w ——. 7 Türkiye - Yugoslavya Misakı Müzakere Edilirken AMA Baştaranı 1 üncü sayfada) müuahedenin âyan meclisine sev- kedildiğini beyan ederek sözünü bitirmiştir. | Nazırdan sonra Söz alan âyan meclisi encümeni mazbata muhar- riri M. Yovo Banyanin . evvelâ Balkan anlaşması misakından ve bu misakı imza etmemiş olan dev- letlerden bahsetmiş ve o demiştir ki; “Balkan devletlerinden ikisi henüz Balkan anlaşma misakını imza etmemişlerdir. Fakat mua- hedenin manevi kuvveti onu imza etmiş bulunan devletlerin, misa- kın bütün Balkan devletlerine teş- milini arzu etmelerinde (omünde- miçtir, Yugoslavyanın bunu en sa-| mimi bir surette arzu edenler ara- sında bulunduğu şüphesizdir. Yu- goslavya kardeş Bulgaristanla da- ha fazla bir şekilde sıkı ve kalbi iş birliği husulünü arzu etmekte- dir; zira Obunun, Balkanların başlıca meselesini teşkil eden Yu- goslavlık meselesinin halli için ilk şart olduğunu bilmektedir. Yurdumuz Arnavutlukla dahi iyi ve dostane münasebetlerde bu- lunmak ister ve bütün Yugoslav - lar, istiklâllerini omuhafaza için Arnavut milletinin sarfettiği gay- retleri, şüphesiz samimi bir sem-| pati ile takip (etmektedirler. (“Öyledir., sesleri) Bu haptaki garyetlerinde Arnavutluk milleti Yugoslavlık tarafından hiç bir tehlikeye maruz o bulunmadığını kati bir iman ile bilerek müsterih labilir, 0 2 Tarinine” rem) bitmiştir. e Yugoslavya hürdür. Habsburg hanedanı mahvolmuş- tur ve bir daha iktidar mevkiine gelemiyeceğine eminim. Türkiye tabii hudutları içinde bulunuyor. Zira Türk milleti sağlam (o kuv- vetlerini muhafaza etmiştir. Tür- kiye kendisine yeni istikbal yolla- rı bulmuştur. Türkiye Gazi Mus- tafa Kemal Paşanın şahsında şe- ci bir kahraman ve devlet ada» mı bulmuştur ve Gazi Türkiyeyi, hatır ve hayale gelmiyen bir ham- le ile hürriyet ve terakki yoluna sokmuştur. Türk milleti o yalnız istiklâlinin mükemmelen (omüda- faası için değil, ayni ozamanda nizamın takviyesi hususunda da cesur bir iş ortağı olarak kendini göstermiştir. İşte bunun için Tür- kiye ve Yugoslavya Londra misa- kına, Balkan misakına ve bu mua- hedeye parlak alınla iştirak ve te- vessül etmişlerdir. Bunun için, meclisi mebusan- da olduğu gibi meclisi âyanda da yekdil olarak muahedenin tas- dik edilmesinin ihya edilmiş yeni Türkiye ile devamlı ve pürüssüz bir dostluk ve geçlentirilmiş Türk miletinin kuvvetli terakkisi dilek- lerinin bir tezahürü olmasını rica ederim.,, İ Son olarak söz alan sabık na-; zırlardan ve âyan ikinci reislerin-; den Dr. Uroş Krül Balkanlarda | tekevvün eden tarihi istihalenin| tahlilini yapmış ve demiştir ki: “Balkan misakının imzalanma- sı yalnız Balkan değil, ayni za- manda, Avrupa efkârı umumiyesi- min Balkan misakı gayelerine mey- yal olan kıtmı tarafından tasvip “ile karşılanmıştır. Bu sahada ye- © güne istisnayi, başında M. Veni- — 10 — VAKIT 13 TEMMUZ 1934 MEM zelosun bulunduğu Yunan muha- lefeti teşkil etmektedir. M. Venizelosun tarzı hareketi her tarafta hayret ve sürprizi mu- cip olmuştur. Maamafih M. Veni- zelos bu hareketiyle düşündükleri- ni de ortaya atmış oldu, M. Veni- zelosun Türkiye ile ittifak yapa” rak Bulgaristandan ve İtalya itti- fakı ile de Yugoslavyadan emin olmak hususundaki telâkkisi esa- sindan hatalıdır ve Yugoslavlara karşı temini mevki (o edebilmek için Balkan misakı mefküresine mugayir olarak büyük devletlere dayanmak hususundaki eski ide- olojiyi gösterir. M. Venizelosun bundan maada , bizzat izhar etti- ği veçhile, Bulgaristanla Yugos- lavya arasında anlaşmanın lâakal daha elli sene kabil olmadığı hak- kındaki iddiası da yanlıştır ve bu tarzda bir mütalea, Balkan misa- kı lüzumunu inkâr etmek demek- tir. M. Venizelos Balkan misakı- nı imza etmekle, bundan on beş sene evel olduğu gibi nazik anlar- da taahhüdatı ifa o etmemek gibi bir vaziyete düşürmek istemediği- ni söylüyor. Budabir itiraftır. Demek oluyor ki M. Venizelos her muahedenin karşılıklı taahhütleri mutazammın bulunduğunun tama- men farkında değildir & ve böyle devlet adamlariyle (o herhangi bir muahede aktinin bisut olup ol- madığı sualinin ortaya çıkmasına sebep olduğunu derpiş edememek- tedir. Sözde basiretkârlığa, tez- vire, kurnazlığa, gizli gayelere lir ve fakat bu muvafakıyet mu- vakkattır. İki sandalyaya birden oturmak (siyasetini (o nihayetle nasıl neticelendiği malümdur. Si- yasette bundan daha kuvvetli olan bir şey vardır ve bu da milletin cis- mi ev manevi kuvvetidir. Bu kuv- vet şuurluluk ve namuskârlık siya- seti ile idare ve tatbik olunduğu zaman nihai ve devamlı muvaffa- kıyetler verir. Yugoslavya milleti harekât ve siyasetini bu kuvvetli ve karara icrai tesir eden yegâne âmillere istinat ( ettirmektedir. Harbi umumiden evelki küçük Sır- bistan krallığı ne propagandaya e- hemmiyet vermiş ve ne de kabili- yet ve kuvvetini yanlış olarak bü- yütmüştür. Bilâkis onun düşman- ları Sırbistanı küçük görmüşlerdir. İşte bunun için Sırbistan kraliyeti 1912 den 1918 senesine (kadar dostlarını takdirkâr telâkkiler ve düşmanlarını da hiyanet kuvve- tiyle hayret içinde bırakmıştır. M. Venizelos, görünüşe naza * ran, hatalı faraziyeleri saikasiyle en göze çarpan hakikatleri bile görememkiedir. On iki adanın akibeti, Korfo hadisesi, Adalar denizinde üç küçük adanın işgali ve son faşist kongresinde prog * ram dahilinde vaki olan beyanat- lar, Yunanistan için maküs rüz - gürların ne cihetten estiklerini, bu rüzgârlardan uzak kalmak içe dümenin hangi tarafa doğru kıv- rılması icap ettiğini azıkça göster. mektedir ki, Ankarada bu haki- katler büyük bir açıklıkla görül - müş ve takdir edilmiş bulunmak- tadır. M. Venizelos, bu açık hakikat- leri göremediği halde Balkan mi- sakını, Yunanistanı (İtalya ve Sovyetler itikadı gibi iki büyük | kanlıları yekdigerine Okatmağa | bulacak karşılıklı alacakların te -İ retiyle bitirmiştir. . — ği EN ve Fikir ikti il İstinat eden| Kiler sahibi olan devlet adamları bir siyaset az kuvvet ile harbe sevk edectk bir korkuluk addetmtktedir. Mühiş bir görünüş... Fakat buna bizzat M. Venizelosun bile inanmadığı - na eminim. Maamafih meseleyi kabil olduku kadar dehşetli gös - termek istiyor. Balkan misakının | harbe karşı bir korunma tedbiri olduğunu M. Venizelosa anlatmak ihtar etmek lâzımdır. M. Venizelosun Balkan misakı aleyhine yaptığı mücadeleler mü- nasebetiyle Arnavut mebusların - dan Dr. Nuşa Bucati çok enteres- san ve çok şayanı dikkat ifşaatta | bulunmuştur. Bu zat, “Besa, gazetesinde yazdığı bir makalede Arnavutluk aleyhine aktedilmiş Nitti — Venizelos anlaşması na- mında bir anlaşmadan bahsedi - yor ve M. Venizelosun bunun tec- didini istediğini beyan ediyor. Yunanistan devleti için böyle bir muahedenin mevcut olmadığı res- men beyan edilmiş ise de M. Ve- nizelos için mevcut olmadığı tek- zip edilmemiştir. M. Venizelosun böyle bir çerçe- ! ve içinde dönüp dolaştığını Bal- kan misakı aleyhinde kullandığı deliller dahi isbat etmeektedir. Bütün bunlar, M. Venizelosun Balkan devletleri arasmdaki mü - nasebetler ve yabancı devletlerin Balkan işlerine karışmaları husu- sundaki telâkkilerinin neden iba- ret olduğunu açıkça göstermek - İ tedir. Şayanı şükrandır ki Yuna-' nistanda buna tamamen zıt telâk- Balkan misakınm tamamen lehin- dedir. İ Yaptığı mücadelelerle M. Veni» zelos, Balkan misakına çok az ve fakat kendi şahsiyetine çok bü - yük zararlar iras etmiştir ve eski ! fikirlerle hareket eden, eskimiş İ ve maziye karışmış bir devlet a - damı olduğunu isbat etmiştir. Ayan meclisi, bundan sonra Türkiye — Yugoslavya dostluk ve ademi tecavüz misakını ittifa- kı ara ile tasdik etmiştir. # . » $ Yugoslavya ayanı ikinci reisi | Dr, Krü'ün nutkunun, Lyublyana- İ da çıkan “Yutto,, gazetesinde in- tişar eden metninde fazla olarak şu izahat verilmektedir; “Dr. Krül, bundan sonra Bal - kan misakının ehemmiyetini izah etmiş ve bu misakm esasat itiba- riyle diğer misaklardan kuvvetli olduğunu söylemiştir. Ona göre, Balkan misakının esasları şunlar - dır: 1 — Balkan devletleri arasmda mevcut hudutların tanınması su - retivle askeri ihtilâflarm başlıca âmilinin bertaraf edilmesidir ve bu, ayni zamanda Balkan millet- leri arasında kati ve devamlı bir suretle sulhun tesis olunmasını ifade eder. 2 — Balkan haricindeki devlet- lerin Balkan işlerine müdahale - sinden istihlâs. Balkan, Balkan işlerine müdahaleye (kimsenin hakkı olduğunu kabul etmemek - tedir. Balkanlar, Balkanlarda kimse icin nüfuz mıntakası tanr- mamaktadır. Hele her bangi bir devletin, Balkanlar toprakları ü - zerinde toprak iddiaları serdet - mesine tahammül edemez ve Bel- EMLEKET | M NAR Biri ağzını tıkamış, İzmirde Alsancak Hacı Bekir sokağında 52 numaralı evin alt ka- tında bir cinayet olmuş, 63 yaşın- da ihtiyar bir İtalyan yatak oda- sina giren iki meçhul şahıs tarafın- dan on yerinden bıçakla ağır su- rette yaralanmıştır. Zabıta ve adliye hadisenin aka- binde tahkikata el koymuş, müd- deiumumi muavini, polis adli kı- sım reisi ve Alsancak merkezi bi- rinci komiseri beyler akşam © geç vakte kadar tahkikatla meşgul! ol- muşlardır. Hadise hakkındaki tasfilâtı a- şağıya yazıyoruz: Hacı Bekir sokağında 52 nu- maralı evin sahibi bulunan İtalyan tebaasından 63 yaşında (seyyar sebzeci Mateo evinin üst katını ki- raya vermiştir. Alt katındaki tek odada da kendisi yalnız oturmak- tadır, Mateo gündüzleri Alsan -' cak mahallâtında © bir merkeple akşamlara kadar dolaşarak seyyar sebzecilik yapar, akşamları gelir bekâr odası halinde bulunan evin- de yalnızca yatarmış. O akşam gece yarısından iki buçuk saat sonra yatağından kal- kan Mateo birdenbire karşısında hiç tanımadığı iki kişiyi görmüş ve şaşırmıştır. Aralarında (o hiç bir muhavere cereyan etmeden meç - hul şahıslardan birisi o Mateonun ağzını tıkamış, diğeri belinden çı- kardığı bıçağı vücudunun muhte- lif yerlerine saplamıştır. Bu esnada Mateo can acısiyle iki üç dakikalık bir boğuşma ol - muşsa da biçare adam ihtiyarlık haliyle ve aldığı yaraların tesiriy-! le yere yuvarlanmıştır. Meçhul şa» hıslar da bu sırada kaçmışlardır. Yaralı ihtiyar güç balle (odanın penceresine kadar gelemilmiş ve boğuk bir sesle: | — Bekçi gel! Diye bağırabi!- miştir, Oswada orada düdük çalmak- ta olan bekçi Osman © Ef. derhal! istimdat sesine doğru koşmuşsa da! hiç kimseyi görememiş ve keyfi-. yetten karakolu haberdar etmiştir.| Yaralı Mateo hastahaneye kal- dırılmış ise de aldığı yaraların te- siriyle hastahanede ölmüştür. Maktul birkaç gün evel ahbap- larına, iki senedenberi araları açık bulunan kardeşi için: — Kıyamet kopsa ben bu ada- ma evimi bırakmam, Yarısını Hi- lâliahmere, yarısını hastalandığım zaman yatacağım hastahaneye ter- kedeceğim. Kardeşim olacak o herif burada para kazanır, gider Radosta ev yapar, benim mirasim- matuf olan tezvirleri şiddetle ret der. Balkan misakı ile, samimi işi açılmıştır.,, Yutroya göte, Doktor Krül bir Balkan bankası teşkilinden de bahsetmiştir. Bu bankanm ser - mayesi, senelik taksitler halinde bütün Balkan devletleri tarafın - dan verilecek, merkezi Balkan payitahtlarından birinde olacak ve her Balkan memleketinde Şu- beleri bulunacaktır. Bu banka, Balkan milletleri arasında ticari ve emsali münasebetlerden vücut Kg ge “ a , Sinemada gibi Uykufd ötekisi bıçaklamış! da gözü var, fakat (yaf demiştir. Mateonun bir miras hır* ban gittiği şüpheleri ku rülmekte ve tahkikat bu © tamik edilmektedir. İz” ceneral konsolosluğu vit | karakola gelerek hadiseni yetini anlamak © istemiş ** Mateonun misara kurban kanaatini izhar eylemiştir Mateo ölmeden — ev ifadesinde “Beni iki kişi » risi ağzımı (tıkadı diğeri sapladı,, demiş ve cinayeti hakkında tevcih edilen yalnız: — Bu işi karıştırma; mekle iktifa eylemiştir. Polis memurlar: ak katilleri yakalamak için tarafında icap eden tedbi i mışlardır. ; Balıkesirde kazal telefon muhaver 1 Temmuz 934 tarihin baren Balıkesirle, Balya, Havran arasında telefon "$ resi başlamıştır. Balya ile Balıkesir ar mubavere davetiyeli — ol#” davetiyesiz 25, Havran, ve Edremit arasında da © li 55 ve davetiyesiz 40 ku ——o— i Atla ziraat | esinin evvelâ bu hayvanlara paz! ni lâzım geldiği ziraat den baytar müdürlüklerin?! rilmiştir. Atların en tabilğ istihdam sabası olan çift, Onun için at ıslahı işi atla ziraat meselesini de yetle nazarı dikkate alm geldiği, atla ziraatin ini çif) linde tetkikat yapılması nün atla ziraate ( teşviki" miştir. i —— 60 yaşında bir a“ sünnet edildi Aydın, — Burada gerif İ dise olmuştur: Kürt B isminde 60 yaşında, nasi ye kadar sünnet olmamı$ bir adam, Abdi usta sünnet edilmiştir. Bekir Ağa son zam lenmek istemiş ve düny# dini ameliyeyi yaptırdık" girmeyi muvafık gö: diyesine vasıta olacakti”. retle Balkan memleketi, 4 da emtia teatisi kolay” iktisadi vaziyet iyileşmiğ Banka, bundan mesi krediler bahşedeer, b 4 demir yolları, otomo! telgraf ve telefon hati#” deniz yolları tesisi için verebilir. Balkan ba m kan topraklarından ib emtianın sürümü için del mali vasıtalar temin © Dr. Krül, nutkunu â gi leri ve eseri hakkınd? mİ raretli sitayişlerde b