üçük sanayi büyük Sanayi R ia yazıyor: Biz küçük sa- #hemiyet verelim. Küçük sana- ik tanayiin alfabesidir. Emi İş, sanayi büy ün al - AĞ al b de er »ni > ada kıraata çıkacağız. Daha > sü dür güldür okumağa basit - | Pa a göre Artık biz Kay- binası ış kapatacağız. Küçük, "ezâhlar kuracağız. Bodrum da çalışan çıkrıklar kuracağız. laşmasik, altmış vagon ham madde alan olan zı gefi hareki nda ederek bir » getiri a fer işletmek büyük * Onu da durduracağız. Onun Posta arabaları ve kervanları ih- > Biz. Büyük garların yerini ker Ylar, hanlar, arpacr dükkânle- atlar kaplıyacak. ithal göz abeikatarınz bozacağız. Onun Bünde tek ızgara maşa çıkaran ve bir kürek koyacağız. Şi « “ep atelyelerini sökeceğiz. Yer « #mi tamirhaneleri kuraca - larını tecdit 4 mii a etmek büyük sanayi işidir. işin vapurların yerine sandal- *Ce vâyonluk nakliye işi vapan| Fırka umumi ilüğe heyeti dün şehrimizde toplandı Cumhuriyet Halk Fırkası umu- mi idare heyeti dün öğleden son- ra umumi kâtip Recep Beyin ri - toplanmış, bazı işler görüşülmüştür. o Umumi Kâtip Recep Bey bu akşamki trenle An- karaya gidecektir. Cumhuriyet Halk Fırkası İstan- bul vilâyet idare heyetinin yeni reisi Cemal Bey dün sabah Mec - yasetinde İ Üs Reisi Kâzım Paşa Hazretlerile İ vali ve belediye reisi Muhittin Be- yi, İstanbul kumandanı Paşayı zi- sanayi | yi, İ yaret etmiştir. Yel : ekeni gemileri işteleceğiz. Us- | tör sinteneye kapanacak, kürek, | hizlerimizde şahlanacak. trik fabriklarmın kapısına “ki- yg?» selerini” lekt, #nzil Bu at bu” ıcaktır» leride m mil ittan # döl levhasını asacağız. P şehirleri, Um sanay evleri aydınlatacağız. çabuk üreyen, ço- 4 Yotuk yetiştiren iptidai hayvanla» zer, 'ü fenerciler, oşamdancılar, Hlciley türeyecek ve bir kanunla n birleşmelerini o menedefeğiz. *i kendi atelyesine zincirlerle YacağIZ, pl iyaf ik apmak stiriled arnaı tulacal — ind ş ... akacıktan, ileriden ge- ir küçük sanayi. ), nen sey k ve nin fena, korkunç ve tik - ufunetli manasini açik söy - üzımsa bir nevi sanayi irtica histir, Velâ küçük sanatı kuralım, Son- i, Mektepten liseye, liseden üni- 7 gider gibi sıra ile geçen sö- e bir lâftır. ali pazi udan M Ni en alırı ti ispefr ir, irdır! b, a şi; muzun bu babayani yerli dç) Avrupalıların geri sddet - ir, *vletler için ileri sürdükleri bir "rin döne dolaşa memlekete gi- tah iç lidir ony ei Uzu" yayılan insanlar harbe sürük- en en modern silâhları 'Rr, dostumuzun geri saydı- ii muharebeye kargılarla, miz- be, vihayet çakmaklı - tüfeklerle En modern silâhla, Me insan gibi döğüşüyorlar. ir 19 bah Üçü m milletin sanayileşmesi hs olduğu mu efendim ev - sanayi diye bir acaip tekâ- am çıkıyor. Miş a, yü Mi b ülkü, Pak ir. 2 Pilli bü imetler yaşamak i- büyük sanayiden kim olmuştur amma, i küçük sanayi, el sara- tahrip ederek iş başına b “ imetler de derebeylikler- Efendi, döri he Sürütüp resim tahai) tion) u vücuda getirmiştir. | isk, küçük dükkünlarda mum | Saat on birde de İstanbul vilâ- yet idare heyetinin mutat hafta - lık A viyüset” etmiştir. Kuduz kedilerden sakınınız : m Son zamanlarda ( İstanbul s0- | kaklarında küçük, ve hastalıklı ke-| sık sık tesadüf ediliyor.) Hayvanları himaye cemiyeti, yir « mi gün içinde İstanbul sokakların- dilere İ dan beş yüze yakın kedi toplamış, | fenni şekilde öldürmüştür. Bunla - | Tin çoğu sokaklara görünen düşüncesi Avrupa - | | | İ | İ mecbur olmuştur. $ sene Ay. | atılmış, cılız kedi yavrularıdır. Bundan başka öldürülen kedilerden bir kısmının! dlkbdün blğelileii kolsileniştir.| Geçen senelere nazaran kuduz vu-| kuatının fazla bulunduğunu gös termektedir. Bir mütehassıs İstanbuldaki ku- duz vukuatınn azalması için ser - seri ve hastalıklı kedilere karşı da bir mücadele açılmasını «hemmi- | yetle tavsiye etmektedir. Mütehas- | sıs diyor ki: “Kuduz, insana hayvanlardan geçen sari bir hastalıktır. Bu hay! vanlardan en çok köpekler hasta-| Bir ziyaret Yarın üç Yunan tayyaresi geliyor Üç Yunan tayyaresi yarın Se - lânikten İstanbla gelecektir. Ra - kipleri, bir kaymakam kumanda- sında on dört tayyarecidir. Bun - lar, Istanbuldan sonra Bulgaris - tan, Romanya ve Yugoslavyaya gideceklerdir. Yunan tayyarecileri Yeşilköyde Tayyare cemiyeti erkânr tarafın - tan karşılanacaktır. İ sünme, çin derebeyliklerin Sanayileşme davası İsagoci davası | değil, hayat ve bilgi davasıdır. Mei Etem Fırka İstanbul Vilâyet Reisi Cemal Bey hizi menbamı (teşkil Ta Köpeklerden sonra kediler Büyük şehirlerde kediler lerden daha tehlikelidir. gelir. köpek- Çünkü dan dama geçen serseri kedilere i köpeklere karşı her zaman müta- dele yapılmaktadır. Halbuki dam! karşı mücadele yoktur. 932 sene sinde gerek Ankarada, gerek İs « Ucuzluğun sırrı On kuruşa satılan sütler sulu imiş | Bazı semtlerde sütün kilosu on kuruşa kadar o inmiştir. Bu gibi sütlerden bazıları alınarak kimya- haneye gönderilmiş, Yarı yarıya su olduğu anlaşılmışlır. Belediye şu- belere gönderdiği yeni bir tamim- de zabıtai belediye £ vepolis me- murlarının süt işini ehemmiyetle kontrol etmelerini söylemiştir. Kn ela Belediyenin davası Kadıköyünde Altıyol ağzında Rum mezarlığındaki binalar yü - zünden çıkan davayı belediye kas) zanmıştı. Bu dava temyiz mah - | kemesince nakzedilmiştir Davaya ri bakılacaktır. | | Cemal Bey, dün bir muharriri Hi mize şunları söylemişir: | “— Fırka program ve Mili mesinin tesbit ettiği esaslar da - | hilinde çalışmak başlıca vazifem- dir. Nasıl bir mesai yolu takip edeceğimi, bu sözlerimle ifade et- miş olduğumu zannederim. Yal- nız şunu ilâve edeyim ki, siynesin- de bir çok münevveri, canlr, şu - urlu hareketli gençliği, fırkamızı her zaman benimsemiş duygulu ve asil yüz binlerce halkı barın- dıran bir muhitte fırka işlerinin başında çalışmak, benim için bü-! yük bir bahtiyarlıktır.,, tanbulda bilhassa Şişli, (o Feriköy| cihetlerinde kedilerde sair senele - re nisbetle fazla kuduz vakası gö-| | rülmüştü, Sinsi, sinsi insanları ze- i birliyen kedilerin bazan kuduz ol- duğunu doktor ve baytarlar bile Binaenaleyh evle -| halkın| vakit müracaat etmeleri anlıyamazlar. rinde kedileri hastalanan hemen kuduz müessesesine | geçirmeden kendi menfaatleri icabındandır. En fakir ailelerde bile (kedi bes- lendiğinden İstanbulda çok kedi Serseri kediler de tutmaktadır. İ vardır. hayli yekün İstanbulda da köpeklere karşı olduğu gibi kedilere karşı da bir| mücadele açmak zamanı gelmiş - | tir. Amerikanın Boston şehrinde bir ay zarfında beş bin kedi öldü- İ rülmüştür.,, .. Rüşvet! Sabık beşinci istintak kâtibine ceza verildi Dairedeki bir işinin lehine hal- | lini temin edeceği vadiyle birisin- den yüz elli lira rüşvet almağa te- şebbüsten suçlu beşinci istintak dairesinin sabık kâtibi Emin Be 7 yin muhakemesi, İstanbul üçüncü ceza mahkamesinde dün bitmiş- tir. İ Bu davada müddeiumüumi Nurelin Bey, şiddetli ceza verilmesini is - temiş, müdafaa yapılmış, muha-! keme karara kalmıştı. Dün sabah bildirilen karara gö- İ re, suçu sabit olan sabık kâtip | Emin Beyle parayi vermek tekli- | tekinden biraz dahe zengin oldu. — YAKIT 19 TEMMUZ 1934 sam SOHBE ILER Yerli ! Galatasaray Tisesinin bahçesinde ve alt kat salonlarında, al. Dün akşam, tncı yerli mallar sergisi açıldı. Yerli mal sergileri, hiç şüphe yok, kabartılacak, ifti- harla gezilip görülecek ve yabancıları kıskandıracak birer meşher olmuştur. Ufaktan başlıyan bu iş, her sene de Her sergi, ö- Her sene, yabancı ellerden getirtmek mec buriyetinde kaldığımız bir cins eşyanin, bizde de mevcut olduğunu gördük iğneden ipliğe ka Yerli yiyor, yerli Ve her sene, bir kısım Türk malları, yerli mallarımız, bize nefaset- ki bizim için göğüs rece derece inkişaf etti. Bugün artı her şey yerlidi yiyoruz. lerini bir arada, toplu gösteriyorlar. Bizde bir söz vardır: İyi mal, ken- dini uzaktan belli eder, derler. Bu sö- zün doğruluğu da yerli mallar sergisin- de pek güzel meydana çıkıyor. Herkes, iyi malın başına toplanıyor. Kalabalık, malın iyisindedir ve in- san ancak iyi malın önünden kolay ko» lay ayrılamıyor. Meselâ dün dikkat et- Yüniş pavyonu hıncahımç doluy- i mallarla bezetil. görüyor- tim. du. Buna mumasi miş bütün pavyonlar rağbet da, »“ Yerli mallar sergisinde her şey vart Avrupa malından gayri.. Ve insan, her gözüne ilişen şeye, ber el sürdüğü ma» taa, her beğendiği eşyaya sevinçle ba- kıyor. Şu ipekli kumaş: Yerli.. Şu ince tül? Yerli. Şu kadife terlik: Yerli. Şu prinç karyola: Yerli. Şu halâtlar: Yerli. Şu | demirler: Yerli, Şekerler: Yerli. Lâvan- Yerli, o yer- Her şey talar: Yerli. Oyunceklar: Vi, bu yerli, yerli, yerli, yerli... yerli... Bi yinden Pazarlığından: Meselâ istenen bir malı, bir liraya almak kabil oluyormuş.. Sergide teşhir edilen malların değerini k ir in yalnız bir şe şikâyet ilk ağızda üç lira e! evelden takdim etmek ve alışveriş, r. tu yapılmasın: temin kabil değil mi Kabildir.. Fakat bilir mösiniz, ki pi sarlığın da bir zevki vardır. Üç lirs is- tenen bir malı, bir liraya aldım diye pek çok kişi memnun olur. Bundan da şikâyet etmiyelim.. Çün- kü bizde pazarlık ta yerlidir. Bu huy da yerli malıdır. Selâmi izzet no | Gayrimübadillere tevziat Gayri mübadillereyapılan tev - ziat, yalnız 1000 liradan aşağı a» lacaklılara olmak üzere devam et mektedir. Küçük alacaklıların yekünu 5000 kadar tahmin olunuyor. Salı günü, tevziatm en hararet- li günü olmuş ve komisyon akşa- mın yedisine kadar çalışmıştır. Bugün gene 800 numaradan yur karılara kadar tevziat devam e » decektir. 1000 liradan yukarı alacaklı « lar hakkında henüz bir malümat yoktur. finde bulunmaktan suçlu Musta - fa Bey üçer ay hapse mahküm ol- muşlardır. eee . İstanbula geldiğim zaman ilk İşim Avrupada yaptığım resimlerle... . Bir sergi açmak oldu.. Fakat yap- tığım yeni sanat eserlerini kimse an - lıyamadı... Görür? . Fakat ben bu sanatın beş para etmediğini anladığım için, şimdi kaş- ka bir iş arıyorum... Dehri Efendi — Vah, vah... De » mek sen de sanatzadesin!...