4 we 10 — VAKİT 30 EYLUL 1934 pim olr di EE Dün A e ara 1 inci sayıfada) misyonuna bir tali siyasi komis - yon daha ilâve edildiğini bildirdi. M. Rostandan sonra kürsüye çıkan hatiplerin hepsi de, temsili rejim hakkında esaslı bir tetkik eseri olan ve bazı mülâhazaları ih- tiva eden bu rapor üzerine düşün- celerini söylediler. Romanya murahhas M. Pilla, parlamentolar birliği konferansın- dan alınan kararlarla her murah- hasın kendi parlamentosunu alâ - kadar etmesini ve alınan neticele- rin, birliğin Cenevredeki bürosu- na bildirilmesini temenni etti, i Fransız murahhası M. Lobrus, yalnız oparlamantarizmi değil, rr da müdafaa etmek, on- şahıslarını tecavüzden koru» mak lâzım geldiğini ileri sürdü. © Parlâmento karşısında hükümet M. iç, daha müttehit siyasi varlık teşkil etmeği tercih et- i söyledikten sonra, parla - PU lek parlamentolar birliği E Türk grubu murahhas; Tokat me- o busu Nazım İzzet Bey kürsüye ir. Nazımizzet Bey, temsili n büyük bir buhran geçirdi- n bahsetti ve bu mevzu üze- izahlarda bulundu. Ya- tarizleri gösterdi. Rejim “Umumi harpten son- | Ta hükümet işlerinin pek ziyade | artmış olmasından ileri geldiğini, — söyledi. Nazım İzzet Bey, temsili re- imde yapılacak ıslahat hakkında le. dedi; '— Esasa dokunmamak şartile bazı tedbirler almak lâzımdır. raporundaki tedbirle- xi muvafık buluyoruz. Bütçe vak- inde çkarlmal iktisat mese - — İleleri esaslı surette tetkik ve mü- | — tehassıs heyetlerden istifade edik melidir.,, Varlıklarını milli mücade- leyle kazanan milletler i nasıl çalışmalı? — Türk murahhasının nutku bü - © Yülebir dikkatle dinleniyor, arada | bir alkışlarla kesiliyordu. “Nazım İzzet Bey, biraz sonra sözlerine şöyle devam ediyordu: &— Fıskaları çok maelialerde © müzakereler beklenmez neticeler ri e. — veriyor. kuvvetli bir disiplin ih- | — tiyacı kendini gösteriyor. Milli İk aüenik indi hik öelde eden milletler, el birliği ile, dağıtmak hakkı kile verilmeli landı. Ni i vekile verilmeli, İ yüksek bir meclis, * kâtibi M. Moike ile birlikte çıktı. Piiğin bir taziyet telgrafı gönder - Fransız murahhası he - tinden M. Kandas kürsüye geldi. © M. Kandas, temsili rejim lehinde — fikdrlerini söyledi; M. Rustanın. ayni mevzu üzerindeki raporunu © tasvip etti. Ve sonra, meclisi da- mebusluk müddetinden bahis aç- tı: “Meclisi dağıtmak hakkı baş- fakat bu karar meselâ ayan | tarafndan terviç edilmeli, Meb - usluk müddeti de uzatılmalıdır.,, dedi. Kürsüye çıkan bir diğer Yugos- lav mebusu M, Civanceviç, rapor- da yazılan tedbirlerden bir kıs - mının şimdiki Yugoslav parla - mentosunca alınmış olduğunu söy- ledi. Bundan sonra, celse öğleden sonra saat 14 te tekrar toplanmak | üzere, tatil edildi. ikinci celse İkinci celse açıldığı zaman, otomobil kazasma uğrayan Fran - sız murahhası namına, Fransız murahhas heyetinden M. Tuvana, Hasan Beye hilaben bir teşekkür- de bulundu. Öğleden sonra celsede, ilk de- | fa olarak, Japon murahhasların- dan M. Taneyçiro Nakamo söz al- dı. Japon murahhası, kürsüye, kendine tercümanlık edecek olan Japon meclisi mebusanı umumi Japon murahhası M. Nakamo, Ja- ponyadaki tayfon felâketine, bir- mek suretiyle gösterdiği alâkaya teşekkür mahiyetinde olan kısa hitabesini Japonca ve yüksek ses- le söyledi. Nutuk, Japon meclisi umumi | kâtibi tarafından İngilizceye ve konferans tercümanı tarafından ! Fransızcaya çevrildi. Japon murahhasmdan sonra İspanya murahhası M. Esterlih kürsüye çıkarak milletler arasın - da müsavat olduğundan, galiple | mağlup arasında bir fark bulun -. madığından bahsetti. Mıntakavi misakları tasvip ettiklerini söyle . di: “Elverir ki, statoku muhafa- az edilsin.,, dedi. Temsili rejime dair alınan ka- rarları tasvip etti. Mısır murah- haslarının ileri sürdüğü “'Mrsrda kapitülâsyonların lâğvi,, mesele * sinin Mısırlıları tatmin edecek bir İ tarzda neticelenmesini dilediğini ilâve etti. Sonra, Belçika murahhası M. Labrun, Belçika parlamentosun - ca alman tedbirlerle bugünkü ra- por muhtevasını karşılaştırdı Arkasından Polonya murahha- sı kürsüye geldi... Milli teşkilât - tan ye faaliyetten bahsetti. “E- ğer millet iyi teşkilâtlandırılmış - sa, beynelmilel iştiraklerden da- ha iyi netice çıkar. dedi. Temsili rejim için, teknik sa- hadan gayri ne gibi faydalı ted - birler almak lâzım geldiğini an -| lattı. İsveç murahbası M. Bergnen; mamalıdır.,, dedi. Danimarka (omurahhası, M. Ulstrih, raporu tasvip etmekle bir noktasına itirazda bulundu. Kü- çük fırkaları parlamentoda mü - messil bulundurmalarmın parla - mentoda ekseriyet vücudüne ve hükümetin istikrarma zarar ver- -miyeceğini söyl'yerek bu madde -- İ nin tadilini istedi. çX ei Miğei ina kadar lâyık olduğu Sonradan butadil isteği, rapor sahibi M. Rustanın; “Maddenin i yazılışı tarzının tadile muhtaç ol- madığı,, yolundaki izahı üzerine, reye konmadı. İtalya murahhası M. Rezenti, parlamentonun İtalyadaki mahi - yeti ve hükümet hakkında söz söyledi. “Hükümetin istikrarı, başvekilinistikrarı (o demektir., dedi. Arkasından kürsüye çıkan A - merikan murahhası Mister Ro - benson: “Bazı noktalarda fikir- lerimiz uymasa dahi, şu iki esas- ta dajma bir olmalıyız: Adalet ve sulh!., cümlesini sarfederek fevkalâde alkışlandı. Nihayet, rapor sahibi M. Rus- tan küsüye gelerek gayet ince bir üslup ve ifade İle raporu üezrine serdedilen mütalâaları ayrı ayrı tahlil etti. Sonra, kâtibi umumi M. Buvasiye, birlik heyeti idaresi azalığına seçilenlerin isimlerini okudu. Heyet idareye Türkiye grubun- dan seçilenler Fadıl Ahmet ve Nazım İzzet Beylerdi. Icra ko - mitesi reisliğine Lehistan meclisi mebusan reisi M. Lovenhertz in- tihap edilmişti. Lehistan omebuslarından M. M. Jon Deleski, bü ara ayağa kal karak Leh miletir- gösterilen te- veccühten dolar “kür ez Heyeti idare - ğine Belçika mebuslarından Kont Kartondö Viyart seçildi. Cenevede bulu - nan Belçika mebusunun. teşekkür telgrafı okundu. Hasan Sey, kapama nutkunu okuyor Sonra, konferans reisi Hasan ! Bey, Fransızca olarak 30 uncu beynelmilel parlamentelar kon - İ feransının kapama nutkunu söy - ledi. Konferans reisi Hasan Beyin nutku fevkalâde parlak oldu. Çok samimi ve hararetli alkışlar - la solan bir hayli çınladı. Konfe- rans reisi Hasan Bey ruznamenin sona erdiğini söyliyerek müzake- re edilen mevzuları kısaca bir göz gezdirdi. Komisyonların faaliye- tinden bahsetti. Umumi (kâtibi çalışmasında gösterdiği (o hararet ve ehemmiyeten dolayı tebrik et- ti. Buyıl, gelemiyen bazı mu - rahhaslara rağmen, konferansa daha fazla aza geldiğini söyledi. Sülh © ve demokrasi dostu- olan Türkiyenin, kendi topraklarında yapılan bu sulh (toplantısından gurur duyduğunu bildirdi. Hasan Beyin Matbuata teşekkürü “Konferansı bütün teferruatı - ehemmi- yetle takip ve günü gününe neşre- den Türk ve ecnebi gazetelerine teşekkür ederim.,, dedi. Hasan Bey murahhaslara hita- ben nutkuna şöyle devam etti: “Büyük şefimiz Gazi Mustafa Kemal Hazretlerinin © tahakkuk ettirdiği kalkınmamızm umumi takdire | mazhar © olduğunu görmekle bahtiyarız. Takdiriniz biği yolumuzda devam etmek hu- susunda teşvik ediyor.,, Konferans — reisi Hasan Bey bundan sonra, diğer safhaya ge- gerek, - kendisi hakkında Roman- ya murahhası profesör Pella'nm sarfettiği iltifatkâr (bir cümleye mukabelede bulundu. — Bilâhare bütün murahhaslara iyi hatıralar - la dönmelerini, İİ # YA : a Sağ kendileri için hayırlı olmasını te - menni etti ve alkışlar (o arasında sözlerini bitirdi. Sonra, Danimarka murahhası M. Ulstrih kürsüye gelerek, Tür- kiyede gördükleri eşsiz misafir- perverliğe gazetecilerin alâkasma bütün murahhaslar namına teşek- kür etti. parlamentolar birliğinin, kür- sü üzerinden matbuata teşekkür ettiğinin ik defa vaki olduğu söy- leniyor. Sonra Amerikan (O murahhası Mister Konelli alenen teşekkür et- ti ve bütün murahhaslar bir ağız - dan Türk milleti ve büyük Reisi - cümhuru şerefine üç defa “Yaşa,, diye bağırdılar. Son defa olarak (Belçika mu- rahhası M. Lbbryn kürsüye gele - rek, Türk misafirperverliğine te- şekkür ve murahhasları, gelecek sene (konferansın o toplanacağı Brüksele davet etti. M. Löbryn bu “Türkler kadar si; yeceğimizi itiraf ederim, Fakat e- limizden geleni yapacağız.,, Beynelmilel parlamentolar bir- liğinin bütçe (o mürakipliğine Na- zım İzzet Beytayin edilmiştir. İran murahhas heyeti (yarın ak- şam Ankaraye gidecektir. Amerikan murahhas heyeti bu akşam memleketlerine dönecek- | lerdir. Dahiliye vekilinin murah- haslar şerefine verdiği ziyafet Hariciye vekâleti vekili Şükrü Kaya Beyin dün akşam Perapalas. otelinde beynelmilel pârlamento - lar konferansı (o azaları şerefine verdiği büyük ziyafette murah- haslardan başka B.M. M. Reisi Kâzım Paşa Hazretleri, büyük el- çiler, sefaretler erkânı ile diğer rical refikalariyle birlikte hazır bulunmuşlardır. Ziyafetin sonuna doğru Şükrü Kaya Bey bir nutuk söylemiş ve buna sıra ile Romen murahhasla - rmdan M. Saveano, o İngiliz mu- rahhas heyeti reisi Sir Park GofF; Yugoslavya heyeti murahhası M. Yankoviç, Japon azasından M. Masauji Hachisuka, Macar heye - tinden M. Lukacs, Fransız heye- tinden M. Candace ve İsveç mu - rahhaslarından M. Bergman ce - vap vermişlerdir... Murahhaslar nutuklarında Gazi (Mustafa Ke- mal Hazretlerinin yüksek rehber- likleri altında Türkiyede vücude gelen büyük inkılâp hareketleriy- le terakki eserlerini takdirle ya - detmişler, Türkiye cümhuriyeti - nin sulhperver faaliyetini tebarüz ettirmişler ve gördükleri (o büsnü kabulden dolayı minnettarlıkları- nr ve teşekkürlerini bildirmişler - dir. Bütün nutuklar, şiddetli alkış» larla karşılanmıştır. o İngiliz mu- rahhası Sir Goff nutkunu, Türkçe olarak söylediği “Eski dost düş- mam olmaz,, cümlesiyle bitirmiş ve şiddetle alkışlanmıştır. Salonda yapılan radyo tertibâ- te ile bu nutuklar İstanbul radyo- su vasıtasiyle cihana © neşrolun- muştur. Ziyafeti bir suvare takip eylemiştir. Hariciye vekâleti vekili Şükrü Kaya Beyin şiddetli ve sürekli al- kışlarla karşılanan nutku şudur: Hanımlar efendiler: ni bu salonda toplanmış görmekle derin memnuniyet ve o hakiki bir sevinç duyuyor © ve kendilerini cümburiyet hükümeti namına se lâmlamakla bahtiyar oluyorum. Sulh ülküsünün © istinat ettiği temellerden biri de şüphesiz mil « letler arasmdaki mesai iştiraki- dir. Sizden fazla kim bunun mü- cessem timsali olmak iddiasında bulunabilir? Siz ki cihan millet- lerinin en büyük bir kısmının ha» kim idaresinden doğan parla- mentoların (o murahhaslarısınız. Bu itibarla Türk (O milleti parla- mentolar konferansını, otuzuncu içtimar için, misafir etmekle hakir bir gurur hissetmektedir. Milli temsil o müesseselerinin vekili sıfatiyle siz, nevibeşer sa adeti gibi mutlak bir ülkünün ha- dimi olabilecek en büyük manevi kuvvete tasarruf edyorsunuz. Bu konferanslarda toplanarak müş - terek ve bu itibarla müsbet bir ta- | hakkuk temini maksadiyle mesa- i- | iniz arasında ahenk tesisine çalı İ şıyorsunuz. Siyasi olsun, iktrsadi olsun, hars si veya içtimai bulunsun, beşeri faaliyetin bütün sahalarında mil letler arasında menafi iştiraki bir hakikati toplantılarınızla, meşgul olduğunuz işler itibariyle ve mü- tekabil anlayışlarınız o hakkında elde ettiğiniz malümat sayesinde İ mukarenetleri daima kolaylaştıra bilir. Ve bahusus bu menfaat işti- rakinin en salim ve en müsmir tat- bik tarzını temni suretiyle ona im tibak edecek eserin kurulması sı- rasında içtinabr gayrikabil (olan teasdümleri tahfif edebilirsiniz. Biz Türkler | bunun bariz bir tecrübesini yapmadık'mı? Ve bu tekarrüplerin tahakkukunu temin ve gerek mıntakavi anlaşmaları» muzla ve gerek (devletlerden bir çoğu ile aktettiğimiz ( itilâflarla sulhun nefine olarak bu tesadüm- leri bertaraf etmeğe muvaffak ol- madık mı? Türk milleti böyle bir tahak - kukun temini için kendisine lâzm olan kuveti en büyük halâskârmın mefküresinde buldu. Fahir ve gururla (o diyebilirim ki Mustafa Kemal, beynelmilel sahada kuvvetli bir sulh ve terak- ki âmilidir,. Ve onun bütün ciha- nın teslim ettiği (oibata, intibak ve icra kuvveti, Türk milletine, binlerce yıllık ecdadına has ibda, ihya ve tanzim (kabiliyetlerini meydana koyamk imkânını verdi. Hanımlar ve efendiler, Büyük mubyinin mütevazi bir şakirdi sı- fatiyle milletler o mümessillerine bitap ederken zaptı o müşkül bir heyecan duymaktayım. © Yüksek meclisinize bu inanlı demokra- tın takdim ettiği tazimkâr ihtiram insanların ve müesseselerin şumu- lünü aşıyor: Şahıslarınızda, efen- diler, ben milli hakimiyeti selâm- İsyorum.,, Evlatlık almak istiyenlere Yedi yaşında bir kız, dört, beş, sekiz yaşlarında üç erkek çocu » ğum var. Anneleri öldü. Ben ço- cuklarımı besliyemiyorum. Bun - lardan herhangi birini manevi ev- lât ittihaz etmek istiyen çocuk se- ver hayır sahiplerine vereceğim. Çocuklar Kasımpaşada Uzunyol- da Karaman mahallesinde 75 nu- maralı hanede Hatice (o hanımm yanındadır; oraya müracaat edi- lebilir. göte