— .4—VARTT YEYLÜL 1994 Celâl Beyin kotra seyahati (Baş tarafı 1 İnci sayıfada) yor da denizde dalga yapıyordu? Bunu anlamak kabil olmuyordu. Bu sirada gittikçe fazlalaşan u- Tu dalgalar kotrayı olduğu yerde fevkalâde hırpalıyordu. Köotranm yelkenleri kopacak gibi sağa ve sola vuruyordu. Kara ile kotra » mızın arasında en çok üç yüz met relik bir mesafe vardı. Bu vaziye- te göreherzaman dalgaların sev- ki ile kotranın karaya (o vurması muhtemeldi. Kotranın arkasında bağlı olan kayık dalgaların tahriki ile mütemadiyen gidip geliyordu. Dalgalarla yükselen kotranm arka taraftan kayık (üzerine çıkarak müsademe etmesi, kayığı ezmesi, parçalaması, kendisinin devril - mesi gibi tehlikeli ihtimaller var » | dı. Onun için herhangi bir felâkete mani olmak için 5 hepemiz kotra içinde dalgalar la boğuşmağa baş- ladık. Busırada makinist fazla meşgu- liyetin yorgunluğu içinde ve mo - törün tamiri esnasında mütemadi - yen kokladığı benzin kokusu ile adamakıllı sersemlediği için bir « denbire bayılıverdi! Diyeceksiniz ki bizim kotra sa - fası katmerli bir kotra cefası hali- ne geldi. Sporculuğun esası bu gi» | bi tehlikeli hadiseleri hoş görebil- mektir. Kotranın bu tehlikeli va- ziyeti karşısında kaptan © kotrayı mütemadiyen kamçılıyan yelken- lerin ve ipletle, Celâl Bey dümen- le, ben de arkamıza bağlı olan sandalın kotraya çarparak parça - | İanmaması için elimdeki kanca ile | ileri geri koşarak sandalı kotradan mütemadiyen uzaklaştırmakla meşgudük. Hisemize ayrılan her vazifeyi büyük bir soğuk kanlılık- la ifa ediyorduk. En büyük tehli- ke kotranın karaya © vurmasıydı. Böyle birvaziyette bittabi yüzerek | ce, ihracat mallarımıza terfiki lâ- sahile çıkılacaktı. Celâl (Beyde hiç bir telâş yoktu. Yalnız maki- nistin bayfİması işin rengini değiş» tirdi. Kotraya bir tehlike arız ol- duğu takdirde onu nasıl dışarıya çıkarabilecektik?. Bu hakikaten bir meseleydi. İşte kotra böyle tehlikeli vaziyette « olduğu halde gete yarısından sonra saat dörde kadar deniz üstünde mütemadiyen çırpındı.. Saat dörde — doğru bir rüzgâr başladı. Rüzgârın başla - yışı bizi (o felâketten kurarmıştı. Rüzgâr evvelâ hafifti. Sonra git tikçe sertleşti. Kotramızın istika- metini değiştirdik. Artik Gemlik körfezinden vazgeçtik. Şiddetle e- sen rüzgârı arkamıza alarak bir kat daha azan kalın denizleri yara yara Bandırma < istikametine dü- menizimi kırdık. Ancak öğleye doğru Bandırmaya gelebildik. Li - mana fevkalâde bir hızla ve kotra yürüyüşünün tam bir zevki ile gir- dik ve orada demirledik. Kotramızın orta direğinde Fenerbahçe forsu olduğu için Ban- dırma sporcuları bizi sandallariy- le karşıladılar: “Hoş geldiniz, aziz Mahkemelerde muhakemesi Gebze ve civarında adam öl «| dürmek suçu ile uzun müddet» tenberi muhakeme edilmekte olan | Kara Ali ve arkadaşlarının mu -| hakemesine dün de devam edil - miş, müddelumumi ceza istemiş - tir. Dünkü muhakeme temyiz nak- zına — uyularak (o yapılmaktaydı. Müddeiumumi temyizden evvel istediği cezada israr etmiştir. Bu ceza, Kara Alinin otuz, Kara Ah- medin on beş sene mahküm edil meleridir. Muhakeme, müdafaa ve müdafaa şahitlerinin celbi için başka bir güne bırakılmıştır. Ankara sergisi 29 Teşrinievvelde Ankarada açılacak olan sergiye İstanbulda ki sanayiciler de iştirk eadecektir, Dün sanayiciler Halk Fırkası vi- lâyet merkezinde bir toplantı ya- parak sergiye iştirak etrafında gö- rüşmüşlerdir, ölağiiyz ili Beynelmilel parlâmento- lar konferansı için hâzırlıklar Beymilel parlâmentolar konfe- | ransı ayın yirmi dördünde Yıldız sarayındaki yeni hazırlanmış olan salonda açılacak, ayın yirmi -do- kuzuna kadar devam edecektir. Uzak memleketlerdeki murah-! hasların bir kısmı şimdiden. yola | çıkmıştır, lr Menşe şehadetnamesi Ticaret anlaşmaları mucibin - zım gelen menşe şehadetnameleri- nin, itilâfnamelerde tesbit edilen şekle uymadığı, bu yüzden malla- rımızın yabancı o memleket güm- rükrüklerinde beklediği şikâyet e dilmiştir, Türkofis Ankara merkezi men- şe sehadetnameleri üzerine tica- ret odalarının nazarı dikkatlerini celbetmektedir. için limana çıkıp (o haber vermek mecburiyetinde idik. Bundan baş- ka motörümüze esaslı bir tamir yaptırmak lâzım geliyordu. Celâl Bey bana Bandırmaya çıkarak li - man reisini bulmamı ve yalnız o « na kendisinin kotrada bulunduğu- nu söylememi ve birlikte bir maki- nist alarak acele kotraya dönme - mizi söyledi. Ben Bandırmaya kotranın san- dalı ile çıktım. Bandırma iskele - sinde beni bir polis memuru karşı | ladı. Nereden geldiğimizi ve kot- rada kimler bulunduğunu sordu. söyledim. — Fenerbahçe sporcuları na | Fenerbahçeliler!,, diye yanımıza | mma m geliyorsunuz?,, geldiler. Bir ihtiyacımız olup ol - madığını sordular. Bu gelenler iki sandal ile sekiz on gişiydi. San -İ dalları kendi klüplerinin renkleri- ni taşıyan bayrakları ile süslüydü. Bunlar bizi alelâde sporcu olarak karşılıyorlardı. Burada Celâl Be- yi tanımadılar. Kendilerine karşı teşekkür ettik. Bir şeye ihtiyacr- mız olmadığını söyledik. Buradan Pratika almadığımız Dive izahat istedi. — Evet!,, Diye cevap verdim. Polis me- murundan liman reisinin nerede olduğunu sordum. Nihayet liman reisini de bulduk. Oda ( bizibir sporcu olarak kabul etti, Halimizi hatırımızı — sordu. Kendisini bir dakika hususi bir surette görmek istediğimi anlattım. (Devamı var) Neşriyat müdürile birlik reisi mahkemeye verildi fından çıkarılan Birlik mecmuası» nın vilâyetçe kapatıldığını ve neş- riyat müdürünün mahkemeye ve- rileceğini yazmıştık. Dün, Birlik reisi Zeki beyle mecmuanın neş- riyat müdürü Sedat İzzet B. mah- kemeye verildikleri tebliğ edilmiş: tir. Muhakemeye dokuz Eylülde bakılacaktır. Mecmuanın mahkemeye veril - mesine sebep olan yazılar şunlar - dır; diler, yiyin ve bir cevap), on ikin- ci sayıda (Rüşvet ve iltimas), on üçüncü sayıda (Demokrasi), dördüncü sayıda (İçim taşıyor ço- cuklar, Azarbaycan Türkleri) yas zılarıdır. Gazi Hazretlerinin İ Cumhuriyet bayramında açıl- ma merasimini yapabilmek üzere bir çok vilâyetlerimiz,. Gazi Haz- retlerinin heykelini . hazırlatmak- tadırlar. Bu abidelerden bir kısmı, şeh- rimizde yapılmaktadır. Yukarda resmi görülen Gazi heykeli, To- kat vilâyetinin (sanatkâr Nüsret i Hakkı beye yaptırdığı heykeldir. Heykelin yalnız, buronza dökül- mesi kalmıştır. Dört buçuk met- re boyundadır. Hareket ve ener- ji itibariyle büyük Gazimizi kuv- vetle temsil eden abidelerinden biri olduğu cihetle fevkalâde be - ğenilmektedir. Heykel bu vasfiy » le, Gazi Hazretlerinin o Tokatta söylemiş oldukları bir nutka işa - İ ret etmektedir. Heykeltraş Nüsret Hakki bey, müsabakayla kazandığı bir diğer Gazi heykelini de Artvin vilâyeti için hazırlayıp göndermiştir. Ken- disini tebrik ederiz, TAKSİM Belediye Bahçesi Bugün saat 11-13 te caz sa- at 17 de gece saat 22de ga- yet zengin Varyete Programı 240) Matb; amıza gelen eserler: A illustrasion Fransızca “L'İllustration de. Tur- guie,, macmuasının o 15 - 16 ncı sayısı çıkmıştır. sibel dilim Du“ mirr> | Birlik mecmuası | | Kara Ali çetesinin Milli Türk Talebe Birliği tara- ' On birinci sayıda (Yiyin efen- | & | ken batmış, Mehmetile Polis haberleri: | Altın dir Niyazi vuruldu Uzun bir zamandanberi aranan sabıkalı altın diş Niyazi dün Fathi civarında dolaşırken yakalanmış - tır. Niyazi, Kıztaşımdan geçer « ken kendisini tanıyan polislere te- sadüf edince birdenbire kaçmıya teşebbüs etmiş, dur ihtarına da ehemmiyet vermemiştir. o Bunun üzerine kendisini takip eden me- murlar silâh kullanmıya: mecbur kalmışlardır. Arkadan atılan kurşunlardan biri Niyazinin şakağına rastgelin « je daha fazla kaçamamış ve yaka- aanmıştır. — Sabıkalı Cerrahpaşa hastahanesine yatırılmıştır. iki hammal. arasında Süleymaniyede hamal Rama - zan ile kürt Hüseyin Dökmeciler » de bir kahvede oyun oynarlarken aralarında kavga çıkmış, kürt Hü- seyin çakı ile Ramazanı üç yerin « den yaralamıştır. Sandâlcılar arasında Meyvehoşta o sandalcı Hasan ile Rizeli Muhsin sandal parası yü- zünden kavga etmislerdir. Hasan bir sopa ile Muhsini muhtelif yer « lerinden ağır surette yaralanmış « tır, Deniz kazası İnebolulu Mehmedin sandalı dün Sakarya vapuruna yük verir. hamal Raşit denize düşmüşlerse de kur » tarılmışlardır. Klişeci Alâeddin Bey Maslakta bir jandatmâyi çiğ - nediği zannı ile muhakeme edil - mekte olan klişeci Alâettin Beyin muhakemesine dün devam edil - ! miştir, | Dünkü muhakemede bazı şahitlerin © gelmediği : görülmüş, i zelmiyen şahitlerin celbi için mu- hakeme başka bir güne bırakılmış hir, Mahküm olan bir katil Beyoğlunda Ferit Bey isminde birini öldüren Nazımın muhake- mesine dün ağır ceza mahkeme » sinde devam edilmiş, Nazım ye - di buçuk sene ağır hapse, bin lira tazminata mahkâm edilmiştir. Yaztatili o bitti Adliyede yaz tatili dür bitmiş, mahkemeler, faaliyete başlamış » lardır. Dün bütün mahkemeler a- çılmış, nöbetçi mahkemeler ta - rafından bakılmakta olan dosya « lar ait olduğu mahkemelere veril- Mallarımız için müşterek marka Türkofis Ankara merkezi Türk ihraç emtiasınm milli bir marka ile sınıflandırılmış bir şekilde müşterek evsaf altinda olması için tetkikat yapmaktadır. Bu husus yakımda katileşecektir. MN Vapurculuk Şirketi Müdürü vapur almağa gitti Vapurculuk Türk Anonim şir- keti müdürü Mustafa ve şirket idare meclisi azasından Ahmet Beyle yeniden bir veya iki vapur almak üzere dün öğleden evvel reket etmişlerdir. oTiryesteden Marsilyaya geçecekler ve | seya - Memenin İp zikr > ae hatleri azami bir ay © sürecektir. Yeni alınacak vapurlar mümkün Günün Siyaseti ——— Macaristanda inti- hap kanunu neder değiştirilecek ? Bir kaç gün evvelki telgraflar Me caristanda intihap kanununun değiştiri" leceğini haber veriyordu. o Bu haberin kıymet ve ehemmiyetini anlıyabilmek için Macaristanın iç yüzünü göstermek, onun içinde başlıyan mücadeleler hak- kında bir fikir sahibi olmak icap eder. Macaristan, büyük toprak sahipleri memleketidir. Macaristanın en iyi top” rağı on milyon hektardır. Bunun üçte biri 1500 kişinin elindedir. Fakat bu büyük toprak sahipleri iktisadi bir bir- lik teşkil etmiyorlar. o Bunların bir kıs” mı, diğerinden daha büyük (O töprağs malitir. Bir takım prenslerin 130.000 hektar arazisi bulunduğu halde, bir tar kım kontları ancak 10 veya 20 bin hek” tar arazisi vardır. Macaristanda bu küçük araziye kü" çük devletler deniliyor. Bunların ya nında kilisenin toprakları vardır ki o'da mühim bir yekün tutar.. Büyük küçük arazi sahipleri arasın” da kavgalar eksik olmaz. Bilâkis Maca” ristanın 1500 asil ailesi durup dinlen meden debreşirler. Macaristanda bunlardan başka kü çük arazi sahipleri, hükümet memur ları, münevverler sınıfı, zengince çifte çiler vesaire vardır. Bir aralık büyük arazi sahipleri bum larafhor bakmak itiyadında idiler. Fa kat sonradan işler tersine gitü, Ve Macaristanda sermayedarlık aleyhtar- lığı Baş gösterdi. Bugünkü hükümet küçük arazi sw hiplerini tutan bir hükümettir. Bu yüz” den bugünkü hükümet ile büyük arazi sahiplerinin arası açıktır. İki taraf ara" sında kat'i bir mücadele vuku bulmak üzeredir. Bugünkü hükümet intihap kanunu" nu değiştirmek ve ıslâh etmek istediği için bu sonbahar mevsiminde iki taraf arasındaki mücadele had bir mahiyet «* Tacaktır. Macaristandaki küçük arazi sahip” leri çiftçilerin menafiini, büyük arazi sahipleriyle bankalar tarafından idar? olunan sanayi hareketi uğrunda fed* etmeyi istemiyen siyaseti temsil edi" yorlar. Macaristandaki sanayi hareke” ti, paralarını ve kazançlarını bankalar» yatıran ve ziraat işlerinde kullanmıya” aristokratların artık paralariyle vücüt bulmuştur. Onun için Macaristanın bugünkü hükümeti intihabatın hafi reyle yapıl” masını istedikten başka büyük arazini" takiimine taraftar bulunuyor. Bu sw retle zengin çiftçileri çoğaltarak onlar# dayanan (Faşist — Sosyalist) “bir te“ şekkül vücuda getirmeyi gözetiyor. Bu yüzden bugünkü Macar hüküme ti harici siyaset bakımından İtalya v* Almanya ile anlaşmağnı taraftar olduğ” halde büyük arazi sahipleri Fransa ile anlaşmayı daha muvafık buluyor, Macar aristokrotlarının birkısmı pro” testan olduklarından başlarıma kendi sınıflarından bir kral getirmeyi dilemek” te ve bu mevkie bugünkü hükümet n# ibi Amiral Hortiyi münasip görmekte dirler. Macaristanın bugünkü vaziyeti b“ merkezdedir. Macaristanda intihap kanununu” kiymet ve ehemmiyeti ancak bu say” de anlaşılır. ömer Rıza Fatihte yeni bir park yapılacak Belediye bahçeler müdürlüğü şehirde umumi park olmıyan ye” zrde yeni bahçeler inşasını - dü” şünmektedir. Bu arada Fathite o Çarçamb* ti d. çok bü ük bir rk ya” pılacaktır. Yeni perle, Çarşambada <9 tangifat ahırlarının ve o civard* ki geniş arsaların yerinde caktır Adriya vapuriyle Tiryesteye ha © | amman” olduğu kadar yeni ve süratleri “e on dört milden aşağı ol tır. Ton itibariyle de üç - be$ ti. tonluk lüks gemiler olacaktır: