Bozkırda bir gece— Hummalı bir ya- ratıcılık gayretinin hayret verici neticesi H “kan De Telegraap | ir başmakale- ! den dilimize çevr Step'te, Bozkır'da, bir mucize; bir adamın, GAZİ'nin çelikten irade ve azminin yarattığı bir mu- cize; işte bu mucize (Ankara) dır. Hemen hemen gayri meskün o- lan yüksek ovayı çevreliyen ve günü vaktine, güneşin göre mavi yahut pembe: renkler içinde parlıyan ufukatki etekle- rinden ovaya inen Türk köylüsü şehre daha 20 kilometre mesafe- deki kuytudan bakınca şehirde iki yüksek inşa eserinin tebarüz etti- ğini görür. Bu eserlerden birisi şehrin baş- langıcında ve diğeri nihayetinde- dir. Birisi: Yalçın, sert ve haşin kayalıklardan yükselmiş, müthiş ve'muazzam vüs'at ve eb'atta, ba- zalt taşları ve eski Yünaniler ve Romalılar devrinden kalma ma -| betlerin bakayasından yapılmış | bir kale.. Diğeri: Açık renkli ve tepeye tatlı bir surette yaslanmış müstevi damlı, düz sütunlu (bir köşk.. Bu iki yapıdan birisi: Kor - kunç Timürlengin emriyle Mon - gol istihkâmat ustaları tarafından | kurulmuş, diğeri de Viyanalı Pro- İ fesör Holzmeister tarafından Ga- zi Mustafa Kemal P$. için yapıl- mıştır. Bu iki eserin inşaları ara- sında asırlar vardır. Ve (bu iki eser arasmda da Ankara şehri ku- rulmuştur. Tabiidir ki Timürlen- gin hisarını Gazinin Çankayasın- dan ayıran o asırlarda, eski Akro- poldan aydınlık merkeze (okadar giden yollarda çok, pek çok kan- lar akmış, sayısız ve binlerce in- san hayatı kurban edilmiş, mem- leket yangınlarla harabeye dön- müş, müteaddit âfetler, isyanlar, harpler ve meydan muharebeleri vukua gelmiş, bir çok sefalet ve facialar olmuş, ve bütün bu hâdi- seler bir çök şan ve şöhret ve mu- zafferiyetler doğurmuştur... insan oğlunun tabiata galbe Çaldığı yer Yabancı bir ziyaretçi Ankara- | ya başka bir gözle bakıyor ve şeh- re — ya garplan, yahut şarktan girsin — bir intikal safhası geçir- meden ve civarındaki her hangi bir şeyin delâletile bir şehre yak- laşıldığı hissini almadan giriyor ve gözünün önünde bir anda, in- san kudretinin tabiatla mücadele- de galebe çalarak yarattığı şey- leri serilmiş görüyor. İşte şurada Yenişehir; yaratıcı bir kudretin on senelik hasılâsı... Güzel villâ- ları, sefarethaneleri, mektepleri, vekâlet binaları ile insan bu Ye- nişehri güzel bir sabahta gökten inmiş zannederek memnuniyet ve hayretle görüyor. Diğer tarafta kaytsiz, tembel, ihmal ve rahavet içinde bir ro mantiğe sahip ve bu saika ile ka- le'duvarları içinde (o yekdiğerine yaslanmış, yahut surun geçit ve deliklerinden seller, lavlar (gibi dışarıya taşarak akmış bir halde şark mahallesi görünüyor ve san- ki bu kısım topraktan yahut vol- kanik bir ocaktan fışkırmıştır. Bu iki kısım arasında hiç bir bağlantı bile yoktur. (Yeni) yaşı- yor; (Eski) yavaş yavaş, fakat ziyasma 10 — VAKİT 5 AĞUSTOS 1934 Yeni Türkiyenin örnek şehri: ANKARA mesafelik bir muhite malik olan Yeni Ankaranın yerinde 10 sene evvel hiç bir şey yoktu. Gazi ken- dinden evvel başkalarının müte- addit defalar yaratmak istedikle- ri, fakat muvaffak olamadıkları bir şehir yaratmıştır. Esasen Kü- çük Asyada âdet olarak: Her dev rin zafer sahibi yeniden yapmak hevesiyle mevcudu ya kendisi tahrip etmiş, yahut ganimet he- diyesi olarak başkalarına vermek suretiyle harabiye sevkeylemiştir. Fakat yeni bir sey yapılmış deği!- dir. Bu muvaffakiyet Gaziye na- sip olmuştur. Ankaranın adı 1923 ten evvel Angora, yahut Engürü idi. Daha evvellerde de Aneyra denirdi. Ve Mythologie'nin verdiği malüma- ta göre “Eşek kuluklu Kral Mi- das,, tarafından kurulduğu mervi ise de sehrin bundan çok zaman evvel de mevcut olduğu muhak- kaktır. Zira bütün kurunu ülâ devamınca milletler | Ankaraya rağbet göstermişlerdir. Yalnız (yeni) mer'i ve muteberdir Maziyi bağrında taşıyan hiç bir memlekette, mazinin hükmü burada olduğu kadar az ve itibar» | sız değildir. Mazi ile tarihi ya- hut külterel muvacehe ve muka- yeseler için bir arzu duyulmadığı gibi böyle bir hareket o manasız addediliyor. Zira Yenişehir ka - leden ve kalenin içinde Osmanlı padişahları tarafından iskân edil - miş 20.000 nufusu ihtiva eden ve | kervan isatsyonu olan — eski An- karadan, sanki uzaklaşmış o olup şehrin kadim sakinleri ile hiç bir münasebet ve mukayeseye giriş” mez. Şehrin manzarası daha zi- yade iki şeye pek beriziyor: Birisi 1859 de Kaliforniyada birinci Goldrushs zamanında gö - rülen hal, ve diğeri de Jules Romains'in Pampas'taki fantezi şehri olan Donogoo Tonka'nın manzarası, yani harici tesirle ol - maksızın kendiliğinden vücut bul- muş bir şey ile zor ve cebir ile vü- cuda getirilmiş bir şey ayni Za manda görünüyor. Her tarafta hummalı bir tarz- da inşaat yapılıyor. Profesör Jan- sen isminde bir Alman şehrin plâ- nımı yapmıştır. Yeni binalar bu plâna göre yıldırım süratile yapı!- maktadır. M. Jansen, Yenişehiri iki muhteşem bülvar ile ayırmış, bu bülvarların ortasında — oto- mobillerin üzerinden kaydığı mü- kemmel asfalt yol boyunca — kıs- men ağaçlar dikilmişlerdir; Yeni- şehirin etrafında da dairevi | bir bülvar tasavvur edilmiştir. Ve bu suretle eski Ankara Yenişehirden | tamamen tecrit edilmiş bir vazi- yet almıştır. Bir hükümet merke- zinin bilcümle mühim ve belki bi- raz da gayri mütecanis unsurları Yenişehirde toplanmıştır. Devlet daireleri, bankalar, Mil. Tet Meclisi, postahane, adliye sa- rayı hep yenidir. İnşa tarz ve üs- lâbu, mahalli muhite ve iklime (* ve asri yenilik ve ihtiyaca uygun olmak arzularmdan mülhem ola- rak karışık ve mütenevvidir. Ev- ler kat kat yüksek yapılmaktadır. Zira arsalar pahalıdır, o evlerin miktarr henüz azdır ve bunların kirsar yüksektir. . Miktarı 100 bi: | yaz ve dondurucu bir kış yapar. .İ: İ tlâya uğrıyacağı rivayeti tamami- Otomobil | Dün Zafer Bayramın! » Te istilâsı! “Ds ail,, Nevyork'tan bil- dirdiği kaydiyle yazıyor: Amerikan otomobil fabrikatör- leri, İngilteredeki otomobillerden beygir kuvvetine nisbetle alınan vergi miktarmın o azaltılacağına dair gelen haberler üzerine Ame- rikada hasıl olan ihracat teşebbüs- lerine şüpheli bir nazarla bakmak- tadırlar, Gümrük tenzilâtı gelecek kânunusaniden itibaren (mevkii tatbika konulduktan sonra İngil - terenin Amerikan otomobil sana - yii tarafından istilâya uğrıyacağı korkusu bütün İngiliz sanayi me - hafilini kaplamıştır. Bittabi Amerikan müessesele - rinden hiç biri İngilterede hasıl o - lacak vaziyetten istifade için ne gibi hazırlıklarda o bulunduğunu şimdiden ifşa etmek istemez. Bu gibi plânlar Detroit'te ve Ameri - kanın sair ithalât merkezlerinde - ki büyük fabrikaların sırlarıdır. Amerikanın tanınmış otomobil müesseselerinden birinin ihracat şubesi memurlarından biri bu mev zu üzerinde görüşürken dedi ki: “İngilterenin Amerikan otomobi! sanayii tarafından büyük bir is - le asılsız ve yanlıştır. Çünkü, A- merikan senayiinin yüzde doksa - nını temsil eden üç büyük kum» panya, esasen İngiltereye çoktan yerleşmiş bulunuyorlar. Bu kum- panyaların kendi şubeleri ile reka- bete girişeceklerine ihtimal vere - bilr misiniz?,, Bu mesele hakkında fikrini al- | İ dığım diğer bir mütehassıs ta şu | mütaleada bulundu: “İngiltereye | fazla miktarda otomobil gönderen kumpanyalar, İngiltere ihtiyacını fazla tahmin etmek hatasına dü - şüyorlar. Kendi tahminlerindeki talep miktarını biç bir zaman bu - lamıyacaklardır. Zaten İngiltere * de otomobil kullananlar arasmda, beygir kuvveti yüksek arabalara karşı merak gösterenlerin adedi yüzde on beşi geçmez. 450 İngiliz lirası veya daha fazla değeri olan otomobillerin fiatlerinde yapıla - cak 7 İngiliz liralık bir tenzilât, İngiltere halkını Amerikan malla» rma tehacüme seykettirecek ka - dar büyük bir fark temin etmiye - cektir.,, Amerikada İngiltere piyasası - nı istilâ fikri olmamakla beraber, İngilizlerin günden güne otomo » bil merakı arttığı ve bu temayülün Amerikan istihsalâtını ve satışını faşlalaştıracağı zannolunuyor. A- merikan otomobil sanayii bu in- kişaftan istifade etmeyi ümit edi- yor. Göz Hekimi Dr. Süleyman Şükrü Babıdli, Ankara caddesi No. 60 Teleftun 22566 Dr. Hafız Cemal Pahili hastalıklar -“*ehassısı Cuma ve pazardan başka o günlerde ğleden sonra sast 2) de 6 ya kadar Istanbulda Divanyolunda (118) nu maralı hususi kabinesinde hastaların kabul eder, Muayenehane ve ey *»'» fonu: 22384, Yazlık ikametgâh telefonu Kandi'i 38 — Beylerbeyi 4#R.. ne baliğ olan nufusu barındırmak lâzım gelmiştir. Bu miktara ya- kında daha ikinci bir yüz bin ilâ- ve olunacaktır. *) Burada iklim: Yakıcı bir Candan K (ay tarafı 1 ie) sayılada) Paşa otomobille Üniversite bah çesine gelmişti, Bu sıralarda askeri kıtalar mektepler, polis müfrezeleri, ev- velce tertip edilenprogram üzeri- ne sıralanmışlardı. Ortada bir kürsü duruyordu. Üniversite kapısının önünde me - rasim atışını yapacak bir batar- ya vardı. Saat tam on buçukta İstanbul kumandanı paşa yanında Vali ve belediye reisi beyle meydanda k"*'aları ve mektepleri teftiş etti. Bunu, ordunun en genç piyade zabitlerinden bir mülâzım 30 A» ğustos Başkumandanlık muhare - besini anlatan nutku takip etti, Bu nu'ka Halis Paşa cevap verdi. Kumandan Halis Paşanın nut- kunu müteakip, İstiklâl Marşı çalmırken bütün askerler selâm vâziyeti almışlardı. Saat on birde, merasime işti - rak eden bütün yüksek memur - lar, Üniversite kapısının önünde hazırlanan tribünde yer almışlar- dı; geçit resmi başlıyordu. Meydanın her tarafı, bütün| yollar, civardaki binaların bütün | pencereleri halkla dolmuştu . Geçit resmine, Harbiye ban - dosunun marş çalarak yürüme - siyle başlandı. Bando, tribünün önünden geç- tikten sonra yan tarafa çekildi. Bu sırada, 1934 senesinin 600 Harbiye mezunu geçiyordu. Çok muntazam adimlarla geçen za - bitler fevkalâde alkışlandılar. Kıtaların geçişi yarım saat sürmüştü; arkadan polis kıtaları, itfiye müfrezeleri, itfaiye otomo - billeri, tayyare timsali, mektep - ler, liseler, izciler, esnaf cemiyet» leri geçti. Divanyolundan o Sirkeci Köprü üzerini takip eden alay, Köprünün tam üzerinde, liman - daki vapurların şiddetli düdük selâmlariyle karşılanmıştır. Bu sırada Selimiyeden top atılıyor - du. Gece, Türk milletinin büyük Zafer bayramı halk tarafından sabaha kadar kutlulanmış, muh » telif yerlerde eğlenceler tertip €- dilmiş, gece fener alayı yapılmış- tır. ve| ANKARADA Ankara, 30 (A.A.) — 30 Ağus- tos Zafer bayramının 12 nci yıldö- nümü bugün şehrimizde fevkalâ- de tezahüratla kutlulanmıştır. Esnaf cemiyetlerinin tertip et- tiği bir temsil alayı sabahleyin sekizde o İnkilâp (meydanından | utluladık.. hareket ederek şehrin ana caf sini dolaştıktan sonra Hakimi; Milliye meydanma gelmiş ve rada Gazi abidesine merasimle lenk konmuştur. İZ aleni İstiklâl marşını müteakip © naf cemiyetleri namına demirci cemiyeti reisi Sabri Bey bir nut söylemiş ve geçit resminin yap” cağı Cumhuriyet meydanına gidil miştir. Askeri kıtaat ta burada yeri rini almiş bulunuyorlardı. Saat 30 da mevki kumandanı Sıtkı P#. şa kıtaatı teftiş etmiş ve en kide” siz zabit Nuri Bey, büyük zaf€ neticelenen harbin safahatını #* latan bir nutuk söylemiştir. Buna, Sıtkı Paşa tarafından G rilen cevabı mütekabip Tay : cemiyeti namına muallim Mürrfi Hanım bir nutuk söylemiş ve mi geçide başlanmıştır. pay Pu a İn EE İZ lk Piyade, süvari ve topçu kıtasi” nın geçişini, temsil alayı takip Li lemiştir. Merasimin sonunda keri kıtaat ve temsil alayı, önleri de muzika olduğu halde on bi lerce halkın yer tuttuğu caddelef den geçmiş ve sürekli alkış karşılanmıştır. Saat 16 da Halkevinde bir tef”) lantı yapılmıştır. Toplantıyı kevi reisi açmış ve Enis Behiç Br yin söylediği hitabeyi 30 Ağusl?' ismli bir temsil takip eyemişir. Reisicümhur Hz.nin teşekkürleri İstanbul, 80 (A.A.) — Riyas tecumhur Umumi Kâtipliğinden: Reisicumhur Hazretleri 30 ğustos Zafer bayramı münaseb tile tebrikte bulunan zevata mer”f nuniyetle teşekkürlerinin iletilm sine Anadolu Ajansını tavsit bi yurmuşlardır. Fevzi PŞ. Hz. tebrikleri kabul etti Ankara, 30 (A.A.) — Büyü zaferin yıl dönümü münasebeti büyük erkânıharbiye reisi Mü#' Fevzi Paşa Hazretleri bugün 9. da büyük erkânı harbiyede ord” namına askeri ve sivil erkânı te! riklerini kabul etmiştir. Memleketin “her tarafında“ Büyük zaferin yıl dönümü memleketin her tarafında candsf tezahüratla kutlulanmıştır. Kart” tan, Bursadan, Gaziantepte” Kırklarelinden, Giresundan, Nif deden, Kırşehirden, Tekirdağı# dan ve daha bir çok vilâyet ve za merkezinden gelen telgraflaf" bu büyük bayramın binlerce ba kın iştirakile kutlulandığını bildi riyordu. Türk edebiyatının en güzel eserlerinden biri : Ayaşlı Ve Büyük R Kiraclıarı OMAN Yaz M. Kitap halinde çıktı fiatı, elli kuruş, satış yeri VAKIT yurdu Bu eseri mutlaka okuyunuz! e akyl