14 Ekim 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

14 Ekim 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ww 5 — VAKİT 14 Teşrinlevvel 1934 - Kadın Düşmanı “Kadın parmağt:...., Sözünü bil- miyen yoktur. İşte küçük Ali de, hırsızlıkla maznunen hâkim huzu- runa çıktığı zaman, kabahati ka- dıma atıyordu. Sorgusu şöyle de- vam etti: — Senin hakkında hiç bir İyi şey söylenmiyor. Ömründe bir bal taya sap olmamışsın, hiç çalışma- Mmişsın. — Tahkikat iyi yapılmamış e fendim. Ben çalıştığım yerlerin ad tesini verdim. Gidip sormak zah- metine katlanmarnışlar. — Nerelerde çalıştın? — Asmaaltında balta sokağın- da 22 numarada adsız pazarında ön beş gün muhasebecilik ettim, sonra bol kahkaha operetinde figü ranlık ettim. — Amma da söylüyorsun. As- maaltında balta sokağı olmadığı gibi, oralarda adsız pazarı diye bir mağaza da bulamadık. Bol kahkaha öpereti de, bir temsil bi- le vermeden dağılmış... Tahkikat yapmak kabil olmadı. — Geçen seneydi... — Haydi haydi, hiç bir iş gör- düğün yok. Yerin yurdun yok, an nen bile bir senedir yüzünü gör- memiş... — Bana anamdan bahsetmeyi- Biz. O benim ölümümü istiyor. İ- dama mahküm olduğumu duymak için muhakkak buradadır. — Böyle bir tehlikede değilsin. Buraya hırsızlıkla müttehim ola - rak geldin. Seni yanına alan, evinde yer veren, sana bakan Terzi beyin pal tosu ile on lirasmı çalmışsın... A - damcağız senin haline acımış, te - nin işsiz, yersiz yurtsuz olduğunu görünce sana evinin kapısını aç mış, sen de buna mukabil hirsizlik etmişsin... Besle kargayı oysun gö- zünü... — Yalan! — Yalan olan nedir? — Hepsi yalan, Ben hırsız de * gilim. On lirayı aldım, Terzi beyin paltosunu giydim, bunlar doğru, fakat çalmadım. Bunu kat'iyyen reddediyorum. Eğer on lira ile pal tosunu alıp (o gittimse (kendisine dostça hareket etmek için gittim. —Güzel dostluk... Polisteki ifa» deni okudum. Garip ifade. Onları burada gene tekrarlıyacak mısın? — Ben hirsiz değilim efend'm. Ben kurbanım. Terzi beye hürme » tim, muhabbetim vardır, Fakat ka rısı muhabbeti benim anladığım gibi anlamıyor. Onun elinden kur- tulemıyordum. Bana sırnaşıyor- du... — Ses! — Neye susayım efendim? — Sus diyorum. Namuslu bir kadma iftira etme. Terzi beyin karısı evinin kadını, kocasını sevi- yor, senin yüzüne bile bakmamış... Yaptığımız tahkikat bunu meyda- na çıkardı. Senin aleyhinde bulu - nuyor. “ — Eğer cesareti varsa gelsin burada söylesin. Halbuki utanır, huzurunuza gelemez. — İşte bunda aldanıyorsun. Bi» raz sonra şahit sıfatiyle dinlene - cek... Sen hirsizsım ve çaldığın şey ler de bu kadar değil, bu ilk hırsız ğın değil... Sadede gelelim: Pa)- to e o Mrayı aldığını inkâr mı &- Yazan: İzzetoğlu — Hayır efendim, aldığımı in- kâr etmiyorum. — Öyleyse! — Çaldığımı inkâr ed'yorum. Terzi Bey mağazasına 'gitmişti. Karısı çarşıya gidip öteberi ala - caktı. Zahmet etmesin diye masa- nın üstünde duran on İrayı aldım. Paltomu giymiştim, aşağı inecek « tim. Kadın geldi, üzerime atıldı: “Gitmiyeceksin,, diye, zorla tümden paltomu çıkardı. Ben de! i köhne kısımları kocasmın paltosunu giydim... Ha - va soğuktu. Üşümek işime gelme - di... Paltoyu giydim ve gittim. — Bir daha da gelmedin? — Evet, fakat dostça hareket etmek için gelmedim. O bana iyi - lik etmişti, ben ona ihanet edemez i dim. — Fakat parasile paltosunu al- makta be's görmedin... Dostluk | hakkında garip noktai nazar... — Benim mahvıma her zaman kadınlar sebep oldu. Felâket a- namdan başladı. Burada işte ida « ma mahküm olmamı bekliyor... Terzi Beyin karısı da. Beni elde e- demeyince hapise attırmağı kafa- sina koydu... Kadınları icat eden, hiç bir şey icet etmemiş olsaydı daha iyi ederdi. — Otur, Adananın yeni Belediye âza Belediye â intihabati bitmiş, yeni belediye meclisinin asli azalığına şu zevat seçilmişler” dir: Turhan Cemal Bey: C. H. F. | vilâyet idare heyeti azasından, be» | lediye reisi, Ahmet Kemal Bey | İnkişaf şirketi müdürü, Tevfik Coşkun Bey Türk Sözü gazetesi müdürü, Spor muıntakası reisi, Vehbi Necip Bey Halkalı yüksek ziraat mektebi mezunlarından çiftçi, Semsa Rıza Hanım Darül fünun mezunu, Kemal Bey Ra- mazan oğlu C. H. F. vilâyet idare heyeti azasından, Hukuk fakülte- si mezunu, sabık Adana mebusu, İbrahim Bey Dıblan oğlu Fransa Monpelye yüksek ziraat mekte- binden mezun çiftçi, Ziya Bey Hekverdi oğlu Almanya makine mühendis mektebi mezunu, mü - hendis, Şevki Bey Adana Ziraat Bankası ikinci M., İsmail Zihni Bey belediye azasından, Hüseyin Daim Bey C. H. F, Döşeme oca- ğı idare heyeti azasından mütekait miralay, Al: Bey Hacı Yunus oğ- lu Eski belediye reisi çiftçi, Dok- tor Bahri Bey C. H. F. vilâyet i- dare heyeti azasından, Sabri Çi- tak Bey Lise mezunu çiftçi ve mu- harrir, Leman İlhami Hanım Be- lediye azasmöan, Rifat Ahmet Bey Belediye azasından çiftçi, Kasım Zeki Bey Alman yüksek ziraat mektebi mezunu, Z. dası res | isi, çiftçi, Namık Bey Almanya» | da tahsil görmüş, mak'nist, Lütfi Bey Kalağ oğlu Fabrikatör, Tev-| i fik Genç Bey İhtiyat zsbit* tüccar, Salim Bey Doktor, Mustafa Bey Mirza oğlu Fabrikatör, Zeki Ton- ! guç Bey Hukuk fakültesi mezu -| nu, Rasim Nihat Bey Noter, İsa ! Şak'r Bey Fabrikatör, Rasim Bey Antakyalı Hukuk mezunu tacir, Doktor Ali Naim Be Göz hekimi, Yeni yapılan dükkânlar ve Belediye seçimi Kadınhânı, (Hususi) — Bele- diyemizin şu iki üç ay içinde hummalı bi çalışması görülmekte- dir. Belediyenin su arklarından kalma 18 dükkânı vardır, Bunlar, seneler geçtikçe tamirsizlik ve bakımsızlık yüzünden yıkılmağa yön tutmuş. o Genç reisimiz Ata Beyin gayret (o ve mesaisiyle bu dükkânlardan altısı yıkılarak ye - niden inşa edildi ve on b'ride tamir edilerek yeni birer dükkân oldu. Bu dük- kânlara bitişik diğer köhne dük - kân sahiplerine de dükkânlarını bu örnek üzerinden inşa ettirme - leri tebliğ edildi. Bunlar da fen- nin emrettiği bir şekile inşa ede- rek asri birer dükkân vücude ge: | | tirdiler. Caddeye bakan bu dükkânlar çarşıya girildiği zaman ilk defa göze çarpmakta ve kasabada bir terakki hissi vermektedir. Belediye iki büyük umumi cad- deye de kaldırım yaptırmış, hal - kımızı çamurdan kurtarmıştır. İntihap için lâzım gelen def- terler talik edilmiş, muamelesi bi- tirilmişti. e Belediye intihabı 10 T. evvelde yapıldı, bir günde bi- trildi,. C. H. F. namzetleri ka - zandı. Kazada üç sene evvel teşekkül eden spor yurdu, Cumhuriyet bay- ramı için bir müsamere hazırla - yere te ee . mâç yapmak üzere Akşehir genç- ler birliğini de damet etmiştir. Bu işte de himaye ve yardımını gör- düğümüz çalışkan genç reisimiz Ata Beye teşekkür etmeği mem - leket namına borç biliriz. Salih Hasan, karısını niçin öldürdü Adana, (Hususi) — Adanada | sözler söyleniyordu. Ben de ken- Misisin Abdi oğlu köyünden ka- rısı Duduyu tabanca ile vurup öl- dürmekten suçlu ve mevkuf Hasa- nin mubakemesine ağır ceza mah- kemesinde devam edildi. Şahit - lerden altısı dinlendi. Şahitler: “Bizim duyduğumuza göre, köyün bekçisi İsmail ve Ha- sanın karısı Dudu, üç gün dağlar- da kaldıktan sonra kadın, bekçi İsmaille beraber köye indiler. Ha» san, karıma, niçin gittin, dedi. Dudü: “Ben seni istemiyorum. Sen benim : gözüme domuz gibi görünüyorsun. Üç gün dağlarda İsmail ile gezdikten sonra daha beni avrat diye kabul edeceksin üç el tabanca patladı. Biz kaçtık, | kaladım: 718 Yaşında l Katil anlatıyor | cümhuriyet ? 15 yaşındaki sevgilisini peri nasıl öldürmüş? bir kad ir is İzmirde Dolaplıkuyu mahalle- | ler (yurdundan sinde Şelimağa sokağında nişan- | Gençlerimiz bu lisı Leylâ hanımı öldüren Nihat efendinin tahkikatına üçüncü is - tintak hâkimliği tarafından vazi « yet edilmiştir. Hâdise, henüz 17, 18 yaşlarında olan genç katilin itirafile tamamen tenevvür etmiş gibidir. ve İzmirin ki i bandoları ve fudP& iştirak etmişlerdir”. Önümüzdeki Gi ramında da 50 #8 halinde Ankaraf iştirak edeceklerdir" Katil hâdiseyi muzika, fudbol şöyle anlatmaktadır: kolundan mü — Adliyeden merhamet isteme- | i$ isin C.H.F. um” ğe ve “ben masumum,, - demeğe | H.F. Ankara vilâfi. dilim varmıyor, Uzun zamandan. | kevi reisliklerine gazetecilere beri çok sevdiğim ve bütün emelle | uslarıma müracasi İ rimi üzerinde topladığım Leylânm Salihli belediye £ ölümü her şeyden ve herkesten ev» ! diye kadar gö vel beni meyus etmiştir; Leylâyı eskidenberi tanıyor - dum. Komşumuzda oturuyordu. Kendisiyle tanışmak istiyordum. Bundan bey ay evvel ken- disiyle samimi olabildim. O- nunla tanıştıktan sonra (hayatta çok az isteklerim kalmıştı. Onun - i can ve alaka ile Y9X fırka teşkilâtı Vİ z iki arkadaş önüm“; seçmiş ve ilân etmi Belediye intihe” gün halk kürsüle! idare heyetinden * Gürbüzler Yurdu r© Ja kumrular gibi sevişiyorduk. Ni - lât, simsar İhsan hayet bir gün ben bir hata yaptım. belediye intiba! Beni yakalayıp mahkemeye ver | pik hakkında diler. muştur. Mevkuftum. Yaptığım. hatayı idrâk ediyordum. . Nasıl olsa bir gün o'acak bir işimi tacil etmekte İzmir—Istanb” yıl başında ' TYzmir — istan senesinin ilk günü cek ve muhabereyfiği” Telefon hattı tesi | dir. U Manisadan EB direkler yerlerin& telleri ferşine bağ gımı, onunla evleneceğimi söyle » dim. Beni serbest bıraktılar. Öte taraftan mahkemeye mü » racaat ederek yaşlarımızı tashih ettirdik. Mahkeme kararını ver » | di. İkimiz de kanunen evlenecek | bir çağda idik. Nihsyet hâdise günü geldi, çat- tı. Leylâ hakkında (o olmıyacak Manisa — İzi reklerin yerlerine” aym nihayetine caktır. Havalar © mir — Manisa W hattımın ikmali İG” kullanılacaktır. Posta ve tele” den Cevdet bey * — Balıkesir & meşgul olmakta€ dildikten sonrâ * ından istifade Ankara ile görüf” cak mükâleme Ü da henüz malü: Mükâleme t8 tesnit edileceği #9 disini bunüan bir müddet evvel, bir akşam Hüseyin isminde biriy- le konuşurken görmüştüm. Şüphem artmıştı. Benim sev - gilim, benim nişanlım bir kaç gün sonra da benim karım olacaktı. Onu başkasiyle görüştüğü için bir türlü affedemiyordum. Hâdise sabahı müteessirdim ve biraz içmiştim. Leylâyı görmek | üzere evine gittim. Beni soğuk karşıladı: — Bu nedir Leylâ; dedim. Sen benim nişanlım değil misin? Bana soğuk cevaplar vermekte devam etti ve komşu Fatma han“ anlaşılmaktadi" K değil mi?. Dedi. Bunun üzerine | mın evine kaçtı. Onu kapıda ya” Bir cani ba düşer€” lâkin Duduyu kim vurduğunu bil miyoruz.,, dediler. Şahitlerin ifadeleri suçluya 30* | covap verdi. O zaman bıçağımı çı ruldu. Suçlu: “Evet öyle oldu.,, Biga Belediye reisliği Biga, (Hususi) — Şimdiye ka- dar eşi görülmemiş tezahüratla İ yapılan belediye int habını tama- | geceğim. Taliim beni katil yaptı. Cumburiyet Halk Fırkası | dedi, men hamzetleri kazanmıs, belediye re: isliğine C. H. E. idare heyeti re | için muhakeme 24 teşrinievvel isi Raşit Bey seçilmiştir. am m e — zi Bey Rasih oğlu Fransa Mon- pelye yüksek ziraat mektebi me - zunu, tecir, Sait Bey Adana ba- rosu İkinci reisi, İzzet Bey Ada: | terfian Bursa defterdarlğına tayin na ticaret ve sanayi odası ve Hi- Ziya Bey Kurttepeli Tüccar, Fey- | mayeietfal reisi — Neden kaçıyorsun? isin” Dedim. Seni istemiyorum, diye Konya Ereğl ” bazhane kazası 9 zamandanberi P'i, cambazlık yap” tin ismin iki <8 İ gene meydand# | gösterirlerken © dinin 10 metre lerini yapi 4 tabir edilen de d den kopmuş vE metre üştür * İm gi Adana defterdarı İ ei Adana defterdarı Remzi Bey | çığlıkları, bu fi yılanların vasi” nin heyecanı 9? lim bir ma! .id kararak kendimden geçtim. Onu öldürmüşüm.. — Şimdi ne yapacaksın? — Adaletin tecellisine boyun e- Daha bazı şahitlerin gelmesi tarihine bırakıldı. edilmiş ve tayin emri Vekâletten vilâyete tebliğ edi

Bu sayıdan diğer sayfalar: