum, Hbı adamlar blraz evval kızları esir edecekler.. İıkı!cllr ettikten sonra bire kaplırmaz'ar Hasan.. Canlarmı alır, kızları ala* mayız, — Poki biz do canlarmı ala- izm.. —Annhrhh—"* —No oluma — olgun., Gös göre göre bırakamayız.. Bu hali görmet- tense Üi daha iyidir. Doğre Hasan, Ama - birim le bakarsak bu gibi toşkilâtların çabucak çürüyüp yıkıldığımı görü- rüz, Bizi: .ıî.ıh:mz yapma bir Âi di. Y 8- vındanberi için için tüten, parla- mak için küçük bir nefea rüzgârı bzkliyen bir tarih hâdiseci idi, Me- şihatla — Yeniçeri ortası arasında bir bakıma güre, hiç fark yoktur. Faokat Uiri ötekinden ancak yüz el- H sene sonrı ldı. Bugün, gerek kanun yideleri, gerekse in- siyaka girmiş teamilller memleket gençliğine büyük bir göref mevkü, trakân sahast haztrlamıştır. u. günkü gene önünde her kapıyı a- çık bulmakta bütün yardım elleri- nin kendine doğru uzandığını gör mektedir. Yalar: şu da muhakkak ki, hu- dutsurz. — hürriyetlere hwphr günün birinde bu hürriyeti kendi varlıklarıma zarar verecok bir &. lâh haline koyuyorlar, Eğer, hür- | riyet dozu ırki kabiliyetlere göre, takalm edilmezse, #onunda zarar'ı neticeler hasıl olabilir. Fransanın hali bunun aç'k bir misalidir., İngiltere ananeyi hüriyete boğs madığı için daha doğrusu boğmıya- cak bir seciye taşıdığı için, hürri. yet orada hakikf bir nimet olmuş- tur, Bizde vaktile bir ünirorsito gençli kteşkilâtı vandı. Bu talebe birliği vaziyotinde idi, Bu tarzdaki taşekküllerin gaye hudutları mu> ayyen sahada kalmak lâsım gelir, Fakat bu nol:talar cemiyetin kendi kendini kuvvetli bir. murakabeaye tebi tutmamasmdan bazan taştı. ki, bu asaleti ye güzelliği: veren uğ- runda kabarın kö; gayedir, Bizde, teşkilât yapılırken hiç bir Yyerin örnek al'nması taraftarı de. gilim! Çünkü, bu türlü teşkilâtm örnökleri milif ve içilma! bünye içizde yaşar, İhtiymermizt herkes- |ton iyi biz biliniz. Daha teerübeli ülkelerden çerçeve alınabilir, ama işte o kadar,,, İçini, biz kendimiz doldurmalmız, Halkevleri, bir cok DÜşma kollarıma bafrimi açmış alemdır, Bu maya etraf'nda de- ha gerleş programlar da düşürüle. bi'r. Tiğr gevden evvol, bizde, e tegkilAtı, ahlâk — ve mü'lf- k düsturlarma dayanmalı, bu mdeleri kendilerite temsi yapma" lıdır. geni Hasan Bedrettin Ülgen — — cuğum demeksin,, Ben neler ne. ler gördüm, Arkadaş İşin no ğ. lümler atlattım, Madem, Kİ İsti. orsun, hazırım.. Haydi.. Reisle Hasan hareket etmek &. zere iken yanı baslarında iki atlı daha belirmiş ve o kadar an! bir vazlyette tetlerine çullanm ban: cmmnl göğüslerine davamışlardı, Ki ne Hasam, nt de rels kımılda- adrmlar ne kadar tertibatla iş gö- rüyorlar. Kimse bunlara karşt du- resdas.. Zavallı Çerkez dölicanlır lart, bosu boşunma kan t ş Ruso devrinde v bugün çocuk Jan Jak Ruso çocuğa tarih ve cografya öğretilmesinin lü- zumuna kani değildir. Hattâ bunu “abes,, sayar. Ruso der ki: Çocuğa: — Dünya nedir?.. müuşlar. — Mukavvadan yapılmış bir küredir.. cevabinı vermiş. Ve Ruso ilâve eder: “İşte hakikaten çocukların cografyası budur. Dünyada on yaşında bir çocuk yoktur, ki iki sene okuduktan sonra ken- disine talim edilen kaidelerle Paris şehrinden kalkıp civarm- da bulunan Sen - Devis şehrine yalnız b:ııma gidebilsin. Ve yine fhlî delili -olmadık- tan sonra bir çocuk yoktur, ki tersim edilmiş bir resimle ba- basının bahçesindeki — kıyıları, bucakları şaşırmadan dolaşabil- sin. İşte bu hal böyle iken üle- maler Pekin, Asfahan, Mebksilca ve sair diünya yüzündeki mem- leketleri elleriyle koymuşlar gi- bi biliyorlar.., Ruso, tarih öğretmenin aley- hindedir. Der ki: — Daha tuhaf hatalardan biri de çocuklara tarih öğret- mektir. Tarih bir vukuat mee- muası olduğu için onlarım idrüik edebilecekleri mertebede zan- | nederler. Lâkin gu “vukuat,, kelimesine ne mana veriliyor? Zannolunur mu ki tarihf vukua- tı takarrilr ettiren sebeb ve ra- bıtalar kolayca Iğrâk olunabilir diye sor- ve ondan çocukların zihinlerin. da kolaylıkla fikirler teşekkül eder?,, Ruso bu mütalealarını isbat için bir hâdiseden da bahsodor. Çocuğun terbiyesine Tevkalâde ehemmiyet veren bir kadının sayfiyesine — misafir — olmuş. Bühya çocuğfa tarih dersi veri- yor ve Büyük fakenderi anlatı. yormuş, Çocuk İskenderin ma- ceralarını alâka ile dinliynr- muş ve tekrar ettirdikleri va- kit de birer birer anlatıyornuş. Hazır bulunanlar tabil İsken « dorin yüksek ceearetinden bah - setmişler, bu cesareti çocuk da takdir etmiş. Ruso: — Fakat diyor, çocuğun İa- kenderde takdir ettiği cesaret buşımğı işler değil, kendisine verilen fenn lezzetli ilâcı büyük bir cesaretle içişi idi. Çünkü lezzeti fena bir ilâcı içmenin tahammil) edilmez birşey oldu- Kunu birkaç gün önce bizmat o çocuk teerübe etmişmiş..., Rwysonun bu misal ve müta- lealarından bugün ne güzel his- seler çıkarıyoruz. Buglnkü ço - cuklar artık küreye mukavva nazariy'e bakmıyorlar. Cograf- va isimlerini öyle ezberliyorlar, ki Alman - Fransız cenhesini, Arnavutluk arazisini, Akdeniz- deti bütün üşleri, Libya çölünü lnrîmı adım gezmiş gibi biliyor- ar, Ve bugünkü çocuklar, cesare- tin ölçüsünü kendi —nefislerinde tecrilbe ettikleri bir ilâcm tocs- sürü He deoğil, mücesirlerin i- man veya payelerini duvarak, anlayarak idrük ediyorlar. Ruso busün ovsasanesie Hey yazısının krymetini arttırmak için belki de göyle derdi: Matbuat urtum müdürü Ankaraya döndü Birkaç gündenberi şehrimizde bulu- nan mâtbuat amum mildürü Setim Sarperla umura maüdürlük müşavirle- rinden Server İskit dün öğleden son- raki trenle Ankaraya dönmüşttür. Umum müdür Haydarpaşa İstaryo- nunda basm birliği Tetanbul mamlaka *t delsi Hakkı Tarık Usla — İstanbul matbunt memuru Sund Tenik ve ga. zeteciler tarafından uğurlanmışlardır. —— İngiltereden dün çok mal geldi neleri, pamuuklu — mensucat, tu- valet sabunu, yilnlü mensucat, Pmakfne yağı, çay, nişedir, ka- ka>, tanake, ötomobil ve ka: yönet lâstikleri, İetanto! »- . trik ve genmanay müdikledü icin kahla

Bu sayıdan diğer sayfalar: