TT A Y AÇAT OA4—VAKIT 23 AĞUSTOS Avrupada I iki CİDayet gıda vaziyeti İngiliz İktisadi harp nazırının beyanatı Londra, 22 (A.A.) — İktısadi harp nazırt Huğ Dalton, avam kamarasında sorulan — müteaddit suallere cevaben Avrupadaki gi. da vaziyetinden bahşsetmiştir. Büyük miktarda Alman kıtaa. ti ile Gestapo kuvvetlerinin de mühim bir kısmmın, ber halde memleketin yiyecek — mevcutları Üzerinden yaşamak üzere, Polon. yada karargâhlarını kurdukları bildirilmektedir, Haber alındığına göre Alman- lar, Avrupanın cenubu şarkisin. deki alıcılara büyük miktarda Po. lonya unu satmayı teklif etmiş. lerdir. Dalton keyfiyetin Birleşik Azacrika tarafından haber alın. masını temenni eder, Dalton, sözlerine şöyle devam ediyor “— Almanyaya harpten evvel büyük miktarlarda kahve ithal e- dilmiştir. Fakat mütemadiyen bu kahvelerin cinsinden — şikâyet e. dilmektedir. Fazla beklediği içni bu kahveler bozulmuştur. İşgal altımda bulunan bemen bütün memleketler süt ve sütlü maddeler noktasından kendi ken. dilerine kifayet etmektedirler, Halbuki İngiltere, Danimarka ve Holandadan olmak üzere bu mad. delerden takriben 240.000 ton it. Kâl etmekteydi. Bu miktar düş- man için emre amade bulunuyor. demektir. Buna da İsviçreden it. hal etmekte bulunduğu stoklart ilâve etmek lâzımgelir, Halbuki bütün bu memleketler hayvân yemlerini hariçten ithal etmek mecburiyetindedirler. Buna ink kân olmadığı takdirde istihsalâ. tın düşeceği tabil olduğu şimdiye kadar kasaplık ihtiyaçla. rı için kesilen hayvanlar dolayı- siyle bu istihsal esasen azalmış da bülunmaktadır.” Dalton, mütareke mukavelena. mesinin 17 nci maddesi mucibin.. €e Fransız hükümetinin, işgal al. tında bulunan araziden işgal al. tında bulunmuyan araziye mal gönderilmesine mani olmayı ta- ahhüt ettiğini işaret etmiştir. Bu. na mukabil serbest Fransadan iş. gal altında bulunan Fransaya mal âıündermek serbest bulunmakta. ır. Muhafazaküâr bir mebus keyfi. yet hakkında şu mütalecayı ser- detmiştir: Binaenaleyh gerbest Fransaya gönderilmesine müsaa. de edeceğimiz bütün yiyecek mad delerini Almanlar, kolaylıkla - iş. gâl altında bulunan araziye nak. ledebileceklerdir. Bu şerait daire. sinde de serbest Fransaya mal göndermek cinnetten başka — bir Şey olamaz. Dalton mezkür mebusa - ceva- ben “doğru söylediniz” dedikten sönra sözlerine devam etmiştir: “— Haziran nihayetinde Al. manyada yedi milyon ton ve iş. gal altında bulunan memleketler, de de iki milyon to ekmeklik hu. bubat bulunmakta idi. Almanlar bu stoklara dokunulmadığını id- dia etmektedirler. Bu bzkikatleri bitaraf memlcketlere biüdirmek istiyoruz. Zira Almanlar, bu memleketleri Hitlerin açlığa mah küm ettiği milletlere yiyecek Dün akşam Taxsimde aşk yü- doktoru tarafından muayene edil. zünden feci bir cinayet işlenmiş, | miş ve morga kaldırılmıştır. bir paçavracı Çok sevdiği metresi. ni öldürmüştür: Yapılan tahkikta 'göre hüdisa sirf güpbe yüzünden ileri gelmiş ve çok güzel olan metresini paçav- Tacı Tahir sebepsiz yere öldür- müştür. Katil paçavracı Tahir göçen se- ne Pembe admda bir genç kızla ta- Hişmış ve sövişerek metres yaşı. mağa başlamıştır. İki sevgili Tak- simde Sazlıderede bir odadan iha- ret olan yirmi numaralı evi tut- muşlardır. Ancak evvelce çok se- vişen çiftlerin arasma son günler. de kara kedi girmiş, çok cidal ve namuslu bir kız olan Pembeyi Ta- hir güya bir erkekle sevişiyor diye ithama başlamıştır. Nihayet dün akşam üzeri de bu yüzden kavga etmişler ve hırsma —mağlüp olan Tahir çektiği tabancasını Pembeye doğrultmüş, ateş etmiştir. Çıkan kurşun Pemhenin başmma — isabetla beynini dağıtmış. kadmcağız kan- lar içinde yere yuvarlanarak öl- | mtiştür. Vakayı miteakip Tahir kaçmış. yetişenler zabitaya haber vermiş- lerdir. - Pembenin “cosodi adliye Tahir iki santtlik sıkı bir ta- kipten sonra yakalanmış, müddei- umuümilik tahkikata başlamıştır. Bugün katil elüirmü meşhtt ka- nununa göre İkinci ağır cezada Tmuhakeme olunacaktır. Sabıkalmın elnayeti Dün gece Tophanede kafes so. kağında da iki sabıkalı arasında bir kavga çıkmış, ikisi de biribir- lerini ağır surette yaralamışlardır. Vakâanın kahramanları Kör Hasan- la Hizir isminde iki sabıkalıdır. Hasanın Hızırdan kuümar parası yüzünden alacağı varmış, Hasan dün gece parasmı istemiş, Hızır ters cevap vermiş, — aralarında kavga başlamıştır. Hizir bir aralık fazla kızmış, bi- gçağını çekerek Hasant yüzünden ensesşinden yaralamıştır. Hasan da can acısıyla bıçağa dav ranmış, o da Hızırı sekixz yerinden yaralamış, ikisi de kanlar içinde yero yuvarlanmışlardır.. Vakaya zabita memurları yetişmişler. iki. sini de imdadı sıhhi otomobilile Beyoğlu hastanesine kaldırmışlar. dir. Hizirin yaraları çok ağırdır. Askeri terfi listesi — hazırlandı Dört hava Generali kazanıyoruz Ankara, 22 (A.A.) — Askeri terfi listesi tamamlanmak Üüzere. dir. Liste bugünlerde Milli Mü. Gafaa Vekâleti zat işleri reisi Ge- neral Abdi Tandır taratından İs. tanbula götürülerek yüksek tas. dike arzedilecektir. Bu liste ile ordumuz ilk defa glarak dört hava generali kazan. maktadır. Bunlar Tuğbay Zeki Doğan, Şefik Çakmak, Razi ve Celâldir, Bunlardan başka tuğbaylardan Mehmet Nuri, Zeki, Kifan ve tümkomutan vekillerinden Hasan (Atamanın da generalliğe terfi e. decekleri anlaşılmaktadır. Gene. kan oörgeneralliğe, Zeki Erokay Tallerimizden Abdurrahman OCür. ve Kurtcebe korgeneralliğe terfi etmektedirler. —e MA aN —— lg:ndenıeye teşvik etmektedir. T Almanlar Holandadan büyük miktarda tereyağı, yumurta ve. sair yiyecek maddeleri çekmeye teşebbüs ettiler. Bu miktarlar normal zamanda bu memleketten ithal ettikleri miktarların fevkin. de bulunmakta idi. Bereket verl sin ki İngiliz hava kuvvetleri bu. fa mani oldu. Almanlar Norveçe girdikleri zaman bu memleketi nuzun sene- ler kifayet edecek kadar hubu. batı vardı. Dokuz aylık şekerleri vesair yiyecek stokları da mev. cut bulunmakta idi. Bunların bü. yük bir kısmını Almanlar çek. mişlerdir. Bunları bazan bank- notla ödediler. Pakat ahalinin ihtiyacı olan yiyecek maddeleri. ni almak için bu banknotların ar. tik işe — yaramıyacağını düşün. dükçe seviniyorum.” Çevirn: Suat Derviş hci Müfettiş Yohh Syme — İsminiz ve soyadınız? — Yohan Syme, v — Doğruyu söyliyeceğinize dair yemin eder misiniz? — Kadiri mutlak olan Allah na- müna yemin ederim ki mahkeme huüzürunda hakikati, bütün haki- kati ve yalnız ha i söyliyece Bim. — Polis mürlettişlerindensiniz, değil mi? — Bvet. — Mülettiş Syme, mahkeme huzurunda, 12 Temmuz sabahı, ne suretle Rayah Gardens'de 44 nu- maralt eve geldij i anlatır mı- sınız? -- Çeçe:ı_î'tfgı—.m de günü, sabah saat ikiyi eli beş dakika geçe, te- lefonla çağırıldım. Bana telefon — polis memuru Crlavley idi. Rayah Gardens'de, 44 numaralı de, Mister Brunton'un katle- —-—İi- * dilmiş olduğunu haber veriyordu. Hemen bir arabaya atladım Dok- tor Crosby'yi yanıma alarak cina- yet olan eve geldim. Saat tam üçü on iki dakika geçiyordu, ?— Cravley'in Yadesini işittiniz — Evet efendim. — Tabil cinayet olan eve gelin. ce hemen cesedin bulunduğu oda- Ya çıktınız. Ve her tarafı muayene ettiniz, — Evet. Her şey Cravley'in an- !âî"ih ve plânda görüldüğü gibi 1dı, — Sizce bu ölüm bir Cinayet &- t idi? yoksa bir kaza veya mı idi? — Bu ölüm ne bir intihar, ne de bir kaza neticesi idi, Buna eminim. yI MUayene ettikten son- ra ne yaplığınızı Mahkeme huzur runda anlatır mısınız? — Adet olduğu men bu işe vazi odasının kapı si koydum. Fot Ellerinde ingiliz banknotları bulunanlar 24 Ağustos akşamına kadar Merkez veişbanka- larına yatırmalıdır Ankara, 23 (A-A.) — İngiltere hükümeti tarafından — ittihaz edi- len son karar mücibince ecnebi memleketlerde — bulunan - İngiliz banknotları —çekler vesair evrakı nakdiye müstesna— 24 ağustos aksamma kadar bankalara tevdi edilmediği takdirde tedavül etmi- yecektir. Bu sebeple ellerinde İngiliz bank. yecektir. Bu sobeplo ellerinde İn- giliz. bankaotları — bulunanların azami 24 ağustos cumat. teti günü saat 11 © kadar Ankara veya diğer şehirlerde —merkez bankasına mukabilleri tahsil: edil- mek üzere paralarını tevdi etme- leri icap ettiği merkez bankasın. dan bildirilmekter'ir. 1 — Merkez bankası gubesi ol. mıyan şehirlerde bulunanlar para- larınmı İş Rankası şubelerine tevdi edebileceklerdir. 2 — İş Bankası şubesi dahi mev cüt olmadığı takd yetinde İn- giliz evrakt nakdiyesi bulunan ze. vat bunların numaralarını bir İla, teye derçederek maha'li notorine tescil ettirdikten sonra bu İlstenin bir suretini yedinde alıkoyacak ve diğer sureti ile bankaotları azami 24 ağıstos cumarteal günü kıyme. ti mukaddereli mektupla postaya tevdi ederek Ankarada cumhuri - ğt Merkez Bankasına gönderecek. — Orta okullara parasız girecekler hakkında Ankarı. 22 (A.A-) — Maarif Vekilliğinden bildirilmiştir : Görülen Tüzum üzerine orta okul ve liselerin parasız yatılı imtL ter mülettişi haberdar ettim, O Skotland Yard'a da haber verilme- sini söyledi. Söylediği gibi yaptım. Sonra da evdekilerin ifadesini al- dım. Bunlar da Cravley'in aldığı ıi:ic’lu!e beraber — dosyanın için- di — Bir sual daha. Aldığınız ila- delerin kopyaları jürinin önünde olduğu için burada, bunları size tekrar ettirmek lüzumsuzdur. Esa- sen bu şahitler de sıraları geldiği zaman huzuruna gele- ceklerdir. Benim sizden öğrenmek istediğim şey, evdekilerin sizde haşıl ettikleri tesirdir. müfettiş Syme, Şimdi mösyöler, unutmayınız ki Müfettiş Syme cinayet mahalline geldiği zaman en evvel cesedi ve odayı münyene elmiş, sonra bir- çok förmalitelerle meşgul olmüş- tur. Böylelikle ev halkının iladesi- a kadar epeyce bir vakit ir. Yani ilk ifade ile ikinci n arasında bir hayli za> dır. Müfettiş Jâtfen bunun r bir müddet olduğunu ta- yin eder siniz? Ş — Tahminen üç çeyrek saat. — Teşekkür ederim. Şimdi ilk misiniz? — Şahitleri şu suretle - isticvap ettim. İlk önce Misters Brunton, sonra sıra ile Adrian Brunton, Misters Bayrold, Mis Lamort, u- | Tarihten Fıkralar: Helvadan senet Bir Yahtıdi sarra'ın Yeniçeri zorbalarının birinden — alacağı varmış. Hem de senetli sepetli. Yahudi senede güvenerek durup dinlenmeden alacağını istermiş. Yeniçerinin bir gün ayranı ka. barmış. Sarrafı sıkıştırmış bir kenara: — Çıkar şu senedi, demiş, Yahudi çıkarmış. Yeniçeri bu sefer de: — Yut şunu! demiş, yoksa kafanı keserim senin! Zayallı Yahudi, ne yapsın. Senedi yutuvermiş. Aradan zaman geçmiş, Yeni- çeriye yine para lâzım — olmuş. Baştan tırnağa kadar silâhlr o. miş. Yahudi korkudan — istenen parayı çıkarıp vermiş. Fakat sı. ra senet yazmaya gelince, sar. raf: — Ağa, demiş, biraz dur da kâğıt helvası alayım.. — Neden?.. — Senedi Üzerine yazmak i- çin.. Nasıl olsa yutacak değil miyim, Bazı milletlerin biribirleriyle anlaşmaları, Yeniçerinin sene. dinden de hükümsüz kalıyor. Halbuki bu anlaşmalar için ne emekler, ne alın terleri, ne mas. raflar yapılmıştır. Fakat şu fark var ki bu anlaşmaları yutturmak isteyenler, Yeniçerinin senedi gibi hazmettiremiyorlar galiba? Ruzveltin Papa hezdin- deki mümessili dönüyor Roma, 22 (A.A.) — Ruzwveltin Papa nezdindeki fevkalâde murah- hası Taylor Birleşik Amerikaya avdet edecektir. Maamafih Vati- kan mahafilinde söylendiğine na- zaran Taylorun vazilesi nihayet bulmuş gibi telâkki edilmemelidir. Âz zaman evvel ağır bir hasta* lık geçirmiş olan Ruzveltin murah- hasrı, sadece bir tebdilhava seyaha- ti yapacaktır. KA REZAMLİYAKMA CKK bEr İran - Sovyet münasebatı r7'41lmm. 22 (AA.) — Stelani Ajansı bildiriyor: Resmi gazete İran ile Sovyetler Birliği arasında hasmane bir hava ihdasına çalı yabancı matbua- tın teşebbü: beyhüde gayret olarak tavsif etmektedir. pağemeğşrlğenn Moskovada manevralar yapılıyor Moskova, 22 (A.A.) — Moskor vanın askeri mıntakalarında her halde mütehassısların bir rol oyna- nakta oldukları teknik manevra- lJar cereyan etmektedir. Mareşal Timochenko, Budyeni, Kulil ve Chapechikov ile erkânı harbiye re- isi Meretzkov bu manevralarda ha zır bulunmaktadı ——_ banlarına gireceklerin kayıt mua- melelerine 27 ağustos akşamına kadar devam — olunması, okullara tebliğ edilmiştir. şak Arthur Yennings, Misters Yen- nings, oda hizmetçisi olan — Jean- nette ve Violet Burrage, Çok derin bir keder içinde ulma- sına rağmen Misterş Brunton bü- tün süallerime gayet açık cevaplar verdi. Mister Brunton'un asabiyeti oldukça kendisini hırçın bir hale sokmuştu. Maamalih cevapları ka- rışık değildi. Mister Harrison si- nirli idi, bu yüzden iladesini açık ve anlaşılacak bir tarada verebil- mek İçin bifaz zahmet çekti. Mis- ters Baylord felâketin karşısında o kadar bitkin idi ki ancak sordu- ğum şeylere cevap verebildi. Mis- ter Hargreaves'in halinde hiç bir fevkalâdelik yoktu. Gayet normal. di. Mis Lamort pek halsizdi. O ka- dar ki suallerimi aza'tmak mecbu- riyetinde kaldım. Acsle ile çağırıl- mış olan husust doxtorü Mister Fothergrill, kendisini bu gece da- ha fazla isticvap ederek yorma- maklığımı tavsiye etti, Ben de Mis Lamortu ancak ertesi günü istic. vap edebildim, Hizmetkârlara ge- lince: Arthur Jennings ile zevcesi Mister Jennings gayet normal bir ha'de ifadelerini verdiler. Violet Burage bana pek müteestir görün: dü. Hattâ şaşkın bir hali vardı. Jeannette Bacpuet oldukça heye- canlı idi. — Teşekkür ederiri. Şimdi size, bizce pek mühim olan bir sual da- larak sarrafın karşısına dikil.:| YAZAN : Beria Medihaya doğru asabi bir adım attı- Öfke güzel, muntazam yüzünü büzüyor — ve çirkinleştiri- yor: Delice bir kin bakışlarında parlıyor, — gözlerini — bulandırıyor- dü. — Bu kelimeyi ağzına alma- O benim kocam değil.. O serseri. nin birisidir, bir alçak, bir hırsız. Yaptığı iş bir hirsezliktan başka bir şey değil.. Artık onunla aramızda müşterek hiç bir şey kalmadı. Berlanın bütün vücudu - titriyor, genç kadın bir sinir buhranı geçir. Tmek ilzeredir. Mediha korkudan ne yapacağını şaşırmış bir halde hiz, metçiyi çağırmak üzere bir hare- ket yaptı. Fakat daha zile basma- dan kapı açıldı ve korkudan büyü- müş gözlerile hizmetçi kadın gö- tündü: — Ah. hanımcığım, hanımcığım. “Aradan sert, keskin bir erkek se, &i düyüldü: — Çekil oradan. Hizmetçinin arkasında bir erkek güölgesi belirmişti; gelen adam te- reddütsüz bir hareketle hizmetçi- yi koridora çıkardı: — Üzerine vazife olmıyan işlere karışma! Mediha Üzerinden ağır bir yük kalkmış gihi, teselli bulan bir sos- lo âdeta haykırdı: — BSen mizin Galip? Sonra daha çekingen bir tavırla Berigya döndü: — Artık aranızda anlaşabilirsi- niz! Bir an içerisinde Beria kendini toplamış, soğukkanlılığını tokrar kazanmıştı. Mediha, genç kadının yüzüne camit bir maske geçirdiğini, yüz çizgilerinin düşman bir ifade ile gerildiğini. çenelerinin — sıkıldığını görerok odadan çıkmak istedi. Fa- kat Berin cevap istemiyen bir ta, vırla; — Gitme! dedi. Kendisine doğru yürüyen Galibe h MUZAFFER ESEN mütehaasıs işçilerin bir çoğunu $ kararak yerine kendisine tavıi edilmiş ekipler almış. şimdi bun rt birer birer temislemekle ! giyorum-, Uğraşıyorum ama etrafta bir takım hoşnutauzlu da uyanıyor. Bir kaç dakika evvel hayalde' histen, sevgiden, nefretten bal dilen bu odada Calibin söyledik öy, sözler kulaklara çok tuhaf yordu. Mediha da sinirlerinin bi denbire gevşediğini sezdi. Galiblii vücudu, havada mevcut elem " ıstırabı bir parça — dindirmiş gi beri her gey normalleşmişti. ağır ağır oradan uzaklaşıyor, 687 ya ve hâdiseler normal şekilleriti alıyor, ve Berlanın içinde çırptadi. ı dalgalı hisler, bir kâbus gölgetl haline giriyordu. Fakat Beria bir türlü bu sükü fi mu hissedemiyordu. Binaenaleyli heyecanlı bir sesle Galihin ıdu.lc.ri 1 ni ağzına Likâi — Rica ederim. dedi. buradtı fabrikadan, ameleden. kardegim den ve işten babsadilmez. 4 Yüzünün çizgileri canlandı: — Bütün bunlar bana vız geliri $ anliıyor musunuz vız gelir diyorum giza.. Madem ki hâlâ utanmadafi karşıma çıkmak cüretini kendinis” $ de buluvorsımuz. O halde dinleyle P niz beni. Berin kocasına yaklaşmış, dik « ui katle yüzüne bakıyordu. Genç kas ŞU dının gözleri parladı, burun delike leri açıldı ve kelimeler sıkılan diş" leri arasından geçerken islık gibi öttüler: . — Siz bir sefilsiniz. Beni çok bayağı bir şekilde aldattınız. Ken- disine hürmet edilmesini — isteyet bir insanın yapamıryacağı bir sah. tekârlık yaptınız. Sizi etkiden yak nız şöhret ve para delisi bir muh* teriş sanıyordum. Sizin gibi bir ybozuka bir. çahro ile, bakarak teks , YWV da başka türlü olamazdı 7a rar Medihaya döndü: — Vukuunu hiç arzu etmediğim bu konuşmada senin de bulunman hoşuma gider. — Fakat... — Rica ederim itiraz etme. ma, dem ki sen de bu işe karıştın. Ma- dem ki annemle. kard şimle, beni bu korkune pazarlığa girisşmeğe, bu iğrenç mukaveleyi — kahul etmeğe uğraşanlarla iş birliği yaptın. O halde şimdi burada kalmanı iste- mek te benim hakkımdır. Bünü reddedemesin. ain sinirli bakışları Cali- delikanlı sararmıştı. fa, kıt Mikayt görünüyordü. — Annonirz bana derhal sizi bulmazar telefon etti: halbuki bu sirada fabrikalarm — başmdan bir dakika bile ayrılmamın — doğru ol- madığını bile bile her İsi yüzüstü birakarak geklim. Mediha, gayrühtiyari ketle sordu: — Fabriknlarda Bir sey mi var? Galip basını Medi nn farafa çevirdi, İzahat vel — Evet, işler gitmiyor. İki AY evvel Sermet Bey fabrikadaki bir hare, ten, fakat buzlim artık içvüzünüzü tamamile öğrendim. Siz kız kaçi* ran bir hayduattan daha asağı bir adamsınız. Yaptığınız is, ev basıp kız kaoırmaktan daha iğrençtir. Siİ£ istikbalimi çaldmız, neşemi çaldı. ntz. bahtivar olmak haklımı çal » dınız. talihimi çaldınız. Sizden İğ- reniyorum artık sizinle beraber yas samamız imkânsız.: — İşte bu kaa dar Galibin yüzü: ufak — bir alev koştu. Ağzmı fakat Berla, 6« Hinin âmirane bir isaretile onu sus. turdü ve sözüne devam etti: — Sakm kendinizi mazur gös. termeğe kalkmayınız. ve bilhassa Befil aşkınızdan biç — bahsetmeyi- niz. Bütün bunlar beni iğrendiri - yor: Sizin aşk İamini verdiğiniz hla abmakca bir. gururdan başkâ hir şey değildir. Bu gurur, elinize diploma denen bir kaç kâğıt par carı geçti diye benliğinize eklenen ihtirastan doğdu. Babam sizi fab- Filmdan ayırmakla çok yanlış bir iş yapmış- Fabrika, amelelerin a" rast sizin tabil ve hakiki muhitl. nizdir f(Devamt var) AAA AAA ha soracağım. Vakıa bu. şey daha evvelce de mevzuu buhsoldu ama, bunu yeniden, malikeme huzurun" da size sormak isliyorum. Acaba, Rayah Gardens'deki 44 numaralı eve gece dışardan — birinin girmiş olduğunu şüphelendirecek bir şey gördünüz mü? — Hiç böyle bir şey nazarı dik- katimi celbetmedi. — Sizce, bu eve gizlice bir ada- Mın girip çıkmış olması mümkün müdür? — Bence bu mümkün değildir. Yani evde bir şeriki cürmü olma” dan dışardan bir kimsenin eve gir- miş o'duğuna katiyyen ihtimal ve- TEMEM, — Bunu neye istinat ederek söy liyorsunuz? — Bütün şahitlerin de tasdik et- tikleri gibi sokak kapısı gece saat törattaden içelden . ürlemnile, rafından içeri: ili » Yine şahitlerin tasdik ettikleri gibi kapıdan sonra da aşağı kat pençe- relerdeki bütün pancurlar n mıştır. Taşlık katının kapı ve pen: çereleri de her akşam olduğu gibi saat dokuz buçukta Misters Yen- nings ve Violet Burrage tarafından kapatılmıştır. Evin diş tarafınını yapılışmdan, yukarı pencerelerden eve, merdivensiz girilmesine katiy- yen imkân yoktuür. Esasen ne du- varda, ne de pencerenin kenarla- rında vfak bir çizik ve bir iz bu- lunmamıştır. Bu cihetle mesat o* dasmna pencereden girilmiş olması mevzuu bahsolamaz. — Teşekkür ederim, Elendiler.. Zannederim ki müfettiş Syme'den sorulacak başka bir sualimiz yok- tur. Yani şimdilik demek istiyor rTüm. Şimdi Doktar Richard Crosby- yi getiriniz. — gll POLİS DOKTORU Yams Richard Crosby — İsminiz, soyadınız? — Yams Richard Crosby. ruyu söyliyeceğinize ye- t misiniz? t Min eder — Kadiri mutlak olan Allah na- mMına yemin ederim ki mahkeme huzurunda hakikati bütün hakika” ti, yalnız hakikati söyliyeceğim. — Polis doktorusunuz, değil mi? — Evet. — Doktör Crogby, bize ne su- retle Rayah Gardens'deki 44 nü- maralı eve cağırıldığımızı — söyler İmisiniz? (Devamı var) — EAEYÜREARER —. .u DEMREİB A zi G