6 — VAKIT ezan İk AVE 1 IKINCIKANUN -iö35 Evkaf uyuyor mu! Binlerce Lira Kiymetin- de Tarihi Eşya Kayıpla- yy EMEN ENİ ışarıdan panayırın gürül. tüsü geliyordu. Bir oyun. cak pavyonunun üzerinde şu rek. Jâm vardı: “Madam. Lastra; Ağk, izdivaç, | para işleri hakkında haber ve. ir, fala bakar, mi unülerle hu. yunuzu, ahldkanızı söyler.,, BE! falına bakan kadın, sadece, TELEPATİ Çeviren : V. Gi. Bu yüzük kendi parmağındaki yüzüğün ayni idi. Bunlar esasen şpir çift yüzüktü velkisi de Ceyms Karster'in Mısır mücev . heratı kolleksiyonundandı. 'Ceyma, gümüş üze: bir yı İtaş yüzüğü herhangi diğer bir ni. kâh yüzüğüne tercih ederdi. İ Madam Lastra gözlerini biraz bir masa, iki sandalya, bir de te. kaldırarak karşısındakinin yüzü. Jefon bulunan o kilçük odasında 'ne baktı.Zihninde şüphelerini kuv oturmuş, dışarıdan gelen gürül. | vetlendirecek deliller arıyordu. tüleri ve kahkuhaları dinliyordu.|Saçlar altın, sarısı: Ceyms'in 4 - Bu sesler ona senelerce evvelki/kinci karısı da sarışm bir kadm. böyle bir yortu arifesini hatırla.|dı. Otuz iki, ctuz üç yaşında ka. | İryordu. O gün acele ile eline be.!dar var... Tamam! Felisiti Kars. vulunu almış, evden dışarı fırla.İters'ti bu! mıştı. Kadın hâlâ ağzımı açıp bir ke.| Anna Karsters, yani bugünkü İlme söylememişti. Madam Las - ismi ile Madam Lastra yaptığı olira yavaş yavaş: deliliği hatırlıyarak acı acı gü-l — Vaktile tiyatroda çalışmış. lümsedi. Otuz yaşlarında, siyah |Siniz, fakat şimdi sahne hayatın. | saçlı, tatlı kahverengi gözlü gü. |dan çekilmiş bulunuyorsunuz. de. Zel bir kadındı. Başmın üzerin. |di. e den siyah bir örtü atmıştı. Boy. nunda ucuna antika bir gümüş ü. zerine oturtulmuş yeşil bir taş sarkan bir zincir vardı. Madam Lastra içinde daima tekrar eden bir 564 duyuyordu: — Deli! deli! Ceyms Karsters ile evlendiği zaman geçim kaygısı nedir bil. miyordu, Onun için, ufak tefek şeylere. meselâ kocasınm dalgın. Yuklarma, nezaket kaidelerine rin. yet etmeyişine sinirlenmişti, Ceyms de karısı istediği için Tazı ölmüş ve boşanmışlardı. Ay. rılmadan evvel: — Ben boşanmak istemiyorum. fakat madem ki sen İstiyor, bo. $anırız, demişti. Ceyms bir sene sonra Felisiti Din ile evlenmişti. Resimlerine bakılırsa, sarışın, ince, uzun boy-| Mu. şik bir kadındı: bu. Bütün ge. zeteler bu izdivaçtan "meşhur €s. ve, Ağa tarihi eserler mütehassr. s1 bir aktrisle evlendi,. diye bah. setmişlerdi. “e. geri biri giriyordu. Ma. dam Lasira başörtüsünü 4 ikr örttü, kollarını massya i yarak öne doğru iğildi ve kaşlarını çatarak gözlerini masa. nın üzerine dikti. Ziyaretçi, diğerlerinde görül - memiş derecede yavaş yavaş İçe. «ri girdi. Halbuki şimdiye kadar Madam Lastra'ya fal baktırma . ya gelenler ekseriya sinirli sinir- Ji içeri girerlerdi. Esasen endişe. de oldukları içindir ki bazı gey. ler öğrenmek isterlerdi. — Akşamlar hayrolsun. Buy - ran oturun. Madam Lastra masanin karşı tarafındaki sanda'yayı gösterdi. Masanm İzerindeki elektrik lâm bast o tarafa doğru cevrilmişti. Kadm siyahlar giymişti, Soluk benzi ve sarı saçlarmm izerine geniş bir şapka geçirmişti Bir kelime söylemeden eldiven- lerini çıkardı ve sol elini Madam Lastra'ya uzattı. Bu elin bir par. mağmda eski bir gimtie ilzerine yeşil ta3 bir yüzük vardı. Madam Tastra bu yüzüğü gö. » rünce İçime bir pey hissetti, fa. kat bunn hiç belli etmemeye ca- Bişte, | Felisiti başmı sallıyarak tas dik etti, — Bundan.. dokuz sene evvel evlenmişsiniz.. Kadın tekrar başmı salladı ve! falemın seneleri bu kadar sara - hatle tayin etmesine hiç te şaş . kınlık göstermedi. Yalnız: — Benimle, bir başkasını unut. mak evlenmişti, dedi. Şimdi Madam Lastra' karşısm dakinin kim olduğunu tamamile anlamış, hiç şüphesi kalmamış . t. Bu kadın, eski kocasının, ken. disinden sonra evlendiği kadın - dı, Şimdi odada kendisini en faz. la hissettiren Ceyms'ti. Sanki gel miş, üzerinde o eskiden giydiği elbiselerile, ikisinin arasa dikii imişti; gözlerini üzerlerinden a - Yırmıyor, dudaklarında müsteh. zi bir tebessümle duruyordu. Madam Lastra. kadının avu . cundaki bir çizgiyi parmağı İle işaret ederek; — Mesut olacaksınız, dedi. ” Mesudum esasen. j — Hayatımıza talihin, bu dün. yada pek nadir görülen iyi tesi. ri hâkim, Bumu, bir çok defalar teerlibe etmiş olacaksınız. — Doğru. Bu sözleri söylerken kadının | sesi yarı işitilir, yarı işitilmez bir | mırtitt halinde idi, — Yalnız, bugün bir sıkıntı çindesiniz, Bu da, talihin karşını. za müşkül meseleler çıkarmasın. dan ibaret, Siz de biliyorsunuz ki, talihin ellveşine kimse karşı koyamaz., Madam Lastra birdenbire dür. du. Az kalsın Ceyms'ten bahse. | decek, kendisinin kim olduğunu meydana vuracaktı. Felisiti Karsters yavaş bir ses. le: | — Sıkmtı içine düşlüm, fakat İsimdi geçti, dedi. | Madam Laktra kendisine fal | baktırmaya gelemlere karşı olan ra Karışmış Divanyoluna çikan cadde üze rinde, Halk Partisi binasınm kar şısında apartımanlar arasına sr“ İkışmış bir türbe göze çarpar: Mahmut Nedim Paşa türbesi. Paslanmış demir parmaklıklı bir kapıdan harabeye dönmüş bir bahçeye © geçilmek suretile girilen türbenin arkasmda eyri- ca küçük bir kulübe vardır. Bu- rada yaşlı bir bayan oturur. Bayana soruyorsunuz: — Bü türbenin bekçisi niz? — Hay! Tarçin adında biri, paşanm emektarlarmdan İmiş, burada oturmak için bana mü- saade etti; sekiz senedir oturu- yorüm.. Dirbenin içine bakiyorsunuz, tamtakır, dört duvar bir oda.. Gerçi bu manzara insana hay ret vermez Fakat bir müddet evveline kadar bu dört duvar o danm içinde okırk elli bin lira tahmin o edilen çok kıymetli ve eşsiz eşyaların bulurdluğu düşü- nülürse. hayret (etmemek de mümkün olmaz. — Peki bunlar ne oldu, nere- ye gitti? Diyeceksiniz. İşte bu cidden üze-inde durula cak bir meseledir. Türbenin için- de çok nadide ve kıymetli yaz )ma kuranlar, fildişi işleme! leler, eski tür $ şallar, levhalar var; duvarlarda levhaların yalnız iz- leri görülüyor. i, Mahmut Nedim mezarlurt ü- zerindeki kıymetli tahtadan ol - duğu için sandukalar da sökül- kurşun borular koparılmış". Bayan Emine: — Bünlar diyor, paganm ök- rabalarından biri tarafından a- bındı. Terçin anahtarı onlara ver di. Fakat şöyle bir rivayet daha var: Türbeden alınan eşya, & lanların değil, türbeyi yaptıran, bin altın vakıf para veren bi ks varislerinmiş. Hattâ bir mild- det evvel türbeden çıkarılan eş- yaları da bu varisler oraya koy müşlar! Fakat asıl üzerinde durulma - lâzımgelen cihet bunlar de- Zildir. Türbe, bir müddet önce, Mahmut Nedim Paşanın şahsi- yeti maneviyesine (o tapulanmış ve buraya evkaf vaziyet etmiş» tir. Şimdi türbeden © çıkarılmış olan eşyalar da iki defa evkaf idaresi tarafından tesbit edilmiş bulunuyordu. Anlattıklarımızdan çıkan ne- tice şu: Bu tarihi kıymeti haiz eşyalar evkafa ve hazineye aitti demektir. Evkaf mademki bun- larm müfredatını iki defa tes bit ederek alâkadar olmuş, tür- beye niçin sahip çıkmamış. Çı- karılan tarihi eserlerin listesi evkafta bulunduğuna ve bu eş- yaları çıkaranlar malüm olduğu- na göre evkaf idaresinin derhal faaliyete geçmesi ve efkârrımu- miyeyi tenvir etmesini bekli ruz. Vefat Konservatuar sekreteri Salah Can- danın biraderi ve Steo Romano pet" rol şirketi memurlarından Reşid Cendanın pederi gümrük muhafaza andanlığı sadık ayniyat mahasi. mesullöğünden mütekait “Emin etmiştir. nkii pazar kömü öğle namazı da Valde caminde kılınardik ndide aile | kabristanın kör, Merkeze defnediler vazifesini hatırladı. Onlara dal. ma İyi şeyler vandetmek lâzım- di — Her şey hallolunacak, dedi — Her şey hallolundu zaten. Bir an ikisi de sustular, Uzak.| ; (Devamı 1 incide) Evlenme * Fenni âlât müteahhitlerinden B. Mest Selen ile Bayan Mehli evlenme töreni dün Be evlerme salonumuta tarafn saadetler dileriz müş, kubbedeki avize indiritmiş, | Pastörenin bilâhara o oimadığı Burdan â#ekiz sene evveldi. Romadan kalkan Cenova treni yoluları arasmda bulunuyorum. Hareket saati epey geç olmakla beraber akşam mektepten çıkar çıkmaz doğru İstasyona gidip va gona erkenden yerleştim. Daha or'alık kararmamış fakat kışm 1 safif bir yağmur çiseliyordu. Futbolle alâkadar arkadaşla - rım o kadar hararetle tavsiye et- tikleri Roma — Cenova m me milsabakasını görm benden başka meraklı yok mu di. ye hayıflanıyordum, Halbuki sa. atler ilerledikçe, hattâ hareket yük skrebi ve yelkova- | arptıkça bir çok kims 'agonumuzu ve treni istilâ et. diler. Yerim pencere kenarmda idi. Yanıma bir deniz zabiti, benim karşıma genç bir Bayan ve onun yanma da genç bir adam henüz ne milletten olduğumu öğ- renememişlerdi. Zabit benim kar şımda pencere k seçmiş O- an karısmı bize takdim etli, Ben de küşeml nezaketen kocasma vermek Istedimse de nözik adam ısrarla kabul etmedi, İlk ara istasyonları gayet a2 tevakluf ederek geçiyorduk. Ve. gon içinde üç hemşeri olduklari halde her ağızdan sadır olan muh telif ve ardı gelmiyen #vallere muttasıl ben muhatap oluyor ve kâh: italyanca kâh fransızca ce. vaplar yetiştiriyordum. Evvelâ Türk olduğuma bir tür. lü inanmak istemediler, Fakat bu şüpheleri Amerika'ılarınki gis bi galvar ve kırmızı festen dola. yı değildi. Nedendi biliyor mu - sunuz? Sigara İçmediğimden! Zira genç ve güzel Bayan da da. bil, vagona girdikleri dakikadan. beri hiç nefes almadan fosur fo- sur sigara içtikleri halde benim kullanmadığımı görmüşler ve “io sono Turko!,, dediğim zaman da işte bundan dolayı inanmak ist memişlerdi. Onların iddialerin göre Türk olup ta tü inamak bir cürümdü. Evet clirün diyorum. Zira Türk tütününün şöhreti oralarda bu kadar kat'i itim, | Telerinde bahriyeli gayet na - zik, ağırbaşlı fakat' karısı deliş- men bi İtal erkekleri ekseriya esmer ve yakışıklı ol . dukları halde kadınları akça pak ca fakat soğukturlar. Bizim kom partıman arkadaşı ise bik kumral ve sapsar: saçlı idi. H evvelâ ben Macara falan benzet. »miştim. Diğer genç te dehşetli şa. ayazı iyiden iyive bastırmış ve , Rudolf Valantinoya çok benzeyen adam .PASTORE” Fotbol Kıralı olduktan sonra beyaz perde kahramanı olan Italyan fotbolcu Yazan: Muvakkar Ekrem Talu Milan takımı (çömelenenlerden soldan birinci Pastarö'dir). kacı, her dakika espri yapması. nı seven çok sempatik bir tipi. İsmi: Maryo.. Biz Maryo ile dehşetli ahbap olduk, Zira fransızcayı en İyi © biliyordu, Romada bir ticaretha- nede çalışıyormuş. Hali rinde gibi.. Yaş 34 göst yor. Aslen Cenov ve dehşetli futbol meraklısı. O da mağa gi: diyormuş. hemen kanımız tan canım çi ketler içinde hazır ve soğuk ye. mekler var da “akua,, namevcut, Hali pür melâlimi farkeden Mar. yor derhal bagajından bir şişe çıkarıp bana uzattı. Sevi ıden az kaldı çıldıracaktım. Sevgilisi. nc kavuşan bir âşık tehalükile yi kucaklayıp mukavva bar- dağa bir de boca edeyim ki ne gö reyim?.. Kırmızı şarap değil mi?!.. “Ar. ektim darı çıklı.. diye heni çma sapan bir be vardır, * onun gibi ben de canım su sanıp, şarap çıkınca dehşetli bir hayal sukutuna uğradım. Fakat yiğit. Ze bir şey sürmek istemediğim. den şarabı, zahir hararet te bas. tir pen kaloriferlerin Haydarpa - şı trenlerine rahmet okuttura . cak derecede hizlr yanmasile bir kat daha başıma suyu, bereket mu) Kırmızı - B olduğunu defatle müşahede et . Kırmızı Beyaz spor mecmuası tarafından tertip ed: kımlar tupmuvasına dün de devam eğilmi: eyaz | evvel mideme icrayı tesir etti J8 kazayı manevi değil, maddi ıztı. rapla geçiştir.k. Maryo ile konuşurken benim ecnebi sporcular ve bu meyanda hassaten İtalyan futbolcüler hak. kımdaki bilgiçliğim! nazarı dik « katini celbederek bana bir isim sordu; Pastore?.. Ban bu futbol i, BE görmüş ve ne de işit. miştim. O bana evvelâ onu birçok methetti, durdu, Meazza'dan daha kıymetli ol . duğunu fakat biraz “yaramaz, olduğu için otoriter ve disiplingi Pozzuya şirin görünmediğini bun dan dolayı beynelmilel henüz oL raadığını, fakat fevkalâde popu- ler olduğunu etraflıca anlattı, Ve « sonra da kendisinin küçük kar deşi olduğunu söylemez mi?. » Ertesi günü stada rahatça gi. rip — Türspor gâzetesinin hüvi. yet varakasmı İtalyada bulundu. ğum zamanlar Matb bürola. rına tasdik ettir ve bütün sa» halara bilâ ieretgirdiğim gibi meç seyaha'lerinde de trenlerde dehşetli tenzilât gömüştüm — mutena bir yere oturdum. Ben Ro madaki ve Milanodaki maçlarda da pek çok kadın seyirci bulun duğunu O farketmiştm. Ama © günkü kadın ve tuvalet bolluğu. nu tarif edemem, Meğer hikmeti varmış! Rizim Maryonun bird. deri Pastore fevkalâde yakışıklı bir delikanlı. Bayanlar bir düzt ye: “Forza Pastore!, diye & avaz bağırdıkça çocukcağızda kol tuklar kabardıkça kabarıyor. Pas torede öyle (Örsiler) gibi bir ha, rikulâdelik yok. Fakat talih te çok. Yüzü tıpkı tıpkısma Valenti. moya benziyen bü genç favorile. rinin biryantinleri bozulma Roma kalecisi meşhur Masetti'e kafa golünü oturtmaz mı?. Şaş- tim kaldım, Ve çok tuhaftır, Paa, tore O yıl Meammarım önünde göl krallığı tahtma oturdu. Ve son, raları sırf reklâm olsun diye, İsno ve Tazyo takımlarmda yer alıp nihayet artistlikte karar kıldı. Muvakkar Ekrem Talu Sini hasındaki maçlar stadın fazla çameli olması vi dilmiş, Taksim sahasında talebelerin Klüplere kında verilen İarar yü. Çenberlitaş takım: hükmen galip gelmişlerdir. 4. Kadıköyde; Feneryılmaz Barkohbayı 5 — A Moda, Kurtuluşu 2 — 1 gelip gelmiştir. Boğaziçi miştir. se İst men galip adde, Şeref stndında Çetikkeul hük- anbulspor Beşiktaşa Fi ye rıdaki resimlerde Istanbıdspor ve Nişantağı tekini Or.