£ h'k_"kll thâk—kın_dâ"anket: İN fikirleri etrafında e SAA e MAĞ k a SAA L Blltayi | oldükl sin ge Tlk deta :: NÜ ve nor. #vrini ıa,î:ı *N gelme. İleş Yadim Yu- * SahşiTllmüş- Üa gn l9 Mücer. Bayitnaa GÜME Ahlâk N:ıuı_h'gmıık bir % bir .“ı Fert ce. b lıı,nl_'ı ©ük dahi. t::'ıı'"' N. Bugün Yün, Sekllon bu h ğ'lıııı ;.:nüııvıl Tapm, lalandı. ı.“'q, Tügiltn bu fi. 'Yet l hakkı- : *%Ğ.:Nı.:fj'" ve te- h Yekgç t cemi; k !ş.:lı ,'_"'Ul Safha- Hi Sazpiklo daha . Dikat saha- 5 kralı D ettirir N igçlerkesin #kaigtfAVlizden İnai,, Ferdin dlten orta: < hürriyet T etmiş- tarihini areket. *Bu ru- h"'ıı.ı, Semlyetin i W, ;"lln İnki. , gatda, Ve 16 rnci c W' İsgüy k .:qîb_ ııİiıı İne1 17 inci de Asırda Şi 5 | yüzünden Yazan: SUAT DERVİiŞ mücadelede tarihi rolünü müs- bet ve verimli bir şekilde oy- hamıştır. Derebeyliğe ve dini niüessesata karşı açılan mü- cadelede mükavat fikri ve şiarı ilerisi için hiç bir garanye da- yanmasa bile çok İleri ve in- kılâpçı bir maziyet ve mâna taşır. Hürriyet ve müsavatı insan- liğın en tabil bir hakkı gibi ilân eden fikir ve hareketler cemiyetin inkişafını hızlandı- rabilmişlerdir. Böyle bir ihti: yacın mahsulüdürler; İnsan- lik kültürünün ilerlemesine yardım etmişler ve geriliğe karşı mücadelede müsbet iş- ler görebilmişlerdir. Bu iti- barla onlar inkılâApçı ve insan- liğın tekâmlilli için faydalı ve zarurl idiler. H. G. Wels'in sonuncu Hu- kuku Beşer gelince her şeyden evvel bu byanname maddelerinin kâfi derecede vazih ve sarih olma- dığını söylemeliyiz. 4« üncü maddede yazılı müşterek mi- Yax hakkından ne kasdettiği açıkça anlaşılmıyor, Bu mad- de doğrudan doğruya milkiyet aleyhine değildir. Çünkü sekl- zinci maddede milkiyet hakkı ve bunun masuniyelini ilân e- diyor. Milkiyotin içtimalleşti- rilmesi esasi kabul ve tatbik edilmeden bizden evvel gelen insanların yaratukları servete vesaireye müşterek miras hak- kının İlânı milkiyetten mah- rum kütleleri bu beyanname ile güdülen gaye hesabına ka- zanmak maksadını taşıyalı it- kılâpçı bir frazolojiden başka bir şey olamaz. Hiç bir.mâna ilade etmez. Bu beyananamede şahsl milkiyet esasına daya- nan istihsal sisteminin kabul edildiği ticaret hürriyetine ait olan maddesiyle de — anlaşıl- maktadır. Şu halde istihsal şartları bugünkü esas dahilin- de bırakılıyor demektir, Milki- yet bakımından farklar kabul edilince ve metropol memle- katlerle milstemlek€lriün vücu- dü meşru sayılmca İçtimat ve siyasi tam bir müsavat bahis mevzuu olamıyacağını bildiği *yahut belki de bugünkü vazi- yette, insanlar ve milletler a- rasında bir müsavat bulundu- ğu fikrini iddla etmek istediği içindir ki, beoyannamenin mü- ellifi insanların ve milletlerin müsaviliği prensibine hiç te- mas etmemiştir. Beyanname projesinde her insanın her istediği işl serbest- çe görebilmesi hakkından da bahsediyor. Bugünkü istihsal şartlarının doğurduğu anarşi mühtelif şekillerde - | ortaya çıkan buhranlar netice- yüz binlerce atılmaları sinde binlerce, insanın işlerinden £ | nerede olursa olsun hiç bir iş bulamamaları büzünkü cemi- yetin şekli içinde sık, sık Tast- lanir. Normal bir tezahür ol- duğu şüphe götürmez bir vaka İken bugünkü istihsal şartla- rının devamı halinde çalışma hürriyetinden bahsetmek ta- hakkuku imkânı olmıyan boş bir vaid ve iddiada bulunmak demektir. Çalışma hürriyetinin garantileri nelerdir? Projenin diğer maddelerinde yazılı tah- sil ve tedavi hürriyeti için de ayni şeyler söylenebilir. Wels bu beyannamesiyle, şimdiyo kadar yazdığı bütün eserlerinde insanlığın kurtu- luşu için ileri sürdüğü fantas- tik fikirlerini muayyen bir maksatla ve esasında uzun- boylu bir değişikliğe tAbI tut- madan başka şekilde İleri sü- rüyor. Bundan müksadı kondi makaleleriyle — takrih — ettiği gibi bugünkü harbin gayeleri- ni Izah etmek veya diğer bir Sözle gizlemektir: İnsanlara kurtuluş vaadederek iInsanları harbe teşvik etmek, ölüme sü- Tüklemek bu emperyalist har- bini meşru göstermektir. Öyle ise iddialarında insanlık cemi- yeti için esasta hiç bir ilerilik hiç bir yenilik mevzuu bahso- lamaz. İleri sürülen bu fikir- ler cemiyete bir yenilik getir- miyecekse, buzünkü cemiyr- tin h lıklarının — kökünü kazımıyacak haksızlıkların asıl gebeplerini ortadan kal- dırmıyacaksa, buglinkü şeklin devam ve bekasını güdüyor demektir, Öyle ise feodalizme Mutlakiyete, din? milessesata A karşı mücadelede InkılApçı bir Tol oymayan — birinci hukuku | v ddti Beyannamesine | göre, Ruslar Muolaujarvi göl General Gamlen | 3—VAKIT 3 MARş'l' 'ıw Italya hududunda Müttefikler başkumandanı, Alplar- daki Fransız kıtaatını teftiş etti bulunmaktadır. İyi haber alan mahfellerde gayri resmi bir men badan gelen malümata göre. Bech âni bir taarruz esnasında büyük dükalık halkmın tahliye. si imkânlarmı arastırmaktadır. Alman Denizaltılarına Şiddetli Taarruzlar Paris, $ (ALA.) — Dün Alman tarafından m hirlerine karşı birçok taar. pılmiştir. arekât ahi da ve bu taarruzların kaa İngilizler ta. rafından mı yaptldığına dair birşey ylenmemektedir. Berlin, 2 (ALA.) — Garpte kay. da değer bir hâdise olmamıştır. Hava ordusu şimal denizi üze . Hitler Vels' Berlin, 2 (ALA.) — Tebliğ: Hitler, bu sabah Sumner V. j kabul etmiş ve mumaileyh ile u. zun müddet görüşmüştür. Âme rika maslahatgüzarı Kirk, Vcn, Ribbentrop ve bazi Alman ricali | bu mülâkatta hazır bulunmuşlar. dır, Protokol şefi Doiberg, Sumne> Velsi almak üzere mumaileyhin indiği “Ablon" oteline gitmiştir. Hücum müfrezelerinden bir kıta | selâm resmini ifa etmiştir. Ruzvelt'in Vels'e Telgrafı Vaşington, 2 (A.A.) Baltimore | Sun gazetesine göre Reisicumhur | Ruzvelt Avrupada bulunan Sum. ner Velse bir telgraf çekerek şu | suale cevap istihsal etmesini is. | temiştir: “Yakında veya uzakta, iki mu- harip tarafından biri harbi kazar madan ma ümit edilebili mip” Gazete devam ediyor: e Finler (Baş tarafı 1 incide) Sövyet —ordusu ağır — z uğramış ve bir çok tank kaybet- miştir. Taipalede Sovyet Luarruzu tars dedilmiştir. Ladoganın şimali şarkisinde ve diğer mintakalarda — topçu, keşif kolu faaliyeti olmuş ve — Finlerin | dehinde neticelenen baskınlar ya- | pılmıştır. Fin bava küvvetleri bir Sovyet bava üssünü, bir muvasale merke zini ve bir Sövyet trenini bombar- dıman etmişlerdir. Memleket dahilinde, — harekât sahasında ve bilhassa — İmatra ve Rovaniemi rında pek şiddetli | hava Mmuharebeleri olmuştur. Bir çok Sovyet paraşütçüsü ölmüştü Dün 14 Sovyet tayyaresi düşü- rülmüştür. Finler dört — tayyare kaybetmişerdir. Moskeva, 2 (A-A.) — — Askeri | mıntaka erkânı harbiyesinin 1 | mart tarikli tebliği: Sövyet kıtaları Kareli borzahın. | da taarruzlarına — muvaffakıyetle devam ederek Luoki nehri üzerin. | de kâin Paakolansoski mıztakasile Jiğoki, Mannikkala şehirlerini, | puri . Serdobol hattı üzerinde kâ. in Tali istasyonunu ve Vüpurinin gcenubundaki mahalleyi İsgal etmiş lerdir. Düşman, Vilpuriyi ateşe vermiş. tir. 11 şubatla 1 mart arasında Sovyet kıtaları 922 Fin istihkâmını zaptetmişlerdir. Bunlardan 2535 1 Betonlu topçu istihkâmıdır. Sövyet hava kuvvetleri Fin kı. talarını ve nskeri hedefleri faali, yetle bambardıman etmiştir. Helsinki, 2 (A.A.) — Stefani ajansı muharririnin bildirdiğine beşer beyannamesi yanında bu seferki beyannamenin hiç hir müsbet tarafı yoktur. Ve em- peryalizmin menfaatlerini ke- |ruz tertip etmişse de rüumak gayesini! güttüğü İçin de mutlak geri bir mahiyet ta- ı şımaktadır. le görüştü B. Ruzvelt, barış dikte edilen bir barış mr olacak, yoksa anlaş ma suretiyle bir barış akdine im. kân olacak mıdır? Bunu — bilmek arzusundadır. Bu ikinci takdirde. dir ki Rei hür yalnız veya Vatikanla birlikte dostça tavassu. ta âmade olacaktır, Vaşington devlet adamları bi- liyorlar ki Londra ve Paris ken- dilerine, naziler ezilmedikçe mü- cadeleye nihayet verilmiyeceğini | bildireceklerdir. Fakat bu devlet nazilerin mücadeleye için olan azimlerinin git. tikçe azalmakta olduğu ümidin. dedirler. Birkaç haftadanberi Va. şingtona gelen haberler, Alman- ların harbin düşmanla kanlı bir karşılaşma vu'ubulmadan bitme- sini gittikçe daha ziyade hararet- le istemekte olduklarını gösteri. yor, Almanların henüz beklenen taarruza kara rmemiş olmala. rının sebebi de budur. sıkıştı ile Ayapanay gölü arasında Fin hattını yarmağa muvaffak olarak Helsinki demiryoluna ka dar ilerlemeğe muvaffak olmuş- lardır. Rua kıtaları aynı zaman. da Ayananayrivi ile Vuoski ara- sındaki müdafaa hattını da ya. rarak Avrapaliye kadar ilerle - Mmişlerdir. Finler her tarafta muntazaman başka meyvzilere çokilerek mukavemete devam et mektedirler. Viborga doğru Sovyet ileri hareketi daha yavaş olmuştur. Sovyetler Saimo ve Peroya yük- laşmışlardır. Sövyetler bilhassa yüzlerce tayyarenin ve silâhlı hileym arabasının yardım) saye. sinde ilerlemektedirler. Fakat insanca uğradıkları zayiat pek büyüktür. Rus kumandanlığı Tuipale karşi da pek giddetli bir ptj:ıryt- yapılan hücumlar veri püskürtülmüştür. Son 24 saat içinde Finler 20 Soövyet tayyaresi düşürmüşler ve 1 tayyare kaybetmişlerdir. Fin hava kuvvetleri Sovyet cep- hesinin gerisini uzun müddet ve milessir bir surette bombar . dıman ötmiştir. Vüpuri Düşmek Üzere Helsinki, 2 (A.A.) — Sovyet kuvvetleri Viipuriye 3 kilometre mesalededir ve belki de ilk müf- rezeler gu saatte civar mahallele. re girmiş bulunuyorlar. Ruslar şehri Üç taraftan muhasaraya ça. lışmaktadırlar, Berzahta esas cephe boyunca Sövyetler ileri hareketlerini tacil etmişlerdir. Müdafiler adım adım ç:kd mekte ve Ruşlara korkunç zâyiat verdirmektedirler. Fakat her şeye rağmen Vilpurinin daha fazla mukavemet — edemiyeceği ti lima ediliyor. D_ün" Sövyetlerin Taipale'deki :ı.ın: hücumları da püskürtülmüş. Diğer cephelerde sükünet var. | dir. Üç Sovyet fır teşebbüs ettiği Naw ber yoktur renin de tahrip edildiği zannedil. mektedir. Sövyetler üç ay zar. fında 538 tayyare kaybetmişler. dir, " D z inde Örcadelere kadar çuşları yapmıştır. Bu harekâi tayyareleri kafilelere Xoyif 1 esnasında —Alman Muhtelif noktalarda efakat İngiliz harp ve ticaret gemilerine muvaf, fakıyetle tasrruz etmişlerdir. Bir vapar derhal batmaşttır. Diğer bi vapurdan yangın çıkmıştır. d va. pur bambalarla o kadar hasara Uğramıştır ki bunlara mahvolmuş nazarile balılabilir, eden Almanyanın şimali garbisi Üze . ları csna . &mda sabah N arazisine girmli Müttefikler Başkumandanı Italyan Hududunda Paris, 2 (A.4.) — General Gamelinin dilt Belleyde Alp kıtalarmı teftiş ett! rilmektedir. Yol ve ambar derdi (Baş tarafı 1 i e) sermaye almabilir; fakat bütün bu bir kaza halkının istihsal ettiği ilk enaddo mahsullerini muhafaza | edecek şekilde ambarlır olmazsa kurulan kooperatii faydalı bir iş görebilir? Natıl olur da mahsulleri değer pahasını bu- lacağı zamana kadar muhalaza e- debilir? Kazalar ve köyler ile de. miryolu istasyonlecı arasında yol. lar bulunmayınca — ambarlarda muhafaza edilen bu mahsuller na. #ıl olur da satış ve istihlâk pazar- larına sevkolunabilir? Kooperatif teşkilâlı yapılama- yan yerlerde yalnız ambar bulun- sa yine bir hizmet görebilir; çün. kü müstahsil değee fiyatını bula. madıkları zamanlarda mal muka, bilinde bankadan bir miktar para nlarak bir müddet bekliyebilir. Milli para, milli servet değil, sadece ©o servetin senholüdür, Milli servetin sembolü için mem- leketimizin her tarafında hesap- sız banka kasaları vac; fakat asıl milli serveti teşkil eden mahsul- lerimizin icabında uzunca bir müddet muhafazası için kazalar. da ve köylerde birer ambar, birer depo yapmak hatırmıza bile gel. miyor. Eğer memleketi iktısaden kaldırmak iztiyorsak iptida kaza ve köy ambeeları yapmakla - işe ASIM US | yetiştirme şirketleri nastl | Afrodit davaları Bazılarının birleştiril. mesine karar verildi “Afrodit” davasi bitirilmiş ol. n yüzünden henüz başla: “Afrodit mesc isi Sabiha Zekte: iyat mi nin asliye altıncı sindeki muhakemeli vam edilecekti keriya gelme çağırılmasına, meseleden do ginden hem onun kem de yine bu 'Tan âleyhine açılan diğer di tevhidine ka. rar verilmiş, muhakeme başka bir güne bırakılmıştır. Safanın “İmtihan” is. € Afrodit davası olacak şekilde n ettiği Iddiasiyle a. muhakemeye de isimli diğer dava ile rilmesine karar verilmişti: Balıkesir vilâyet GA umumi meclisi Balıkesir, 2 (Hususi) — V yet umumli m A topja l 386.864 lira olarak kabul Şmı maaril ve diğer sıhhat, nafıa, ziraat ve hizmetlere etti. Mektep in- şaatma 60 bin | pilmasına 40 yonları tesisi kâ. bul edildi. Daimi encümen aralıklarına Pertev Atçıoğlu, Hamdi Araba- Cıoğlu, İbrahim Çaylak ve Musi tafa seçildiler. Kazanç vergisini arttırma nisteti (Baş tarafı 1 incide) Ankara, 8 (Hususi muhadiri- mizden telefonla) — Maliye Ve. kâleti 1940 bülçesinde muvaze- neyi temin maksadile hazanç, muamele, istiklâk, alkollü içki ler ve diğer bazı vergilerin y de nisbetle: artırılmaSı y Tundaki çalışmalarına başlamıış. tır, Bu artırılacak vergi nisbetle- rinin miktarı, hangi sanat erbabından no suretle ke* sileceği ve bu teşebbüslerin han. gi k maddeleri üzerinde kendini — göste: i hak bir kanun projesi hazırlarım tadır. Bu kanun |âyihası babırdan alman vorgilerle bir miktar daha ilâve edilmek su - re temin olunacaktır. Görüp diı'şiı'ııdı'ikç__f:z Topunu öpen nefer PFransızca Tan gazetesinin Türk ordusu hakkındaki kasi- deye benzer yazısını okuyup bitirmiştim, İçimde gurur havası vardı. Türk askerinin hiç muhtaç olmadığı bu medihler, eğer onun yanında tokrarlansa eminim ki koltukları kabaracak yerde, gözlerini indirir. ve ölüm karşısında terlemeyen alnı utançla nemlenir, Ben, belki de asıl işte bunun için gurur duymuştum. Bir aralık, dışanda ağır arahaların geçtiğini anlatan gü ltüler oldu. Otunluğum odanm camları titredi. Poencereye dönüp baktım. Alacalı traktörlerin arkasında, alacalı namlıları bulutla- ra dikili bir haya bataryası, kimbilir niçin, durmuştu. Trak- törün altından kayan zincir piril ptril, kamalar piril piril, mahmuzlar ve nişancılar pırıl pırildi, Top, traktör, asker hepsi birbirinden temiz, birbirinden güzeldi. Bekleyiş uzayınca, neferlerden bazıları indiler. Heopsi, bir ressamım tablasunu görmek için çektiği gibi, azıcık geri- leyerek, seyrediyorlardı. İçlerinden biri ilerledi. Çocu gilisine alılan bir âşık, bilmem bu kadar mânalı mıdır? gibi gerğin gövdesi biraz öne doğru eyik, sığan bir ıslak — tapasından a yürüyen bir baba, sov- Yay yürüdü, — Namlının damlayı, gmmurluğumun yeniyle sildi. Sonra, atınm duygulu boynunu okşayan bir sipahi gibi, kocuman eliyle, ennun dokuünüşiyle kanmadı çeliğe dayamıştı, Sonra yavaş u Lop, calı namlıyı sevdi. Eliyle, avu- cakladı, Önce yanağını soğuk yavaş dönerek Öptü, belki yarın, içinden cehennemler Tışkırtacak, Gülleler, havayı misket dolulariyle dövecek. Hor atımla, onun alacalı, çelik gövdesi biraz daha kızaca şu aslan neferin dudaklarından demire akan birinde, şimdi fakat bunların hiç- ateş yoktur. Topunu öpen hem böyle aşkla öpen, andiçer gibi öpen neferi galiba yalnız bu toprak, LND bu n meslek ve » e el LA? SA Ai ee BĞ Bd ee eÜ ge