Milli - > Çok, n? - i ta ri dalde ser orta sayılıyor. mi? Öz irrati Be; © mi? — —itiyie a yan yi Ma) az, dap Yağ peynir çıkarır mu. çü eğim var... Ko; eni DİR sütümü e yok.. İne tu sütündan ne ola. atla yapmıyorsun? yerek şeylerde &. bul değildir; derin âna pağam, bende var, e Var Kizi inayaokanmda yar; be. i rinin sütünü bir a, Kİ Karr 'N©8 bir hayli tutu; 108 bil yor. iş Çiti iniz de iyicedir. iy Di âletlerin nelerdir? —i m. İrtidaiai,. efendim: Pulluk, fen, turpan gibi... Har. temiz yok. ta da İka yok mu? Alma > mi bulunamıyor raw? inş X #fendim, Bizim köy. , Mamıyacağı kadar pa. —ER Mir ân müddeti ne kadar > Bir a, 0 b day Mü» aman makinesi gör. İn, Mü sormaktan “mai » mağ. ; ir been makinesinin bir Kulan,» Köylü makineyi ne Yöney; Sak? Mailarmı nasıl a. Di olur efendim, Bugün “day Yer size.. Paşam. e * Yarın Ouz zi okuyoruz. On lira - Mükmış Ttya kadar radyo ait. ö geli, Niç köylüler bir Uz, bir harman maki. > Kg, lar? KÖY iş in hai (sin harman makine» YA met bir mesele yap. An asal olacağız. Köylü. ri Sen zamanını kazan » inip ruz. Benden başka Me yünu *diy,MÜZe mektep yapılsın R a İHRACATÇISI 1 anca ardmdan sıra de. “e Karim Kerim'e gelmiştir. is Cek keçi, oğlak, koyun Y olarak ihraç ettiği” * sonra, deri ihra. “4 umumiyetle İyi ra, merk pa büsusta klering ve Söyle Tinden istifade edil anat, mat kz iyidir, dedi, İt İr 181, , » dünyaca müşte - ; ; Koyu Di derisinden ne yaptı. / 7 7 el için elbise ya” bea, ılara astar ya. , yada ceket yapı - taci, 76 LE * “4 44 vi ticaretin mem. *Sındaki i Setiik aki veziye » ını söyliyerek ye. ini Yeni ağır surette balta. bir kanı Li un o A Bep ydukları pil ate t * İŞ kanunumun ba» hem kendileri de Amelenin zarar e İ. Şöyle dedi: 77 z / rg #; e ye zammı kabul yay ağır » Bizim işimi; değil ei eni is ME Galaşması yüz. n nlarmı mucip Ormal ücretlere yiz. ten conra bir gi-| Şef dü (Baş tarafı 8 üncüde), Yle yapıyorsun? AL Sar Reisicumhunumuz, Hasitiye e yirmi beş zammetmek sureti, İle yine ; (90) yevmiyeden razi” yız. Böyle yapılmasını istiyoruz. Hem yan günleri amele beşte Çi. kıyor. Sokaklarda pars sarfeği yar. Halbuki bu tarzda bir iki s2. at daha fazla çalıştırarak onlar! tüzali masraflardan korumuş ©. uruz; üstelik kazançları artar. LOKANTACI SÖYLÜYOR Lokantası Konyalı Mustafa, 25. çılığn geri gittiğini. Avrupada olduğu gibi lokantacılık mektebi açılması lâzım geldiğini söyledi len sonra: — Lokantacılığın inkişafı aşçı. İuğın yükselmesi için lokantalar. la tahdit edilmelidir, dedi. Şim, di meselâ yalnız Ankara cadde sinde 35-—10 lokanta var. Köprü. den Ankara caddesine varıncaya kadar 75 tane lokanta var. Bun. ların her biri vfak ufak şeyler... Sekiz metre murabbar üzerine kurulmuş bir dükkünda Tenni, sihhi güzel yemek nası) hazır. Tanır? | çirrçi Büyük Halkalı Köyünden çift. ai Abdi Sürer köyüne mektep is- tedi, Emlâki miliyeden kendileri. ne arazi tevzi edilmiş ve arazinin işletilmesine başları iş” olmbâr: kemelere götürüp getirdiğinden şikâyet ederek buna bir soy. ve: rilmesin! diledi. Yeniden arazi ih- tiyacmdan bahsetti. Civarda iş. iemiyen çiftliklerin tevzil müna. sip olacağını İleri sürdü. ğ İsmet İnönü, Istanbul köylü - | arazi bulmak lüzumunu GE İterine not ettiği gibi valiye de İ avrtos meşgul olmasın! söyledi. ” © ODUNCU, KÖMÜRCÜ Beykozlu Asım Aryüz ormağ anununu münakaşs elti, İste - dikleri zaman odun kesemelikle. ze köylünün gesim i terkedip gehir. rinden ye derdiyle köylerin de fabrikalaris çalışmağa savı İ tıklarını, ve kazandıkları elli alt. mış kuruş yevmiye ile evi bakamayıp perişan olduklarını söyledi. z amet İnönli şöyle dedi: run ul sun, Bu kanun | lık imkânları jo kanun âshilinde kan! İy İsen fena diyorsan, o İnun fens tatbik olunuyor» mek başkadı”» “kanun fens, a, Kanın 4 öylemiyorsun. Reisicumhur bu mevsü ze ide orman müdüriyle görüşme! ögterii gri rrumunu gösterip $ ğ siki Kendisi orada Glen İdan yerine haber gönderildi N FABRİKA inşasını İlcan ederse zetti, Bundan sonrs k mütavasşıtlarına # yabancı devletlerle oli zl ça, | istiyorsu2? Vekili ve İstanlıl valisi delerimizi alâkadar eden bir ba. ; his olduğu için Milli Şefimiz, Ha. riçiye Vekili Şükrü Saraçoğlunu da çağırarak meseleyi birlikte mütalea ettiler. Kendi çalışma sahası olmak #münasebetile fikrine müracaat edilen Riza Özyürek hususi ta - kas munmelesinin ne yolda cere. : yan ettiği hakkındr etrafi izm. | bat verdikten sonra bu tavassu. | tu hükümet ele alırsa daha iyi olacağı ve bu suretle hususi el. lerin do ortadan kalkacağı tavsi- yesinde bulurdu. ai Saat bire çeyrek var. Mubte. | rem Şef, sabahın dokuzundanberi İstanbul bölkmın dertlerini din. temekle meşgul... Bununla bera. ber, en küçük bir yongunluk ese. ri bile göstermeden, gözleri ayni sanlılık ve sekâ ile yanarak, yü- zü ayni ümit ve cesaretle parıl dıyarak geri bir hareketle yerin. den kalktı: ederim arkadaş » lar, dedi, Saat dörtte tekrar bu.| Tügalım. HİKMET MÜNİR 3/2739 (Dolmabahçe Sare) ERAT laönü'nün aldığı notlar met de, biz de istifade ederiz. — Başka bir şey söylemek isti yor musun? — Usküdara gelip gitmek 22 Milli Şef bir yük arabacısımın | kuruş. Üsküdarda oturan memür- kamyon rekabetinden şikâyeti üze| jar, fakir halk bunu veremiyor. rine kamyon ve arabaların göre | Bebeğe kadar 5 kuruş alan idare cekleri işlerie, çalışacakları saha | Üsküdara olan ücretleri de indir- ları tesbit ve halletmek İâzemeel- | melidir. diğini; eğer buna bir tedbir bur lunamazsa ihtiyaç ve zaruretin bir istikamet tayin edeceğine işaret buyuzdular. Ayrıca bir mümessili dinlerken de dediler ki: — “Köylü için harman makine» 8i işini hükümet bir mesele yap maşiır. Meşyul elaerğız! Bundan sura bir çiltçinin di- ekleri üzerine de İstanbul köylü- süne arazi bulmak lüzumunu def- terlerine not olarak kaydetmişler- dir. ' MARTI REN Fabrikada 2 yataklı bir dispanse- rimiz var. Doktoru bir tanedir Bu da sabah gelip 11 de gider. Bi doktor ihtiyacımızı — karşılaş ams- yor. 2 döktor daha #âvesini isti- yorur. Bundan başka çoluk: çocuk İarımıza ve gilelerimize de bakıl- maldır. ? — Başka? — Ricamız bu kadardır efen- m — Bak farla ümide kapılma! Bu hususi bir şirkettir. Söyliyeceğim hükümet bu işle alketer olacak- di: tur. Mim Şef; — Teşekkür ederim, dedi. — Allah ömürler versi USKUDARLI KAYIKÇI HASAN — Gel bakalım Üsküdarir. A- dın? —— Hasan... Kayıkçıyım.. Üskü- darlıyım. Babam ise Çerkeşlidir. Ben Çerkeşi hiç görmedim. Öğleden sonra sonra on afşin ak ez deri dinlemeye başladı. İk olarak Kartal kazası namına Rıza Arslan ismindeki işçi geldi. Cumhurreisi- ni selâmladıktan sonra oturdu? — Nerelisin? — Kartallıyım. Yunus Çiment, iabrikasında hattı havai şefiyim Ankara ; ziraat mektebinde ökü- dum, Saatte 36 kuruş alırım. -— Fabrikada ne kadar işçi VA, yunlara iyi bakılıyor mu? — 600 küsur işçi vardır. Bir kıs suna iyi bakıkyor, bir kışmına da bakilmiyor? — Niçin? — işçilerin hepsi Kartallı değil dir. Bir kısmı yabancıdır. Eru rumdan, Vandan, Tokattan gelme kimselerdir. olanların €v- eri aileleri vardır. Diğerleri ise çoğu bekârdır, Kartalda, Pendik- te bir oğada 13 - 20 kişi oturur. yatar. Fabrikada yatacak yer yok, yemek yiyecek yer yok. Su bile ik, İş kanununun sihhi kısmı be müz çıkmadığından fabrika bunla” rı yapmıyor. i — Sıhhat nizamnamesi demek — Evet; bu nizamnamenin bir- an evvel çıkması lâzımdır. — Başka ne istersiniz? .— Yardım asası... Bu kasa teş kilâtı Devlet Demiryollarınkda Elâ ağ w Zonguldaktaki ocaklarda var. Bu kasaya fabrikanın da ton başına bir şey vermesi içabeder. — Yevmiyeleriniz? 13 kuruştan 50 kuruşa Mai dar saat başr Fakat 15 ku-| ruş alanlar geşinemiyorlar. Bu gibi isçi yevmiyelerinin ari- urılmasını iştiyorur. — Saatte 13 kuruş öz sayılmaz Günde bir Jira tutuyo” dtmektir?| —— Evet öyledir. Fakat bizim iş ir, Diğerlerine benze- 1 Yevmiyeleri öteki fabriks- larla mukayese 61?” .— Onlar hakkın'a malâmatım | —— Üçüncü bir ricamız.da şu — Bir defa olsun merak etme” din mi? hg © — Nasip olmadı. “e wo Kasapların — Anlat bakalım? — Biz senede üç ay kayıkçılık yaparız. Fakat Maliye bize bir se- nelik kazanç tahakkuk ettiriyor. Bu vergiyi veremiyoruz. Bir kıs mımız kaçak çalışıyoruz. — Ne veriyorsunuz? — Sene yedi lira. Bu az bir pa- tadır. Fakat veremiyoruz. Çünkü iskelemiz yalnız Üsküdar... Halk sandala yazın biniyor, Lökin köp- rüye ayağımız olsa... Meselâ Ur küdar vapurunun yaniğtığı yerin yanında bir yer verilse. Halkı Üs küdara ucuzca taşırız. .— Nasıl? Sizi vapur iskelesinin yanından müşteri almaya bırakmı- yorlar mı? -- Bırakmıyorlar. Yani Şirketi Hayriye bırakmıyor. Bu yüzden perişan bir vaziyetteyiz. Bundan başka Şirketi Hayriye imtiyaz ha-| rici olarak Halice sefer yapıyor. Ayaklı hayvan tagyor. Halbuki İ bunu eskiden biz mavunalarımızla taşırdık. Bunun önüne geçilmesi” ni istirham ederim. — Balıkçılığın var mı? — Var efendim, Memleketimiz de mebzul olarak balık tutulur. Bunu Italyan ve Yunan gemileri gelip aklar, Onlar gelmezse balık ları denize dökeriz. Eğer iki kon- serve fabrikası yapılırsa ve iç A- adoluya sevkiyat yapılırsa hükü- SARIYERLİ ÖMER ERKMAN — Otur bakalım... Sarıyer na- sıl imar ediliyor mu? — Evet.. Büyük yangında 500 ev yanmıştı. Bunlardan 100 ü ya: paldır. — Sarıyer sakinlerinin ne ka darı balıkçıdır? — Yarısı, — Balıkçılık nasıl? — Bu sene torik akını var. Us- kumruyu bırakmıyor ki tutalım. Maruzatımız şu: Kanuna göre bir dalyan üç sene kurulmazsa hükü- met zaptediyor. Son birkaş sene- dir çiroz tutulmuyor. Dalyanı zap tedilmekten kurtarmak işin üç s€- nede bir 2000 lira masraf edip dalyan kuruyoruz. Bunun bir yo- luna konmasını istiyoruz. Bundan başka bir de gemiler Büyükderedre muayyen yerlerine demirlemeyip Sarıyerde voli ma- hallerine demirliyorlar. Bunun da menini İstiyoruz. EYÜPTEN İLYAS — Feshane fabrikasında usta- İ yım. 60 lira maaşım var. Bizim iş- giler günde 8,5 saat çalışırlar. Ay- da 25 « 27 lira alırlar. Bu para kâ- H gelmiyor. Bir çok işçinin başın- da 4 - 5 nüfusu var, İş kanunun- dan evvel vaziyet iyi idi. — Neden? — Çünkü o zaman fazla mesai vardı, Şimdi iş kanunu buna mü- saade etmiyor. — Yani fazla çalışmak istiyor» 2? — Evet. Çünkü bizim iş baki mü messili dinleniyor yı | HAMAMCILAR CEMİYETİ REİSİ OSMAN — İstanbul belediyesi hududu dahilinde 98 hamam vardır, Baş- ca derdimiz su ve kazanç vergi” sidir, Şehre akan sular akmaz bir bale geldi, Terkos kullanıyoruz. Bu da pahalı geliyor. Terkosun metremikâbının beş kuruşa veril- mesini istiyoruz. Çünkü bütün işi- miz gu iledir. — Öteki? — Kazanç kanununa göre vari- dati gayri safiyeden yümle 25 ver- gi veririz. Hamamlar şimdi eski mevkilerini kaybettiler. Çünkü apartmanların banyoları var. Es- kiden günde 50 müşteri gelirken şimdi 25 şe indi. Kazanç vergisi- nin tenzilini isteriz, ÇİÇEKÇİLER CEMİYETİ REİSİ SADIK — Bendeniz Çiçekçiler temiye- tini temsil ediyorum. Çiçekçiliği- miz 7 - 8 senedenberi inkişat ha lindedir. Bu tarihlerden evvel çi çek hariçten gelirdi. İstanbul çi- çekçilerinin isteği bir çiçek satış yeri, yani haldir. Halen çiçek alış verişi kahve köşelerinde oluyor, Esnaf mahnı değerine satâmıyar. Sonra kanında “Kazanç vergisi ticari muâmelelerden alırınr, zirai müamelelerden slınmaz,, der. Bi- zim vantığımız rirai bir istir. Bun VAKIT o 4 MART 1939 n de Istanbulluları dinledi dan vergi alınmaması icabeder, Bundan başka memlekette çiçek sevgisi uyandırmak için mektep kitaplariyle çucuklarımıza telkin yapmak lâzımilır, Çiç vasıtası yapmalıyız, İşittiğime gö re Holanda genede 50 - 49 milyon kilo çiçek soğanı ihraç ediyormuş, Mim Şefin önündeki listede ça- İirılacak kimse kalmamıştı, Önle- rindeki notları topladıktan sonra ayağa kalktılar. İki buçuk sastlik bir çalışma sona ermişti Denizbankın ha- rice verdiği dava Denizbank'ın 10 - 12 kadar mu- vaşzaf avukatı varken bir davayı 12000 lira vekfilet ücretiyle hariç» ten bir avukata gördürmek üzere mukavele yapıldığı ve bu sebep le Baro reişliğinde bir istifa bödi- sesi olduğu malümdur. Verilen malümeta göre bu dâ- vanm mahiyeti şudur: İnebolu gemisi battığı zaman geminin sivarisi ile idarenin işlet- İme müdürü aleyhine bir ceza da- vasi açdımış ve neticede kaptan İ mahküm olarak, işletme müdürü- aün bir hatası anlaşılmamasındar İbersetine karar verilmişti. Bu ce- İza mühakemesinin cereyanı esha- sında da hâ ile alâkadar gigor- ta şirketleri idare aleyhine 100 bin lirayı mütccaviz bir tazminat da- vası açmışlardı. Bugünkü mevzuatı kanuniyeye göre artnatör vaziyetinde bulunan idareye bu kabil hâdisatta biri imahdut diğeri namahdut olmak üzere iki şekilde mesuliyet teret- tüp eder, Gayri mahdut mesuliyet için âr- matörün hatdda iştiraki meşrut- tur, Bu tahakkuk etmedikçe mesu liyet mahdut bir şekle irtihale €- der ki bunun da müntebam gemi İle karan bedelini terketmekten i- barettir. Hâdisede armatörün ce- za davasında anlaşıldığı veçhile bâtası bulunmadığı: için idare ol- sa olsa bu hâdise mahdut bir mesuliyeti maliye altında kalacak demektir. Bunu anlayan siğorta- ciler ceza konduktan sonra İstan» bul ticaret mahkemesinde açtıkla- rı tarminat davasını takip etme- mişler ve bu suretle ödeta feragat vaziyeti almışlardır. Gemi battığı, navlunun 2500 Ji radan ibaret bulunduğu için bu hâ dine de idareye terettüp eden Z8- rar 2500 liradan ibaret olduğu ve ortada takip edilir (Obir dava bu- lunmadığı halde Denizbalen hu kuk işlerini takip eden şubesinin dışardan bir avukata vermeye 1ü- zum gördüğü dava ise bu dava dır. Yalnız buna Üç Kardeşler 10- morkörü vekâleti de İâve edilmiş“ tir ki bu davada mahkemei asliye- te hükme raptolunmuş ve idare avukatlariyle hasım ta af icabelen lâyıhaları tanzim ederek işi tem- yiz mahkemesin? arzetmiş ve he- nüz oraca da müsbet veya menfi bir karara iktiran etmemiş olduğu için Denizbank (tarafından halen avukat faaliyetini östülram eden yeni bir vaziyet vardır demek de mümkün değildir. Talebeye adabı muaşeret konferansları verilecek Ankara, 3 (Hususi) Talebe- ye muaşeret kaidelerinin öğreti mesi hususunda öğretmenlerin ti» guz davranmaları icabettiği, hür- et izhar elerken, konuşurken, r ziyaret esnasında selimlamada nasıl hareket edilmesi lâzımgelli- Bi hakkında sk sik konferanslar verilmesi ve her fırsattan İstifade ederek bu kaidelerin itiyat baline getirilmesi Vekâleten okullara tamim edilmiş ve öğretmenler meç lisinde görüşülerek bm hususta yapılacak talimatname için hszır- tıkta bulanulması emredilmiştir.