e ——— mais Yenilerle Mukayese Eski Filmler, Gene Henni Porten, Sinema sanatınm kısa bir za - > İçersinde ortaya koyduğu te - nülü gözden geçirmek, galiba Ni ircilere hayli zevk veriyor. Av- banın muhtelif memleketlerin * bu tekâmülü gösteren kısa film ki Yapılmakta, son yirmi küsur *n3 içerisinde hangi nokatlardan Programa Alındı! «© Ve 3 Kişi ,, Filminde dır. Büyük harp sırasında İstan - bulda bir çok filmini gördüğümüz bu yıldiz, şimdi de oldukça sey * rek olarak film çeviriyor. Çevir - diği yeni filmlerden biri “Anne,, isimlidir. Diğer taraftan sahne - de de oynüyor. Kendisi, uzun i müddettenberi İstanbula filmle « .* hisbötte üstünlük temin-edildi. ..ri gelmiyen şöhretli yıldızlardan - #i anlı mektedir. Aradaki fark a fili n her hangi birini gö- vim tasdik o tsüz *ceği kader büyüktür, Bu kim» n lere te bu güzel sanatle her nedense " âit iyi olmıyan ve onu inkârda bişi! *den bir kimse değilse, ta - töye daki bariz fark, bu şekilde Gi rildiği gibi, bunun için eski “iy, *rin sinemalarda gösterilme- ie da takip ediliyor. Filmci - ir daha ilk zamanlarında yapı- üç filmler seyredilirken, başlıca my et göze çarpıyor. Teknik iz sından iptidailik, temsil iti- *iyle tabii olmayış ve o giyim, tam cihetinden eskilik..... Bil- e bu giyim, kuşam bahsi, ka- arın alâkasını uyandırmakta - dir, ta lar dünkü ve bugünkü mo - N. in mukayesesini yaparak ha- Me” münakaşalarla hoş zaman ka mek vesilesi bulmaktadırlar. i, iden moda olan kostümler v.s. kaan yadırganmakta, kah - larla karşılanmakta, bir ta « İan'da beğenilmektedir. Be - dilen örnekler, çok geçmeden l çi Modaya uygun giyinen kadın- arkasında görülmektedir! m zamanlarda eski modayı ma, atan €lbiselerin moda ol - iş da bu eski filmlerin yeni - My önüne konmasının mü- bir tesir icra ettiği anlaşıl - â,," Moda mütehassısları, ka- xi Arın bu husustaki temayülleri- tespit eder etmez, bu tema - Pillere İ e modeller hazırla - ırlar, a *, bazı değişiklikler gözeterek, *sastan!,. İYanada gösterilen eski film- My yasinda Alman yıldızların » Portenin bundan yir - Min evvel çevirdiği “Değir - kağ İM ve üç kişi, isimli film var- & Bugünkü yaşayışa | ! ve çocuğu,, isimli film, “O | dır. li Friç, Ossi Osvalda, Rut Vay - her, H. A, fon Şlettov, Leopold fon Ledebur, Fern Andra, Valde- mar Psilander, Mariya Karmi, Françeska Bertini, Lida Borelli, Hella Moya, Pola Negri, Asta Ni- yelsen, Harri Lidke taraflarından çevrilmiş eski filmler de, Avus - bazılarında, güzel sanatlarm bu sahasında vücuda getirilen (eski ve yeni filmler arasında bir mu - | kayese yapmak imkânını vermek İ üzere gösterilen filmler arasinda- Iİ dır. Bu yıldızlardan çoğu, burada da tanınmıştır. Bir kısmı, şimdi de film sahasında faaliyet göste- riyorlar. Bazıları ölmüş, . bazıları da film hayatından çekilmiştir. Filmciliğin ilk zamanların - da, daha ziyade Fransızlar, İtal - yanlar ve İngilizler ön safta bu - lunuyorlardı Sonradan Ameri - kan filmciliği, hepsini derece de - rece sarsıntıya uğrattı. ; Bir. ta - raftan da Alman filmciliği, mer- hale merhale ilerliyerek, bugünkü üstün mevkiini elde etti. Eski dram ve komedi filmleriy- le birlikte havadis filmleri de, bu filmleri (o gösteren sinemalarm programlarına alınmaktadır. Vi- yanada gösterilen havadis filmle- rinde İmparator Fransova Joze * fin avcular şenliğine gelişi, cena - ze merasimi, büyük harp arifesin- de karısile beraber öldürülen Ve- liaht Fransova Ferdinandın cese - dinin vaka yerinden kaldırılarak nakli v.s, göz önüne getirilmiş” tir. Viyanada bu sessiz Bunlardan başka Varvik Vard, Liya dö Puti, Lidya Poteşinâ, Viki İturya ve Almanya sinemalarının | | Yeni Mevsimde Göreceğimiz Filmlerden Sinema mevsimi başlamak üzere - dir. İstanbul sinemaları, yeni mev « sim için hazırlıklarını tamamlamışlar- dır. Yeni mevsim için şimdiye kadar muhtelif filmler temin edilmiştir. Ta- bii, mevsimin ilerleyişi sırasında da bir taraftan başka filmler getirilecek - tir, Geçen mevsimde bir çok (o güzel film, bu arada o çok mükemmel | bir film olan “Harp” O filmini gösteren “Sumer” sineması, geçen mevsimde olduğu gibi başka başka (| yıldızların ayrı ayrı tarzlarda filmlerinden €azip | bir mevsim programı hazırlamış, yek - nesaklık yerine değişiklik gözetmiş - tir. Sırası geldikçe ayrı ayrı bahset - mek özere, bu haftaki sayfada “Eu - mer” sinemasının getirttiği filmler - den bazılarını not ediyoruz. Bu arada Marsel Şantalin “Amok” Annabellânım “Moskova geceleri”, Spinelli Spinellinin “Lübnan' melikesi" l Prentanın © “La Dadam O Kamelya” Marta Eggertin “Bitmemiş Senfoni", Jozef Şmitin “İlkbahar şarkısı”, Li - yan Haydin “Aşktan korkmam”, Jerj Miltonun “Kont Obligado”, Gabi Mor. İeyin “Skandal - Rezalet” ve “Demir. hane müdürü”, Anni Ondranın “Ka - feste aşk” ve “Aşıklar öteli”, Mari Be- lin © “Büyük oyun”, “Poliş”, “Prensesin çılgınlıklar”, “Fedora” j- simlerindeki filmleri vardır. Bu filmlerden çoğunun O mevzuu, tanınmış ediplerin meşhur eserlerin den alınmıştır. Bir kismma üstün bir musiki refakat ediyor. Mes “Bit - memiş Senfoni” filminde büyük has - tekâr Frants (o Şubertin bestesinden istifade olunmuştur. Bu film, Viyana senfonük ofkestratının, Viyana operas # korosunun, Viyana çocuklâr koro » sunun ve çigan orkestrasının iştira « kiyle yapılmıştır. Bu filmlerden bir kaçı da. evvelce sessiz olarak çevrilen . filmlerdendir. Meselâ, “Lübnan melikesi”, “La Dam o Kamelya”, “Fedora” filmleri... Bunların evvelce çevrilenlerinde baş » lıca yıldızlar, başka yıldızlardı! Rudof V aentino Birçok kişinin yakışıklı, güzel erkek tipi saydığı Rudolf Valen- İ tinoyu unutamıyanlar yok değil, İ Onun adını taşıyari cemiyet men- supları, oölenin ruhunun rahat etmesi için, Londrada Vestmi» nster Katedralinde © bir ruhani ayin tertip etmişlerdir. Filmle » rinden “Şeyhin oğlu,, da bir haf ta müddetle bir sinemanın prog- ramma alınmıştır. | e zamanında sinemalarda piyano | çalan en eski bir piyanistin, film- fimlerin | lerin gösterilmesine piyano çala- gösterilmesi sırasında, piyano ile | rak refakatini temin etmiştir. Si - mevzyun geçirdiği muhtelif s2f -İ nema salonunun duvarlarına da, halara göre havalar çalışmıştır. | o zamanki filmlere ait ilânlar ya- Sinemalardan birisi, sessiz film | pıştırılmıştır! | başta artist, hep şaşırdılar. | Memnun ve mesudum! Affedersi- niz, rahatınızı kaçırdım. Müsaa - İ Yıldızını Görmeğe Bir Adam, 20 nci Kata Tırmandı! Bir çok Amerikan filminde sık | sık gördüğümüz Valas Berri, bir gün gazeteciler tarafından veri - İen bir öğle ziyafetinde hazır bu » lunuyordu. Ziyafetin (verildiği salon, Nevyorkun yüksek binala - rından birinin yirminci katınday- dı. Güle, oynaya yemek yenili - yor, artistin şerefine kadeh kal - dırılıyor, kahkahalar atılıyordu. Ziyafetin en hararetli bir za - manında, birdenbire salonun pen- cerelerinden biri hızla kaldırıldı ve üstü başı pek o kadar temiz ol- mıyan bir adam, içeriye atladı. Bu vaziyet karşısında, içerdekiler | l Ne istiyorsun?... Buraya nasıl gir - — Ne var?.. Sen kimsin?.. din? — Korkmayınız, ben fena bir maksatla gelmedim. Maksadım, pek sevdiğim yıldızı, oyakından görmektir. Kendisini yakından görmek, beni pek memnun etti. Bu hatırayı — hiç unutmıyacağım. denizle... — Hişt, dur!.... Nereye gidiyor- sun? -— Gerisin geriye aşağıya ine - ceğim! Almanların, “Şopânin vedâ valsi” | ismi altında bir film hazırladıklarını | geten #ayıfada yazmıştık. Bu sayıfa- daki resim, filmin bir sahnesinde Şo- | penle Jorj Sanı gösteriyor. Şopen ro- Tünü, şimdiye kadar bir hayli film çe- virei Volfgang Liybenayner, Jori San rolünü de oldukça yeni yıldızlar- dan Sibille Şmits yapıyorlar. Fransanın meşhur kadın muharrir- lerinden olan Jorj San, iktilâlden ev- vel ve ihtilâl srasında O mali işlerde mühim rol oyniyan Nekerin kızıdır. Eserleri derinden derine ruh tahlille - rile dolu olan bü kadın, eksantrik bir tiptir. Erkek gibi davranmaktan, er- kek kıyafetinde - görünmekten zevk duyardı. Bu kadın, Pariste tanıştığı — Merdiven mi kurdun? — Yok, canım.. Ben, bu otelin pencerelerini temizlerim, Çıkin - tılara basarak dışardan cam te » mizlemekle para kazanırım. O- nun için, bina cephelerine tırman- mağa alışkınım. Büyük yıldızı - mı yakından görebilmek için, bu salona başka yoldan girmek im - kânını bulamıyacağımı aklım ke » since, işte gördüğünüz gibi pen » cere çıkıntılarma basarak, kat kat bu yirminci katın penceresine ka- dar tırmandım! | — Dur, gitme... Gel yanıma!... Böyle hayatımı tehlikeye koyman, hiç te doğru değil.... Hiç beni ya» kından görmek için bu iş yapılır mı?,. Hoşuna gidiyorsam, filmde gördüğün yeter. Ben, Greta Gar- bo değilim ya!... (Beni yakından görmek için bu binanın yirminci katına tırmanırsan, . “İlâhi Ka- dın,, ı yakından görmek için, mu- hakkak göke merdiven kuracak- sın! Valas Berri, davetsiz misafiri sofrada yanma oturtur, ona şam- panya ikram eder © ve sıhhatine kadeh kaldırır. Bu suretle kendi- sine hayran olan cam temizlevici, umduğundan üstün kıymette bir hatıra kazanır! . Me Şopenin hayatıma karışmış, muhteris hüviyetiyle hassas şairin üzerinde te- sir icra etmiş, meş'um bir nüfuzla o- nun başmı döndürmüştür. Sevgisi saf bestekâra karşı onun aldığı vaziyek, böyle tahlil ve tefsir olunuyor! İşte bu mevzudan filmde istifade edilebileceği düşünülmüş, ikisi ara « sındaki vaziyetten mülhem olarak bir film vücude getirilmesine girişilmiş- tir. Bazı sahnelerine Şopenin bestele- rinin re'akat ettiği “Şopenin veda valsi” filminde rejisör, Geza fon Bol- varidir. Sibille Şmitsle Volfgang Liy» benaynerden başka Hanna Vag, Hans Şlenk, Valday, Hörman, Erna More- na, Romasovski, Obu filmde rol al. * mışlardır. İİ EY w