7 Beşinci Balkan olimpiyadı Zag- | Pie yapıldı. Neticeler malüm. İT bakıma Bulgarlarla ayni pu * be alarak dördüncü, bir bakıma ulgarlardan bir puvan eksik ak beşinci olmuşuz". | dö bali gazetelerin o bir teki | beyi üncülüğümüzü, diğerleri de | ay imiz yazmışlar. Muhak- dayan bir şey varsa O sonuncu & n Ârnavutların bir derece üs- nde karar kıldığımızdır. Şimdi herkes, her seyahat s0- v da olduğu gibi kabahati yükle- * “cek kimse aramakla meşgul. Kabahat kimin?.. beriçafilenin salâhiyet sahibi reis *n'birisi şöyle demiş: dep “Ne yapalım, umduğumuz iz? *yi de tutamadık. Esasen Ya, tin böyle olacağını biliyorduk İştir, azı atletleri götüremedik. İyi Mi elmiyecekken bazı sebep - b hazırlanmadan gitmiye mec- Yay olduk, Semihin Sovyet Rus - bek k) gitmesi bize çok puvan kay- irdi, Sonra giden takım için - vini * antrenör rapor verdi. iki- İyi işaretine göre altmış puvan - ki Atağı düşmiyecektik. Halbu- hay icede bu rakamın ancak ya * | ya * tutabildik. Görüyorsunuz ke Bu işte en salâhiyet sahibi ol- hany lâzım gelen iki antrenörün pları bile yanlış çıktı.,, Kabahat idarecilerin... | | " — şhur atletlerden biriside le demiş: — kabahati bizde © bulanlar Kaba Halbuki bizce en büyük ta, at idarecilerdedir. Bize u- r tereddüt devresi yaşattlar. leş TA ansızın iştirak kararı verdi- » Balkan atletleri gibi aylarca rg, edilmedik. o Müsabaka - an Soğu yağmur altında cere- t. ettiği için bu da bize tesir et- Kk ! abahat antrenörlerin.. | Yay, &er bir atlet de şöyle anlat - — Yayı, Seni Sovyet Rusyadan tel -! *r,,, © Sağırdılar. Onüç günlük Bi, Yolculuğundan sonra geldim. Mini İ kazanamadım. o Mehmet h,, *hiçin kazanmadığını soru - Me gnüz. Onu ne biz biliyoruz, * kendisi, Mesuliyet doğrudan doğruya re aittir, iştirak edelim, ük garantidir, diyorlardı. Samur kürk misal Zagrep facıasının mes kimse üzerine Spor Katilemiz Zagrepte.. | kan olimpiyatlarına gidilir mi?!,, Nigin.. Niçin?! | İnsan bütün bunları o okuyup dinledikten sonra meselâ şöyle | sormaktan kendini alamıyor: — Âlâ ama Semih niçin Sovyet Rusyaya götürüldü? Bizim atletler yağmur altında koşarlarken ecne- | bi atletler şemsiye altın da mı kö» şuyorlardı? İki günlük | seyahat yorgunluğu gecesinde ve müşaba- kalardan birkaç saat evel derhal yatağa girmek ve dinlenmek icap İ ederken iki atletimiz niçin ancak | gece yarısından sonra odalarına dönmüşlerdir? Mâb.. ilâh... ... Kabahat belki de var. Var ama onların da atle!- lerin İstanbuldaki derecelerini bile tutturamıyacaklarını bilmeleri için. birer kâhin olmaları icap ederdi. * antrenörlerde Hakikat şu: Çalışıyor görünmemize rağmen çalışmadık.” İdare ve teknik işler- de tecrübesizlikler yaptık. Atle- tizm mevsimine geç girdik. Hele meşhur atletlerimizden — bazıları İstanbulda yapılan muhtelif #mü- sabakalara girmek zahmetine bile katlanmadılar, Ecnebi atletlerden birinin hayreti.. Müsabakalardan evvel ecnebi atletlerden birisi Zagrepte bir ar- kadaşına şöyle dert yanmış: İ — “Türk atletleri ne mesut ço- cuklar. o Amerikan atletleri gibi giydirilmişler. Her türlü ihtiyaç- ları temin olunmuş. Başlarında iki antrenörleri var. Yataklı va - gonla gelmişler, tabii gene öyle gidecekler. Halbuki biz., Bir çok şeylerimiz eksik. İkinci mevkile geldik. Ant- renörsüz çalıştık. Bakalım ne yapacağız!,, Ayni atlet müsabakalardan sonra da ayni arkadaşıma şöyle demiş: — Hayret.. Olur şey değil, Baş- larinda iki antrenörleri . vardı. Müsabakalara bile otelden oto- mobille geliyorlardı. Bizim gibi dolmüş tramvaylara binmiyorlar- dı... Acaba ne oldular... Hayret, hayret!... ... Evet acaba ne olduk, Hayret. Hayret! i ; * almiyor!.. 2 a 'uliyetini Bugünkü müsabakalar Bugün, Sovyet Rusya seyahati olayısiyle geri bırakılan İstanbul süzme birincilikleri Moda havu- sunda yapılacaktır. Yakında Tür“ kiye birinciliklerine girecek olan Istanbul şampiyonu Beşiktaş ta“ kımı da Şeref stadında Süleyma- niye birinci takımiyle hususi bir hazırlık maçı yapacaktır. Reisicumhur Hazretleri, geçen ! | sene 19 Eylül tarihinde İstanbul- da güreşçilerimizin yaptıkları bir ecnebi teması şereflendirmişler- di. 16 Eylülde her tarafta güreş müsabakaları yapılacak Türkiye idman cemiyetleri itti- fakı umumi federasyonu 19 Eylül gününü (Gazi günü) olarak ka” bul etmiş; bunu bir tamimle Tür- kiyedeki teşkilâta bildirmiştir. 19 Eylül günü, memleketin dört tarafında güreş müsabakaları ya” Elektrik cereyanının birçok ka- zalara sebep olduğu sık sık gazete- lerde okunur. Bu kazalar hakkın- da tetkikat yapmak ve bu tetkika- tin neticesine göre o kazalara kar- şı tedbir almak için Almanyada bazı aletler icat edilmistir. Bua- letlere bağlanan insanların ne de - receye kadar elektrik cereyanları- | na tahammül edebilecekleri ölçül- | müştür. Fakat bu tecrübeler esna- | sında gayet dikkate değer bir ne- tice elde edilmiştir. Bu neticede ..., . .. pılacak; (Gazi günü) çok canlı olarak yaşatılacaktır, İsveç — Almanya atletizm “lstokholm, 6 (A:A:) — İsveçle Almanya arasında yapılan atle - tizm müsabakası intizar hilâfına olarak İsveçlilerin galebesiyle ne- tiçelenmiştir. Birinci günü Alman- ! lar 12 puvan kadar ileri oldukları halde ertesi gün İsveçliler büyük bir tefevvuk göstermişler ve ne- ticede Almanlara yetiştikten baş- ka 2/3 gibi bir puvandan noksan bir farkla galebeyi temin etmiş- ler, filhakika neticede İsveçliler 101 1/3 puvan almışlar, Alman lar ise 100 2/3 puvanda kalmış- lardır. Bu mikroskopik fark, bugünkü vaziyette iki milletin yekdiğerine ne derece yakın olduklarını göste- rir.. Çekoslovakya» Yugoslavya maçı Prag, 6 (A.A.) — Yirmi bin ki- şi önünde oynanan bu müsabaka 3. — 1 Çekoslovakyanın galebeşi- le neticelenmiştir. i Birinci devre 3 — O bittiği hal- de ikinci devrede Sokuliç Yugos- lavların şeref, sayısını kayde mu- vaffak olmuştur. Norveç - Fenlandiya maçi Oslo, 6 (A.A.) — Yağmura rağmen on beş bin kişi huzurunda oynanılan Norveç — Fenlândiya milli müsabakasını 4 — Z Norveç takımı kazanmıştır. Atletizm Avrupa şampiyonasi Roma, 6 (A.A.) — Bu sene İ- talyada Torino şehrinde icra edi- lecek olan Avrupa atletizm birin- ciliklerine, bayrak yarışları hariç olarak, 351 atlet iştirak edecek - tir. Amerikalılar müstesna ola - rak bunların arasndâ (dünyanın en möşhur atletleri mevcuttur. Bal kan milletleri arasında Yunanlı « “Gördüğünü ne olduğunu İ OXYanda resmi gördüğünüz za:- « man onun gayet san'atkârane ya- pılmış bir parmaklığın parçası ol- duğunu “ zannedeceksiniz.- Eğer böyle zânnediyorsanız çok alda- nıyorsunuz. Çünkü resimdeki gözlerin demir parmaklıkla kat - iyyen alâkası yoktur. Onlar cam- dan yapılmış bir ziynet eşyasının yözleri de değildir. O delikler ve etrafındaki süsler çorba içtikçe ta bağınızda çorbanın yüzünde gör- düğünüz yağ gözlerinden » baş- ka hiçbir “şeydeğildir. Bu yağ gözleri mikroskopla büyültülünce yukardaki gibi çok san'atkârane bir manzara gösteriyormuş. Me - | ğerse biz her kaşık çorba ile be -! raber çorba üzerinde yüzen şahe- ŞUNDAN BUNDAN | Elektrik kadınlara daha az tesir ediyor! isini — VARİT O TEYLÜL 1934 o i ni) erkek vücutlerinin elektrik cere « yanından daha fazla, kadın vü - cutlerinin ise cereyandan daha az müteessir olduklarının meydana çıkmasıdır. Kadınların cereyan « dah daha az müteessir: “olmaları mafsallarının daha ince ve daha nazik olmasından ileri geliyormuş. Yukarıdaki resim bir kadının böy- le bir elektrik cereyanı tecrübesi - ne nasıl tabi tutulduğunu göster - mektedir. deliklerin bilir misiniz VEN serleri de beraber yutuyormüuşüz da haberimiz yokmuş! Kaynanalar Şorki Afrikaya gidiniz! İngiliz gazetelerinin verdikle- | tarafından büyük bir günah sayıl» ri malümata göre şarki Afrikada- | maktadır. Bu günahı irtikâp eden ki İngiliz müstemlekesinde Gala | biri uzun zaman için kabileden adlı büyük bir zenci kabilesi var - | tardolurmaktadır. Halk yalnız dır ve bu kabile Hayvan yetiştir - mekle geçinir. İtiyatları itibariyle bu kabile büyük bir garibe teşkil | etmektedir. Bu cümleden olmak üzere bu zenciler kaynanayı mu - kaddesattan addetmektedir. Me - selâ kaynanayı kızdırmak, gönlü- nü kırmak, ona karşi terbiye ha - ricinde hitap etmek bu ( zenciler lar Frangudis, Mandikas, Yorga - | kopulos, Çukalas ve Yugoslavya | Krevs ile iştirak etmektedir. Müsabakalardan bilhassa 800, 1500 ve 5000 metrelerin pek ha - raretli olacağı tahmin edilmekte - dir. kendi kaynanasina karşı değil, kâynana olmuş her kadına karşı bu suretle hareket vazifesiyle mü- kelleftir. Bu kabiledeki garip âdetler - den biri de saç meselesindedir. Meselâ erkekler uzun saç bırak « mak ve saçlarını muhtelif yağla » rın yardımıyla uzatmak mecburi» yetindedir. En uzun saçı, yani en uzun örme kuyruğu olan kimseler kabilenin en muhterem şahsiyet - leri arasında geçerler. Bilâkis ka- dınların saç salvermeleri ayıptır, Kadın yalnız beş santimetre u - zunluğunda saç taşıyabilir.