Tabii api Sırasına Gör. Birka, Manayc Gelir / aman aa Man kekler mi ? Benim için hepsi... ama a hepa havadır! yle mi? mar sık sık hüv tebdili size yarıyor! : BR Ruyayı iabir! aman parayı peşin istemedi- ğine dövünüp duran madam Te- odora geçen sabah işi kü << yn em beyin vaziyeti pek o| ğı z âr iyi . Sıhhi vaziyetin - hsetmiyoruz, iktisadi vazi- samara aman amam raye Hanım., Büyükadadaki Me otelin beş eriş ha- sırlı koltuğa yaslanarak, üst üsti çi ayan hiç bu kad gülmenin Memeli Beyefen- di Aman ne hoş, ne.nükteli söz sözünü; Memdui “ rm yea ye göbeği üzerinde kavu: Pi- raye eb lüle imç kah- kahalarına, her zamanki gibi bol kahkahalarile tempo tutuyordu. — Sizin bu kadar nüktedan ol- duğunuzu bilmezdim doğrusu, Memduh Beyefendi, Piraye Hanımefendinin bu o ilti- güzel nükteler yapmasını biliyor- priaiR Memduh Beyefendinin bu ilti- fatını bime kadar saf bir za hanım yi ilk de- sizin kadar "alkid ni efendi!, Ben de gim zaman, güldüm! zere yukardan inen Hürrem beyi Açıkçası para sıkıntı- akıllı! merdivenin alt basamağında ön- * Ni ;hem adami bh aziyeti-böyle oldüğü' halde; | “ledi: k hava tebdiline gitmekten — Kalimera! ni alamadı. Hemde olduk- — Kalimera! Ucuz yaşanması mümkün olan bni beğenmedi, kalkıp Büyük- gm — Bu gece ben görmüs Tu; da, siz verm Hep butun kira parası. tun borç tamam us! Fıtnat Hanımla Hazım Bey, —. mi beş senelik karı, kocadırlar. B; itibarla, tabii genç Mera a yaşlı bir karı, koca Yirmi beş senedir bir arada ge- çinmiş olmalarına göre, birbirlerin! ndu! ük- n memnun bulunduklarına hü metmek mi rün... Hakikaten, bir birlerinden met urlar. An- mi , €| cak, bu memnun oluş, sık sık kav- ga etmek itiyatlarının giderilmesi- keme oi istir! Niçin kavga ederler?.. O kadar ehemmiyetsiz şeler için,ki “e birer sebep saymak imkânsız... He le ciddi, mühim birer etiği say- mak, büsbütün imki icini O kadar hiçten şeyler için ei Düzel Sm ka etmesi sadece bir itiyat,.. bir Lodi Kahve, ali içmek gibi bir şey. u yaz, Çamlıcaya taşınmalai nın daha haftasında ve kavgaya tutuşmuşlardı. ocasını kendisinin <i ne- iç mi hiç üşünmemekle itham eN — ok mu sen!.. v ka- dınının başındaki gaile ça akı nda hiç bir fikire en değilsin. Fikire yormı- nım, ler çektiğini hiç, ama hi dü, BA Şimdi Düşünüyor ! ANIM ASE — Hanı, ben... benim pişirip ko- tarıp önüne koyduğum yemekleri nasıl yaptığımı bile düşünmek ka- biliyetinden mermer Nafile, hiç ağzımı açma Pek âlâ, Zaten yömek zama- nı değil ki... Ne diye ağzımı aça- yım! Kavga a tavsar oldu. Aradan iki saat geçti. Yemek zamanı gel- di Şimdi öğedir karşı karşıya..... iie, dan,.... Hayır, bu olam ği rar dan in Hedi Yemeğin sonunda Sali gül- lâç konuldu. vaya konuşmadan güllâca da el uzattılar. Hazım Bey, ui me lokma alıp cü e Gözlerini | süllâca dikip, dalgın, dalgm otur- du. Bir yandan da dizindeki peçe- rı-| teyi katlıyor, büzüyor, tekrar kat- ordu. lıyı Fıtnat Hanım, onun bu va: tine müthiş surette sinirlendi. Bir- denbire öfkeyle sordu. — Neden ii duruyorsun,.. Ne pine zım Bey irkilerek air zi Hmç almak isti bir adam sel cevap eğim sahip olmak için zihnini ya da lüzum görmezsin, Öyley: Ne üstüne vazife! Sen, gez, bi & len! Evde iş güçle uğraşa uğraşa Gidi Mili zi cap etsin?.. ? Düşün, diyen sen al miydin! İnn: ben'de — rım bu güllâcı acaba nasıl olmu lar iel Hürrem bey, bü kinayeli lâkır- Oğlan, iki m bir e dıyı da tam bir pişkinlikle karşı- © “Evet, bir de hizmetçi kız! adı: *t kata yerleşmişlerdi. — Demek borcum tama- Vi tuttukları zaman, ilk tak- miyle ödendi madam!. Bak, ben Sİ Peşin alan ev sahibi Madam,| farkında “değildim O halde lüt - “tüncü taksitin zamanı gelip çat-| f: an kunturat kâğıdını ğı halde, daha ikinci taksiti eli-) isteyip parayı tamamiyle aldığı - ve #eçirememişti. Halbuki, üçün-| nıza dair imzalayıver taksi a bir şe Şişe Parası! a adam Teodora, aman ver “Taşdelen; için *z bir kadındı. Böyle ii e ari Bu bi deli > şişe parası bırakmak lâzım pnen, Hürrem beyden para ko “ Tamıyor, avukat tutarak da E Baçacağı, iha müracaatla eş- — Evet, on kuruş! Yisma haciz koydur. ölüm. — Peki, ya suyu şuracıkta içer- daki takdirle, pişkin. ig eri sem? pi iyordu. —o z tekleri tutuşan, evi kiraladı. ye alırsmız! amm aman şişe parasını geri- — hi Şi , Müthiş Şu halde yer yüzünün muhtelif kıt'alarmı dolaştınız, demek!., Erel, ban bu hatboyunda toko motif makinist yaptn.. Tam kak bi dene, Geçende hesap ettim. Kırk bir buçuk senede yüz bin kilometrelik | — Yahu, sana kaç defadır l Ben şırken, yanımda durm; | şaşırıyorum!.. | geri Gelen Koca ! Bir adam, bir dol r söyledim . bahçede Perl e uğra - orla geldi. Beyaz gömlekli, Bü sordu: — Rahatsızlığınız nedir? — Ben rahatsız değilim! m de? gözlüklü ! dim. Karli için — Şu halde zevcenizi muayene etmem lâzım. Burada mı? — Hayır. Evde... Esasen, onun bu işten haberi olmaması lâzım! — Ne İRİ istediğinizi anlıya ıyorum? öl karşısmda duran a * dam yutkundu. Nihayet söyledi: — İstiyorum ki, her gece karım erkenden uyusun ve sabaha kadar rr — Sebep — Mühen muhatap ol- mamak için! —Ne Kin v Geceleri eve Du ça geç geliyorum da... Uyanı at kaçta geldiğimi ia yn Yanlı... ktoru ziyarete| Çabul den bir as istemeye gel-| ğrmla kazın üzerine bastım Kaz Dolması | Nihayet, hizmetçi kız, sofraya kaz dolmasını getirdi. Fakat, len- fırladı, masanın Mu da da, Bag sahibinin ko- an köpeği yatıyordu. Bir hırıl- Gi başladı. — Aman, köpek kazı kapmasın. k1. Bahçe sahibi, telâşlandı. Misa: irlerden biri, sükünet tavsiye et- ti: — Merak etmeyin. Ben sizin ki peğinizden evel imiş Aya: Yemek Yerken ! er, bilek- lerinde bilezikler ışıldıyan şişman vi lu kadın, bir odun tacirini : karısı, SE ye köşkleri- ne güpe: üz nasıl hırsız girdi- ğini se yer — Düşi se halı falan bi ei edip paldır anı — de biz hiç bir şey duymamışık! — Anlaşılan öğle: uykusuna yatmışsınız? ok, canım. Kocamla, ço” lek çocukla oturmuş yemek yiyor- ırada dışarıdaki gürül- ti, bae işitmek ne mümkün!. m e li mek zamanı garson, sofradakiler- diğ birine soruyor: — Biraz daha et ister misiniz? — Pek küçük bir .. Demin mer Kenti parçadan i daha «ük bir parca! A Halbuki, bizim Ra- iü yüne bii Onı Pei . anne ?. Beyamcama beni bir sabah bahçedeki ola: fidanlardan evvel soğuk su ile nasıl tuladığını anlatsan, al,