ia Sulİstİ livukuf devleti Takas suğistimali m zamandanberi, üçüncü as- Seza mahkemesinde, görüle. takas sujistimali muhakeme ün de devam edilmiştir. Ara ticaret odasi âzaları, güm- wrları vesair mühim şah “& bulunan suçlulara vaktiy- e t yaparak rapor verir, Wük seilfettişlerinin iddiası. pire, hazinenin 2,5 milyon lira içi Görmesine sebep olmaktan g #me edilmektedirler. gü : milyon zarar ettiğine dair rİ fezlekenin sksine ola- Gİ Sun boylu tetkikat yapan eh. heyeti ise devletin hiç bir uğramadığı yolunda rapor işlardı. Sikeme bu iki ayrı iddiayı Mal Atırmak üzere hem mület- » her de ehliyukvfu müva- Karar vermiş ve muhake. İnküi güne bırakılmıştı. Ükemeye çağırılan her iki gelmiş bulunuycudu. Hasi- 2,5 milyon Tir Zarara uğta- Yolunda fezleke veren güm- üfetişi AN Kemal ve z mevduat şefi Raif bir ta. inenin zarara uğramadı» iz eden ehlivukuf beyetim- $ Bankası Istanbul şubesi Ü Nejat ile İş Limited şir. Nüdürü Bedri Nedim bir ta- yı Yer almışlardı. söz alan müfettiş Ali Benim riyasetimde kurulan <t heyeti, tetkikatmı yapa. #filekesini vermiştir. Biz fez. vardığımız neticeyi yazdık &i ehlivukuf raporunda or- İüksir ve mesuliyet yoktur, or. Biz sadece kanuni me- N tebarüz ettirdik. İ Yani noktai nazarınızla 15. İİ Yorsunuz, demek? | e sordu. Bundan sonra mahkeme, müd- | Kema!: | deilümüuminin mütaleasını serdet- Yet, dedi, mi bulunan ehlivukuf X. mahkemenin suallerine Mİ olarak cevap verdik, dedi. İlmi bakımdan tetkik olma» | Ehlivukuf Raı''de rapor Iecatında ısrar citi ve hazi- #ğarara uğrumadığını söyle. | | İl Saretle, bir türlü teftiş he- İLE ehlivukuf arasındaki mü- İNİ telif edilemedi. Bunun ü. | Müddelumumi söz alarak; üfettiş 2,5 mi israr ediyor, Olsa bi on hira Mahkemelerde uğramadığında israr ediyor davasında dünkü celse melidir, şahsi tesirin mevcu ni göyliyen vekilin sözleri höfdir. Fakat, bi: tecerrüd ile tahkikatı ortaya at- tek ve neticelendirdik. Bundan if- tihar duyuyorum. Mi şadan sonra müddeiumu! ni tekrar söz alarak: şudur: Ali Kemal, iddiasında neye | istinat ediyor, dedi. dir ise mahkemeye aittir. 5 kuf heyetinden zun uzun izahat verdi ve; kapılmıyarak yaptık. Devlet hiç. bir zarara uğramamıştır, dedi. mesi için muhakemeyi başka bir güne bıraktı, haya arzeden davada müddelumu- minin ileri süreceği mütalea me- rakla beklenmektedir. sul Ziya Erzin Vekâletten yapı. | lan ani bir davet dolayısiyle bu akşam Ankaraya gidecektir, | vuzubuları mali davası n, hiç bir zarara gil, doğrudan doğruya teftiş va-| zifesini suiistimal mahiyetindedir. Geçen, seler müfettiş Ali Kemale normal takasın ne olduğu sorul i du; buna cevap veremedi, bunla. rın temadi etmekte olduğu görü- lüyor, Hakikate hayalleri de inzi- mam ediyor ve ortaya bir mev. hum 2,5 milyon liralık zarar çıka- rihyor. Mahkeme huzurunda ey. rak kendisine verilsin, tetkik etsin e istinâden zararda ısrar | ettiğini izah etsin; İşte doğrudan | doğruya gizli bir husumet hâkim dir, Müfettiş Ali Kemali iddiasını isbata davet ediyorum, dedi. Ali Kemal; — 20 senelik teftiş hayatımda İngiltere Krali- çesinin şapkası Modeli Kimin Yaptığı Belli Değil e Kraliçesi geçen haf- r “İngiltere bin resmi klşa-| dini yapmış ve mutadı sergiye $ İngil ta Londr san 4 açılan i sergi veçhile irak edenlere göster- dikleri güyretten dolayı teşek- kürederek lütütkârlıkta bulun- muştur... Kraltçahin gösterdiği bu bü İrük nezaket eseri bütün erkek-! leri fevkalâde memnun eder ken, Kraliçenin giydiği bir kü- çük şap bütün kadınlarıy Aazarı dikkatini çekiyordu.. Kraliçenin taşıdığı şapka ve| ı yapmış w lan şapkacı saray halkı gibi £ tün Londra halkını da alâkadar i.. Fakat Kraliçe büyük rarla bu şapkayı an Sü rın ismini saklamış oldu- #lümat Zgundan hiç kimse bir mi alamac T adından t sonra Kraliçenin anmış ve de hel klişe. | si yapı larak binlerce nüsha ola- k basılmış idi. Bütün dünyada birkaç saat içinde şöhret kazanan bu şap- apar kacı bütün gay- bulunamamış, | bir Fransız iğı tek şapkala| ni de hemen yırttığı ve yapt rın mod böyle sözleri ilk defa olarak, hem de mahkeme huzurunda işitiyo. rum. Mahkeme buna müsaade et- memelidir, ben çok serinkanlı; Fakat bunu hazmedemiyece bana vaki olan isnat tamik edil- yeti. her'eürlü hassasiyetler ifettişlik hay min korunması lâzımdır.,, Bu şekilde hayli süren münaka. nuavi- — Bizim anlamak İstediğimiz Ali Kemal: — Ben fezlekemi verdim. Tak. Müddeiumumi muavini; — O halde, devletin zarar etme m mesmeği - kanunisi el sorulsun, dedi. Ehlivukuftan Bedri Nedim w- — Tetkikatımızı hiçbir tesire Bu suretle iki z4i idialı bir saf. Denizbank M Ankaraya Gidiyor Denizbank Umum müdürü Yu-| Davetin Alman ve İngilizlerle müzakereler ve yeni Çıplak Melek Dorolhy Lamour Rey Milanâ ile yeni bir film çe, rmeğe o başlamışlır. mecmualarında gelen nema | resimler, afetle bize | me, kimbilir Halide Kdibin fi Ta VAKIT 23 MART 1939 Halide Ediple ülâkat “Artık hiçbir yere igifmiyeceğim; buraya geldim; vatanıma, mem- leketime..., Mülâkatı Yapan Neriman Hikmet Türk edebiyatma, “Sinekli bakkal” gibi bütün milletler ö- debiyatı ölçüsünde büyük bir «ser kazandıran Halide Edibin evini arıyorum. O, birkaç gündenberi İstan bulda bulunuyor. Bunu her hal de artık bilmeyen, kalmadı, Halide Ediple karşı karşıya bulunmak, onunla yanyana dur. mak, sesini duymak en yeni nesle ne büyllk bir heyecan ve rici andır! O bir milletin “edebiyat” A&- leminde hakiki ve büyük değeri #lmış, ve gene dünya kadınlı. gt arasında zokâriyle, şahdiye- tiyle, en mümtaz bir mevkle sa- hip olmuş... | Düşünüyorum: Kendi kendi duymayan zik görünüşü, sesi, şları, göz- leri, çehresi, çizgileri ve heye- ti umumiyesi nasıldır? diyo- rum. Beyazıtta Soğunağa mahalle- sinde bulunan hemşiresinin «- yine indiğini işittim. Fakat So- ganağa mahallesinin hangi 80 kağında vo kaç numaralı evin- de olduğunu bilmiyorum. Büyük sastin tam karşısına lüşen manavın köşesinden sap” | tım. Az ilerledikten gonra biri- | & Soğanağa mahallesinin he- rede olduğunu sordum. — İşte şu üçüncü sokak! Üçüncü sokağa kıvrıldım. | pacaktım. Boşlu bo yuna geniş sokağın Iki tarafına sıralanmış övlerin, apartıman- ların hangisinin kapısını çalıp mdin iyor js Garpta yaptığı seyahatler Halide Edibi hiç değiş- i tirmemiş; konuşması ve edası tamamile bizden. İ Yalnız saçları biraz daha beyaz, okadar.. | Tekrar yeni bir seyahate çıkıp çi çıkmıya- .cağına dair sorulan bir suale romancı heyecanla şu cevabi veriyor : J olmadığını anlayacaktım. Doğ- rasu bu çok müşkül bir Işti, İşe lanlettayin başladım. Ne çareki onün adını bilen çok, fa- kat oturduğu yeri bilen yoktu. Ümitsiz bir aşağı bir yukarı do- laşıyordum. Gittikçe hava da kararıyor, ortada çokluk kimse görünmü- yordu. Bü defa hiç bir kapımın İziline dokunmadım. Yoldan g6- çen bir genç bayana: — Halide Edibin oturduğu © diye sor vi biliyor musunuz, dum Heyecanla: dedi. Şu sokağı kivrr- Halide E ın, ileride beyaz bir ev göre Onun karşisinda da büyük arı boyalı siniz ahşap, bahçe içinde bir konak var, Orası Teşekkür ettim, tarifi üzerin de yürüdüm. Kapiyi yaşlıca ve köylüden hizmetçi bir kadın açtı. — Kimi istiyorsunuz? — Halide Kdip evde mi7 — Evet! — Onu göreceğim; kendileri ne söyleyin, bir gazeteci geldi, kabul etmenizi rica ediyor; di- yin.. — Kimseyi çok meşguldür. kabul etmiyor;| — Fakat gazeteci olduğumu haber verin., “ Sizin gibi gazeteci olanlı pek çok uğradılar; Jâkin hiç bi- rini kabul etmedi. Kimse İle ko- da Halide Edibin bu evde olup Kadın ve Moda Seresememe saman sma mamamman amma Güzel bir Şapka nuşmuyor. -İbir gaze Ateşden gömlek müellifinin 15 sene evvele ait bir resmi Bu arada genç bir bayan gö- ründü, Kendisi Halide Eğibin yeğeni oluyormuş. Ona da rica ettim. — İnkâmeız! cevabımı verdi, Yazı odasında olduğunu, rahat- sız edilmek istemediğini süyle- di — Lütfen, diye israr ettim; ve dip bugün olmanm sabrr, ta e kuvvetiyle, inadım artir F de durdum. Bu vaziyet karşısında genç bayan bana bir haber getirmek üzere yukarı çıktı. A müs bet, menfi bir ce bekliyor- dum. Ne ise, o tekrar göründü- 30 vakit istediğim olmuştu: — Buyurun, de Beni alür, ikinci kata çıkar dı; misafir odasına girdim. hammülü İçeri ufak tefek, gayet sade giyinmiş, olgun yüzlü bir kadın İ girdi. Onu gözlerinden hemen tantdım. Bu Halide Edip'ti... — Buyurun, sefa geldiniz yav- rum, dedi.. Fakat boşuna zah- met ettiniz, hiç bir gazeteci ile konuşmuyorum; mülâkat vermi yorum; maamafih memnun Ol dum. Oturduğum yerde ayağa kalk mıştım. Birdenbire ona bir tek sual sormama meydan bırakmı- yan sözleri karşısında: — Zarar yok, sizi sade gör- mek de bizim için ehemmiyetli- dir, dedim. — Ben de gençlerin her saha” da yetişmelerini istiyorum; on ları çok seviyorum. Onlar da sizin bu gelişiniz- den fevkalâde bahtiyardırlar — Pemek siz gazetecisiniz. —- Evet.. 1. İİ imkânsızdır. İleri sür teşkilât ile açıkta kalan memurla- e / kanın bir mesnedi kanu: n işleriyle alökadar olduğu zan Bahar ve yaz şapkala- Hağret s8iyosdela/ye bu haya | | e lâzım gelir. Müfettiş bu ci- | nedi lmektedir. rına ait gelen modeller retim onunla bulundukça, keo- R etsin, dedi. m mat auştukça artıyordu bu sene her seneden çok daha caziptir. Resimde Londra moda vitrinlerin- tiş Ali Kemal: DR takas yapılmıştır. Ka- ik © mahiyetinde olarak mem. Yollar Nasıl Yapılacak? Bunda nsonra İstanbulda yapı. lacak yol inşaatınm ne suretle| Moğer Halide Edip ne kadar bizdenmiş!.. Onu Avrupa, a ii : rika, Afrika hiç mi hiç de i © e mukabil mal sokulmuş” | yapılacağı, kaldırım, parke, as.!ğ de teşhir edilen bir şap- MER ee Yllme ”yeril İ N © başlıyarak uzun boylu falt yollarda kangi evsafta mal ka görüyorsunuz. biçimde ve sade! Başını tıpkı K etdi ve: zele kullanılacağı tesbit edilm Sele gık yerli bir'türi İM istimal aşikârdır, dedi. bir talimatname ha - ennelerimiz gibi yerli 6 li v mal sözlerini bitirir bitir la tı. Telimatnâme bele da bağlamış. Kenarındun beyaz- sözlerini itir | zırlanmıştır. Tulimatnâine bele « ları çoğalmış saçları görünüyor. 1 diya matbaasmda basılmaktadır. ! ından sonra bütün yollar buna | göre yapılacaktır. İ li taraf vekillerinden Ke- <“,,*' ayağa kalkarak: He *dise takas sulistimali de. li, edası yerli, O- (Devamı 10 uncuda) 1 Koi ası ye