2 - VARMI 30 EYLÜL 19 Artvinden # — (Baş Larıfı 1 (nci sayfada) otomobil ile yarım saat mesa- | “fede Karadenizin bir dereceye kadar mahfuz limanlarından biri- dir. Bu limanı kara yel tutmaz. Denizin dalgalı zamanlarında va- purlar "Trabzondan alamadıkları yolculrr ve eşyayı buradan alırlar. Diğer taraftan son seneler zarfın» Trabzon limanında iskele res- mi arttırılmış. Kayıkçılar ve mav- 'nacılar da aralarmda. bir şirket rarak yolcu ve eşya nakliyatına kar$r müşterek bir tarife cephesi almış, Bu gibi sebeplerden dola- 7 şimdi Polathane "Trabzonun, â- İsta bir mahallesi, ikinci bir is- kelesi haline gelmiş. Vapurumuz Trabzondan kalk- dan evvel oldukca sert bir esmeğe başlamıştı. Bunun Karadeniz vapurumun Polat- e bekliyen altı yüz küsur parça ticaret eşyasmı aldıktan sonra fırtmanm kırılması için bir “daha bu limanda bekliyeceği Kadar kalabileceği kimsenin hatı- rmdan geçmiyordu. O vakit anlaşıldı ki havanın bozukluğu dolayısiyle geceleyin Polathane kayıkçıları yük almak in vapura gelmemiş. Onun için ur geceyi (o burada geçirmeğe necbur (olmuş, Fakat ge - ce vapura gelmiyen kayıkçıların sabah'olduktan sonra olsun ete geçmeleri lâzım gelmez a Sabahın saat yedisi, sekizi ol- duğu halde hâlâ sahilden bir ha- ve hareket eseri görülmüyor- Filbakika hava oldukça bo - i Fakat dalgalar geminin mal alıp vermesine mani olabile- derecede değildi. O halde Polathane kayıkçılarının bu can - sızlığı, bu hareketsizliği neden et edebilirdi? Karadenizin tayfalarından bi - 'ri küpeşteden limana doğru bakı- yı r ve kendi kendine söyleniyor - yi —< Tembel adamlar! Diyordu. Tayfanın böyle tem- ikle itham ettiği adamlar bu kayıkçıları nasıl faaliyetleri ile Karadenizde şöhret bulmuş ise buradakiler bilâkis tembellikleri ile tanmmış!.. » © Vakit öğleye yaklaştı. Gene vaj yük alıp vermek yolunda bir iş görebildiği yoktu. Öğle gel- di, geçti. Hâlâ vaziyette bir de- Zişiklik görülmedi. Nihayet ka» yıkçılar, mavnacılar göründü. Vapur yüklerini vermeğe, bu iş sonra da yük almağa i ve öğleden sonra başlayan | Bu yük alıp verme işi gece yarıla- ma kadar devam etti, “ Karadenizde posta yapan va” e İstanbuldan gidiş seferle - T yolcuları gidecekleri liman Tara erken yetiştirmek için yükle- Bazan tamamiyle cıkarmaz - lar, bu işi dönüşlerine bırakırlar. onra vapurlar gidişlerine Polat - e uğramazlar. Bundan baş- yukarda işaret ettiğim gibi rabzon limanında iskele resmi re kayıkçılar şirketinin ihtikârı tüccarın gözünü yıldırmış, bu yüz“ bir çok kimseler (o mallarmı Polathaneye getiriyormuş. Onun son zamanlarda Polathane nr Trabzon limanmdan daha | İş yapıyormuş. anın kayıkçıları idi. İnebolu | 34 .. dönerken.. | kayıkçılarının ve mavnacılarının önlerine çıkan fırsattan istifade İ etmeleri icap etmez mi? Bunun için de yapurlardan mal çıkara - cak ve onlara mal verecek vasi - taları arttırmaları lâzim gelmez mi? Bâlhassa ellerindeki vasıla larla azami derecede iş görebil « mek icin mümkün olduğu kader fazla çalışmaları iktıza etmez mi? Esefle söylemeğe mecburum | ki Polathanede bu icapların tak - İ dir edildiğine dair hiç bir işaret yoktur, Bundan dolayıdır ki Ka- | radenizin Polathaneden mal alıp vermesi hemen bir gün sürmüş, | vapurun yolda bir gün gecikmesi- ne sebep olmuştur. Karadeniz, programı mucibince İstanbula pa- zar günü öğleyin varacak iken bu gecikme yüzünden ancak pazar - tesi sabahı yetişebilecektir. Bu hadise şunu gösteriyor ki, memleketimizin muhtelif limanla- rındaki tahmil ve tahliye vasıtala- rt ile tarifelerinin ve iskele re- simlerinin umumi bir tetkikten ge- çirilmesi lâzımdır. Çünkü bu yol- lardan ithalât ve ihracat üzerine yapılan mali tazyikler memleket iktisadiyalını izrar etmektedir. Her halde bu zararlı vaziyetin bir gün evvel önüne geçilmesi arzu ©* dilir. Mehmet Asım Bafrada bir cinayet DE (Baş taralı 1 net siiri kadından hiç farkı yok. Okur ya- zar, konuşmasını iyi bilir, asri bir kadın.. Kendisi Gelemari kö- yündendir. Vaka bu köyde ol » muştur. 19 — 20 yaşlarında ka dar olduğunu söyliyen Mevlüde Hanım eski muhtar Necip ağanın £ kızıdır. Şimdi hadiseyi kendi ağzından dinliyelim: “.. Köyümüzden Nevres iki senedir bana musallat olmuştu. Beni almak istiyordu. Nevres 18 yaşlarında bir genç olmasına rağ- men kendisini sevmiyordum. Her müracaatında reddettim. Niha - yet perşembe günü (20—9—934) öğle vakti evimize geldi. Evde kimse yoktu. Bermutat gene sar- kıntılığa başladı. Başkasmı sev- diğimden, kendisini sevmediğim» den siddetli bir lisanla bahsetti: “Sen Mahiri seviyorsun, onunla muhabere ediyorsun, bana onun mektuplarını ver.,, dedi. Filvaki Mahir isminde biri be- ni gıyaben seviyordu. Fakat o - bunla bir kere olsun görüşmüş de* ” ğildim. Yalnız bir mektup gön- dermiş, ben de cevap vermiştim. Bundan ibaret. | — Nevresin wrarı üzerine tevkif- hanede bulunan kardeşimin bana yolladığı destan şeklindeki bir mektubunu çıkarıp verdim. Okur okumaz: . “Benimle (eğleniyor musun ?,, diyerek tabancası çek- ti, üzerime ateş etti, Hayatımın tehlikede olduğunu anladım, der- hal senelerdenberi taşımakta ol - duğum tabancamı çekerek muka- bele ettim ve öldürdüm... Mevlüdenin sözleri burada bi» tiyor. Mütemadiyen sigarasını çe* ken muhatabıma, yaptığı işten teessür duyup duymadığını sor - dum. Tereddütsüz cevap verdi: “.- Namus ve hayatıma yapı lan tecavüze karşı mukabele et- İ mis bulunduğum için müteessir değilim.,, İ Günün kahramanı olan Mev - Italya Habeşistanı istilâ mı edecek? A muvaffak oolacağıda söylendi. Fakat bu işe İngilterenin ne diye- ceği hep gizli kaldı. (suş Laradı | inci sayıfada) Habeşistan imparatorluğu İn - giltere, Fransa ve İtalya devlet - leri tarafmdan hukuku düve! ka - idelerine göre tanımmıstır. Habe- şistan hududuna bitişik müstem- lekeleri olan bu üç devlet, arala - rında huâusi bir muahede yapa - rak, Habeş imparatorluğunu üç nüfuz dairesine ayırmışlardır. Ci- butiden Adis Abebaya giden de - miryolunun imtiyazına malik olan Fransa bu işte ( ep ziyade kâr te- min eden (o memlekettir, Çünkü Habeşistan ticaretinin yüzde elli» si bu hat üzerinden yapılır. On - dan sonra kalan yüzde altmış ti - caretin yüzde kırkını İngiltere ve ancak yüzde onunu da İtalya al- muştar, İtalya ile Habeşistan arasında- ki münasebet, İtalyan ordusunun Adua mağlübiyetindenberi — hiç bir zaman iyi değildir. ”— or düsunun bu zafer günü sene bütün Habeşistanda milli bir bay- ram şeklinde kutlulanır. Italyan müstemleke gazetelerinin son se- nelerde dikkatsizlik eseri olarak Habeşistan hakkında yazdıkları makaleler iki memleket arasında- ki münaferet ateşini kürüklemeks ten başka bir şeye yaramamıştır. Bu fırsattan istifade (ile Fransiz gazeteleri bu ateşi kuvvetlendir * meğe çalışmaktan geri durmamış- lardır. i Şimdi Habeşistan hakkında yazı yazmak İtalyan gazeteleri i- çin şiddetli | yasaktır. İtalyanm resmi mahafilinde İtalyada Habe- şistana karşt bir istilâ politikasi takip edilmediği söylenmektedir. Ayni mahafile göre İtalya, Habe sistanla hem hudüt olan müstem- lekelerinin muhafazası için harp malzemesi göndermekten (o başka bir şey yapmıyormuş. Son hafta- İar zarfında verilen bu karar yal hız harp malzemesine ait olup as ker nakliyatı mevzuu bahis değil» miş. Avrupa matbuatında neşro* lunan bazı haberlerden dolayı çok kuşkulanan Habeşlerin müstemles ke hudutlarmda hadise çıkarma - ları ihtimal dahilinde olduğundan Italya böyle bir tedbire müracaat etmek mecbüriyetinde ( kalmış» miş, İtalyan resmi mahafili (otara* fından söylenen bu sözlerin ne de receye kadar doğru olduğu bili- nemez. Fransa ile yapılan müza* kereler şimdilik Habeşistan hak- kında değildir. Fransadaki Yal» yanlara ve Trablusun hududuna dair olduğundan ve bu müzakere lerde henüz ilerlememiştir. mmm — Irak tayyareleri Irak hükümetinin İngiltereden satın aldığı beş. tayyare evelki gün şehrimize gelmiş (ve Yeşil- kö tayyare İstasyonuna inmiştir. Irak tayyareleri dün Konya, Ada- na yolu ile Halebe gitmek üzere Yeğşilköyden havalanmışlardır. — ni Zirai iktisat fakültesi Ankara — Zirat Vekâleti, zi- raat enstitülerini genişlelmeği dü- şünmektedir. Enstitüdeki iktısat şubesi, bir zirai iktisat fakülte- si haline getirilecektir. akibetini emniyetle bekliyor. Tüde “Hanım, simdi tevkifhanede Gİ iL Sıhhat vekâletinin ihtarı! Ankara, 29 (Hususi) — Sıhhat Vekâleti, Zonguldak ve Manisa - da görülen birkaç çiçek © vâkası | üzerine, vilâyetlere (o umumibir Vekâletin son emrine göre, kü- çük sıhhat memurları ayın yirmi gününde köyletde gezdirileceks ler, aşı tatbikatmı sıkı sıkıya kon- tamim göndererek bu işte lâyıkiy- | trol edöceklerdir. le çalışıldığını ihzar edecektir. Ankara elektrik ve havagazı şirketinin muameleleri tetkik edilecek Ankara, 29 (Hususi) — Nafıa vekâleti, yakında Ankara elek- #fik hava gazı şirketi muamelele- rinin tetkikine bir komisyonu me- mur edecektir. Vekâlete yazılan şikâyetlerin en başında, şirketin halktan al- makta olduğu kilovat fiatlarının” * ve hava gazı saat kiralarının çok» luğu gelmektedir. a 734 yaşında bir Türk kadını Berut (Hususi) — Aslen İstan- bullu ve Türk olan Abdülhamit kı- zı Ayşe isminde bir kadın hükü- mete müracaat ederek hiç kimsesi kalmadığından ve Lübnanın eti yaşlı kadını bulunduğundan bas! Diyarıbekir hava Istanbul — seferleri bugün başlıyor Ankara, 29 (Hususi) — İs tanbul — Ankara — Diyarıbekir tayyare seferleri yarın (sabahtan itibaren başlıyacaktır. Yolcuların sigorta meselesi halledilmediği için şimdilik yolcu alnmıyacak posta nakliyatı yapılacaktır. Denizli elektrik şirketi Ankara, 29 (Hususi) — De nizli elektrik şirketi projesi bazı noksanları ikmal edilmek üzere Nafia Vekâletince iade edilmiştir. Şirketin nizamnamesi İktisat Ve- kâleti tarafından imza edilerek tasdik olunmak üzere Vekiller He yetine sevkedilmiştir. Tramvay Şirketile yeniden müzakere başlıyor Ankara, 29 (Hususi) — İs- tanbul elektrik ve tramvay şirket- leri mümessilleri bu aym sonun » da Ankaraya gelecekler ve şimdi- ye kadar halledilemiyen mesele iki kral (Baş tarafı 1 inci sayılade) vat hazır bulunmuştur. Ziyafet esnasında kral (Boris bir nutuk söylemiş ve demiştir kiz “— Bulgar milletinin hislerine tercüman olarak size temin edebi- lirim ki Yugoslavya ve Bulgaris- sulhunun tarsini için sarfetmekte oldukları mesaiye pek kıymetli bir yardımı dokunacak olan bu ziyaret memleketimizde derin a - kişler © husule getirecek (ve iki memleket arasındaki mukarenet eserinin memleketlerimizin sulh içinde inkişaf ve terakki etmesi - ne medar olacağı itikadını kuv- vetlendirecektir. OKatiyetle kani- im ki müşterek mesaimiz komşu ve yakın olan milletlerimize yakın bir istikbal temin edeceğiz.,, Yugoslavya kralı, / verdiği ce- vapta bilhassa şu noktaları teba - rüz ettirmiştir: Ni , “— Bulgaristanla Yugoslavya yorulmaksızm dostluk (yolunda ilerlemiye devam etmek suretiyle beynelmilel teşriki mesai fikrini takviye edecek, milletlerine asude ve devamlı bir inkişaf temin ey » Yiyecekler ve bu süretle milletleri- miz, diğer milletlerin hürmetle i tanın beynelmilel sulh ile Balkan | itimadına olacaklardır.,, | ! hisle kendine yardım edilmesini istemiştir. Bu kadının sözüne gö- re, kendisi 134 yaşındadır. Vak - tiyle Mısır ordusu Suriyeyi işgal ederken otuz yaşında, iki çocuk a» © nası bulunuyormuş. Vecihi mektebive bir haberi Ankara, 29 (Hususi) — Ve cihi Tayyare Mektebinin kapatıl- madığına dair Zaman gazetesinin * | yazdığı haber asılsızdır. Mektep İ resmen kapatılmıştır. o Alâkadar bir zat mektebin kapatıldığını ve Türkiyede sivil tayyare o mektebi bulunmadığını, bu neşriyatın kas- tı mahsuşla yapıldığını söylemiş « tir. Yanlış bir haber daha. Ankara, 29 (Hususi) — -An- kara Şehir Meclisi namzetlerinin bugün ilân edileceğini Cümburi - yet gazetesi yazıyordu. Fırka yok- laması Pazartesi günü yapılacağı » na göre namzetler ancak Salı gü - nü ilân edilebilecektir. eee AŞ ler üzerinde nafta vekâletiyle gö- rüşeceklerdir. Bu o görüşmeletde i şirkeitn halktan aldığı fazla pa - ralar, elektrik saat kiraları, tarife ve yeni hatlar inşası meseleleri halledilecektir. | Meclis Reisi Ankaraya dönüyor B.M.M. Reisi Kâzım Paşa Hazretleri, Meclis reis vekilleri, Dahiliye Vekili Şüktü Kaya Bey; matbuat umum müdürü Vedat Nedim Bey bu akşamki trenle Ankaraya gideceklerdir. Kâzım Paşa Hazretleri bir müddet sonra tekrar şehrimize dö Yugoslav murahhasları bu sa- bah saat dokuz buçukta Meclis Re- isimizi ziyaret edeceklerdir. Feci bir tren kazası Londra, 29 (A.A.) — Varvik- şayırda Varvik iltisak noktasında bir sürat treniyle adi bir Yolcu şi ölmüş, yirmi bir kişi yaralan» mıştır. Ölenlerin üçü kadındır. Amele, hekim ve hasta bakı &rları yetiştiren otomobil ve oto - büslerin fenerlerinin ışığında, bü- tün gece hat boyunda, çarpışan . trenlerin altında kalan yolcuları ; kurtarmağa çalışmıştır. Roma - Paris arası Roma, 29(A.A.) — Sürat tren” lerinin seyir müddetleri kisaltıla- cak, Romadan Parise 24 saatten az bir müddette gitmek mümkün