9 Ağustos 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

VAKIT'ın Tefrikası: 72) — Kadını kayığa götürür yatı * tırmız, Sen Ayr, kayıkta bekler - *n. Sen Tilki, arabayı al, arabâcr Yı bıraktığımız yere git. Arabayı da orada bırak, sonra kayiğa dön, de biraz işime bakayım. Pp Tilki ile Ayı uzaklaştılar. Kaya *Yyaz kendisini kimsenin görme- diğine kanaat getirdikten sonra, barakaya doğru yürüdü. Kapıyı » Zemini toprak bir odaya gir- li Bir köşede bir idare kandili ya- Bıyor, bir beşiğin yanında bir ka- oturuyordu. Feyyaz (yaklaştı. Kadm ağ- yordu, Omuzuna dokundu: >— Geldin mi Mehmet? aşımı çevirmeden yaşlı gözler- ke, hayretle karşısında duran ya - a baktı... Fakat gözlerinde, hiytetten ziyade kârku alâimi var i — Feyyaz, tatlı bir sesle sor- az © — Ne ağlıyorsun kızım?.. — Siz kimsiniz?.. — Hakkın var, benden korktun. “ma korkma, ben sana servet ge- , rahat ve huzur getiren bir in- — Servet.. Rarahat.. o Huzur. Bunlar ne demek?. Anlamıyorum.. Ayı, Feyyaz gene bir ci- et işledi sandı, Tilkiye: 2 — Beyefendinin eli bizden de! 1 » dedi, Feyyaz homurdandı: — Sersem, bu çocuğu görüyor- Yun da işi hâlâ anlamıyor musun? i O ÇMA Anladım!. uSilteyi kaldırmağa uğraşan Til “kiye yı mlsar tulca sordu: — Bu çocuğa 'ne dersin? Tilki omuz silkti: — Nur topu gibi bir piç.. Şilteyi kaldırdılar. Nesrin hâlâ Ailmamiıştı. Hafif hafif nefes al m yaşadığı belli olmryataktı. da . Yü Midye çocuğu aldı. Yü rd Nesrini arabaya yatir- üpağ Feyyaz karşısına © otur- a Tilki ile Ayı emir bekliyorlar- ey Bizim kayrk nerede? - İki kaya arasma çektim. Tek, Haydi gidelim, Eğer sıkı kü- e ve sabah olmadan varır- 28 vadettiğim paranm bir iv fazlasını veritim. aki dilini şakağında şaklattı. i zer memnundu. o İNşler, ti, *ttiğinden daha iyi yürümüş- hah $srin elindeydi. Nesrinin gü- Neri ğmda tutuyordu. Eğer rezalete ehemmiyet vermez ç ,Ozaman o çocuğiyle Man öy geceki, Nesrin, çocuğu - N Wmüne razı olamazdı. yg, inle, her ne pahasrna olursa "ağ esi İâzımdı. Gizli mak Maya ulaşmak içini her şeyi Yap- doğa Bazırdı,, z 4 tü Ü nay “Veli, Celilin yere düştü- bil, ;,, Ya geldikleri zaman, Kılı Permedi. Y. a Ra Katladı alnız aldığı cüz. | Acaba cüzdanda di üstümden defetme- Bang ;, ütündü, bu cüzdan v £, Çagri? Aci, baktı, Mektubu bu) kal ümit etmişti. Fakat cüz- Ölüme Susayan Gönül amaaa amm İİ > .;z Mm Yazan : Selâmi İzzet di. Çıt duyulmuyordu. o Uzaktaki barakalardan birinde ışık vardı. Bu baraka, balıkçı Mehmedin ba- “rakâzıydı. Ebe kadın oturuyordu. Feyyaz emirler verdi. -— Anlatacağım. Bir iki saat ev- vel çocuğu öldü değil mi?, Kadın gene hıçkırdı: — Biçare çocuk!.. Feyyaz şüphelendi: — Ben de senin neye ağladığı” nı anlıyamıyorum. Merak ve tecestüsle beşiğe iğil- di. Kol kadar bir yavru, kımılda- madan yatıyordu. Tam bu esna - da, pardösüsünün altma gizlediği Nesrinin çocuğu viyakladı. Kadın doğruldu: — Çocuğum... Evlâdım.. Veri - niz bana evlâdımı?. Feyyazın bu kulübeye gelmek- teki maksadı aşikârdr. £ Nesrinin çocuğunu bu kadına bırakacak ve kimseye bir şey söylememesi için bol para verecekti, Fakat kadını dın böyle bir vaziyeti kabul etmi- yecek ve Celilin katli meydana çıkınca, muhakkak her şeyi söyli- yecekti, İşte garip bir tesadüfle yaziyet tamamiyle değişivermişti. Soğukkanlılıkla: — Evlâdın yaşıyor ayol, ne ağ- kyorsun?. dedi. Mehmedin karısı — sevincinden deliye dönmüştü. Gözlerinin içi gülmüştü. Bu fakir yuvaya, bu gocuk bir bar olacaktı. Buna rağ-| yordu. Evlâdı ölmemişti * yin Gene yalvardı: — Veriniz bana çocuğumu, — Biraz bekle, acele etme.. Ba- kalım beşiğinden kaldırmak teh- likeli olmaz mı?. Kadınla beşiğin arasında dur- muştu, Kadın çocuğun değiştiri!- diğini fark bile etmedi. Çocuğu muayene ediyormuş gibi bir vazi- yet aldı. Kundağını çözdü, Nesri - nin çocuğuna sardı, sonra küçük cesedi, pardösüsünün altına şok - tu, canlısmı kadına uzattı; — AL Kadm çocuğu kaptı. Memesin i verdi ve derin bir şefkatle çocu- ğun süt emmesini seyre daldı. Feyyaz, kadınm heyecanında istifade ederek, şiltenin yırtık bir yerinden, içine doğru büyükçe bir şey koydu, sonra yatağın bar uçunda durdu: Nihayet sızlanarak sordu: — Buraya gelmekteki maksadı unuttun mu?.. Sana ne dedimdi?. Kadın Feyyazın söylediğini ha- tırlıyordu, Feyyaz devam etti: — Senin müşkül vaziyette ol - duğunu haber aldım ve yardıma geldim. — Size minnettarım beyim. Si- zin sayenizde evlâdrm kurtuldu. Siz gelmeseydiniz ölecekti. — Ama onun sefil bir hayat sürdüğüne razr değilim. Şunu alı- nız, onun için veriyorum.. Hoşça Feyyaz, yatağın üstüne dört ta- ne yüzlük banknot attı ve koşarak çıktı. Mehmedin karısı, ağzı bir karış açık arkasından baka kaldı. Clemenceau mun: “Dünyada 20 milyon fazla Alman vardır!, dediği söylenir. Hitler ise “Mü » 1181 | eg Hangisi Sakar ? Döl aymda; yaza iç acısı duyu- yorduk. Eevelisi gün güneş, başımıza bir yalaz yığmı gibi çökünce, din- lenç bir yer aradık. İstanbul avla- ğınm her yeri iyi ama, biz esinli bir yer istiyorduk. — En iyi deniz.. Dediler, Dört arkadaş, iskeleye Koştuk. Sandal gezintisi yapacaktık. « Denizde, körklü biresiniz var- dr. Bizi gezdirmeğe avuk sandala dört arkadaş atladık. İçimizden biri çok sakardr. O gün bize: — Altı bölek yemek yedim de- di, Sonra sözüne ekledi: — Üste de bir külbastı yedim, onun için bunasalığım çok, dedi. Sandala binmiştik. Kıvrmmla- rı ibrişim gibi serilen suda yol 2- Imca sakar arkadaş: — Bu Kayıkçı çok sakar.. dedi. Günümüz fena geçecek. Kayıkçı bu sözü duymaz mı? — Ben, dedi denizlerin aydm- casıyım. Benim gibi birini az bu- Jursunuz. Bu konuşmada arkadaşın biri: — Biraz daha açılsak da yüz sek dedi. Daha sözünü bitirmemişti sakar arkadaş sandalm bir yönüne aban- mış, başmı denize ( sokacak gibi idi. —Ne yapıyorsun. Demeğe Kalmadı. Sandal devrildi, hepi- miz deve balığı ağzı gibi o açılan suya gömüldük. ” Sakar arkadaş sandalm altımda Verilen malümata göre dünya- ca meşhur şampiyon ağır siklet güreşçilerinden bir kısmı 17 A- ğustos cuma günü Taksim stadın- da maç yapmak üzere memleket- lerinden hareket etmiş bulunuyor” lar. l Bu maçları kabul etmiş şampi» yonlardan bir kısmının isimlerini ve adreslerini aşağıda dercediyo - ruz: | Kujanpa Mauno (Japonyanın son seçmelerdeki birincisi), Ha - runke Richard (Almanların en! büyük ağr sikleti), Huhtanen Olto| (Finlandiya şampiyonu), Olivei- ra Emanuel (Bu güreşçi dünya - ca meşhur Olimpiyat şampiyonu Histromu yenmiştir ve İspanya şampiyonu), Fisher Ftan (Paris olimpiyadımın — birincilerinden), Nagy Bela (Yugoslavya pirinci- buluz) 4). Ohirtep Jean (Romanya kahr e * Yağ tan profesyonel şampiyonu)... Holo-| birer bizi süyun yüzünden topladı- ban Fran. (Serbest güreşte bir çok kereler birincilik almış Ma - car), Vavra Jozef (Amsterdam olimpiyadı şamyiyonların dan), Labuschko Anton (Polinya pro fesyonel birincisi), Sabo Micha- el (Macar profesyonel birincile- rinden ve Paris olimpiyadı galip- lar. Sakar arkadaş'da sandalın altımdan çıkadılar. Odu kesilmişti. Kendine gelir gelmez gözleri sandaler ile karşı- Taştı. , İkisi birden biribirlerine: — Sakar... Demişlerdi. Hangisi sakardı bilmiyorum a-| lerinden), De la motta Josef ma, “biz hem © yüzmüş, hem de| (Belçika şampiyonu), Draghice- dinlenç yerimizi bulmuştuk! Hepi-İanu Istvan (Romanya profesyonel miz yalapşap kurunmağa ( başla-| lerinden), Szorady Istvan (Macar dik. profesyonel birincilerindeti), Ra- Kayıkçı: ago Albert (Estonya profesyonel — Bütün anam bu sandal di- yordu. Bir şey olsaydı ödetirdim. Sakar arkadaşa ( sandaleınm açiğini çok çok verdirttik, Ama, hiç birimiz anlıyamamıştık; sakar kimdi? Sandaler mı, bizim arka- daş mı? N. A. Bu yazıda geçen Türkçe deyimle» Osmanlıca karşılıkları: şampiyonu), Krauser Makş (Mu- sevi şampiyonu Polonyalı). N Bunlardan başka iki Yunan şampiyonu da muvafık cevap ver- miştir. Bu güreşçiler Turnede ol- duklarından gelecek çarşambaya kadar trenle geleceklerdir. Res - mi hakem olarak Viyana beynel-| milel merkezi resmi hakemi Fran-| — Dopovischek angaje edilmiştir. Döl — Mart. Dinlenç — Rahat, Bu müsabakalara bizden de A- Körlklü — Enfes, merikada muvaffakiyetli maçlar Avuk — Amade, Mülâyim, Tekirdağlı Hü - 7 7 yapan yım, 8 a seyin, Rifat, Kara Ali ile görü” Aydındi > Pir. şülmektedir. ii Her halde yakın bir zamanda Taksim stadı mühim güreş faali - yetine sahne olacaktır. Yüzme antrenörünün çalışacağı saatler İstanbul Denizcilik heyetinden: Yüzme antrenörünün evvelce Deve balığı — Balina balığı. İ- Çevre yanı — Etraf. sU Od — Nefes. Yalapşap — Alelacele, “Ana — Sermaye. Açiğ — Bahşiş. cadelem,, unvanlı kitabında bütün Almanyada 80 milyon Alman bu- lunduğunu ve aradan yüz (sene geçmeden bu miktarm 250 milyo- na çıkacağını yazıyor. Bu sebepten dolayıdır ki Avru- padaki devlet adamları: “Her şey Hitlere tâbidir!,, diyorlar. (Devamı kımda klüplerden aldığımız tezke- relerde bu günlerin kendilerine imani teşkil ettiğini bildirdiklerin- den günler aşağıdaki vaziyette de- giştirilmiştir. ".) da banyoları; P i da icra edilecektir. ceğini bildirmiştir. Hümit ve Maarif Vekâleti ve terbiye heyeti reisi İhsan Bey - der üniversite talimatnameleri hak- ilân edilen çalıştırma günleri hak- kında tetkikata başlamışlardır. Yarınki koşularda hangi T7 re Güreşlere hazırlık Profesyonel şampiyon güreşçilerden 39 bir kısmı yola çıktılar Pazar, cuma: Bebek Galatas saray klübü. Çarşamba Ortaköy idman yur- du. Kürek şampiyonası yarın Yenikapıda yapılıyor Denizcilik heyetinden: tanbul mıntakası kürek şampi- yonluğu müsabakaları Yenikapı - Müsbakalara saat 10 da başlanacaktır. Klüplerin programlarda göste- rilen saatlerde hakem dubası ya» nında hazır bulunmalarıtebliğ o- lunur. Altınordu kongresi Altmordu klübü riyasetinden; On ağusos cuma günü saat on dörtte kongre toplanacağından a- zanm teşrifleri rica olunur, a m e Beynelmilel âvcılık mec- eği e. Mg iiiğne Jdisinin bir müracaatı Beynelmilel avcılık meclisinin Paristeki umumi içtimammda veri- len kararlar Dahiliye Vekâletin « : den tamimen vilâyetlere bildiril « miştir. Bu tamime göre sahiperi tara- fmdan münhasıran avcılık için kullanılacak silâhların hudütları - mızdan serbestçe geçirilmesini te» minen beynelmilel avcılık meclisi vasıtasiyle bir nevi hüviyet cüzda- nı tertip edilecektir. Bu usul bazı hükümetlerce tec- ' viz edilmediği takdirde kendileri ile itifak edilerek otomobiller için cari usule mümasil muvakkat bir kabul muamelesi tesis olunacak» tır, Bu temenniye Bulgar hükümeti o verdiği cevapta milli avcılar teş - kilâtı tarafımdan davet edilen €c- nebi avcılara meccanen av ruh » satiyesi verileceğini ve her avcı için iki av tüfeği ile beş yüz fişe- ğin gümrük resimsiz ithal edile * Bu hususta vilâyetlerde teşkil ediliniş olan avcı klüplerinin müs talâaları ve dilekleri sorulmuştur. — — Üniversitede tetkikler Yüksek tedrisat umum müdürü talim atlar kazanacak ? —Yarınki sayımızda — Cumartesi, salı perşembe: Mo- İİ > 10 —8 — 934 cuma günü İs- iş j 4 4 i | | ..