|(Muahedenin akdi |letasdiki arasında | t et | S Büyük Millet Meclisi İltij et Meclisinde | Bkla tascik edisdi. Ba tasdık B &, l sonra — muahede. | çi şötriyet mevkiine girmesi i. | ——..lnnhn_i merasim la. | dEknnş oluyec. ! .&""*uy. Vekili Saracoğlu Şük M dediği gibi muahede hükü. vi * ile meclisin müşterek mesai. ve petidir; mecis azası İngiliz ve Fransa ile aktet. | ederek İtalyan kvalımı aymı za. | .__."_nuı hükümetleri ile hükü. | 'Diz arasında cereyan — ev'en B i günü gününe lakip __'_W' Bu noktadan mualiçde- in gatdiki andecs bir formalito. ..u'mmd— ibaret kalmış ol İlağa beraber mualiedenin mec. WW! Üç yüz altmış azanın ile tasdik edilmesi bu ta. u':"&ının momloket ve mil. ıü_:.ld benimsenmiş olduğunu Hi milletlerini ikiye ayı. li bir harp karşısında LEŞ İ maketdiyle aktedilmiş bir ewahedenin her şekilde tasvip — edil. bekleyemezdi. -Böyle de paktın istinat etti. © kırdar baklıdır — ki, itiraza uğramadı; an. taraflarda gizli bir ta. izleri görüldü. i türizleri yapanlar da ha füli tekzipleri ile kar. kendi hatalarını daha yacaktardır. Mitekim rat. akdi ile tasdiki »rasımda a bir iki haftalık kesa fa. HL İ Eş? £ £ fi f g i. Li fi Tf Yörsiz ol? >Snnu hüdiseler izbat ©. - İ) Geçen — bahar ü icinde Tüv't-e il. İ-e'ı Krasında karşılıklı yardım temeoli atıldığı zaman Vat tas Almasva Çekosla. “Yayı ortadan kaldırmış ve Ro, “adan Karmİ>nize doğru in. H—üıı cür'etli hareketlere baş. tı. Diğer taraftan İtalya ŞT ;j İ ——ııdı Arnavutluğu vişeki | Güm | | sirayet dairesini tah. | eder. Yazan: ASIM U2 manda Arnavulluk kralı ilân et. mişti. Bir takım İtalyan gazete. leri © günlerde Arnavutlukta baş. hyan haroketin Karadenize ve Beğazlaca doğru gidebilcceğini açıktan açığa yazmakta bir beis görmüyorlardı. Onun içindir ki İngiltere bükümeti Romanya ile beraber Yunanistena garanti ver. mek moecburiyetini hissetmişti. Bugün ise Balkanlardaki vazi. yet sulh lehine olarak değ'-mittir. Bunun ©a '.dyî,!ı İtalya ile Türkiyenin | elan Yunanistan ara. sında bir ademi tocavüz anlaş. mtasımın ceası keralmeş — olması dır. Balkanlardaki bu değisiklik . Türk . İngiliz . Frensız yardım paktınmm mesut bir semeresidir. Türkiyenin muvafalatiyle — yanı. lan bu İtalyan . Yunan anlaşması Türk . İngiliz . Fransız paktınm bazı iddiaların hilâfma olarak İ. talya aleyhine olmadığım — isbat 2 — Almanyanın — Türkiyeye karşı son vaziyeti. Türkiye — ile hagiltere ve Fransa arasında im- | zalanan karşılıklı yardım — paktı. nin İtalya aleyhine müteveecih olduğunu da söyliyenler olmuş. tur. Ba iddianım da doğru olma. | dığı Almanyanın Ankara büyük | elçisi Fon Papen'in birkaç gün evvel Türkiyeye avdetinde söyle. diği sözle sabittir. Filhakika | Fon Papen istasyonda kendisiyle | bu türlü türizlarin ne | görlşen garetecilere: “Almanya Türkive ile ticari münasebetleri. ne ço« ehemmiyet veriyor. İki memil »cet arasında bir ticaret mu. | kavelesi yapmaya mani - olacak hiç bir sobep yoktur.” demiştir. Türk - İngiliz . Fransız paktı ne İtalyanea, ne de Almanyanın alevhine müteveceh — olmadığı böyle bâdiselere müstenit deliller | ile sabit olumca kimin bu ves'ka. ya karşı söz söylemeğe hakkı elabilir? Bu vesikanın sulh değil, harp vacıtası olduğu nasıl iddia oluna. | bilir?.. ASIM US rüğe almacak Atatürk'ün — | — memurlar G1 talipten 12 kişi kazandı Pa Nfil!citcırh-ı ayında gümrüğe .,.—ul' almak için lise mezunları âçI 'da bir müşabrka imtihanı Kat Bu imtiharda kazanan. | Gön z tesi düzn vekâlet taralın. bul gümrük başmiüdür de Pönisrilmiştir. tap Hhana giren 61 kişiden an. '“"h'::,m“ kazanmıştır. Bunlar j r: q;'m Sener, Ahmet Oran, Mah x,;,.!ner. Hâbil Özvenli, Fikti q.ı:n. Necip Tüzün, Seyfettin 7, Ahmet Relik Ak, "Neza. Tuna / k, Orlan Eren, Fethi y N, Russar Aydoğan : mı"-lm.nlırdın bir kısmı bu. &ı'de münhal —memuriyetlere İleşa *filecaklerdir. Bazıları da Yıma,, #çlacak — memuüriyetlere Lg;hrilecekiertht. e an işletmeleri yeni DÇ eleler inşa ediyor wn'“ Nlman işletmeleri umum Hüzgç SÜĞü sahillerdeki iskeleleri — Vej ; * iskele olmuyan yerlerde ç, Skeleler inşasma başlamış. Siğ Olarak Teki.rdağında vapur. -_*z;mhm;ımmgi büyüklükte p Wara Mudanya, Ereğli ve İSkelelerinin inşasına eş ADi ':'.' Sâr komisyonuna Ce %l!kıyetlor yapıldı B komisyonu dün toplan. Jt “W maddeler üzerinde e ’."”_'4" şikâvetleri pözden tir. Komite önümüzdeki birçok — müeseeseler seza karatları verecek. * T *. *A * S g — Mütekait ilâç yerine ç Zehir içerek öldü W oturan askeri mü. ÜNt Adil adınlla birisi, * yanlı ÜÇ akrak istemiş, fa. pi d zehir — şişesinden DAĞ birer soora NT Marek ölmüştür. CHkab Mlkn çYN Ezi fıl' ı"_i':wg anıt-kabri Beynelmilel müsabaka haz.rlanıyor Ebedi Şef Atatürk'ün | anıt-kabrinin yapılacağı yer —Bugünkü büyük Ve İnşa od'imektedir. Bun. | olan Rasattepedeki bütün istimlâk — muameleleri bit miştir. - Yapılacak - eserin, Türk milletinin hissfyatını ramamiyle fade edebilmesi için bunun bey nelmilel şöh- reti halz bir sanatkâra yap turılması ve bunun İçin de beyneolmilel bir müsabaka açılm ası kararlaştırılmıştır. Bunun için lâzımgelen vesa- ik ve esaslar hazırlanmıştır. Ve buna mütedair ilânlar da yapılmıştır. ihfifal | (Baş tarafı 1 incide) * Cumhürreksimiz Atanın mu-| vakkat kabrine giderek bir Çe*| ten koyacaktır. Bunu halke- vinde ve mekteplerde yapılan millt maraslm takip edecektir. Şahrimizde do Vali ve Belo- diye Reisi Lütfi Kırdar sabah: leyia Eminönü halkevinde bu- lunacak ve buradan Ünlversi- teye gidecöktir. Ünliversitede ihtifale saat tam dokuzu beş soçe başlanacak ve bu sırada bayrak yarıya indirilecek; Bbadi Şefin hâtırasını taziz maksadiyle beş dakika ayakta süküt edilecektir. Bilâhara Atatürkün hayatı hakkmda — muhtelif hatipler 882 söyliyecakler ve İsmet h- önünün — hitabesi — okunarak Üniversitedeki toplantıya S00 verilecektir. Bu ihtifalden sonra başta Vali, Rektör ve profesörler ol- düğu halde bütün uıımsân gançliği takölme gidecekler, abideye çelenk koyucaklardır. “Şolrimizdok! diğer halkev: de Abideye ayni şekilde çelenk koyacak ardır. . MAV Alltor MA ERKZ siğn Üi mUZU Geçen yü, Büyük Atatü k Büyük Millet Meclisinde 19 un. cu teşrinisani nutkunu söyle- meye hazırlanıyordu. Ondan ev- vel de 15 yılını bitiren cumhu- riyetin Layramını? gene bir hil tabesiyle açması bekleniyordu. Hattâ Anxaraya gidemiyoceği anlaşıllıktan sonra da, türkün sesini radyonun saraya bağlanacak cihaziyle işitmek ü- midleri uyarmıştı. Olmadı. * ) birinciteşrinde Ankara ipodra. mundaki geçid resminde resi- cumhurun orduüya meseajini o zaman başyekil olan İzmir me busu Celâl Bayar okudu; 1 İkin giteşrinde yeni içtima yılına gi. ren mecliste reisicumhurun ve. Yü “geceği yıllık nutuk da gene baş- vekil tarafından okundu. 18 yıl, aynı günde Atatürk'ü dinlemeye alışık olan meclis için bu pek hazin bir ayrılıktı ve kor. kunç bir ihtimal, bu hüznü bir yürek çarpıntısı haline getiri- yordu. Celâl Bayar'ın gür ve kürsüye yakışan sesiyle okudu. ğu nutukta hep Atatürk'ü alkış- Indık; fakat bu alkışla çırpınan ellerimizde buğka bir hareket, Atatürk için bir davet heyecanı yardı. Ne yazık! Atatürk kurduğu meclise bir daha gelemedi, mil. letin hâkimiyetini temsil eden mecliste kürsüye — hâkimiyeti temsil eden Atatürk'ü bir da. ha göremiyecektik: Nutuktan 12 gün geçmişti. Meclis, meclisler | tarihinin ilk ve soh kaydettiği söylenebilecek bir sessizlikle a- çıldı ve celse yalnız göz yaşları nin, yalnız huçkırıkların natıka. giyle inliyerek kapandı. — — — Cenaze slayından bir kaç gün gonra, Cankaya yolundaki köş- künde ziyaret ettiğim Celâl .Bayar'ı bu acı hakikatın elemi- ni, Atatürk'ün son günlerini söylemekle avutmaya müsteid bir ruh haleti içinde buldum. Atatürk'ün son sözü, reisi. cumhur sıfatiyle söylediği son BöÖz olsa olsa son meclis nutku içinde olablirdi. AÂziz matemzededen bu sön putkun hikâyosini rica ettim, söylediklerini olduğu gibi yaz- dim, ve... sakladım. O zaman zabtettiğim bu satırları şimdi gıkarıyor ve onları Atatürk'ün önünde duyduğum bir huşü his. siyle bir daha okuyorum. Fani mevcudiyetini kaybet- mekten doğan acıyı tekrar bü- tün milletçe yaşatşığımız bugün vazife telâkkicinin yüksekliğine en coşdurucu bir örnek veren bu seyfalırı, nakilinin müsaa. desi alınmış farzederek. gazete- min sütünlarına tevdi ediyo. rum. ... Celâl Bayar anlatıyor: — Atatürk, meclisin bu içti- mamnı açarken söyliyeceği nut- Ka çok ehemmiyet verdiğini . Bu açış, nutük. ları, biliyorsunuz, hem hüküme- tin geçen bir yıl içindeki ieraa. tından millete bir hesab ver- mek mahiyetini alır; hem Milli Şel'in yeni girilen mesal seneri için kendi mesaf arkadaşlarına. millete yeni faaliyet direktifleri veren bir başlangıç teşkil eder. Atatrk. bu nu*kun, son nütkü olacağını da biliyormuş gibi. pek üstüne düştü. Nutuk için bize daha eylül iç- Jerinde iken, özmek okunma. sından bir buçuk ay kadar ev. yel, bazırlanmaklığımız lâzım- geleceğini söylemişti, kendi ta. biriyle, aynen: — Nutkun “materyel” Inl hazırlayınız. / Yaç virrük * Sabık Başveı;il“(?;ââl Ea-;afın A ilk relisicüurmniürüu- emrini vermişti. Zihni, hep cumhuriyet bayra- mındaki hitabosi, hep merc açılmasındaki nutuk ile meşg gibi idi. Nutka verdiği eher . yeti bize de hissettirmek İsti- yordu. Aradan çok zaman goç. memişken ve söylenmesine çok zaman varken, o günlerdeki zi- yaretlerimden — birinde nutka geçti: — Ne oldu? diye sordu. Kendilerine “Materyel"'in ha- zır olduğunu arzettim — Fakat, bir defada üzerle. rinde bizzat çalışmak — istiyo- rum, Bunları ayırıp siraya koy- duktan sonra takdim ederim, dedim. — Siz bildiğiniz gibi hazırla- yınız. Ben Ankaraya gitmek niyetindeyim (*). Orada bunları kendim gözden geçiririm, kez- di Üslübuma çevirerek — ya rım, Ökürken kendimi faz! yormamak için de fazlata kı #altırım, buyurdular. —— —— — Son nutuk işte böylece hazır. lanmaya başladı. Arzuları gibi nutku tama- miyle hazırladık. Hattâ bu ha- zırlama işinde çalışırken daha bir şey yapmak istedik. Bunlar. dan seçeceğini tahmin ettiği. miz fıkraların iladelerini, koa- disine belki yardım olur düşün. ecesiyle, kendisinin Üzlübuna benzetmek, yaklaştırmak için de hususi bir gayret sarlettik. Bütün istediği, Ankaraya ge- Bp bunu kendisi okumaktı, Et. rafını Ankaraya gelmek için sı- kıştırıyordu ve bu. arrusuna iç. toen mutavaat gösterilmediğini hissettiği için olacak ki alttan” alta bu mutavaatı hazırlar gi. bi görünerek mhhi durumunu galiba bir de etrafının görüşü ile kontrol etmek isliyordu. Bir gün yanında doktorlar bulun- duğu ve gene Ankaraya gitme üzerinde olduğu Bırıda, kendi. lerine benim Ankaradan hare- ket ettiğim haberini vermişler: — Celâl Bayar o günlerde vu. maları İstanbula ; Ata- türk'ü gördükten ve vaziyete göre direktiflerini aldıktan son. ra pazar günü Aakaraya dönü- yordu. — derhal: — İşte, Bayar geliyor, demiş. ler; ya beni Ankaraya götür- mek için geliyorsa, Ankarada bulunmamı istiyorlarsa ?.. Filvaki hastalığın seyrinde o günler bir hafiflik seziliyor, â. deta Umidli bir safha açılıyor. du, “Ankaraya gidebilir mi, gi- demez mi?” mevzuu konuşula- bilinecek günler... Kendisini ziyaret ettiğim &. rada nutkü sormayı gene unut- madılar, gene: —e oldu? dediler. Arzettiğim şekilde hazırlığın bitmiş olduğunu söyledim. (*) Atatlirk o vakitler Sava. rona yatından saraya geçiril- mişlerdi. n sen s — Görevim! buyurdular. Notlara bakarak, o yıl içinde rönlize edilmiş işlerden nutka girmesini uyğun — bulduğum noktaları anlattım. Gelecek yıl. lara aid olan tasavvurlarımızın da hültsasını yaptım. Hepsini tasvip ettiler ve bil. hassa gelecek senelere ait olan bu tasavvurlarımız nutuk için- de yer alırken bunlara Büyük Meclisin bu yılki mesâisi İle ta. hakkuk ettirilmesi lâzım vesa- ya maddeleri suretinde şekil ve ruh veren kendileri oldu, Nutuk, esas - itibariyle artık hazırlanmış demekti — O halde bunu genel sekre. terliğe verelim, orada bulunsuu, dediler. Daha birinciteşrinin başların- da idik. Ankaraya gitmek... Bu niyet. to sabit edilir. Bu arada Cum. huriyet Bayramında goçit res- mi yapılırken oradaki Reisitum. hur mevkine ko » Çıka. bitmesi Sena GS0 yapılması. nı istemişler, hem oturmasına, hem otururken ayakta durur görünmesine yarayacak şekil- de de bir kürsü hazırlanması arzusunu cöstermişlerdi. Bu is, tekleri de bayramdan evvel ye- rine getirilmiş, yani asansör yapılmış, yetiştirilmişti. Fakat... Hastalık, bu sırada ümid ve. ren seyrini değiştirdi. Ağırlığa doğru gidiyordu. Artık kendi- sine de inanç geldi ki içinde bu- lunduğu şartlarla Ankara be. yahati yapmağa imkân yoktur. Birinciteşrinin yarısı geçmiş- ti. Beni huzurlarına kabiul et. tikleri bir gün tekrar sordular: — Nutuk bizde, Hasan Riza- da değil mi? — Evet, dedim. Ve dudaklarını bükerek: — Bu zayıf vaziyette Anka- raya gitmekliğimde bir fayda görmiyorum, dediler; Ankaraya vardığım zaman kimsenin mua, venetine muhtaç olmaksızın hiç olmazsa trenden otomnbilime kadar gideb'lmeliyim ve arka daşlarımla müsafaha edebilme. Tiyim, Buünu yapamıyacağımı yorum. O zamana kadar nutkunu meelisin reislik makamında yarı oturur, yarı ayakta durur bir vaziyette kendisi okuyup söyli- yeceğini umuyordu. Artık bu kadar da avakta durmak imkâ. nı kalmadığını anlamıştı. — Gidemiyeceğim, nutka ka- ©1 bir gekil veriniz, göreyim, buyurdular, Nutuk, son şeklini aldı ve kendleline gözteritmek için mU- said bir ân beklen'idi; cünkü hastalığın seyrindeki ağırlasma devam ediyor ve artıyordu. He- kimler beş dakikadan fazla ko. nuşmaya müscade etmiyorlar dı. 7oef o darece İterlemleti. Fakat, hasta vazifesini bırak. miş değildi.. anlı- 10 YRİNCLLEŞXİN dasü tatürke ait ı-q'--pc.’d..p #66 4 G4 .—.ı l -3 a.. .. OZLU Nutku hatırlamıştı. * Bana geldiler; 1 —Sizi isliyor, nutuk da. wr- duya okunacak mesaj da bera. ber! dediler. : Odasına pird'm. İ Yatağın içinde uzanmıştı. Tn ©e bir yorgan göğsüne kadar pekilmişti. Arkasındaki yam tıklara hafif bir meyille yıs. Tanmış, durüvorlu. Yanına ya laşmak'ığımı emrettiler, Te! mue levi vatakla temas eder bir ha. le gelirerek «« kuklum: ğ — Nutuk ne oldu? ? — Fazır, dedim ve son «-&k, Hndon mündericatımın Üzeri le duracağı noktaları tekrar et. meye başladım. İ Beni siikünetle dinlivorduf fakat ben bir yandan büyük A ftatürk'ün sıhhatı, bir yandan yapılmakta olan bir vazif-in vicdani tazyiki altında #*tm. O halinda yarmamını: daktor'> *a[ tavsivesine pAre hereket et ç Iâzımdı; fakat devlet relsi le vazifelerinin en mühimlerin?en birin! yapmakta idi. Kendi ste na yapılacak bir iyten teferrila. tına kadar haherd>r olmulı İdiş bu ise kendisini yoracaktı. —— ( HBülâsamın bes, altı dıl.—'lı'li | sürdüğünü, doktorların ver3iŞi müszade haddini göçmediği ti Zannediyorum. Fakat, büyük adam ua iktifa etmedi. Gayet sukin bir. Usanla sördu: | — Okumayacaık mısın?.. | Beş dakikadan fazla yordu. ; ğumdan mütoecesir, gene varife. 'ye başlıyorum. Nutuk, kendi tabiriyle, evve- »_!Wm 'tan 'alnız noksan o *“finali — Atatürk ötedenberi bir yazının, bir sözün bağ! Şını bu kelime ile ifade eden. di. — Nutku okumaya ve mim. kün mertcbe süratle okuraya | başladım. ö Bu arada obuyusunda — bir. gramer hatası, bir rabit yanlışı | yaptığımı anlamıştım. O fıkra biter bitmez, baştan tekrar etmekliğimi — söylediler. Gülümsedim. Göüzünden bu da kaçmamıştı. Sebebini sordu: ! Fıkrayı tekrar oluyerak de. vayn ettim. O işte bütün sttru le ve en küçük teforrüatına mü- fuz ederek takib ediyordu. — (Büyük Kamutey, Şimdiye hadar - olduğu gibi, bütün işlerinizde — başarılar d y Terim-) Bu cümle ile nutuk b Yalnız bu nutuk bilmemişti. tatürk'ün bütün nutuklarının son cümlesi, resmi hayatı Bön sözü koendi dikte leri işte bu söz olmuştu. , Şimdi de nutkun - tatbikatım nasıl yapacağımı soruyordu. Biliyorsunuz, — ikdcitoyrl ilk günü maelldin içtime yılı n çilirken celenyi meclle relei açıı ve Dipeh tea SöNER sorn Rahleaai d reislik makamına gelerek mu' kunu söyler; fekat bu def meclise kendileri gelip nutlu Ti 4 €Decamı 5 incide Vünilmünei e > * cASAĞK ü İ K EYE g. CA Türeli l AAT