31 Ağustos 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9

31 Ağustos 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Harbiy o akeımeğış ime ne z veririm.” a içen zabit vekilleri, Ce - ön, yanın bulunduğu masanın pe gelerek selâm duruyorlar - m Paşa diplomaları veri - © “Tebrik ederim,, diyordu. 'u suretle | l | i,, etle altr yüz genç diploma verildikten sonra Alay ku - Mi Binbaşı Hüsnü Bey bir uk söyledi. Bunu Ceyat Paşa - Ni 5 i 'R nutku takip etti Sevat Paşanın nutku — Burada tahsilinizi ikmal *deze 3 k aldığınız feyz ve iktisap Siniz malümat ile yarın ordu ,Yatına atılıyorsunuz. Bir mille. | ,Nsulhto ve harpte hayat ve mu “adderatınm desteği şüphesiz| Vr kuvvetidir ve bu kuvvet te uda temessül ve tecelli eyler. hi Bu orduyu hakiki bir kuvvet Pmak için onu fikri, ilmi ve a- um sahalarda hazırlamak Jâzım- irki, bu Mühim y husus azbitlerin oOen azifeleridir. Orduda yükselmeniz, o hizmet Ayatında Ve ii: i yi v Nim kifayet ile mümkün ola - Saktır. Muallimleriniz. sizleri bu göstereceğiniz seciye lere lâyik olmak üzere techize Paletler. Çalışmanızın beratini Yugün - sizelere veriyoruz, Hepi - Dizi tebrik ederim.” Harbiyenin yüzüncü yılı Ğ Cevat Paşanın nutkundan son- » diploma verme merasimi bit - 5 merasimde bulunanlar, Harbi-| *nih yan kapısında Sipahi Oca N Sahasına geçtiler. Sipahi Ocağı sahası çok mü - “mmel bir surette tanzim edil - A Sahanın üç tarafma davet | Y için üstü örtülü yerler yapıl| Müşir, Tam ortada büyük hitabet | ürsüsü bulunuyordu. Üzerinde| ürk bayrağı sallanan kürsünün yanına makineli tüfenller ve bir *p konmuştu. , Hemen bütün davetliler gel - Miş bulunuyorlardı. Biraz sonra 3 Meclis Reisi Kâzım Paşa ile inci Ferik Cevat Paşa, kolotru Vmândanlarından Şükrü Naili, salip, Ali Fuat, Zihni, Ömer Ha- Y Paşalar, mütekait (paşalar, , aarif Vekili Abidin, Vali ve *isdiye reisi Muhittin Beyler #eldiler ve sahanın sağ tarafında Yer aldilar, Sipahi ocağının önü - Ne Tastiryan kısmında bu yıl çı - An zabit vekilleri durmaktaydı - e diğer yerlerde de İstanbulda- ! mütekaitler ve diğer davetli - *r oturuyordu. Merasime | İstiklâl Marşiyle başlandı. Zabitler ve Harbiye ta- ebesi, İstiklâl marşını çalan Har- "Ye muzikasına | “öylediler. : Marştan sonra Harbiye mekle- hiç umandanı Miralay Rauf Bey abet kürsüsüne çıktı ve Büyük #kân; Harbiye reisi Müşür Fev- ! Paşa Hazretlerinin merasime #elemediklerini söyliyerek gön - bır dikleri Dutkunu okuyacağını ildirdi. ap vi Paşanın Rauf Bey tara -| dan okunan nutku şudur: Fevzi Pe. #iz.nin nutku Arkadaşlar, Kara ve hava zabitlerimizi yetişti - Harbiyenin yüzüncü yıl dönümü -| uyarak marş 2 nü kutlulıyo: Aranızda bulunarak şimdi yaşamakta bulunduğunuz yük »| sek heyecanı beraberce tadamamak «| tan müteessirim. Harbiye, (yetiştirdiği memlekete ne faydak ve feyizli bir o- cak olmuştur. Bugün aramızda olm - yan arkadaşlarımızın çoğu o muhtelif muharebe cephelerinde memleketimize göz diken müstevlilere karşı durma - Z. evlâtlariyle İ dan, dinlenmeden döğüşmüş, Türk var. lığımı ve istiklâlini mümkün kılmak i- çin ölümü cana minnet bilmiştir. Bu azizleri hürmetle yadederim. Bi- | z6 borç olan, kendi kanlarını feda et- mek suretiyle millete yaşamak kudre - tini bahşeden şehitleri ve diğer hiz - metleri geçen aziz ölüleri her hürmet ve rahmetle anmaktır, Bütün Türk, ordusunun, kara, de - zaman niz, havanın muvazzaf mütekait ve ma- Hâl zabitleri. Büyük ve asil bir milletin evlâdı bu- ferden nezahet lunmanız ve gerekse ve fedakârlık örneği olmanızla ne kas) dar iftihar etseniz yeridir. Türkün ve| Türkzabitinin dünya değerinin üstündedir. tebcile lâyiksiniz. Hepinizin birbirini ze güvenme bağlılığımızı, Türke yaraşan asil bir vekarla ve dai- ma itimat veren bakışlarınızın derinli - ğiyle kuvvetlendirivorsumuz. kadir ve haysiyeti Gıpta ve ve inanma Türk milleti, en ince sevgisini size vermiştir. Onun örneği ve özüsünüz İ Terakki yollarında dima en ön safta, bulunacaksınız. o Güelükleri yenmek, Türk zabitinin hariz bir vasfıdır. Size Türk şeref ve mukaddesatı tevdi edil « miştir, Vazifeniz onu tecavüzden ko - rumak ve istiklal ve emniyeti pahasma olursa olsun temin etmektir. Bu anda Harbiye meydanında topla - nan ve Harbiyenin yüzüncü yılımı kut- deniz mensupları her ne lulayan kara, hav ile aziz misafirlerinin bu dakikada kalp-| beraberce ve muharebe cephe - tamamlıyacaklarına eri lerinde birbirlerini yemin ederek çarptığını ve vüruşun kudretini hissediyorum. Bütün ordu, bu dakikada Harbiye - ye dönmüştür. Onlar da ayni veçhile ant içiyorlar. Bugün Harbiyeyi bitirip zabit vekili naspolunan gençleri heye- canla selâmliyorlar. Harbiyenin yüzüncü y: Zabitliğinizi tebrik ederim. İtaat, inzibat ve intizamda O mükemmeliyet esasmı daima (o rehber Sizden 100 yıl evvelkilerin harp hatı - ralarını çok okuyunuz. Orada ibret lev- baları boldur. Size teslim edilen Türk ülkesini çiğnetmeyiniz. Türk milletini refah ve saadet yolunda yürütmek için her zaman ölümü göze alınız. Hepinize vazifenizde © muvaffakiyetler diler ve ile selâmlarım asil Türk mille - edineceksiniz. sevgi tinin fedakâr zabitleri.” Mektep kumandanı söylüyor.. Mektep kumandanı Rauf Bey, Harbiyenin eski ve yeni mezunla- | rına hitap ederek bu yurdun he - men bütün tarihçesiti yapan nut- kunu da ayni sürekli alkışlar a - rasında okudu. Rauf Bey, bu nut- kunda demşitir ki: “Yüksek ve saygılı kumandanlarım, efendiler: Kuruldu kurulalı bir çok muhare- belerdeyurdu Türklük © uğrunda kanlarını akıtmayı canlarma minnet bi-| len, 93 te Ruslarla, Balkan Harbinde dört Balkan hükümetiyle muharebe ©- den büyük harpte bir çok ve ayrı ayrı cephelerde her türlü | mahrumluklar içerisinde ve her defasında kendisin » den çok üstün düşmanlarla yıllarca kavga eden İstiklâl harbinde dahili düşmanlar, puntosçular, cenp cephesi, Yunan cephesi ve diğer itilâf kuvvetle- riyle arslanlar gibi döğüşen yüzlerce ve binlerce kahraman yataran ve hu- susiyle başta Büyük OKurtarıcımız Ga zi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri gi- bi dahiler yetiştiren Harbiye mektebi, en kıymetli bir müessetedir. Damarlarında Türkün taşıyan genç Harbiyeli, kahraman de - nizci: Büyük harpte ve idalimiz de Türke ve Türklüğe göğüsler kabar- tıcı ve büyük saygılarla alınmaya de - ve asil karnım | mezunları,| * ğer bir çok kahramanlık o menkabeleri enin yüzüncü yaratan, milli zafer destanımıza yeni yeni ve sayısız zaferler ekliyen ak saç - lı, vakur çehreli büyüklerine bak. Onlar sana örnektir. Onlar, Türk kahramanlık ve celâdetinin birer tim -| salidir. Şanlı Harbiyeli: Sen de onlara u - laş, onlarn Türk tarihine kattıkları za- fer destanının altın yazılı satırları al tma sen de başka başka ve yeni yeni kahramanlık destanları eklemeğe ça - bala, Bak, önünde ne güzel bir örnek var, Bu örneğe dalma bağlı kalmak va- zifemizdir. Biraz evvel okuduğum Mü: şür paşa hozretlerinin hitabelerinde i - şaret buyurdukları veçhile yüzüncü yıl dönümünü katluladığımız ve bu kah- ramanlar yuvası önünde, hepinizi, bü tün zabit ve talebeyi Türkün ve Türk-| lüğün yükselmesi ve yurdumuzun ko runması için şu okuyacağım fedakâr -) İle andını ismeğe davet ediyorum: Bunun üzerine genç zabitler hep bir ağızdan şu andı içtiler: irfan kaynağından #dar yetişmiş Türk ından geri kalmıyaca - biz de onlar gibi Türkün i ve yurdumuzun ve Cümhuriyetimizin | çin lâzm a kanımızı ve nhımuzı ve vereceğim ant içiyoruz, andolsun” Anttan sonra Rauf Bey Harbi-| yenin tarihçesini anlatmıştır. Mektep kumandanından sonra Harbiye akademisi hava yüzbaşı: sı Tekin Bey bir nutuk söylemi “Bu kaynaktan yetiştiğimiz için ö- günüyoruz. Türk zabiti olduğu - muz için ne mutlu bize,, demiştir. Tekin Beyin nutku hararetle alkış» lanmış sonra sanat mektepleri ta- lebe zabitleri namına muhabere | mülâzimi.Sabih .B.bir nutuk. söy».| lemiştir. . Sabih: Bey. ezcümle. der, miştir ki: Sabih Beyin nutku bir o kah- olur “Bu ne mukaddes aktır ki yıllar denilen zaman heyulası- | izi bugün burada sinesinde, | ize kavuşturmak için es- rarl bir âlet gibi kulanmış | Yi i | ünyanın varlığ na perçinliyen bu ocak her yüz daha yüksel Muhak ULUJUO, Mustafa Kemalini, v. ez bü lüğü ol iy tanıya- anacaklar, kutlulıyacak- lardır.,, Sabih Beyin nutku alkışlar ara- sında bittikten #onra Harbiye mek tebi talebeleri nama Muhterem Bey pek çok atesli bir nutuk sö lemiştir. Muhterem Bey (Koca Harbiye) diye söze başlamış, ve şöyle devaf etmiştir: “— Mukaddes İ » yolunda ın katı büny nurunla burguladın! Yılları yıktın ve bu- gün ışmı bitirdin. Bugünü tadan mutlu taleben seni şimdi kı kadirşinas büyükleri- ni, irfan kardeşle derin saygı- larla selâmlar, olu me memle' ğı yalcın temelde | ne tapman yüzüncü irle dolu bir kutlular, t diler, 3 dar ölçü senin yıldızlara baş salan değerine zan ni aklıyan asırlık | tarihin en korkunç faca yetm ık hâdise ve inkı- lâpları günlere sığdıranlar hak na- müs ve istiklâl yolunda koparanlar senden maya, ateş aldı. Şarkın tunç sines sının medeniyet dan ilk mutlu ocak gene sensin, Yüz yıllık fırtınalı bir de zorlu inkılâpçılarını sen yarattın.. 1 il nidir, O kasırga nden garp dün- n ışığını rin en İstibdat yıkımın yumruklara hız veren sen, cumhu- kuran, başa sen ılan çatın- dan fışkıran o alev Anafarta gök- lerinde şimşek gibi çakmış, İnö- nü ve Sakaryada yıldırım gibi ak- mış ve en son Dumlupınarda kö püklü bir kan denizi içinden Z4 diye, güneş di: Askeri liseler namına Muhterem Beyin. nutkundan sonra Askeri liseler namına Şükrü Galip Efendi bir nutuk söylemiş ve ve ezcümle demiştir ki: —'Tâ çocukluğumuzdan beri inlü adı kulaklarımızı, 3 ruhlarımızı dolduran F sevg biyenin çok şanlı ve varlığı ki bizleri yurdun bucağından buralara çekti, Onun çok mukaddes hürriyetine yol dört t veren Ji Deniz Harp mektebi ve ihtiyat zabit mektebi namına Şükrü Galip Efendinin nutkun- dan sonra deniz harp mektebi ve lisesi namına Fayzi Hakk ndi bir nutuk söyledi ve dedi “Bir Türk askeri sıfatile göğ- haykırıyo; tarihten önce doğ- sümü kabarta Türk muştur, asırlara sığmaz, ek v le ölçülm in mış tam ve mükem üzerinde toplan mel bir insan örn aradılışından ği devirip yer yüzünde gü neş çehreli insanlık mabedini k imak için çekti Sonra ihtiyat zabit mektebi ta- lebesi namına Cemal Arif Efendi | İ bir nutuk söylemiş ve demiştir ki: “ Bu bir asrın son yıllarında Türk milletine yürüdüğü tarakki yolunda ışık tutan yük ve azi baş ve onun büyü aşları te burada niştir. Daha dün asımın ce- günlerde yetişmi Harbiye | gibi bir dahiyi yetiştirmekle Türk milletine en büyük hizmeti ifa et- miştir Eski muharipler namına Cemal Arif Efendiden sonra eski muharipler namına mütekait yüzbaşı Nafiz Bey de bir çok yer- leri genç zabitlere ve Harbiyelile- re hitap eden bir nutuk söylemiş- tır. “.« Bizleri de mertlik ve bilgi ocağı olan bu mektep il Bu yuvadan aldığımız ilh le yurt işlerniin en üstü keddes olan başardık. €n mu: askerlik vazifesini Yes VARIN alımlı | l Di AVDA örn e onümü 'Türk ordusu, memlekette ilerle» me ve yükselme gayesine matuf o- lan her yeniliğin başımda bulun- n —-R cihan milletleri a- İli bir mevki temin e- ve ortaksız iyük rehberi, n vefalı bir vlâdı olan Gazi Mustafa Kemali işti Harbiye (o mektebinin lığı huzurunda min- ın milliyetçi ve onun rasında Cevat Paşanın nutku Son olarak âli şürayı askeri a- zalarından birinci ferik Cevat Pa- şa da bir nutuk söyledi. Cevat Pa- şanın nutku şudur: Muhterem Efendilerim, Bugün Harbiye mektebinin teessü « sünün yüzüncü senei detriyesini kut» luhyoruz. Bu müessesenin yetiştirdi ği yaşıyan, yaşamıyan bütün kabra « manların hattâ onları öz kanından ye- tiştirmiş olan bütün Türkün ruhu bi » zimle beraber burada bu kutlulamağa iştirak ediyor. e Bu sebetle bütün bir milletin kalbi bugün biricik Harbiyeli. ler için çarpıyor. Böyle azametli bii merasime iştira. ki bizlere nasip kılan Allaha arzı şük- ran eylerken bütün ömrümde buğünkü kadar iftiharla dolu bir günümü hatır- layamadığımı arzeylerim. Bu kıyemtli müessesenin (Obu ane diği insanlar neler yaptı lar diye bir sual karşısında kalınca bu na son bir asırlık Türk tarihinin en i- yi her nesi varsa onları bu mukaddes ocağın yetiştirdikleri yaptı, diye kısa » ca bir cevap verirsem Türk milletinin düşüncesine en beliğ bir tercüman ol » muş olurum. İ © Yüz seneden beri yılmadan ve ye - rulmadan ordu ve memlekete nur sa * | çan ve en fedakâr 'evlâtlar (yetiştiren en mütekmil olarak kalmasını bu müessestnin daima bir ilim müessesesi candan dileriz.” Yüzüncü yılın altın çivi Cevat Paşanın nutkundan.son- ra hitabet kürsüsünün karşısında hazırlanan ve defne dallariyle, al- tın yazılarla bezenmiş olan kütü- İ ğe yüzüncüyılın altın çivisi mektep ten birincilikle çıkan topçu - zabit vekili Suat Bey tarafından çakıldı. Sonra Harbiye marşı çalındı ve Harbiyeliler hep bir ağızdan söy» lediler. Geçit reşmi Marştan sonra meclis reisi Kâ- zım Paşa Hz. ile diğer paşalar ve davetliler Harbiyenin © içinden mektebin önündeki tribüne göçti- ler ve biraz sonra geçit resmi baş- ladı. Evvelâ yeni zabit vekilleri geçti. Bunları, yeni Bahriye za bitleri, Harbiye mektebi talebele- ri, askeri mektepler talebeleri ta» kip etti. Gazimizin okuduğu dershane Geçit resminden sonra Kâzım Paşa ile diğer paşalar içeriye gir» diler ve Gazi Hazretlerinin oku- dukları dershaneye girdiler. Ders- hane eski şekline konulmuştu. Du- varlarma Gazi Hazretlerinin simleri ile ayni sınıfta okuyanla- rın resimleri asılmıştı. Burada eski hatıralar anıldık- tan sonra mektep gezildi. Sonra bahçede dinlenildi. Davetlilere dondurma ikram olundu. Saat yediye doğru herkes das gıldı. “Harbiye,, mizin yüzüncü yıl dönümünün kutlulanması çok ul vi ve çok güzel olmuştu. re- limonata, pasta,

Bu sayıdan diğer sayfalar: