min sefaleti efaleti... Geçen asırda felse- söylemek moda olmuş- ön ümit. İlim her şeyi er hakikati ifade edecek de- *Könt ve Marks felsefeye vo- | uv, Sut derebeylerini bastırır gi- | » etmişlerdi, © gün bugündür. Sosyal me- da söylenen sözler cilt - eler tıka basa bir hayli Bkm, taklem bir hal aldı. mağ © kadar konuştu, o ka- İh, «ki bogün konuşulan şey. | tini i | idi, ni yapmak bile müm- buhranı için iki sene evveli- raporun hazırlandığını | hepsinin birbirinin zıddı ç, atrlamak, asrın ilim namı- * gevezeliği anlamak için kâ- oldu> ha ice elde edildi? “ilmin raporundan koca buh- bir santimlik fayda çıkmadı. "&poru, yazmak için sarfedi- “*P buhrana kara bir kuy - ie raporun yazıldığı kâ- bir ormanın toprak üstün- sından başka bir şeye ya- 2500 2 d ünün, rapor müellifle- lerini ortaya çıkarmak için irtina nasıl yaslandıklarını .0 zaman geçen asrm bü - bağladığı ilmin ne hale Siz de bir dudak büküntüsü iniz, » adamın havaya karışan | yan, vadini tutamıyan, i #ülünçtür. Hakikaten her a da kütüphanelerle dola- “ip artık sade acmacak bir za- hm doğru medar? ya Göre evet demekten bap. Makikat hunun aksinedir. İk, ütyanın ilim piyasasında 8 muska yazarak geçinmek a insan mevcut. Bunlar dudu içinde kaldıkça ekle- biziz *debiliyorlardı. Fakat ç€rle karşı karşıya kaldık- mize düşen fakat yüzme- , Yüzme hocaları haline | * gülünç olanlar bunlar- | | | İk, Yen “ im | ye Etem A $. apandisit- meliyat oldu anı Salih Pa- Sağlık evind Yüz ği evinde Moni Berra yan, yetli bir apandi- m Yapılmıştır. Salih Pas A Vaziyetinin çok iyi ol- N çi sm kadar hastaha- A, tir. Ma. “ikiye deyi * Memnuniyetle öğ. i | yor, Kumandana geçmiş ol! İS Sab iyileşmesini dili | muştur, Kaçakçılık Odesa konsolosu hakkında kanuni takibat başladı. Odesadan Çiçerin vapurile şeh- rimize gelen bir zatın eşyaları a- rasında kaçak eşya bulunduğunu yazmıştık. Bu husustaki tahkikat tammiyle neticelenmiştir. Hakkında tahkikat yapılan zat Odesa Konsolosu Rauf Hayri Bey» dir. Rauf Hayri Bey Çiçerin ve purundan çıkınca kendisini karşı” lıyan gümrük muhafaza memur » larına eşyaları arasında kaçak bir şey bulunmadığını söylemiştir. Es yaları yolcu salonuna çıkınca, her yolcunun eşyası gibi muayeneye tabi tutulmuş, bu sırada beyana - me harici kıymetli eşyalar bulun- Rauf Hayri Bey, mevkii icabı kaçakçılık yapamıyacağını bu eş- yaların zati eşya olduğunu iddia etmiştir. Gümrük memurları ha- diseden İstanbul gümrükleri baş müdürü Seyfi Beyi ve muhafaza kumandanı Hasan Beyi haberdar etmişlerdir. Seyfi Beyle Hasan Bey hemen yolcu salonuna giderek tahkikat? i el koymuşlardır. Rauf Hayri Be- va ait sandıklar acılınca ipekli kur maşlar, sadakorlar meydana çık - xıstır. Bundan başka ayni vapur| ile gelen bir kaç muhacirin ve| xonsolosluk kavasmın eşyaları a- rasında da bazı kaçak eşyalar bu- İunmuştur. Bunlar, eşyalarm Rauf Hayri Beye ait olduğunu, gümrükten çr- kıncıya kadar saklanmak üzere kendilerine verildiğini söylemiş - lerdir Tahkikat neticesi Rauf Hayri Peyin aleyhine çıkmış, tutulan za bıt varakası ve tahkikat evrakı dün sekizinci ihtisas mahkemesi - Rauf Hayri Beyin Getirdiği kumaşlar da mahkeme ye tevdi edilmiştir. ne verilmiştir. SEA Varil Rana Bey Gümrükte tetkikat yaptı İnhisarlar Vekili Rana Bey dün bir müddet İnhisarlar umum mü - dürlüğünde meşgul olmuştur. Ba- rut inhisarının kadrosu ve inhisar memurlarının tekaütlük işleri üze rinde tetkikat yapıldığı söylenil - mektedir. Rana Bey, dün gümrük baş mü- dürlüğüne de gelerek işleri tetkik etmiş ve baş müdür Seyfi Beyle i görüşmüştür. Kaçan şoför yakalandı, i | Bir çocuk kamyon | altında can verdi sor- tevkif ed guya çekildi, 7 & Yukarda: Faciaya sebep olan otobüs, altta: Çocuğun cesedi sedye ile götürülüyor Türbeden Sultanahmede gel mekte olan Bakırköyünde Osma - niyede Mustafa Çavuşun kireç fabrikasına ait Alman şoför Pol- un idaresindeki 3560 numaralı kamyon yolun sağ tarafından ge- çen Alemdarda Mektep sokağın» da 15 numaralı pansiyonda otu - ran tahmil tahliye şirketinde Var- nalı Mehmet Efendinin yedi yâ- şında oğlu Yaşara çarparak zaval- İr yavruyu altma almış ve ezerek öldürmüştür. Kaçan şoför Pol ile muavini Bi- lâl yakalanmışlardır. Şoför Pol, mahkemede tevkif edildi! Şoför Pol, Akşam üzeri polis memurları tarafından adliye daki resine getirilmiş ve Sultanahmet ikinci sulh ceza hakimi Salâhattin Bey tarafından sorguya çekilmiş - tir. Şoför Pol, otuz yaşında oldu - ğunu, Almanyada doğduğunu ve Alman tebaasından bulunduğunu söylemiş, bundan sonra hakim Sa. lâhattin Bey sormuştur: — Bugün Divanyolundan ge - çerken, kamyonla Yaşar isminde bir çocuğa çarpmışsmız, çocuk derhal ölmüş. Ne diyeceksiniz? Şoför Pol, Türkçe olarak şu ce- vabı verdi: — O sırada ben kamyonda bu lunmuyordum. Ben ayın yirmi - sindenberi kireç fabrikasının hiz metinde değilim!. — Bugün o kamyonu siz hiç nda | lar dolusu karpuz gelmektedir.) lanlar hem az, hem de pahalıdır. *| Halbuki şehir içinde satışa çıkarı) Baştan birinci ve ikinci resimleri! Köprü altında mavna ve sandal mis hunu gösterivar. ; Zr a Türk dili tetkik cemiyeti merkez bürosu toplandı | Dolmabahçe sarayındaki husu- si dairede Kurultay hazırlıklarile meşgul olan Türk Dili Tetkik Ce- miyeti merkez bürosu dün ikinci) resmi toplanmasını yapmış!ır. Öğleden evvel ve öğleden son- ra iki defa toplanılmıştır. Ümümüi kâtip İbrahim Necmi Beyin riyasetinde umumi merkez| heyeti azasından Çanakkale me- busu Ahmet Cevat, Ordu mebusu| Ali Saip, Doktor Saim Ali Beyler| bir araya gelerek mevcut tezleri tetkike devam etmişlerdir. | Tezlerin yekünu 50 - 60 araşın-| dadır. Kabulü için ilân edilen müd det bitmiş olduğundan artık tez alınmamaktadır. Kurultay 18 Ağustosta açıla- caktır. Bu sefer, Yıldız sarayın- da açılacağı söylenmektedir. Kurultayda aza olarak buluna- bileceklerin şeraiti ilân edilmiş ve müddeti bitmiş olduğundan geri kalanlar, ancak dinleyici sıfatile bulunabileceklerdir. Bunların ya- zılma zamanı, Temmuz sonuna kadardır. Aza sıfatile müracaat etmiş 0- lanların isimlerinin, yakında res- men bildirileceğini öğrendik, Bü- ro, pazar günü sabahleyin yeniden toplanacaktır. dınız mı?. — Hayır!. Hâkim, dosyayı gözden geçirdi ve şoför muavini Bilâl Efendinin, vakayı gören diğer kimselerin ifa- delerine ve yüzleştirme zaptınm metnine göre, ceza muhakemeleri| usulü kanununun yüz dördüncü maddesi mucibince $oför Polun tevkifine karar verdi. Dosya, mahkemeden müddeiu - mumiliğe gönderildi. Dün gece yi tevkifhanede geçiren Pol, yarın istintak dairesine verilecektir. Bir balya sekiz yüz kilo olur mu? Bazı belediyeler rıhtım ve li - man resmi olarak balyadan bir li- ra resim alıyorlardı. Tüccarlar da bu balya başından alınan resmi düşürmek için balyalarm ağırlığı ni fazlalaştırıyorlardı. Bir balya» nın sekiz yüz kiloya kadar çıktığı olurdu. Hammallar ticaret odasına mü- racaat etmişler ve bu halin kend! aleyhlerinde olduğunu söylemiş : lerdir. Oda, bunu dikkate almış! Belediyeye müracaat edecek-| tır. kz, İİ 4 ayi Son resim, dün sıcağın tesirile 3 — VAKIT 27 TEMMUZ 1534 perma SOHBETLER Rahat nefes alıyorum M, Mussolini, memleket içindeki patlağı yamamak için, dışımda pala sal lamağa yelteniyor. Ne yapacağını kes- İ öremediğinden, kendisini hâdisata kap tırmış sürükleniyor. Rodosta başlıyan boşnutsuzlukların yayılmaması için, homurtuları, merasim * gürültüleriyle boğuyor... Fransa, gene eski an'anesine susa - dı. Paris sokaklarını vatandaş kaniyle suladı. Bugün, dümeni bozuk bir ge - mi gibi, kasırgada rejim çalkalanıyor. Tencere dibin kara, seninki benden kara! Deye, karşılıklı ağız da- laşı yapıyor. Milleti avunduracak pa- Rüesa: İsvranın ardı arkası kesilmiyor. Safsa- ta, en kuvvetli mantık oldu. Her köşe, bir ihtilâl arifesinde olduğu gibi, barut kokuyor, Berlin bir maktel oldu. Hitler, kü- gük parmağını kaldirmca iki, baş par- mağını kaldırınca on iki kişi asiyorlar, Yollarda adam kesiyorlar, Millet, ken- di kendini muhasara etmiş... Kulaklar kirişte, silâh sesi dinliyor. Avusturya, harp meydanı oldu, Sos kaklarda top patiryor. Nazırlar esir e diliyor. Binalar | güllelerle yıkılıyor. Radyo merkezleri basılıyor. Başve- kil öldürülüyor. Bir | hereümerç, ki insanın uzaktan tüyleri ürperiyor... Faşizm, Hitlerizm, Parlemantarizm. aç kurtlar gibi, kendilerini yiyorlar. Avrupadan esen hava, zehirli gazlar - dan beter. Adanada hararet 43, İstanbulda 37 imiş. Varsın olsun. Ben rahat nefes alıyorum... Rahat nefes alıyoruz bize Oh!... Ne Faşistiz, ne Hitleristiz, ne de de onlar gibi parlemantarist, Kemalis- tiz, Kemalist! Selâmi izzet silk İNE Çanakkale şehitlerini ziyaret için.. Çanakkale şehitliklerini ziyare- te giden heyet dün akşam Gül Ce- mal vapuriyle gitmiştir. Bu defa Çanakkalede karaya çıkılacağı i- | çin bu seneki seyahate rağbet faz- la olmuş, vapur dolmuştur. Gül Cemal vapuru yarın sabah şehrimize dönecektir. mam Gelenler, Gidenler Moskova ve Bükreş elçilerimiz Yeni Moskova büyük elçimiz Vasıf Bey dün akşam Sakarya va- puriyle İzmire hareket etmiştir. $ Bükreş elçimiz Hamdullah Suphi Bey, dün sabah Atinaya git- miştir, oradan da Parise gideceği söylenmektedir. ei Cıvar köy fırınlarında yapılan ekmekler İstanbula civar köylerdeki fı ” rınlarda yapılan ekmeklerin şehi- re sokulduğu ve satıldığı görül - müştür. Belediye bu gibi ekmek satışlarının hemen yasak edilmesi- (O dan denize atılarak hammal çocukları gösteriyor. serinliyem