12 —VAKIT 22 MART 194 Hik â y e MEME Vişne likörlü e e ii İpek yatağın içinde, ipek çar- “ların arasında, ipek pijamalı, | ipek saçlı, ipek gibi yumuşak bir ; kadın doğruldu. Aynanın önünde | giyinen erkeğe derin derin baktı. Üzün uzun gerinirken nazlı nazlı yalvardı: — Fua me!,. Ne olur Fuatçığım!., Yarım .. Daha erken ama.. git- Gitme, | yarım sat daha. saatçik | daba.. Fuat: — Olmaz şekerim. Saat gece- nin ikisi.. Gi'meliyim.. | İpek yatağın içinde, ipek çar şafların arasmdaki ipek pijamalı, ipek saçlı, ipek gibi yumuşak elle | uzandı. Kübik etajerin üstünden | bir sigara aldı. Dudakları arasına sıkıştırdı. Kırmızı dudakları arasındaki u- | cu yaldızlı sigara bir erkek kalbi | gibi yandı. Fuat giyinmişti. İpek yataktaki ipek kadına yaklaştı. Sigara artık kendisinden bıkılmış bir sevgili gibi tablaya | atıldı. Dört dudağın kopçası tat- İk bir musiki ile birleşti. Erkek boyun atkısını doladıktan sonra dışarı çıktı.. Kendi kendine söy- leniyordu: | — Şimdi Parmakkapıya kadar | yürümeli.. Oradaki Rus pastaha » | nesi sabaha kader açıktır. Karıma vişne İikörlü fından almalı... Yoksa bu kadar geç kalmayı af- fettiremem.. | Zaten ne zaman geç kalsa hep | le yapardı. Sacidenin vişne li- ((” körlü fundanlara dehşetli bir zaa- | fı vardı, Fuat eve geç döndüğü zaman ne kadar kızsa, ne kadar küplere binse kocası: — Karıcığım.. Sana vişne li- körlü fundan getirdim!.. deyince | yelkenler suya inerdi.. İ Anahtarla kapıyı açtı.. Ayaklar rının ucuna basarak içeri girdi. Fakat — allah müstahakkmı ver- li sin — yatak odasında bir sigara | mâsasını devirdi. Sacide yatağının içinde doğruldu: — Maşallah beyefendi.. — Ah şeker karıcığım.. Muhtar beye rasgeldim. Israr etti. Beni yemeğe alikoydu. Sonra çan, çan derken bektım. Saat üç ol- muş. Sana vişne İikör, fundan x- lacağım diye ta Parmakkapıya ka- dar yaya yürüdüm. Sacide bir şey söylemeden kutu | nun yaldızlı ipini kopardı. Yata ğın içinde likörlü fundanları ye- meğe başladı.. Fuat soyundu, dökündü: — Aman ne yorgunum !.. diye gerine gerine yatağa girdi. Gece lâmbasınm düğmesine bastı.. öd Şimdiye kadar hiç böyle olma» mıştı. Fuat Sacidenin geç kalma» sma hiçbir mana veremiyordu... Gecenin saat bir buçuğuna kadar bir genç kadın perelerde kalırdı. Yatağım içinde dört dönüyor, bir ! türlü buna ns manı vereceğini | kestiremiyordu. l Birden o günkü vak'alar gözü- | pün önünde ç#rlandı. Sacide yeni mantosunu giy işti. Onun sandık- tan ipekli çamaşırlarını da çıkar- dığmı görmüştü. Fuat bunları ha» tırladıktan sonra büsbütün midesi bulandı.. Bu sırada sofadaki saat iki kere çaldı.. - Saat iki. Ne oldu buna.. Nihayet kapı çalındı.. Hizmet- | Muharriri: fondan!. YAZAN giden evvel o koştu, açtı. Sacide: İzzet oğlu | Gözleri mahmurdu. Ayakta sal- | lanıyordu. Dudağmın boyası bir taraftan yanağına kadar uzamış, saçları dağılmıştır. — Bu ne hal kuzum Sacide Iş Bankasının faaliyeti Bu milli müessese 933 yılında 614,754 lira safi kâr temin etmiştir Idare meclisi raporunu aynen veriyoruz : issodarlar umu: | Kelimeleri yaya yaya konuşu | “ yor, ağzından lâvanta ile karışık ispirto kokusu yükseliyordu.. — Ne hal olacak?.. Hiç! Selmalara rasgeldim. Beni Akşam Hiç! zorla evlerine götürdüler. meğine alıkoydular.. Peki, yok mu?. — Unuttum. — Maşsllah!.. Yatak odasma girmişlerdi. — Peki yemek saat ikiye ka- dar mı sürdü?. ve- bana telefon Genç kadın tatlı tatlı gülümse- di: - Yemekten sonra da çan çan çan derken bir de baktık saat iki liyerek kocasının ya İ nma yaklaştı: — Şekerim., Bana kızma. Ben- s3na vişne İikörlü fundan eldım.. Sen de bana alırdın ya.. Fundan kutusunu masanın üstü- ne koydu. Soyundu: — Aman ne yorgunu: diye uzun uzun gerindikten sonra yâ tağa girdi. Gece lâmbasınım düğ- mesini çevirdi. TAKVİM - | Çarşamba | Sy , ifhicce Gün suş Sabah namaz Öle namaz ikindi samazı Akşam namaz İ| Yarı nsmar va geçen günler İ Yalrakalan RADYO Bugün 22 ara program:, zig) den nakil, ISTANBUL: 18 Plâk neşriyatı, Selim Sırrı Bey konferansı ve ajans berleri, 19,30 Türk musiki neşriyatı Muhtelif neştiyat, ajans haberleri, 21, radyo orkestrası tarafmdan dans kisi, VARŞOVA 1415 m. 20,02 215 orkestra musikisi. 23 gece konseri (Leip- 15| ha! 21 konseri, BUDAPEŞTE 580 m. 19,15 Harp ile konser, 19,50 haberler, orkestrası, 21,35 konferans, gan muzikası. VIYANA 507 m. 19 Konser, 21 kon ferans, 21,50 akşam haberleri, U akşam konseri BUKREŞ 364 ve 1875 m. men öperasından nakil, BRESLAU 316 m. 19 (Schubert) eserleri, 20 haberler, 20,30 konseri, 27,15 ara progra: “ISTANBUL BELEDİYESİ ŞEHİR TıYATROSU TEMSİ . “ER! sesine NM öxsz İNN KÖKSÜZ- LER. NN Weaım 20,15 opera 22,40 19,30 Ru- in trs 3 perde. Vedit Umuma etmek İ musiki Çi- emin eden bu nizin (Mu nid şrediyoruz : “Bankanızın 1933 senesindeki faali-| yetile aldığı neticeleri gösteren rapor muzu, bilanço ve kârın zarar hesabile | birlikte tetkik ve tasvibinize arzediyo-| ruz. Kanaatimizçe 1933 yılın en ziyade dikkate değer hususiyeti şuradadır: Ber memleket bu yılı kendi iktisadi İ ve içtimai bünyesinin bütün unsurları” İ nı ve hususiyetlerini göz önünde bulup- durarak dünyanın yeni şartlarma uygun | yeni tedbirler almakla geçirmiştir. Mil | liler arasmdaki mübadele ve ticaretin, bütün memleketlere şamil umumi O ve rmutlâle formüllerle £ halledilemiyeceği!| her tarafça anlaşılmış bulunduğu içim,| beynelmilel umumi anlaşmalardan | vel, daha realist bir hazerbke başlamış demektir. Şu kadar ki, menfaatlerin bir birine| aykırr olması milletlerin siyasi, içli - mai ve iktısadi bünyelerinin bir birine! ev devresi benzamemesi yüzünden alınan milli kal-| | kanma tedbirlerine pek büyük farklar göze çarpmaktadır. Bilhassa para mevzuunda bir birine uymuyan telakki ve ibtilafler, dünyadaki istikrazsızlığı; bir derece daha çoğalt - Filhakika, milletler arasmdaki mübadeleye vasıta olan — Ingiliz lirası — mühim bir kısım para| oynak İ bir seyir takip etmesi milletler arasm - daki ticari münasebetlerde i hık ve emniyetsizliğin en mühim amille- | İ rindendir. Milletler arasındaki mübadeleyi da- raltan engelleri hangi tedbirlerle kal - dırmak mümkündür? miştir ve dolar gil kıymetlerinin düşmesi ve hâlâ tikrarsız - Londra konferansı toplanmadan ©v| vol, hükümetimizin tatbika başladığı ** İ konferansta müdafaa ettiği “ticari o ve iktisadi politika,, esasları, £ denilebilir; ki, bu engellerin kaldırılması yolunda, | ilk ve mürbet tedbir olarak, hemen her tarafta takdir edilmiye ( başlanmıştır..! İki taraflı ve karşılıklı menfaatlere di yanan ticari anlaşmaların gün geçtikçe| şümullaşması da bu hakikatı teyit edi.| yor. | Ağır gümrük resimleri, kontenjan tahditleri, munzam kambiyo resimleri, lisans usulleri ve bunlara benzer birçok engeller, memleketler arasındaki recip. rocite mütekabiliyet esasmdan mülhem| direkt müzakerelerle asgari (o hadlere indirilmekte ve bu suretle | karşılıklı, milli menfaatlerin korunması sayesinde hem ihracat, hem de ithalatın arttırıl -| ması kabil © olmaktadır. Beynelmilel ticaret ve mübadeledeki engelleri, tedi- ye muvazenesi unsurlarını da içine 3-| lan kliring anlaşmalariyle ortadan kal-| dırmak mümkün olduğunu, daha Lond- ra konferansından evvel ortaya koymu,| olan hükümetimizin bu noktai nazarınm artık münakaşa götürmez bir prensip | haline geldiğini görmekteyiz. Aynı zamanda memnuniyetle görü. İ yoruz ki bu prensip dahilinde yürüyen hükümetimizin, kliring mukaveleleriyle | anlaştığı memleketlerle aramızdaki ti » cari münasebetleri inkişaf ettirmek ve mevcut engelleri asgari hadlere indir. mek mümkün olmuştur. HARİCİ TİCARETİMİZ Buhranım memleketimize sirayet et- iklen 1933 yılma kadar & harici üearetimiz, bilhassa kıymet itibariyle, endişe veren bir gidişle düşüyordu. Şu- rada yaptığımız kücük bir tablo üzerim- | de vasiyeti daha iyi tetkile etmek müm- | kündür. i dikkate şayandır. i yılda İ zettiğimiz gibi her sahada alınacak ted- İ bir taraftan ihracatımızm artmasını te. | olarak medeni âlemde lâyik olduğu ye- Ihrecat 151.450.000 127.300.000 101.309.000 96.100.000 Fark 3.900.000 600.090 Sene 1930 1931 1932 1933 Hhalit 147.550.000 126.700.000 85.900,000 415.400.000 74.700.000 21.400.000 Bu tablonun tetkikinden anlaşılıyor ki: 1900 senesine nazaran 1931 de yüz- de 16, 1931 senesine nazaran 1932 de yüzde 20,40 sukut göstermiş olan ha»- rici caretimiz, 1932 ye nazaran 1935 senesinde ancak yüzde 5 nisbetinde kü- şük bir gerileme gösteriyor. Bu itibar- la hükümetimizin ticaret politikası teh- likeli sukutu durdurmuş sayılabilir. O- nümüzdeki yıllar için ümit verici olan bu müsbet neticenin; ihracat malları - muzın mühim bir kısmının satışında esas olan İngiliz lirası ve dolar kıymetinin düşmesine rağmen elde edilişi de, ayrzcn! 1933 yılında bir taraftan ihracat ile| ithalatımız arasındaki farkım lehte ola- rak 21.400.000 lirayı bulması, diğer ta- raftan tediye muvszenesi (o unsurların ihtiva eden kliring anlaşmalarmın şü - mullenmesi sayesinde Türk parasını ko- rumak vazifesi de kolaylaşmış oluyor. 1932 ve 1933 bilançolarının tetkikinden memnuniyetle görüyoruz ki, Cumhuri- yet Merkez Bankamız stokunu mubafa- zaya muvaffak olmuştur. TÜRK PARASININ KIYMETİ Devaluation ve monaaia dirigee gibi mevzularm muhtelif memleketlerde bü- yük tatbikat tecrübeleri geçirdiği bir hükümetimiz en salâhiyettar bir dil ile, Başvekilimizin beysnatiyle, noktaj nr kati bir şekilde — ifade etmişt Esasen milli tasarrufu teşvik eden bu milli ve mali kudreti memleke- tin kalkınma ve kurtuluş savaşında en | esaslı bir amil telakki eden ve halkımızı | bir düziye teşvik suretiyle oOmilli tasarrufun birikmesine çalışan hükü - metimizin böyle bir hattı hareket takip etmesi pek yerindedir. Her halde bir de, bazı telakki ve iddialara rağmen, harici ticaretimizin inkişafı için Türk parasının düşürülmesini zaruri sayma - yoruz. Bu inkişafm husulünü, birinci derecede istihesilerimizin maliyet fiat lerini düşürmekte ve hükümetin girdi ticaret politikası yolunda devamda bul- maktayız. İŞ PAZARLARIMIZ Raporumuzun başlangıcında da ar -) birler, ancak ber milletin ve memleke-! tin iktrsadi bünyesine ve hususiyetleri” | ne göre tayin olunabilir. Geçen (o 1933 yılının dikkatle tahlile değer bir hussu-| siyeti de, milli pazarlarının, iç pazarla-| rının kalkmmasma, (oo milli enerjileri-| nin hudutları içinde azami faaliyet gös. termesine her milletin verdiği ehemr yettir. Bu bakımdan hükömetimiz de, min edecek mallarımızın rekabet kabili. tlerini arttıracak imkünler: haz: ken diğer aftan da i i canlandıracak yeni iş: ve faaliyet m zuları yaratmağa © çalışmıştır. pazarları teessüs etmemiş O milletlerin muvazeneli, ahenkli iktisadi bir . amil olarak, beynelmilel mübedelede yer al- maları, müfit olmaları mümkün de dir. Bu gibi geri memleketler ile ileri teknikli memleketler arasmdaki o tcari| ve iktısadi münasebet ancak müstemle-| ke ile müstemleke sahibi devletler ara- sındaki münasebetler mahiyetinde. bir şey olur. Siyasi, iktisadi ve Oumumi re çirmak kararmda olan Cumhuriyet Türkiyesi, beynelmilel teşriki mesaiye böyle dar tir zaviyeden bakamaz. Bugünkü Türkiye devleti, bütün ida- re ve enerjisini, yürüyen müsbet (bir proğrain Üzerinde toplamış bulunuyor. Memlekstin bütün iktzadi kuvvetleri, iktisadi unsurları bu yapıcı proğramın davet edilmiştir. Milli iksmadın o finansmsf işlerinde, milli bankalara pek mühür bir vazife düştüğü içindir ki, bankam!?i | devletin çizdiği çerçeve içinde ve dev” letin nezaret ve altındır memleketin iktisadi kalkınma savaşın da —« him vazifeler almış bulunmakla iftihar eder. otrafında iktisadi seferberliğe mürakabesi (er bankalarımız gibi — mü * MİLLİ SANAYİ Pek kuvvetli si letler, yasi ve iktısadi 2 memlekette malli emretmektedir. Memle mizi ham maddecilikten, müstemlek$ iktisadından Kurtararak ahenkli bir ik* tisat sistemi kurmak mecburiyetinde * yiz. Kat'i olan bu mecburiyet, memle“ ketin mali ve iktısadi bütün kuvvet v6 teşekküllerine olduğu gibi, bilhassa milli bankamıza da mühim vazife o ve hizmetler yükletmiştir. Bankamız bu itibarla (o memleketini sanayileşme hareketinde mühim vazife* ler almış, mühim teşebbüslere girişmit bulunuyor. Giriştiğimiz bütün işlerde zaruvi olan bütün emniyet şartlarını da“ ima göz önünden ayırmadığımızı ayrıca izaha lüzum görmiyoruz. sanay kurmayı eti nberi alâkadar olduğu ve giriştiği smai faaliyet; nor * etmektedir. Eskişe hirde kurulacağını geçen seneki raporu” muzda arzeltiğimiz şeker fabrikası, tam zamanmda işletilmiye muvaffakiyet el" vermiştir. Bundan başka aynı cesame! ve kabiliyette yeni bir (fabrikanın “4 Turhalda başlanmıştır Turhal fabrikasının 1934 sepmaek ..nla” larına de; niye b ağını be” sap ediyoruz. Bu suretle | kurulmü$ olan milli şeker fabrikalarımız, memle- ketin şeker ihtiyacını kaşılamıya kâfi gelecek ve bundan böyle hariçten şe * ker getirtmek zarureti almıyacaktır- Bundan üç sene evvel Büyük Gazi £ rafından verilmiş olan kat'i direktif üze rine bu mühim sanayi şubesinin memle- kette kurulmuş bulunmasını, — iltısadi hayatımız bakımından o memnuniyete değer bir hadise olarak telakki buyura- cağınızdan emin bulunuyoruz. Müessesemizin es mal seyrini takip kurulmasına Kömür madenlerindeki istihsal kabi- liyetimiz, her sene biraz daha artmak- ta ve memleket haricine olan satışımı4 aynız nisbet dahilinde £ çoğalmaktadır. Bu müsbet neticeyi, tesisatımızda, ça“ lişma usullerimizde teknik esaslara bağ” lı bulunmamıza medyun O olduğumuzu bilhassa ilâveye lüzum görüyoruz. 1934 senesinde istihsal ve ihraç faaliyetimi - zin daha ziyade artması için esaslı ted- birler almış bulunuyoruz. Hükümet tarafından ihraç edilen ve halkımız tarafından rağbetle karşılanan Ergani istikrazı sayesinde, önümüzde- ki sene demir yolu Erga: lacaktır. İm i vaktile hökümet tar rafından İtibari N ve bu müestesen varmış © ina verilen birleş mesi nelicesinde i tikal eden Ergani memleketin büyük an biri daha işlemiye baş” Bu itibarla Ergani | bakır min birân evvel işletilmesine yal- servet nız müessesemiz menfaati noktasından değil, milli iktisat ve memleket alâkast bakımından da ehemmiyet o vermekte" yiz. İmtiyazı Sumer Banka beraber ban” kamıza verilmiş olan “Keçi Borlu,, kü” kürt menbamın tesisat ve işletilmesi Dabi sahasi önümüzdeki sens başlanacaktır. lde oldukça geniş 'bir istiklâk bulacak olan bu madenin vereceği neti celerin de memnuniyetli olacağını umu” yoruz. Hükümetçe tatbik ve tahakkuku? karar verilen memleketin beş senelik sanayileşme proğramında, bankamızın da vazifeler aldığını iftiharla arzediy"” yuz: Memleketin pek mühim bir istihlek readderi olan şişe ve cam ihtiyacını da” — (Devamı 14 üncü sayfada)