4 b 3 Dakl A MaALAR >* NG © Ü İT VeT eli Hizir V N W ;! İ ğEc Ü Z İ x l L1 E P ($ t B z x x Ş1 | ı;’; İ ; Vi LÜ y 4: Z trodit sirf bu kadar şiddet ve ısrarla ha. reket etmesi bızını memleketi ah- lâkiyatı Üzerinde duyduğu derin ve masum alâka ve heyecandan aldığını bildiğim iyi kalbli müd. delumumim, dedi; Fransız ede- biyâat tarihi müverrihi olan ve sa. lâhiyeti bütün dünyaca tasdik e- dilen Langonun iyi tetkik memişsiniz, Bu işe memur ett niz adaım ya lâkaydın yahut ca'ıi« lin birisi imiş. Lansonun iki cilt. Hk son resimli tab'ına bir göz gezdirecek olursanız hakikaten söylediğiniz gibi salâhiyeti bürün dünyaca tasdik edilen bu edebi- yat müverihinin Piyer Luizi Fran sanın iftihar edeceği en kıymetli ediplerden birisi olarak gösterdi- ğini görecektiniz. Afrodit Fransanın ancak en kaymetli ve Fransanın ancak er edebi eserlerine sayfa veren Mer. cure de Franze'da çıkmıştır. Ve nihâyet sayın müddelumu mi bu Fransız edebiyatını tetkik etmek bahsine bir son vermeden runu da söylemekten kendimi a- lamıyacağım ki en büyük hatayı en sonunda Gringoire gazetesini hâkime vermek suretiyle yaptı. nız. Davanızın Fransada nasil a)- kışlandığımı ve Fransızların da sizi nası|l haklı gördüklerini isbat etmek için bu gazeteyi elinizde büyrak gibi tuttunuz, değil mi, ne tuhaf, ben de aynı. gazeteyi bu dava yüzünden Fransada ne İnce alaylara, ne müstekreh istihzala. rva maruz kılmakta olduğumuzu Röstermek üzere sayın hâkime vermek için getirmiştim, siz ben- den evvel davrandınız. Cörlyor. sunuz ya ne garip tezadlara düşü yorsunuz. Kabahat ne sizde, ne bende; bütün günah Fransızca bildiğini söyliyerek sizi aldatan ve Fransız lisanmın en küçük es- pirilerini bile anlıyamıyacak ka. dar bu sahada cahil olan o meç- hul mütercimin omuzlarına yük. leniyor. . Hayır, benim iyi ahlâklı müd- delumumum; Granguvar dediği. niz gibi göylemiyor, bilâkis bi zimle acı acı alay ediyor. Davayı ilk günündenberi bü- yük bir soğukkanlılık ve o nis. bette de büyük bir dirayetle ta- kip ve idare eden değerli ve tem. kinli . dudakla- rında ince ve manalı bir tebessü. mün yandığını görür gibi oluyo. rum. Yüzümüzç bakarak ve gü- lümsiyerek her ikimize de şunu söylemek istediğini bakışlarınız. dan anlıyorum: (Niçin bu kadar zahmet çeki- yorsunuz, niçin bu kadar çırpım- yorsunuz, niçin muhalle uğraşı- yorsunuz, unuttunuz mu ki dah? mahkerrenin ikinci celsesinde iş ehli hibreye bavale etmek sureti. le bütün bu söyledikleriniz şeyle- re lüzum kalmadığına karar ver- dim. Unuttunuz mu ki memleke. tin en yüksek ve en salâhiyetli İ lim mücasesesine mensup mümes silleri huzuruma çağırarak, — vic- dâan ve namusları üzerine yemin ettirdim. Eserin bir eseri — sanat olup olmadığma — karar ve rin bana bildirin. Tİhtisasmız) salâhiyettar addedivor ve bu ihtisasınızı bana yardımcı ola- rak kabul ediyorum. 1 Doğru, — kıymetli hâkimim hakkmız var beyhude yere za. manmiz) işgal ediyoruz. ne ya- payım, İstanbul müddelümumi si konuştu cevap vermeğe mec- burdum, Müstehcen neşriyata karşı mücadele Savın müddelumuminin müs tehcen ve murayiri aru haya neşrivata karşı memleket ahlâ. kmı korumak örf ve âdetlerimi zi muhafaza etmek icin şiddetle hareket etmek mecburiyetinde olduğumuz bahsindeki beyan *arma bütün kalbimiz ve heye- sanımızla iştirak ediyoruz. Ha kikten çok doğrudur, mükem. me! düşünüyorlar. İddia maka- mr kanunun kendisine — verdiğ' salâhiyet ve şiddeti kullanarak memleket ahlâkiyatmı müsteh. cen neşriyattan korumalıdır. bu doğrudur, İstedifi kadar bu sa- hada şiddet göstersinler, İstedi #i kadar bu sahada ileri witsin ler,.bütün memleket münevver lerini, hukukçularını gazetecile ni tâbilerini arkasında bulacak İarma sünhe yoktur. Fakat sa dece müstehcen nesrivatta Yok se her gördüğliimüz sakallıyı pe- derimiz zanneder gibi her önü Mmüze gelen kıvmetli eseri de vay bunun içinde bir meme par- vası, vav burun icinde bir öpüs me safhası var dive huzurunu. za getirirsek — vasifemizi — bize ) davası beraa Esat Mahmut Karakurt mamıs oluruz. Ehlihibrenin raporlarını tet. kike geçmeden evvel sayın mül delumuminin Piyer Lulzin ese. rinden müstehcendir diye geçen celsede getirip okuduğu hHarça. lar üzerinde biraz durmak İsti- Yorum, Çok kıymetli. çok sabırlı hâ kimim, müddelumuminin bu noktada yanlış düşündüğünü arzetmeme müsaade ediniz. Bi. lirsiniz ki bir eser bir ömre, bir hayata, bir verliğa benzer, bir küldür, bir bütündür. onu parça parca ayrrarak tetkik etmeğe imkân yoktur. Nasıl bir insana insan diye . bilmek için yalnız kulağının bir Darçasını, yalnız ayağının bir vevnu ve yalnız bir dudağının krvrrmı göstererek insan diye - mez ve bir mana veremezsek tipki onun gibi bir esere de yal. ntz bir pasajını alarak, valnız bir sahifesini okuyarak müsteh. eendir diyemez ve mana çıkara. mayız, Edebi bir eser nasıl tetkik edilir? Bir edebi eser bu şekilde tet- kik edilemez. Eğer bu şekilde tetkik edilmeğe kalkılırsa İs. tanbul kütüphanelerinde müd . delumuminin elinden kurtulacak tek edebi bir eser kalmazdı. İsterler mi Nedimin Hama . misini şimdi dejenere ol. muş bir bedbaht oğlanın, hama. mın gölgeli bir köşesine uzan . mış vatan Nedimin yanma ge- lerek ona sarılın nasıl öpmek istediğini ve Nedimin da bu ah- lâksız oğlanın göğsünde çıkan tüyleri görerek güneş bulutlan. maya başlamış diyen parçasım okuyaytm mı? İsterler mi Tevratı acarak Hazreti Lütun bizzat kendi &ul. bünden hasıl olan iki kızımın a. rasına girip onları nasıl inlete inlete istifraş ettiğini tasvir ©- den faslt okuyayım. | Ve yine aziz müddeiumumi isterler mi İncilin kanağını kalb- dırarak daha dünyavı tanımı - vacak kadar kücük bir kızı ney. vamber Süleymanm nasıl ba - #trta bağırta bir hurma ağne- nm altma sürüklevin götlürdü - #önü anlatan fıkrayı okuvayım. Ve yine İsterler mi svrei Yu zuftan bir sahife aem Mısır ka. dmlarının onun güzelliği karsı. gında nası! kendilerini kavbede- zok tenasül âletlerinden kan br. gattıklarmı tekrâr edevim, Havır hayır, bir edebi - oser parca büarsa olmnamaz. Paron parsa tettik edilemez. Bir edebi eser kö'dür bir biltündür. Ha - yatta ahlik ta vardır. ah'âlesız dı. Bu kübkenin altmda farilet te vastvor faritetsiziik te. Sa - n-tlrür kitabında tesir vanabil: mek için her İki renlitevi de te berüz ettirmefe ve biltün aerle böile anlatmaya merburdur. Bu aşlatıra değil vPavssine hakarak Ptküm vereceğiz. WHalkiten ah . Ptamtrfr #ave olarak almış İse müştahnendir. Pebat ahlâkeız - böm Wronslifini hir tonat arık bör icinde bütün teferrietile güstardiirten sonra ahlfteş doğ Tu gitmele ise ona miletehrendir. daravasmı vanıstıramayız. Tek basıma bir tenasill âleti "lq "ı,!"vıl vanıp soleröe vanıe trmak e'bette —müÜstehrendir musaviri arv — havadır. Taka' bir kudretli erkeğin ne deame" #SlAnSynn tehartiz ettirmale bir milletin kahramanlık karakteri ni bir kavanım Üzerine ovun br. raıkmak icin vanrlar hevkelir bir kramıra avnı tenasül Âletin! Vive etmek ist'hcan teskil et - mez, Este onin İrindir ki arziz ve krvmetli hökimim temviz mah Pameej romanm heveti umumi. yesin! ehlivukufa okuturlar, ve Luzun müzsleboen <eşr'yat 'tas: emanet ettikleri çekilde yap * tilo mi yazılıp yazılmadığını A mildafatsaımı okuyor tesbit ettirmek lâzımdı dive kâ- rarı bozmuştu. 4 Üncü ceza dai- resi 857) İstanbul müddelumumisi bu davaya bizzat cıkmasının sebe. bini son zamanlarda müzmin bir hal alan Mmüstehcen neçrivat i. sinin bir nihavete ermesini ve bunun hakkmmda bir karar ver. mesi İçin vaptığımı söyledi. FHer- kes bilir ki o kararı müddeim- muraf değil siz vereceksiniz. (Müdafaa vekili burada eser lehinde yvanılan son nesriyatı ve muharritleri bir müdafaa ga. hidi gibi nakletti.) Ehlihibre raporlarını tetkik edelim Şimdi ehlihibre roparlarının tetkike ve kanun! vaziyetimizi tesbite çalışalım: Yalnız rapor. lar Üzerinde durmadan - evvel derhal söyliyebilirim ki bizi ilzam edebilecek sadece iki rapor ta- nıyoruz. Birisi Üniversite pro- fesörlerinin ravorudur ki esas- tır. Diğeri de ihtisası ha'z res. mf bir dalre olan talim ve terbi. yenin reylerini muhtevi olan ra. bordur ki bu da bir tamamlayı- cıdır, Kitabmmızm esas olan tik ra- por ise indimizde hukukan, man tıkan ve kanunen mevcut değil. dir. Onun hükmü kitaplarımızım toplanması ve sayın hâkimin yeni bir ehlihibre tayine ka. rar vermesi!le bitmistir. Bu baş. Ka türlü olamaz. olamaz çünkü ismini bile şimdi telâffuz ettiğim zaman hasyetle tüylerimin lir- nerdiğini duvduğum böyle: eh- Ühibre tavim edildiği davayı kendisine bir istismar vasıtası yanarak duvarlara ilânlar, 80 . kak başlarma afisler yapıstırın hevecanla alâka ile beklediğiniz Afrod't çıktı dive halkı biribiri. ne katan ve kaş göz arasında kesesini doldurmaya çalışan bi. taraflıktan mahrum ve en basıt cemivet kailerin! çifnamekte te- reddüt etmez bir adamın nası! imantna, fikrine ilmine ve bita- raflığına itimat eder de onu ken. dimize hüküm verecek bir ma . kam olarak kabul edebiliriz. Binsenalevh, bu ehlih'breyi: 1 — Bitaraf ve sözüne inanılır bir adam olmadığı tetn, 2 — Bir matbust davasma ehlivukuf se. “ilccek salâhivet ve ehliyeti ha- iz bulunmadıfı idin (Meclis za- hetnameleri matbuat ehlivuku. funun en asağı vilksek mekten mezunu olması lözemdır diyör) 3 — Sayın mahkemenin, usu. lün 76 ncı maddesine istinat et tifişini zannettiğimiz davanın (- kinci celsesinde, yeni bir ehli hib te !ıvininı karar vermesi suretiy- le itirazımızı kabol ve bu taporu gavri kâfi gördüğü icin, onu red. dediyor ve raboru ile kanünen, hukuken ve bilhassa vicdanen il- zam edilemiyeceğimizi iddim edi. yoruz. Vaziyeti hukukiyeyi şöyle tesbit edelim? Binienaleyh. vaziyeti hukuki. yemizi şu şekilde tesbit etmek ka bildir; Takdir salöhiyeti ve her şeye tâğmen neticede yine hüküm ver. me bafkı yülsek mahkemenizi: olmakla beraber, davamızı ehi vukufa göndermek suretiyle icra beyurduğunuz hareket davzmı 2 tamamiyle ihtizasa taallük & der bir iş olduğunu kabul ve mü- tehassısların verecekleri raporun hükümde esas relü ifa edeceğin' zöstermiş bulunuyor. Buna binaen, mahkemci âliye. ain kararında bıl kemiği vazifesi ni raporlar görecektir. (L"austere Procureur) — İstan bulün haçin, sert müddeiumumisi raporların itirazında başlıca iki noktaya ist'nat ediyor: 1 — Ehli hibce salâhiyetsizdir ;l: kü bunlar bukukçu değiller. 4 s $ — VAKIT He neticelendi 2 — Eser müstehcen dahi ol- masa, çocuklarımızı bunu — oku. maktan nasıl menedeceğiz? İlkk defa duymakta olduğumuz ve zekâmızın bir türlü keşfede- mediği bu birinci mühim bukuk mazariyesini huzurunuzda hallet. mektea İzharı aczediyoruz. Çocuklarımızın bu gibi eserle ri, müstehcen dahi olması, dala mütekâmil bir yaşa gelmeden ©- kumaları doğru mudur meselesi. me gelince, derhal ve kemali hu- Dus ve safletle itiraf ederim ki, ehlâk, vicdan ve karakterini her şaman hürmetle anacağım muh. terem İstanbul müddeiumumisi ile bu noktada tammamiyle hemli- kir bulunuyorum. Doğrudur ; yer. den göke kadar hakkı vardır. Muayyen bir tekâmül yaşını id. râk etmemiş olan çacuklarımıza | ganatkârane de olsa, talim ve ter> biyenin haklı olarak dediği gibi, bu nevi eserleri okutmamalıyız. O halde okutmıyalım, Bizi kim menediyor bu işi yapmaktan? Menetmek değil, iddia makamı ekâlâ bilirler ki, kanun bu hu. | susta bilâkis bize vecibe tahmil * ediyor. İşte 1117 numaralı kanu- nun hkri.ne_i maddesi, Hülâsa ve Netice Şizedi hülâsa ediyor ve netice. ye geliyorum: Biz suçlu değiliz, tab ve neşrettiğimiz eser beynel- milel bir şöhreti haiz bir sanatkâr tarafından Alâkadarlarının istifa. | desini temin maksadiyle yazılmış | bir eseri sanattır. Ne milletimin aruhaya duygülarını inciltecek bir p basılmış, ve ne de meş. retmişizdir. Kalasında sarık, sırtında cüb- | be bir minderin Üzerine bağdaş kurup oturmuş cahil ve zalim bir | istibdat hâkiminin bile resme bak. mâanın heykel kırmanın sevap sayıldığı bir devirde müs- tehcen görerek el ııuundğ: beynelmilei bir sanat eserini, mağı ilmü irfan ışığı ile yanan ileri cumhuriyet hâkiminin mah- küm etmesine imkân tasavvur et. miyorum. Sizden istediğimiz şim- di, sadece bir hükme beraet kara. l rıdır. Müddelumumi maznun- Tarin tecziyesini istedi Esat Mahmudun müdafaasın- dan sonra müddelumumi Hik - mot Onat söz alarak yine eski iddiasını tekrar etti ve eserin müstehoeniyetinin bariz oldu . ğunu, Avrupa matbuatının bile bunu yazdığını ileri sürerek maznunların tecziyesini istedi. Maznun Semih Lütfi de yıık tığı müdafsasında, memleke' münevverinin, salâhiyetli edip- lerinin müstehcen olmadığını iddia ettikleri bu esori kendisi- nin elbette, ki, isabetli bir ka. rarla müstehecen olduğunu gö . rerek neşretmiyeceğinin düşlü- nülemiyeceğini, binaenaleyh bir kastı cürmisi olmadığından be. raetine karar verilmesini iste, di. Diğer maznun matbaacı Ke . nan Dinçman da mudılı:uınıl yazılı olarak verdikten sanra | hâkim İsmail Hakkı Gözeten Mahkemenin kararı “Fransıs edibi Piyer Lulzin mebus Nasuhi Baydar tarafın- dan türkçeye çevrilen Afrodit i. simli eserinin heyeti mecmuası müstehcen ve halkın âr ve haya duygalarıma mugayir oldu; b dan bahisle kitabm tâbii Kenan Dinçman ile naşiri kitapcı Se- mih Lütfi alevhlerine matbust kanununun 30 uncu maddesi ve | Türk ceza kanununun 426 ve 427 nel Mmaddelerine tevfikan Açılan hukuku &mme davası Ü- zerine vanılan açık duruşma sa. nunda ümme davası açılmadan Sultanahmet birinci sulh ceza mahkemesi tarafımndan ehlivu . kuf olarak secilen Konyalı İbra- him Hakkınm verdifi ve Tan #ezetesi muharriri dive imza et- | tiği 25—11—939 tarihli raporda i eserden bazı cümle ve ibareler alınarak müstehcen oldufu ka. nasati izhar edilmiş ise de kendi. sinin. huzusi —sebenler mevcut olmadıkça ceza muhakemeleri usulü kanununun 66 ncr maddel | murdde'esine eöre bu hususta tavzifi lâz'm gelen ehlihibreden olamıvacağı mahkemeyve verilen salâhivetli resmi ehlihibre liste. sinin tetkikinden anlaşılmasına, bu itibarla Konyalı — İbrahim | Hakkının ihtisasma taallük et. | miyen edebi bir eser hakkmda | rey ve mütalea beyan edemiye- | ce”im, ve Sultanahmet - bir'nci sulh ceza mahkemesince sebep vösterilmeden ehlikibre seçilen Konyalı İbrahim Halkının ese. | 2 MART 1040 ri kül halinde mütalcadan ziya. de münhasıran sahifeler ara- sından çıkardığı bazı ibare ve cümlelere istinat eden raporun. da bildirdiği gekilde ezerin müs. tehcen olduğu hakkındaki kanâr atinin kabulüne kanunen imlkün güörülememesine ve tarihi tet . kikler mahsulü olduğu kaydile Afrodit tercümesi ile alikası ol miyan hayali ve açık saçık re- simler koyarak ve yine Aflrodit adıyla bir kitap neğri suretile hşkiki Afrodit eser.nin ismin, den istifadeye kalkışmış olma, sı ehlivukulun haiz olması (âs zım — şartlardan — biri olan bitaralırğınden şüpheye düşüre müş bulunmasını işaret ettike ten sonra Üniversite profosör- lerinden müteşekki) salâhiyete H ehlihibrenin ve Maarif Ve- kâleti talim — ve — terbiyo heyetinin verdikleri rapordan bu eserin edebi - kıymeti haiz bir sanat esezi olduğu ve mat- buat kanumunun 3l inel made desinin birinci ve ikinci fiktae larında derpiş edilen halkın âr ve hayâ duygularını incitecek mahiyette müstehcen eserlet meyanında telâkki edilemiyo- eeği neticesine varıldığındam kitapçı Semih Lütfi Erciyaş ve matbaaecı Kenan Dinçinan'ın beraetlerine ve dava âanlt ha mına takip edilmiş olduğu cke hetle mahkeme harcı alinma» sına mahal bulunmadığına ve Sultanabmet birinci sulh ceza mahkemesinin seçtiği ehlivu- kuf Kouyalı İbrahim Hakkınım raporuna dayanılarak — toplata * Urılan tercüme Afrodit nüshâe Tarının sahibine iadesine teme yizl kabil olmak üÜzere karar verilmiştir. Hasılatı felâketzedelere teberru edildi Hâükimin kararı salonda ha- zır bulünanlar tarafından ah kışlarla karşılandı ve Semih Lütti, birdenbire ayağa kalka- rak: “ — 832 senelik tabllik haya- tımda bu karar benim en bü- yük mükâfatımdır. Ben de Afrodit,, kitabının bütün hâs sılatını Erzincan gselzele felâ- ketzedelerine vereceğim,,, di- ye bağırdı. DEğL Müddiumum? Hikmet Onat bir mubarririmlize kararı he- men temyiz ettireceğini söyle- miştir. *.. (Afrodit) in yeni tabıları (Afrodit)in mahkemeye verie Ten ve birinci derecede mülsteh. cen olmadığı kararını alan ter* elmesi, bilindiği Üzere; Nasuü« hi Baydar'ın tercümesi idi. Ha- ber aldığımıza göre muhake- moenin seyrine bakan müte- şebbis tabilerden birçoklart daha Afrodit'in birer tercllme. Bini bastırıp neşre hazır bir hale getirmişlerdir. Bunların bugün yarın piyasaya döküle- ceği söylenmektedir; muhake. me eonuna kadar muhafaza altına alınmasına karar veri: 'en kitab, Semih Lütfi Ki- ybevinin tab'ı olduğu ve vazie yete göre yeni tabiler alayhine yeniden dava açılması da ta- savvur edilmediği için kitabın muhakeme üzüntüsünü Semih Lütü çekmiş, fakat ötekiler de hazıra konmuş olacak de- mektir. Bari onlar da Semih Lâtfi gibi hasılatını Erzincan felâkelzedelerine terketsoler... İngiliz donanması Murmansk Rus limanını ne için abluka etti İnsiliz donanmasının Sovyetle- rYin Mürmansk İimanını abluka ettiklerini ajans haberi olarak bildirmiştik. Fransızca Pârisuvar gazetesi bu abluka hakkındaki haberi ve. rirken aşağıda okuyacağınız bir n:tu da ilâve etmiştir: Danimarkada — çıkan — Ber. Nagske Tidea gazetesinin Oslo- dalki muhabirine göre İngiliz do. nanması Murmansk İimanmı ab- luka altını atmış bulunuyor, Daınimarkalı gazeteciye göre; bu adlukanın gayesi Finlandiya hesabına bir müdahalede bulun. mak dağli, fakat Murmanek lima. nınla demirli Alman gemilerinin hareketlerini kontrol ederek Al. mazyanin Alman gemilerile Rut- yaya Alman mühimmatı sevket- tesine veyahut Rusyaya Alvcan. yada in$a edilmiş olan denizaltı gemilerini gündermesine mani ol- maktır.