22 Mart 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

22 Mart 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İŞARETLER Ismet Paşanın dersi Türk rejiminin hurusiyeti: Yapmadan söylememek, yaptıktan sonra anlatmak. Gani yaptıktan sörra söyledi. | Gazi mektebinin yüksek devlet ve fikir adamı İsmet Paşa eseri şimdi an latıyor, ) Tamet Paşa inkılâp kürsüsünde ilk dersini verirken eseri kuran ustalardan, eseri yapanlardan biriydi. Iki davayı bütün vuzuhile söyledi. Türk inkilâbinm bütün cepheleri kesi-| len hatlar halinde ortaya çıktı. İsmet Paşanın kürsüden akseden| sesi tarihi yazanın değil, tarihi yapan- lam enejeri ve şumranu wfuklardan ufuklara nakletti. Tatihi yapanlarla yazanlar arasın.) daki farkı anlamak için onun sesini din- İsmek lâzımdır. Gazi davasının dili çi. gun ve heybetliydi. Bilen yapar, bilmiyen öğrenir. Ben bu sözün doğruluğunu 20 Marti akşamı bir kere daha anladım. Bilenis” yaptılar, ve yapanlar en güzelini söy- Jediler. r.. a ismet Paşa kumandan olduğu kadar deilet adamı, devlet adamı olduğu ka dar fikir adamıdır Garp «phesi kumandanı ismet Pu $a, sulh murahhası ve Başvekil İsmet Paşa, fikir adamı İsmet Paşa, aynı öl. çüde, aynı hacimde insanlardır. On .n için asker, diplomat, fikir adamı aynı davayı, aya vuzuhla, o aynı sadakatle izah edebiliyor. Harpte mücadele, sulhte sevki ida rs, ve nihayet bütün bunları bir fikre irea kudretidir ki, Gazi rejiminin doğru, hatasız bir şekilde anlaşılmasına »» Davanın büyük ustası Gazi rejimini anlatırken Türk inkılâbının tarihle olan münasebelini ilk cümlelerinde anlatı. yor. Onun ilk cümleleri yeni rejimin Osmanlı kültür ve Osmanlı tanzimat hareketlerine nazaran topoğrafik man- zurasını tahlil ediyor. Osmanlı tarihi, Ormanlı bakiyesi, Oc:ınlı begi bezi İan ve ayrı bir cemiyet nevinin istiha- leleridir.. Bunlar: Türk inkılâbınm başı sanan- ların, ve Türk inkılâbı bu kötü mazi- ye bağlıyarak izah etmek © istiyenlerin hatalarını anlattı. Bu hata basit bir yanlışlık farkı ds. ildir. rine karıştırma batasıdır. Ismet Paşa 1920 den sonra Türkiye ile evvelki tarihi bir bıçak ile kesilmiş &ibi ayet etti. Bunlar, işi yapan usta tarafından söylenmiş olması bize yalnız bir yeni tarihin sarahatini değil, yeni davaya a- tılanların yollarında ne kadar vuzuhla, #surla yol aldıklarmı da anlatıyor. Işte ww Paşanm ilik dersinden aldığımız " ers., Sadri Etem Döviz kaçakçılığı Döviz kaçakçılığı tahkikatı de- vam (etmektedir. Tevkif edilen dört kişinin ve mevkuf bulunan se- kiz kişinin sorguya (o çekilmeleri bitmiştir. - Dünden itibaren şahitlerin din- henilmesine başlanılmıştır. — Dehri Efendi, geçen gün bir Hintli sihirbaz gördüm... l e Batıranlarin kuranlar: birbi! " j Geçinme vaziyeti | 914 ve 934 seneleri arasındaki fark İstanbul ticaret odasının hazır ladığı geçinme indeksine göre 914 birinci altı ayında 100 kuruş olan | Fiat 1934 ikinci kânunda 1087 kur | ruştur, Bu hesaba göre altm para- l ya göre yüzde 122 buçuk fazlalık | vardır. Yiyecek ve (içeceğe gelince, 1914 senesinde 422 kuruşa tedarik ! edilen maddeler 1934 senesinde 3822 kuruşa, yakma ve aydınlat: ma maddeleri 103 kuruştan 1277 kuruşa, giyecek eşya ve ev eşyası 254 kuruştan 2850 ve ev kirası da ! 150 kuruştan 2500 kuruşa, muhte İ if maddelerle tasarruf ve sigorta ! kiraları da 140 kuruştan 1375 ve | 89 dan 763 kuruşa fırlamıştır. İ — Bu hesaplara göre 1912 sene-| sinde 1157 kuruşa tedarik edilen | | Zaruri ihtiyaçları 1934 senesinde | gidermek için 12587 kuruş lâzrm- | idir. i © Vali bugün geliyor İ Geçen cuma günü Ankaraya | gitmiş olan vali ve belediye reisi Muhittin Bey bugün şehrimize ge- | lecek, yarın olmazsa cumartesi günü Bursaya gidecektir. | ŞE ki i Mahkemelerin taşınma işleri Adliyenin taşma işi, şimdiki! halde durmuştur. o Postahanenin adliyeye tahsis edilen kısmına tas şınan daireler ,bu kısımda çalışı" yorlar, Binalara yerleşmiş olan mahke meler de, yerleştikleri bu muvak- i kat binalarda faaliyet gösteriyor « i lar, i Bu vaziyetin adliyeye yeni bina yan | pılmcıya kadar devam edip etmi. yeceği henüz belli değildir. E Yeni bina yapılımcıya (okadar mümkün olduğu kadar toplu bir halde bu- lunmaları gözetilerek bazı mahke- melerin daha postahane binasına alınması muhtemel görülmekte dir. 5, ee Adliye sarayı ankazı arasında İstanbul adliye sarayı enkazı arasındaki hafriyatta, yeni bir safha yoktur. Araştırma işine de- i vam ediliyor, Araştırmada rast gelinen ve adli- yeye teslimi icap oeden daktilo i makinesi v. e. bazı madeni eşya, derhal adliyeye teslim edilmekte idir. Bayramdan sonra, duvarların yıktırılması işine başlanacaktır. DEFHRİ yılan çıkarıp bir seccadenin üzeri; | ne attı, p İ ŞEHİRDE Efendi ! ... Torbasından birçok küçük | Teşrih Enstitü- sünde açış dersi İlmin Şarktan doğması zamanı gelmiştir!,, zi verirken ve dinliyen- lerden bir gtsp Üniversitede yeni yapılan teş- rih dershanesinde emrazı umumi» ye profesörü M. Obendofer dün saat on ikide açış dersini vermiş” tir. Derste üniversite (o rektörü Neş'et Ömer, Bolu mebusu Cevat Abbas Beylerle (o tıp ve edebiyat fakülteleri dekanları, profesörler, hastahane mütehassıs hekimleri, talebe hazır bulunmuşlardır. Profesör alkışlar arasmda kür- süye gelmiş, kanserin başlangıcı nı, morfolojik bünyesini, o tahri - batını, ve tedavisini tecrübelerine istinat ederek, anlatmıştır. o Pro- fesör; yeni üniversitenin Gazi Hz. tarafmdan (o gençliğe bir hediye olduğunu talebenin ve hocaların çok calışmaları icap ettiğini, artık ilmin eskisi gibi şarktan doğması zamanı geldiğini söylemiş, çok al. kışlanmıştır. Istanbul Adliye encümeni! toplanıyor İstanbul adliye encümeni, bu- gün öğleden sonra o postahanenin adliyeye ait kısmında toplanacak. | Eski müstecir Derviş zade İbrahim ! tır, Dünkü toplantıda münhal bu- lunan tevkifhane müdürlüğü için yapılan müracaatlar ve zabıt kâ- tipliği için müracaat imtihan neticeler gözden geçirile cektir. Nasıl ... Yılanlar ikişer ikişer biribir- lerine sarıldılar, dolaştılar... Görüyor? Ecnebi profesörler Profesör Malş'ın dikkate değer sözleri Üniversiteye getirilen © ecnebi profesörler için ortaya atılan bazı dedikodular hakkında ıslahat mü- şaviri Profesör Malş beyanatta bu- lunmuş ezcümle şu sözleri söyle - İ miştir: ! Kat'i olarak size şunu söyli- yebilirim ki, İstanbul © üniversite sine yeni getirilen © profesörlerin i her hangi birinden bir ecnebi âlim veya mütehassisa bahsedecek o- lursanız size bu zatm O isminin, mensup olduğu ilim şubesine şeref verdiği cevabını verecektir. Bu profesörlerden yaşı elliye yaklaşmış o olanlar umumiyetle beynelmilel bir şöhrete sahiptir - ler.,, Benim kat'i kanaatim şudür ki İstanbul üniversitesinin ilmi me- saisine bu profesörlerin fileh işti rak etmiş olmaları üniversite için büyük bir kuvvet ve kıymettir. Bu zatlar Türkiyeye imkân bulurlar- sa büyük hizmetler ifa debelirler. Buna rağmen son zamanlarda bu profesörlerden bazılarına kar- 4: yapılan neşriyat ve ağır hücum- ları okudum: Şahsi bir takım s€ beplerin tahtı tesirinde yapılmış olmaları imkânı da mevcut olan bu tezahürlere fazla bir kıymet atfetmek doğru değildir. Bazı tenkitler bana © çocukça şeyler göründü. Esasen en şiddetli tenkitler vak'alarla tekzip edildi. Meselâ tıp fakültesi profesörleri aleyhindeki hücumlara müsbet mukabelede bulunmak daha ko- lay olduğu için vak'alar hakikati ortaya koymakta gecikmedi. Ancak, tarihi daha © dört ayı! geçmiyen üniversite kürsülerine karşı bu heves ve ümit kırıcı hü « cumların mahiyetini anlıyamadı- ğrmı söylemek (mecburiyetinde yim. Girişilen teşebbüste muvaffa» kiyet zamanının verilmesini dile- rim.,, Sarayburnu gazinosuna talip yok Belediye Sarayburnu gazinosu- nu kiralamak üzere (müzayedeye İ çıkarmıştı, Müzayedeye © kimse | girmemiştir. Anlaşılıyor ki Saray» | İ burnu eski rağbetini kaybetmiştir. Bey hususi bir teklif yapmış, on sene müddetle kiralanırsa bahçede yeni tesisal yapacağını o ve Saray ! burnunu şenlendireceğini — söyle- i miştir. Bu talep belediyece kabul edenlerin ! edilmemiştir. Bebek bahçesi de | ; birkaç güne kadar müzayedeye çı- * karılacaktır. ... Biraz sonra biribirlerine do- lanarak ve biribirlerini (yiyerek hepsi ortadan kayboldular, 3 —VAKIT * 27 MART e | SOHBETLER | Güzellik Kraliçeleri Avrupanın bazı sefahat şehirlerinde, bir iki kişinin, hasis menfaatlerini temin maksadiyle ortaya attıkları: “Güzellik kraliçeliği müsabakaları, evvelki sene denberi, eski hızını ve eski rağbetini kay betti. Ahlak akideleri sağlam olan millet- ler, bu işin mazarratını anlar anlamaz, hudutları dahilinde, müsabakaları mes nettiler. Genç nesle, fena bir misal olmak is tidadını göstermeğe başlıyan bu müsa- bakaları biz de ortadan kaldırdık. Bu müsabakalara giren bir kaç (kızımıza başlarına gelen felâket, düştükleri as cıklı vaziyet, bize bir intiba dersi oldu, Türk kızlarının, şu veya bu tarzda toş“ hir edilmeleri doğru değildi. Fakat bu iş kölcünden halledilmiş sayılamaz, Bu müsabakaların ismi yok ama, ortada cisimleri duruyor. Bu fe nann eserleri, hâlâ elden ele dolaşt- yor: Kraliçelerimizin resimleri. Yakında gelen bayram münasebeti le gözüme çarptı. Sokak sergilerinde, dükkân camekânlarında, hanım kızları. mızın kartpostalları, üzerinde: “Bayw ramınız kutlu olsun,, cümlesi. Bir teşvike kapılarak, garip bir pros pağandanın cereyanma atılarak, © mü. sabakalara girmiş olanların, bugün resimlerini, ötekinin berikinin tine alet etmiye ne hakkımız vardır?... Eğer müsabakalarda bir mazarraj yok idiyse, neden yapmıyoruz? Var ise, neden hâlâ kızlarımızı teşhir ediyoruz?, Bence, bu kartlarm ve resimlerin menedilmesi, toplattırılması lazımdır, Selâmi izzet Beynelmilel Ticaret odasına iştirak için hazırlıklar Merkezi Pariste olan beynelmi- lel ticaret odasma O dahil olmak için seçilen milli komite beynel milel ticaret (o odasına iştirak için icap eden faaliyette bulunmak ve bu hususta bir de nizamname ha- ! zırlamak üzere bir o komisyon a- | yırmıştı. | Komisyon dünkü içtimaında nis zamnameyi tetkik etmiş ve İstan- bul vilâyetine (o müracaat ederek cemiyetler nizamnamesi mucibin- ce izin almağa karar vermiştir. | ———e—— Deniz tarife komisyonundan Deniz tarife komisyonu bugün öğleden sonra deniz ticaret mü . dürlüğünde © toplanacaktır. Bu toplantıda İstanbul limanında ça» lışmakta olan idarelerin blânçola» rı tetkik edilecektir. i İstanbul müftülüğünden* 25 — Mart — 934 pazar gü- nü Zilhiccenin dokuzuna müsa- dif olduğundan Arife, pazarte- si günü de (Kurban) bayramı olduğu ilân olunur. ği Bayram namazı: Saat Dakika tb 3 12 03 Dehri Efendi — Ben olsam bu sihiri evdeki tahta kurularma tat- bik eder ve az zamanda milyoner olurdum. İML E M L vi Zi j

Bu sayıdan diğer sayfalar: