4— VAKIT 23 MART 1939 —19- —15 sene. — Azbe! Kurbanın horoz mu? tavuk mu?. Ne o ne o!.. Bizimki “İg,, çi. — Geveci misin? — Hayır kasa soyduk! — Evet! Weitsey kumpanya snr bastık, — Yanlız mı? — Hayır! Yedi sekiz kişiyiz. * “Y Lâkin hep bildik değil. — Ha!. Bu işin Anlaşıldı, — Reis zi bilmeyin! demşti. Kısmet değilmiş? — Tanışmaya vakit te olma - ron kim? Al mi?, — Hangi Al?, Kapone,,'. manitaşı!. Biribirini, rsinz! le istedi, ler bü Red bu isim Üzerinde durdu Kapone!.. Kapöhe Böyle bir haydut, hem de re. islik mertebesine! erişecek ayar. “Senin de yor be kardeşim Daha dur bakalım! saat olmadı “Benim yedi "“Hoie dostun fal “Aftosun meraklanmış' Norton bu son me: ayı fayı — Sorma birader! Beni & Ng 0 ARKADAŞLIĞIM 2 HARPUTLU ŞERİFİN AMERİKA HATIRALARI Merk ZAN vi? ağzımı bıçak açmı . o Doris, Arcantinanın küçük ismi olduğuna göre mendile bu ismin ilk harfiyle sev *vgilisi Al Kapone. nin İkinci isminin ilk harfini iş. lemişti, oksa efkâ irlanıyor musun ?, Geleli on iki senedir imanım Demâk Çin mahallesindeki Çin li kıyafetile gitmiş olduğu mahut barda tanıdığı, hatti lâmbaya a. teş ederk ha I kurtardığı hur dansöz Arcan hiş bir hırsizn metresliğini pıyordü da ve bu hırsızdâi mu. kkak Şerifin müessesesini 80. cüretkâr grupla alâkadar bu. Tunuyo rdu. Bu ihtimal, kurnaz polis hafiyesinin zihninde yüzde aI G3lki m8 İİİ, yanii Kanazt halinde yer etmiğ. Yeni tutul. , ğ 7 R anlarız!. Kolay nda varsa İş. isbütün kötü!,, ele üzerini de ti. Artık bundan sonrası onun işten bile değil, gayet ko. aydı. Ertesi sabah, 13 numaralı mah küm! Haftalık tıbbi muayene ne. ticesinde ciğerlerinde görülen bir zafiyet üzerine tedavi edilmek bannesiyle sözde hastaneye sev. kolunmak üzere umumi koğuştan ve bir günlük aziz! arkadaşlarım. dan maalesef! ayrıldı. Hiç bir kimse üzerinde en ufak bir şüp. he bile dırmamıştı. İşler is- tediğinden daha âlâ yolunda g diyordu. bir gece yarısı, sağ meşin “parçasiyl, pos bıyıklı, fazla esmer bir müş. | teri gelmişti, Oküyucular anlamışlardır. Ben | de saklamayım: Bu kör müşteri | Norton'dan başka biri değildi. Mahut garson yine orada iği, Tabil bir şeyin farkında değil. Norton bu sefer sahneye yakm bir yer seçip oturmuştu. Maksa, dı Arcantinayı adam akıllı tet . kik edip, icap ederse ahbaplık tesis edecek ve bir vesile i kadaş olduktan sonra di pone hakkinda melümat topla. | yacsktı. Aşlık 3 aylık 6 aylık 1 yıllık Tarifeden Palkan için ayda otuz kuruş Posta birtiğine girmeyen ayda yetmiş beşer kuru medilir, Abone kaydımı bildiri tup ve telgraf ücretini, parasının posla veya bi ama ücretini idare ) zerine alır. Türkiyenin her posfamet YAKIT'a abone “ Adres değiştirme Gi 25 kuruştur. İLAN ÜCRETL Ticaret ilânlarının 8 sâlırı sondan itibaren fl falarında 405 iç sayfala kuruş; dördüncü sayfi ikinci ve üçüncüde 2; bi da bir kimseyi iIk defa | du. O dakika fazla konuşmay doğru bulmadr, Yalnız zihnine şu isim nakşolmuştu: Al Kapone! Kapone!,. Ka Bi tu. ut mendildeki t » bir münasebet bul. muştu. “K,, Kapone idi, Peki ams “D,, ne idir, Hrefin adının ilk kelimesi D ile başlıyordu da, di konuştuğu mahküm Al diye biliyordu?. Yoksa... yoksa... Evet!. Yanılmıyorsa bu muam. mayı da çözüyordu. Mendil ipek- Ji ve binzenaleyh bir kadın men. di olmasi çok muhtemeldi. “D” Kaponenin karısı, metresi her ne ise bir geysi idi. Herif, mi seyi soymak işini tamamladık sonra motosikletlerle kaçmışla' dt. İlk iltica ettiği mahut barda sevgilisini bulmuş ve alelâcele ellerini telâşla kadının tutuştur. duğu mendile silmiş, sonrada kaldırıp atmıştı, Bütün bunları bilgi ve tecri- ls mezcede ede büyük ha ğun esrar perdesini çözecek anahtar arayan Norton o gün yemekten sonra hiç başka bir mahkümla görüşmeden aksamı etti, Gece, yemekten evvel mahküm. lara tiyatro oynatılacaktı, Polis hafiyesi o zaman da gayet dur. gun ve sâkin bulunmayı tercih etti, Yatak koğuşunda da karyo. lasmı bilhassa 88 numaralının yanma yaptırdığı halde yine hiç bir lâf açmadı. 88 numaralının adr Yaros'tu. Yatak (komşusuna boyuna yattığı yerden hitap edi- yordu. “Adm ne kafada “Buralı değilsin galibi “Sıcakla aram hiç iyi değildir! Dışarısı daha aynasız değil mi? be Arcantinanın bulunduğu bara . ——— ” (Devamı var) 4; başlık yanı kesmece muştum kâfire!.. üzel mi?, — Doların üstündeki gacoya anasını!.. anam babam!. Öyle bir Uk ki deme gitsin idi bu y nn?, Bildik falan mı? — Nasıl tanımam yahu! malın gözüdür! — Doria mi dedin?. i — Evet! Doris Arcantina!. Lâ- n yüzüne söylemek gibi olma. |! köpoğlusu karı az canlar| IŞİ, İ — Başka tutkunları da var mı idi? — Ne diyorsun doktor! mantonitasıdır. İyi biri) — Yani Kapone'nin demek is. tersin! — Elbette! Yat zili'aet ser'çaldı, Göce-bek. çiliği eden dev gibi 'gardiyanlar koğuşları dolaşmaya başlamış . lardr. Azzlı katiller korkudan bi- rer birer sindiler. Ortalıkta pa. tıwdı gürültü, ees sada kesildi. 'Tıs yok. Herkes derin bir uyku. ya dalmış Uzandığı yerde yalnız 13 nu. mara mühim bir sey düsünmek. le meşguldü. Şeytan ve yaman olduğu kadar cidden talihli bir polis hafiyesi olan Red Norton az zamanda bulduğu ehemmiyet- siz ip uçlarından fevkalâde ehem. miyetli neticeler meydana koyu. | yordu. Eline geçirmiş oladuğu ipekli | mendildeki (D.K) harfleri artık | meçhul bir bilmecelikten çıkmış. Tamamiyle anlaşılmıştı. Doris su Al'in | | Tarihten bir yaprak: Ren ve Tunanın kuru- duğu seneler hiş sıcaklar yapan yazla netice. lenir. Onun için 1939 yılr yazında çok şiddetli steaklar gö. recekmişiz. Tarihte şiddetli kışlar kadar şiddetli yazlar da meşhür- dur. Boğaziçi ve Hallci baştan başa dondufan kışlar gibi mu. azzam nehirleri kurutan yazlar da vardır. İşte bu sıcakları kaydeden eserlerden bir parça “bazı senelerde Viyanada şid. detli sicakl, ani olarak düşüp ölenler ve delirenler gö. rülmüştür.,, * Tarihin dettiği meşhur sıcaklar 870 milâdi yılmda r. Bu sene Almanyanın Vorun beldesinde tarlada çalı. orakçılar bir günde düşlip ölmüşlerdir. 903 ve 904 sene- lerinde gene Almanyada o derece sıcaklar olmuş ki bütün göller kurümüş. balıklar susuzluktan helâk olarak aslam büstalıklat Yuküa gelmiştir. Bundan sanra 1130, 1232, 1276 senelerinde müthiş sıcsklar olmuş 1303 ve 1304 te bir ay de. vam eden sıcaklarda Ren ve 'Tuna nehirleri kurumuştur. 1333 Sicak dalgası bütün Şarkı kavurmuş, ormanlardaki vahşi hayvanlar bile bu hararete tahammül edemeyip mahvol - Yağtur, 1473 ve 1485 hararet Şimale geçmiş, Macaristanda Tu. na nehrirden kayık yerine arabalarla geçilmiştir. 1556 da İngiltere hararetten kavrulmuş, 1652 de İskoğyanm bütün mahsulü sıcaktan yanmıştır, 1701 yazmdaki sıcağı papazlar kıyamete nişane göstermişlerdir. 1718 de Avrupada 9 ny yağ mur görülmemiş, Fransada hararet 55 ve Pariste 57 dere, ceya kadar çılımıştır. O sene İstanbul da bu sıcağın tesiri sltında idi, Üçüncü Ahmet yazı Boğaziçinde geçirmiş, İs. tanbulda çarşılar kapanmış, fırmcılara zorla ekmek yaptı. rılabilmiştir. 1723, 1745, 1748, 1754, 1760, 1763, 1774, 1788, 1881, 1879 sayılı sıcak yapan senelerdendir. Bir çok bayılan, ölen ve de. lirenler görülmüştür. — dır. Büyük, çok deraralı, Teşekkür renkli ilân verenlere #3 indirmeler yapılır, Resmi Sevgili babamız Gaziantep Me. İğ rın santim » satırı 30 ku busu General Ali Hikmet Ayer- İl rıcant MAHİYETTE Ol dem'i kaybetmekle duyduğumuz KÜÇOK İLANLAR derin teesslir ve ük kederimi- Bir defa 30, iki defasi ze, cenaze merasimine iştirak et. İğ defası 65, dört delası 75 mek ve telgraf ve mektup gönder. !N defası 100 kuruştur. Üç mek Hâtfunda bulunmak suretiyle || ilin verenlerin bir defat. iştirak ederek bizi testiyet ve ta- İİ yana yrrlan bes Keş ziyet eden zevata elemli kalbimi. zin derin teşekkürlerini sunarız. İ Oğlu: Nüzhet, kızları: Bediz ve | sap edilir, Hizmet Lamia, i küçük ilân indirilir. Vakıt hem doğrudan Ö ya kendi idare yerinde, h* kara caddesinde Vakit alında KEMALEDDİN kuponu geld tarifest yüs Dümatları; Doktor Kadri ve Doktor Sadi y B! TURAN TİYATROSU ! fln Bürosu eliyle ilin 7 Bu akşam İğ eder. (Büronun telefonu. Ertuğrul Sadi Tek ve | gamammmmammummzuuusazfi BAKKAL MI, AVUKAT MI (3 P.) arkadaşları a (Se) Alilâ ve Miçe Pençef varyetesi MM, Mart epron akşamı yüksek okuyu fen Muallâ: Misırdan . gelen Zekiye Hamdan ve sax arkadaşları, ALEMDAR SİNEİ İKİ FİLM 1 — Aasırga 2 — Dört namus b& HALK OPERETİ e eşime Bu akşam 9 da Zozo Dolmas iştirakile: AŞK BORSASI akşamı 20. (Operet 3 perde) Tepebaşı Kork Mahmut Yesart | Komedi kısmı: Bir mrhasip *| ŞEHİR TIYA 23.3» 939P MACAR BALESİ ağda Koli ile SABAH, OGLE ve AKŞ Her yemekten sonra günde üç (defa dişlerinizi fırçalsi Doris Kapone!.. Karamazof Kardeşler Yazan: Dostoyevski Çeviren Hakkı Süba Gezgin MW (>, Uşak elinde bozukluklarla koşuyor- du, Parayı verdi ve mağazada her şeyin yolunda olduğunu, şampanyaların sarıl dığı, mezelerin hazırlandığını bildird.i Dimitri, on rublelik bir kaymeyi £ şe uzattı. Bir başkasını da çocuğa-ati — Yok bunu yapmayınız... Hizmet. çimi şımartıp azdıracaksmız... Paranızı idareli kullanınız... Yarın yihe gelecek on ruble ödünç istiyeceksinir... Böyle harvurup harman savurmaymız... Hem © cebinize koymayın Kaybedecek$in — Gel, sen de benimle beraber, — Nereye? — Söyledim ya, Makroiye! — Ne yapayım orada? — O halde gel, bir şişe şampanya içelim. Susadım ben... Hem seninle hiç içmedikti değil mi? Yaşamak şerefine birkaç kadeb çakalım, olmaz mı? şunları canım... — Yok gazinoya yok. “Pllotnikov,, ların mağazasında bir ma- sa kurdurur, içeriz... Hem sana bir mü arma göstereyim mi? — Göster! Delikanı pantalonunda saat cebin. den kâğıdı çıkardı. Orada: “Ömrümde işlediğim bütün fenalıklar için kendimi cezalandırıyorum,, cümlesi yazılıydı. Hiç; — Ya!.. öyle mi? Ortalığı velveleye vereceğim. Bak görürsün sen... — Boşuna uğraşma azizim, vakit ve imkân bulamıyacaksın. Hadi gel şimdi Şehrin on zengin mağazasınm sahip- leri olan “Plotnikov,, İliçe pek yakın bir köşe başında idiler. Bu dükkânda pâyitahtın büyük mağazalarında oldu- ğu gibi her şey bulunurdu. Şarap, tü. tün, meyva, şekerleme hülâsa her şey... Üç tezgâhtar ve iki çırak durmadan ko. şuşurlardı. Memlekette servet azalsa da bunların sermayelerine balel gelmez. Çünkü her vâkit birkaç yağlı müşteri bulurlar, Mityayı sabırsızlıkla bekliyorlardı. Çünkü üç dört hafta evvel bir gece pe şin para ile yüzlerce rublelik mal almış ve bir arabaya yükleyerek eğlenmeye gitmişti, Dükkân sahipleri bu cömert alışverişi unutmamışlardı. Borca ona, on paarlık bir şey bile vermezlerdi. O- gün de bu geceki gibi elinde bir deste banknotla gelmiş, harvurup harman sa. vurmuştu. Pazarlık etmez, aklatılıp al- datılmadığına aldırmazdı. O vakit da yine Makroiye gitmiş ve yirmi dört saatte ilç bin ruble harcaya- rak meteliksiz dönmüştü. Köyde çergi vuran girizci çingeneler onun sarhoş. luğundan istifade ederek para #ızdır. mışlar ve patlaymcaya katlar nefis şa- rapları içmişlerdi. Köy kadınlarla kız- larına şampanya, İstritye, istakoz ve di. ğer birtakım yüksek mezeler ikram et- tiğinden hâlâ gülerek bahsederlerdi. Şehirde de meyhane arkadaşları vu eğlenceyi alaya almışlardı. Ama Mitya yokken konuşup gül Çünkü (delikanlının kendi itirafma göre bütün bu müthiş masraftan elinde ka- lan şey, Gruşinikanm yalnız ayaklarımı öpebilmesiydi. İliçle Dimitri mağazaya vardıkları zaman, kapıda üç beygir koşulu bir ara ba ve sürücü Andre onları bekliyordu. Arabanın içine halı sermişler ve ü koymuşlardı. sandığı da arabaya koymuşlardı, İliç şaşırarak: — Arabayı kim rsmarladı? — Sana gelirken, Andreye rastla- mış ve burada beklemesini söylemiş. tim. Dedim ya, kaybedecek zamanım yok. Geçen defa beni “Timoto,, götür- müştü, Fakat bugün o, bir nefis kadın- la bizi geride bırakmış bulunuyor. Na, sıl Andre, çok geç kaldık mr?.. — Kıml saçlı ve zayıf bir adam olan araba: — Onlar, bizden bir santönce kalk- tılar. Ama, Timotonün nasıl araba sür- düğünü bilirim. Ben, daha çabuk götü. receğim Dimitri Fiyodoroviç meraklan. Onlar, bir saat evvel kalk- tıslara da, biz, oraya bir saat geç var- muıyacağız. — Eğer dediğini yaparsan, elli ruble bahşiş var! — Görüşürüz efendim. mayın siz... Dimitri acaip bir tavırla emirler ve. riyordu. — Geçen defaki gibi... Dört düzüne şampanya... Bir şişe noksan olmıyacak ha! Dört yüz rublelik bir şey harırla- yın, İliç bu delice masraftan ürkerek; — Dur, yahu, bu kadar çok şeyi ne yapacaksın? Hem şu saridıkta dört yüz rublelik mal var mı ki?.. Bu şüphe Üzerine telâşlı telâğlı koşu- şup öte beri saran tezgâhtarlar, anlat. tolar ki, bu küçük sandıkta yarım düzü. Me şampanya ile mezeler sıralanmıştır. Ziyafete başlamak için şöyle bir şey... Asıl ağırlık bir saat sonra müessesenir rabasiyle yola çıkarılacaktır. Ö fağda da böyle yapılmıştı. Tam yetiştirilecekti. — Bit saati bir Hakika bile 8 ceksinir. Şekerlemeleri, bonbö” nutmayın... Oradaki kızlar, bu” seviyorlar. — Şekerlemeler, bonbonlar * bu kadar şampanya niçin? Bİ” yeter... Harcama böyle paran dedi. Adamcağız ne 9 pâzarlık etmeğe, kızmıştı. Dimitri mallar geçirmeğe başizdı. Bu sayed€ yüz ruble kadar iskonto etirdi herifler, her şeyi pahalı pahali Nihayet üç yüz ruble patmak istiyordu. lardı, Sonra titizlendi ve: — Adam sen de ne halin İstersen paranı sokağa at! B” Haydan gelen huya gider. Def si Dimitri, onu kucaklayıp dö a doğru çekerek: Gel, darılma gel... bi zarif arkadaşları pek $€ Bize şampanya verin! Mitya, üstüne az temiz Jen masaya oturdu. İliç de kar” ti... Şampanya getiren garsö”” — İstiridye ister misiniz?” ze şimdi geldi. Deği; * yeri bir ör (Devami var)