ene aker İŞARETLER Niçin susuyorlar? Yahudiler, Yahudi düşmanlarını prolesto etmek için (o Cenevrede bir toplantı yaptılar, Bağırdılar, çağırdı - lar, söylendiler, dert yandılar, hepsi âlâ, hepsi güzel toplanmak, konuş - mak ve yaşamak haldarımı (istemek kadar tabii bir şey aklımdan geçmiyor. Neteki mTürkiyede antisemit en kü - Şük cereyanlara karşı her zaman her devirde apaçık hoşmutsuzluğumuzu Bösterdik. Bunu yalnız bir muharrir değil, bir çok yazıcılar sararetle söy - lediler. Antisemit cereyanlara karşı Ya - hudileri tarihi bir şekilde müdafascr tolünü alan Türk memleketi son za - manlarda da devletin en salâhiyettar adamları vasıtasiyle antisemit cere - Yanlara bu yurtta yer verilmediğini Anlattı. Türlr mahkemeleri antisemit her hangi bir hareketi keskin bıçağı altında parça parça eti. Yani kütle halinde antisemit cereyanın karşısın - da bir milletiz ve bir devleti. Bizim amırların içinde £ hâdiseler bu şekilde akıp giderken Avrupanın bazı yerlerinde Yahudiler öyle hâdise- lerle karşılaştılar, öyle korkunç âkı - betlere uğradılar ki, dünya matbuat* Aylarca çalkandı ve en az tarih bilgi olanlar bile Firavunun tarihini, Babil *saretinin safhalarmı o sanki 1934 te basılmış taptaze bir mezmurun parça- ları gibi hatırladılar. Bunlara karşı Cenevre içtimamda Yahediler protesto ettiler. Pekâlâ! Türkiye Yahudileri de bu toplam- Viya Türk vatandaşları yabancı dev- İetlerin iç politikalariyle alâka göste Yiyorlar diye iştirak etmediler. Bu da Züzel! Fakat asıl garip olan taraf Cenev- re toplantısında Türkiyeden bahso - sıdır . Biz sanıyorduk ki, Yahudiler dün- YA üstünde kendilerine dostluk ve in- sanlık gösteren millet olarak Türkle - Te ve onların devletine teşekkür ede- seklerdir. Tarihin ve günümüzün realitesi bu- MW Zaruri bir hale koymuştur. lu mrk Fürleyeyi de Yaladı eri facia mazlumları haline koyanlar Arasında saydılar, Türkiyenin dış politikasında kötü oynamak. istiyen teşekkülerin 'cul olduğunu hatırlarsanız bunun Münesin: anlamakta güçlük çekmezsi- iğ Meselâ Trakya hâdiseleri hakkın- da Türkiye hükümet reisi en kati sö- ü söylediği, devlet makamları kati â; İbirlerini aldığı zamanda bile İsra- isminde İtalyan dilinde (o çıkan bir udi gazetesi bunu Türkiye aleyhi- NS propaganda vasıtası saymıştı. Ak- Mi, hayale gelmedik lâflar uydurdu. Cenevredeki © bazı mürahhasların alarındaki intibalarda Temmuz a - Yindeki neşriyatın tortularından baş- Ka bir şey olmasa gerekn Pukat., yi, ereredeki Yahudi tahrikâtma NE cevap verdi? Sadece bir Türk: ecip Ali Bey! İşimizde yaşıyan, bizimle beraber m geen, hayatlarda birden pe 8: hiç bir fark görmediğimiz, fakat Büna' la bölen refah ve saadet Yartalarıa üstüm bir! udretle bük » mize bitüm varlıkları Türke milleti- büyük müsamehakâr insan terbi- i | | ee haklamdaki ! belediyeye müracaat ederek hü - yesine ve olğun varlığına bağlı bula- Parlâmentolar konferansı İncir alım merkezleri İnhisar idaresi hurda incir almağa başladı. Ödemiş, Aydın, Nazilli incir mıntakalarından inhisar idaresi hesabına hurda incir almağa git - miş olan inhisarlar umum müdür muvini Münir Hüsrev bey şehri - mize dönmüştür. Öğrendiğimize göre, inhisarlar idaresi incir istihsal mıntakasınmn muhtelif yerlerinde alım merkez- leri tesis etmiş ve hurda mübaya- i asına başlamıştır. Mısırlı bir Prenses şehrimizde Mısır Kral ailesinden Prenses Nazlı, şehrimize gelmiş, Perapa- las oteline inmiştir. Mısırlı Prenses şehrimizde on gün kadar kalacaktır. ——— İş bânkası sergisi Galatasaray lisesi binasındaki iş Bankası sergisinin bir iki gün daha açık tutulması muvafık gö - rülmüştür. Başvekil İsmet Paşa Hazretlerinin bugün sergiyi ziya- ret etmeleri muhtemeldir. EE gili Hüviyet cüzdânı almıyan hizmetçiler Son zamanlarda, şehrimizde a- ler hakkındaki belediye talimat- namesine riayet edilmediği anla- şılmaktadır. İstanbula gelen ve evlere ka - bul edilen kadınlardan çoğunun viyet cüzdanı almadıkları görül - müştür, Belediye sıhhi muayene - sini yaptırmaksızın hizmetçilik edenleri bu işten menedecektir. nan Yahudi yarttaşlar niçin ağızları mühürlü, neden susuyorlar, neden Ya- bancılar yanında rmakaddes şarkıları - nı şsöylemiyen ahtüatik kahramanları rolünü almak İstiyorlar? Onlardan büyük bir şey istemiyo- ruz. Türkiyedeki hakikati olduğu gibi söylesinler. Ben bunları yazarken bir arkada » şa kalağıma şunları fısıldadı: Me çelteki o rahatlıldarını » — Onun için ağızların , Türkiye cennetinin kapı » larını cehennemdeki Yahudilere aç - mak menfnâtlerine uymaz. Sadri Etem « « Oradaki bir moda sergisinde şık gaz maskeleri de gösterilmiş. > | feransma iştirak edecek olan Ak Ertuğrul Muhsin B: Sovyet rejisörüle birlikte Murahhaslardan bir kısmı yola çıktı Öğrendiğimize göre, beynelmi- lel parlâmentolar kongresine işti yak edecek mürahhaslardan bir kısmı yola çıkmıştır. Ecnebi murahhaslardan bir ço- ğu, şehrimizde toplanacak olan konferanstan istifade ederek şar- ka doğru bir seyahat yapmakta” dırlar. Konferansın başlamasın- dan epeyce evvel yola çikan Fran- sız murahhaslarmdan M. Ruston ve diğer arkadaşı bu hafta “Patri- ya,, vapuriyle şehrimize gele cekleridr. Dün de yazdığımız gibi şehri- mizin büyük otellerinin en iyi © daları daha şimdiden kiralanmış- tr, Beynelmilel parlâmentolar kon- Ispanyaya vapur seferleri Yelkenci zadeler bu hatta yeniden vapur işletecek Haber vrildiğine göre yelken ci zadeler vapur müessesesi, Ye- ni aldıkları yelkenci şilebiyle İs- panyaya seferler yapmak tasav- vurundadır. Ancak, bu tasavvu- run tahakkuku için Türkiye — İs- panya arasındaki ticari münase- betlerin müsait bir hale gelmesi beklenilmektedir.. Diğer taraftan İspanyadan a - lâkadar müesseselere gelen ha - berlere göre, İspanya hükümeti, yumurta ithalâtındaki zorlukları kaldırmıştır. İspanya, yeni yaptığı konten » jan cetvellerinde Suriye, Mısır i - çin yumurta ithalâtına mühim bir yer ayırmıştır. Yumurta tacirlerimiz, İspan - yanm Türkiye piyasasma alacağı vaziyt hakkmda Türkofise müra- caat etmişlerdir. manya grupu iki güne kadar ş€- leceklerdir. Bunlar Tokatlıyan ©- telinde kalacaklardır. bugün bekleniyor Moskovada bulunan Ertuğrul Muhsin Beyin bugün şehrimize dönmesi beklenmektedir. Ertuğrul Muhsin Bey İstanbu- la gelince, şehir tiyatrosundaki son ayrılışların sebebi araştırıl- mak üzere bir toplantı yapılacak- tır. Polis haberleri: Bir çocuk denizde boğuldu Evvelki gün Kalamışta bir ka- za olmuş, yıkanmak üzere denize irenon iz isminde bir çocuk Bir tramvay yoldan çıktı Dün öğleden sonra 193 numa- ralr Serkeci — Şişli tramvay ara- bası İstasyon lokantasınn önün- deki makası dönerken yoldan çık- mış, yolculara bir şey olmamış- tır, Bir büçuk dönümlük samlık yandı Büyükadada Ayanikola mahal- lesinde, sucu Mehmet Beyin evi- nin karşısında bir yangın çıkmış | ve bir buçuk dönümlük bir çamlık yandıktan sonra söndürülmüştür. Yangının sebebi henüz anlaşıla- mamışlır. Tahkikat yapılmakla- dır. Motosiklet kazası Pangaltıda Poyraz sokağında oturan Ombreto efendi Taksim- den kiraladığı motosikletle Oş- manbeyde gezerken Dimitri is- minde birine çarpmış ve ayağın- dan yaralamıştır. Ombreto efen- di yakalanmıştır. | Sovyet rejisörü M. Tayrof'un da gelmesi muhtemeldir. Rejisör Tayrof, evvelce yazdı- ğımız gibi şehir tiyatrosunun bu seneki piyes ve operet programı arasmdaki eserlerden birini idare edecektir. —— a Muhtelit mübadele komisyonu memurları Muhtelit mübadele komisyonu 18 Teşrini evvelde lâğvedileceği için memur kadrosu küçütülmüş, bir çok memurlarm vazifesine ni- hayet verilmiştir. Öğrendiğimize göre, açıkta kalan memurlara, tazminat veri- Tecektir, ———— Bir Sovyet ressamı şehrimize geldi Tanınmış Sovyet ressamların- dan M. Erasinof şehrimize gel- miştir, M. Erasinof, Sovyet ricalinden bir çoğunun portrelerini (O yapan bir san'atkârdır. .. e şik maskeler sayesinde ka- dınların şıkdıkları bozulmıyacakmış! ss. Bir gün harp çıkar da gaz mas- keleri kullanılırsa... 4 — VAKIT 15 EYLÜL 1934 — .. .. » a Türk dili inkılâbı “Metropole Anvers” yazıyor: Türk inkılâbı, diğer bütün inkt - lâplar gibi, faaliyet sahasını, esasen vasi olan siyasi, iktısadi o ve içtima nizamlara inhisar ettirmiştir. Asyalı bir bükümdarm kudretine tabi müteaddit ırk ve kabilelerden hür, asri ve bir dereceye kadar medenileş- miş bir devlet yaratmak, çürümüş bir saltanat devrini yıkıp yerine zamanım ihtiyaçlarına göre bir Cumhuriyet kur mak, geniş bir iktisadiyat plânr tesis etmek, ve bunu Türkiyenin mağlâp, yaralı ve fakirleşmiş olarak çıkış ol- duğu bir harpten sonra tatbik edebil. mek, işte Mustafa Kemal ve arkadaş- larının muvaflakiyetle meydana ge - tirdikleri mühim işler.. Fakat asri Türkiyeyi idare eden « lerin çalışması o bu kadarla kalmadı. Memleketlerinde kültürlü büyük bir değişiklik vücude getirdiler. Türk dili bile onların cesur pro * gramından kurtulamadı. Öyleki, bu * gün, mübalâğasız olarak Kemalist ha- reketine bağlı hakiki bir dil inkrlâbin- dan bahsedilebilir. İlk hedef alfabenin ıslahr oldu. Baz: kimseler, belki biraz ileri gi” derek, alfabenin dini temsil ettiğini, Romalıların Lâtin harflerini, ortodok lir Çyilligues Oveya Giaolitigves harfleri lutiheienslerin gothigue harf“ leri tercih ettiklerini ve Müslümanlar rın Arap harflerine sadık kaldıklarını İleri sürerek iddia etmişlerdir. Lâtin alfabe Fransız diline ne ka» dar az uyarsa, Arap alfabesi de Türk diline o kadar mugayirdi. Bu kadar mugayir ölan bir alfabenin (o bugüne kadar Türkiyede muhafazasma, işte bu gibi dini telâkkiler sebep olmuş « tur. Memleketini lâik bir şekle koyan Gazi, ona “Lâğe” hir alfabe vermek istedi. Bu tadilât 1928 de yapıldı. E- sas olarak umumileşmeğe yüs tutan Lâtin harflerini aldılar. Bunları bir kaç alâmeti farika ile değiştirdiler ve sonfa bunun sırf Türkçe olduğunu ka- bul ederek “Türk alfabesi” ismini ver- diler, Bu sahada meydana gelen işin mü- bim olduğunu tasdik etmek Yâzımder, ** Rüsyada uyni öesnreti igözteren Ttümas çarski, bu işte imuvaffak olamamıştır, İlk güçlükler bertaraf edilerek, Türk- çeye hemen tamamiyle tatbik edilen bir sedalı alfabe (o verildikten sonra, bazı kelimelerin ayni uygunsuzluğu görülmüştür. Bunlar inkrlâp aleyhtarı telâkki edilerek derhal genç Türkiye Câmhuriyeti hükümeti hudutları ha- ricine çıkarılmış, lâgatlerden silinmiş ve yerlerine tamamiyle Türkçe keli - meler kabt! edilmiştir. 1932 Dil Kurultayı o bu sahadaki çalışmayı tanzim etmiş, ve “İnkılâba iman ve milliyetperverlik” fikriyle ye- ni Hsanı kanuni bir şekle koymuştur. Böyle bir yolun üzerine artık durmak olamazdı. Hele, Dil Cemiyeti umumi kâtibi İbrahim Necmi Beyin (bu izabatmı dinledikten sonra: “Dil inkılâbının e8- kiden müteaddit defalar tasavvur o » İunmuş, fakat lâzım gelen inkılâp fik- riyle yapılmadığı için bütün tecr - beler neticesiz kalmıştır.” Sonra Di işi ile uğraşanlar ecnebi ve Türkçeleş- miş ıstılahları derin bir aramaya ko - yuldular. Avam lisanında Tehçelerde ve eski kitaplarda bunlara yerli birer karşılık arandı. Tahkikat resmi dalre- lerin yardımiyle yapıldı o ve nihayet , — (Lütfen sayfayı çevirimi) Dehri Efendi — O maskeleri tec. rübe etmek için bir de (gaz maskeli balo verilse pek münasip olmaz my dı?