Japonyanın Kinssin şehrinde) bir mahalle vardır ki bu maballe- nin bütün sakinleri hayatlarını hokkabazlık, cambazlık ederek ve! yahut ta bizzat kendi vücutlarını tehlikeye sokmak suretile cesaret! numaraları göstererek temin edet- ler. Kiussin hokkabazları bütün dün yayı dolaşırlar ve hakikaten çok mahirane numaralar yaptıkların - dan Avrupa ve Amerikanın bütün tambazhanelerinde güler yüzle kar şılanırlar. İ İşte şimdi size bir vakasını an- latacağım adam, Takaissivo ve| karısı Minamoto da bunlardan bi- riydi. Bu iki kişiden mürekkep a- ile daima seyahat ederler ve pro- vasız numaraları sayesinde (çok para kazanırlardı. Yaptıkları en tehlikeli numara şuydu: Minamoto üzerine basit bir mas) yo giyer, kolları göğsüne kavuş- turulmuş olduğu halde büyük ve yüksek bir tahta perdenin önüne! geçerdi. Kocası onun karşısında! takriben on iki adım mesafede du- rurdu. Yannıdaki sepetin içinde, sap- ları bir el içine sığabilecek kadar! 47 bıçak bulunurdu. Minamoto canbazhaneyi dol- duran halka doğru ilerliyerek lâ-! tif bir tebessümle selâmlar — bi- lirsiniz ki hiç bir kadın bir Japon kadar tatlı gülemez — ve kollarts! nı açarak arkasındaki tahtaya iyi- çe yapışır ve öylece dururdu.. Bundan sonra Takaissivo iki eline de birer bıçak alır, birbirine çarparak biler ve halka gösterdik. ten sonra bıçakları karısının üze- rine atardı. Atılan her bıçak hafif bir vin- lama ile Mi-amoto'nun vücudu- nun hemen yanına saplanırdı. Bıçaklar büyük bir süratle yek- diğerini takip eder bu canlı hede- fe doğru yızıldıyarak uçarlarken kadının tahtaya yapışmış olan vü- curlunun etrafına dizilerek onun şeklini tahta üzerine çizerlerdi. Sepetteki 46 bıçak bu suretle a- tıldıktan sonra sıra en sonuncuya, sapı altm kakmalı ve yılan derisi- le süslenmiş dört parmak genişli- ğindeki büyük palaya gelirdi. Carıbaz bu koca bıçağı sepetler her çıkarışında: “Ah... Sırasında,, kendini alamazdı. Bu koca pala havada ıslıklar| çalarak döner ve şaşmaz bir isa- betle Minamotonun sol göğsünün kenarındaki tahtaya, kadının kal- bine en yakın noktaya saplanarak vınlardı. O vakit Minamoto gülümsiye- rek kollarını yeniden göğsüne ka- vuşturur, tahtadan ayrılır ve bütün halk tahtanın üzerine bıçaklarla onun güzel vücudunun çizilmiş ol- duğunu heyecanla görürdü. Bu çok büyük ve tehlikeli bir numaraydı. Bu şekilde para ka - zanmanın fecaatini pek âlâ takdir edersiniz. Bu yüzden her tarafta, bilhas- sa Sanfransiskoda çok para ka- zandrlar. Bu tehlikeli numarayı seyrede- rek tatlı heyecan dakikaları geçir meğe alışan ahali onlara fevkalâ- de bir rağbet gösteriyordu. demekten Çeviren : İki yıldız | güç Az olduğu Kapisi reket etmeğe sevkeder, çok para Fakat para idare edilmesi bir matahtır. kaan lr e İ kisvesine bürünmesidir. Yahudi - Takaissivo müsrif olmuştu. De- li gibi para sarfediyordu. İçki onu harap etmişti. Alkol elinin ve gö) zünün maharetini azaltmağa ni İamıştı. Artık afyondan bile zev- kalamıyor, cünbüşlü eğlentilerden hoşlanmıyordu. Zaten Japonlar daima itidalle hareket etmelidirler, hattâ zengin İ likte bile... Takaissivo işi o kadar ileri gö-i törmüştü ki sırf etrafındakiler eğ! lensin diye Sanfransiskonun gü - zel kızlarına şampanya ikram edi-! yor, onları, afyon içirerek sarhoş! ediyordu. Cambazhanede işi bittikten $on-| ra bütün geceyi Sanfransiskonun bir barında” geçiriyor, dansözleri etrafına topluyor, çalgıcıları coş - turuyor ve ancak sabahleyin evi - ne dönebiliyordu. Bir sabah gene böyle (sabaha karşı evine geldiği zaman karısı - nı öküz boyunlu, sarı saçlı, iri bir altın arayicisinin kucağında bul - du. Hiç bir şey yapmadı.. Onlar da yerlerinden kıpırdanmadılar. Ja - pon cambaz sükünetle geri döndü. Yatmak için bir otele gitti. Akşam cambazhaneye geldiği; zaman bir taş gibi hissiz ketsizdi. Karısı da gelmişti. Nu - maralar bitip te kendi sıraları gel- diği zaman kadın halkım karşısına; gene mutat tebessümle çıktı, Cam- bazhane alkıştan yıkılıyordu. Mi- namoto gene eski yerine geçti. Ko cası karsısındaydı. Bir genç ço - cuk içi bıçakla dolü sepeti getirdi. Kadının yüzü her zamankinden daha sarıydı. Kocasının bakışla” çı sert ve suratı aşıktı. Fakat ikisi de neler olup bittiğinin farkında idiler, Buna rağmen Minamoto büyük tahtanın önüne geçmekte tereddüt! etmedi. Çünkü Japon kadını yap- mağa mecbur olduğu şeyi ölünci- ye kadar yapmasmı bilir. Kocası bütün kudretini bir anda ( topla- mıştı. Çünkü Japon erkeği de ö- Tümü, hak edenlere vermek sana- tma çok iyi vakıftır. Takaissivo âni bir hareketle k ve bir makine sükünetile attı, Ka- din sakindi, çok daha ilk bıçaklar- da korkulacak bir şey olmadığını biliyordu. Yirminci, otuzuncu, kırkıncı bı- çaklar da harıkulâde bir isabetle yerlerine gittiler. Nihayet sepette iki bıçak kaldı: Bir bıçak ve bir pala... Japon canbazın gözlerinde ışık- lar yanmağa başladı, Şimdi şu bı- cağı onun tam gözüne, öyle bir kuvvetle atabilirdi ki karısının ka- fasını tahtaya mıhlamak işten bi- le değildi. Şu ay biçimindeki pa- layı doğrudan doğruya kalbinin üzerine oturtmak elindeydi.. Hangisini yapmalıydı? Yoksa ikisini birden mi? Kakaissivo âni bir hareketle i-, ki bıçağı birden eline aldı. Bilmem, ihtiyar bir yaban do- muzu, avcının üzerine ( atılmağa karar verdiği zaman nasıl bağırır, biç ve duydunuz mu? Takaissivo) ENA AŞ CUMA Cumartesi ? Temmez | ex Temmuz 14 R. Ahar | ESR. Adar sı 0 19.32 1931 440 449 1240 1410 6” 16.17 0x 001 rule s2 246 “si *ı . ? Gün doğusu Gün batısı Sabah asmazı Oğle namazı Ikindi maması Akşam namaz: Yatsı namazı İmsak Yılın gıçen götleri Yi kalan önleri 105 Bugün İSTANBUL; 12,89; Pilk neşriyatı. 18,30: Piâk neşri yatı, 10,20: Ajans haberleri, 10,50: Mes'ut Camii, Ruşen, Cevdet, Övrik beyler o Vecike h. Nazan Feridun, Nedime hanrmlar.) 21,20 Ajans haberleri, 71,30: Radyo orkestrası, 315 Kbz. VARŞOVA 1855 m. 20,15 Pepiiler mwsiki, 2050 Müsuhabe, 31,13: Senfonik konser. 21,50 Haberler, 22: Zirant. 22.16: Sentenik konserin devumı, 25 Föyten, 18,15: Kahvehane konseri, 24: Mü! sahabe. 813 Kir. BÜKREŞ, $64 m. 18,15 Gündüz neşriyatı. 19: o Müsuhube, 19.95: Şark masikisi. (Verdi, o Nismann). 20: Konferans, 20.15: Radyo orleesirasm, Si: Konferans, 21,15; Oda musikisi, 2LA5: Mu sahabe. 22: Selislder konseri .(İngiliz ve A- merika msikisi, 28: Haberler, 28,80: PAK.) 545 Khz. BUDAPEŞTE 650 m. 21: X. Sin isimli teneszöh o vapırundan nakil, 22,20: Budapeşin konser orkestrası, 28,30: Siçun musikisi, 24.20; Dans musikisi, Khz. 479 PRAG m. 20.10: Mandolin orkestrası, 20,48: Brüno- : Radyo skeçi, 2105: Müsahabe Z120: plikları, 22; Maberler, 22: Orkestra, 25. Plâk. 2845: Rusça haberler, dan caz 184 Khz. Dentsehandsender 1571 m. 11,15: (xanten) isimli temsil, 29; Vağne rin eserlerinden konser. 2840: Halk şarkıln ri. 35: Haberler, 25.15: Hava raporu, 1845: Deniz haberleri, 24: Gece masikisi, 930. Khr. BUKSLAU 316 m. 10,10: Tagannili kotser. 21: Kısa haber - ler. ZI,L5: Çxnnten) isimli temsfi, 22: 'Trle 0- da mesikisi. 2,20: Haberler. 2346: Geo AN i Yeni Neşriyat | Havacılık ve Spor iv lan Havacılık ve Spor'un 1 nel sa- yısı çılımıştır. İçindeki yazıların en mühimleri şunlardır: (Milli kanat ia- nesi), (İngiliz İmparatorluğu ve hava günü), (On beş günlük hava haberle. ri), (On bin metreden iddialı bir atı» İş), Stratosfere çıkmağa hazırlanan » lar), (Bir Fransız tayyarecisinin İran daki? sergüzeşti), (Resimlerle hava - cık ve spor hareketleri). Tavsiye €- deriz. VARLIK İlk senesini bitiren (Varlık) yeni çıkan 25 inci nüshasiyle ikinci sene - sinin ilk sayısmı çıkarmıştır. Memle- kette çıkan ve sayım binlere varan mecmua arasında kaçının ikinci sene- sini idrak ettiği düşünülürse Varlık sahiplerini 26 inci nüshaya geldikle - rinden dolayı da tebrik etmek lâzım - dır. İkinci senesine zengin bir program- İa giren mecmuanın bu nüshasında çok değerli yazılar vardır. Tavsiye ederiz. a m bıçakları elinde döndürürken tıpkı bir yaban domuzu gibi gürledi. İ- ki bıçak ta bir anda elinden uçtu. Müthiş bir alkış tufanı canbaz- haneyi çınlattı. Duvarları sarstı... Japon canbaz şimdiye kadar| böyle müthiş bir numara göster-| memişti. Bir elden atılan iki bı - çaktan küçüğü, kaşını bile oynat - madan duran genç kadının sağ gö- zünün kenarında tahtaya saplanır- ken koca pala sol memesinin bir parmak yakinine kakılmıştı, dar- banın şiddetile vınlıyordu. Minamoto bu tehlikeli yeri der- hal terketti, Elleri göğsüne kavuş- turulmuş olduğu halde ışıklı te- besşümleriyle halkı selâmladı. Mw Bu hikâyeyi anlatan Japon dos-! tum sözünü bitirdiği zaman “ben! buna katiyen inanamıyorum,, deli mekten kendimi alamadım. O ba- şını salladı: « — Eğer Takaissivo benim ba- bam, Minamoto anam olmasaydı, ben de inanmazdım, dedi. ii | AVRUPADA: Harp Olacak Mı? Amerikalı muhabir Knickerbocker'in ihtisasla! Olsa olsa bunu Yahudiler ya - parlar. Avusturyada 220.000 Ya- hudi vardır. kısmı Viyanada yaşar. Yahudile rin yegâne ümidi Avusturyanmn Danzig gibi bir milli sosyalizm ler bunu ümit ediyorlar, fakat öy- le olabileceğine inanmıyorlar. gün devam etti. Avrupa ( sulhü dört gün tehlike geçirdi. Bu kan- lı dahili harp neden zuhur etti, Avusturyada üç türlü vardır. Birisi İtalyanm himayesi altında olan muvazzaf ordu, za - bıta ve milis teşkilâtı, ikincisi Al manya tarafından bimaye edilen milli sosyalistler ve üçüncüsü de Çekoslovakya (tarafından hima- | ye edilen sosyalistlerdir. Bu ordu- ları her birisi diğer ikisinin düş- manı idi. Delfus sosyalistlerle anlaşarak! onlara milli sösyalistlere karşı silâh olarak kullanabilirdi. Fakat başka mülâhazalar galip geldi. Musolini vaziyeti başka türlü te - lâkki ederek Dolfusa iki cepheye karşı mücadele edip ikisini bir - den bitirmesini tavsiye etti, De - di ki: “.— Evvelâ sosyalistlerin işini bitir. Ondan sonra milli sosyalist- lerle uğraşmak için serbest kalır- sın!,, Dolfus bu tavsiyeyi lan başvekil muavini Fey ile He- ri ilis teşkilâtı - Yi La Sr em - berg o fikrin hararetli taraftarıy - dılar. Fakat hâdiseler bunları ol. duğu kadar Romayı da hayrete düşürdü. Avusturya sosyalistleri Alman sosyalistlerine benzemiyer erlerden olduklarını ispat ettiler. Bu yüzden çıkan dahili harpte 400 kişi kadar öldü, 2000 kişi ka dar yara!-ıdı, bir de birçok kim BORSA (Hizalarında yıldız işareti olanlar üzer- lerinde 26 Temmuzda muamele görenler. | dir) Rakamlark iz | - e Budapeşte * Bükreş İ * Belgrat s0, — | # Yokohama 84, — 991, — 16,10 a Mecidiye an. | » Renksor la iseniz «Londra o 61450 Stokholm o 40419 « Nevyork 01950 (4 Viyana 4,1518 1206 |» Madrir sâ10 8,2067 | * Berlin 2057 340—İ4 Varşova o 42115 50504 (4 Bülapeşte 3.0890 » Cenevre 24385 İş Bükreş (o 794014 Satya (040 İş Belgrat 340075 Amsterdam 1.1744)# Yokohama 26587 19,18 |# Moskova 109025 ESHAM | 4 Milâmo » Brüksel * Atina pi A | Terkos t ğe 725 —0 Çimento as Cayon Dek Sark Dek Bunların büyük bir| | ordu muvafık! bulmuyordu. Fakat müşavirleri o-| seler idam edildi. Birçok ler de mahpustur. Bu siyasi neticesi şu idi; A' da sosyalist Fırkası — dali Fakat Do'fus milli 506) basım olan bir fırkayı ki oluyordu. Bir de Dolfus ti o kadar gaddarane bir i hareket etmişti ki galeye Avusturyanın dahili harbi dört &mele milli sosyahistlere yülden başka bir intikam bulamamıştı. Onlar Hitlef bir zaman Alman soşyal bu kadar feha muamele olduğunu söylüyorlardı. Dolfusun sosyalistlere kadar şiddetle hareket den hâsıl olan bir faydı da milli sosyalistlere bil dersi vermiş (o olmasıydı Dolfus düşünmüyordu ki İni, turyadaki sosyalistleri mekle milli sosyalistler met yaprış oluyordu. Çü” li sosyalistler iktidar geçecek olurlarsa ilk ii yalistleri temizlemek ol Dolfus son hareketinde" vi yalnız İtalyada şeref İngiltere ve Fransa efkâf'| miyesinin nazarında suf Dolfusun dahili harpten daha ziyade kuvvetlenip lenmediği şüphelidir, EfK*| miye Dolfus hükümetini hükümet telâkki ediyor. ki faşizm İtalyada ve Al tutundu niçin Avu tunmasın deniliyor. Fakâf| & idaresi faşist midir?. a Faşizmin devamlı bif olması için lâzım olan manları şunlardır: Birin ordu gibi disipline edil derlerine sadık bir fırksi lidere ayni disi fırka ordusu; üçüncüsü ve sair umumi istihbarat na kat'i surette hükme dördüncüsü gençliğin m, ve gençlerin faşizm fik! tirilebilmesi. Dolfusun bir faşist Sie, yoktur. Onun Dolfusun fırkası ordusu tur. Heimverher teşkilâf Rİ dan doğruya Dolfusa mandanları olan pren# berge merbuttur. Heir' kilâtma mensup olani” sosyalist muhitlerinde” kimselerdir. Gençliğe gelince, ekseriyeti milli sosyalisi fus idaresinin yegân€ diği lan eleman matbuata bildiği diktatörlüktür- Dolfus idaresinin ' milli sosyalistler “tef faşistler gibi bir ide9” 4 at aİtma alınmış “ yoktur. O halde şabi bir halk kütlesine gile Dolfus idaresi 408Y8' ef muharebesinden zayi mıştır. Fakat diğer * d rin de tethiş edilmif leniyor. Filhakika deki N | müteakip AvusturY? ola Ç 1933Türk Bor.l 28.65 . 119949 MM 2780 Elektrik Trasivap Rıhtim Anadole li —00) Aaadotu Wi —ole Mimessii A 1928 Mü 4 Bağdat, milli sosyalist reisi 9 v İğ, bir. ültimatom veri fi milli sosyalist har€” satımı bildirdi. ini