— 4—VAKIT 14 MART 1934 Polis haberleri mma Polis komiserleri Dahiliye Vekâleti polis komi- serliklerine orta mekteplerle lise veya yedi senelik idadi tahsilini bitirmiş ihtiyat zabitlerinin terci- hen tayin edilmesini alâkadarlara bildirmiştir. Kalp sektesinden Kasımpaşadı oturan 50 yaşla- rındaki arabacı Yakup dün Tozko- parandan geçerken birdenbire ye re düşmüş, ölmüştür.Muayenesine gelen Beyoğlu hükümet tabibi Ya- kubun sektei kalpten vefat ettiğini tesbit etmiş ve defnine ruhsat ver- miştir, Kumarcılar yakalandı Sirkecide Hocapaşa caddesinde ki Hasanm kahvesinde iskambil kâğıdı ile kumar oynadıkları görü- len Recep, S>lih, Galip ve Emin isimlerindeki dört sabıkalı cürmü meşhut halinde yakalanmışlardır. Merdivenden çıkarken.. Çengel köyünde Hamam çeşme sokağında oturan Niyazi Efendi- nin evine sabıkalı Akif girmiş, mer divenden yukarı çıkarken görül- müştür, Akif ev sahibinin feryadı üzerine etraftın yetişenler tarafın- dan yakalanmış ve polise (teslim olunmuştur. Kalp para Hasköyde oturan Madam Sulta- na dün köprüden bilet alırken ver» diği on kuruşun kalp olduğu anlı- şılmış ve kendisi derhal yakalana- rak hakkında takibata başlanmış- boş durduğunu, söyliyerek kontu- ur. Şehir tiyatrosunun turnesi Şehir tiyatrosu artistleri Nisa - Bütçe Şehir Meclisinde | kabul edilenler Şehir (o meclisi dün saat ikide| Sadettin Ferit Beyin reisliği altın- i da toplanmıştır. Bazı davalarm | takibi için hukuk işleri maddesine bütçeden münakale suretiyle 3000 lira ayrılmış, encümenlerden ge- len bazı mazbatalar okunup kabul | edildikten sonra 934 senesi vilâ| yet varidat bütçesinin müzakere- sine geçilmiştir. Vilâyet bütçesinin varidat kısmı müzakere edilip kabul (edilmiş, müteakiben masraf kısmına geçil- miş, maarif işleri kısmına kadar okunup kabul edilmiştir. Celse on dakika kadar tatil e- dildikten sonra tekrar toplanmış, mevaddı müşteileden almacak resim meşelesi (o konuşulmuş, bu meselenin başka bir celsede tek- rar müazkere (edilmesine karar verilerek konturat resminin artı « rıp artırılması işi görüşülmüştür. Azadan Avn: Bey daimi encüme- nin koyduğu muhammen vari- datm kabul edilmesini söylemiş, İsmail Sıtkı Bey kiraların düştü - I günü ve bir çok © apartrmanların rat resmine aypılan zammm kak dırılmasını teklif etmiştir. Netice- de geçen seneye nazaran dört bin lira fazlasiyle bütçe encümeninin | nım birinde iki ay devam edecek Bezesi all edilmistir olan bir Anadolu turnesine çıka caklar, Ankara, Konya, Adana, Mersine gideceklerdi. —. Ziya Gök Alp ve Namık Kemal günü Talebe birliğince tertip edilen Namık Kemal ve Ziya Gökalp gü- nü yarın üniversite konferans salo- nunda öğleden sonra saat ikide ya pılacaktır. Gayri mübadillere tevziat nisbeti Gayrimübadillere yakmda yenis den bono tevzi edileceği yazılmış- tr. Tevziat nisbeti yüzde otuz ola- caktır. Gayrimübadiller cemiye- ti namına Ankaraya gitmiş olan heyet bu işle meşgul olmaktadır. Tevziat münasebetiyle takdiri kıy- met komisyonu muvakkaten İstam bula gelecektir. Tevz'atm bayramdan evvel baş- laması için çalışılıyor. ge iğ e Şehir meclisi bugün on ( dörtte | tekrar toplanarak bütçe müzake- relerine devam edecektir. ş Telaviv sergisi Filistin'de Telaviv'de nisan için- i de kurulacak panayıra Türk tacir- İ lerinin de iştiraki kararlaşmıştır. İ Bu karır üzerine yarım ticaret | odasında bir toplantı yapılacak ve ihracat tacirlerinin fikirleri tespit edilecektir. Ni Saatlerin kontrolü Ölçüler ve âyarlar baş müfet- tişliği İstanbuldaki bütün saatleri kontrola başlamak üzeredir. Müfettişlik mevcut şirketlerden birer liste almıştır. Bu liste muci- | bince üç gruba ayrılacak memur- lar bütün mintakalırdaki havaga” zı, elektrik, terkos saatlerini kont- rol edecekler ve damgalıyacaklar- dır. a Bin lira buldum payla- şalım, demiş.. İstanbul ikinci ceza mahkcme- sinde, bir kadının zarfçılık sureti- le yirmi beş İirasmı aşırmaktan suçlu olarak, Nazım isminde biri muhakeme edilmiştir. Şikâyetçi, Marika isminde yaş- Ica bir kadındır. Kadm, davası nı şöyle anlatıyor; — Bu genç, yolda önüme çıktı. Damdan düşer gibi: “Ben şimdi yolda bir zarf içinde bin lira bul- dum. Sakla da sonra paylaşırız!,, dedi. Elindeki zarfı çantamın i- çine sıkıştırdı ve yanımdan hızla uzaklaştı. Neye uğradığımı şaşır- dım. Birde baktım, ki çantamda» ki yirmi beş liranın yerinde yeller esiyor. Hemen bağırmıya başla- dım. Civarda bir sıvacı vardı. Bu gencin peşinden bir hayli koştuk- tan sonra, kendisini yakaladı. Anlaşılan işi önceden tasarla- mış, ki sapa, tenha bir yerde kar- şrma çıktı. Hem de bahçeler ara- sından kıçmak daha kolay olaca- ğin: düşünmüş... Suçlu mevkiinde bulunan genç, bu kadının kendisini başkasma benezttiğini iddia ediyordu, Mahkeme, tahkiaktın tamam- lanması ve suçlunun yaşmı öğre- nilmesi kararile muhakemeyi baş» ka güne bıraktı. Marika hanım, şöyle söyledi: — Aman, ben vazgeçtim bu iş- ten.... Allaha havale ettim işi... yaptığının cezasını Allahtan bul- sun Rici ederim, “reis beyefendi, bana müsaade'ediniz, artık mah- kemeye © gelemiyeceğim. Olmaz mı?.. Zaten yerim uzak, bir çok yol masrafı ettim gelirken... Gi- derken de bir o kadar masraf... — | Kendisine, gelmek istemiyorsa gelmiyebileceği bildirildi. Konferanslar Yarm akşam saat 7 de Selim Sem Bey İstanbul radyosunda mulat o komfe. ransını verecektir, Mevzu: “İradenin sıhhatle münasebe- ti, dir. $ Milli Türk Talebe birliği o mumi kâtipliğinden: 7 saat 17 de İstanbul halkevi salonunda o. lacaktır. Toplantıda Sadi Ber tarafın. dan bir konferans verilecektir ve köycün lük hakkında münakaşalar “yapılacaktır, Bütün ülkücü arkadaşlar gelebilir. çocuksu. Ön İHadis k duna intizar olunuyor. Bohbei ne devam ediliyor “Şişli tramvayına bomba bırak- maktan suçlu olarak tevkif edilen dört kişi hakkındaki tahkikata de- vam olunuyor. Mevkufların sorguya çekilmele- | ri bitmiş, şahitlerin dinlenilmesine başlanılmıştı. Bu işin, ermeni bir tacir zan altında bırakarak zarara sokmak maksidile tertip (edildiği mevzuu bahsolunduğundan, bu ta- cirin de malümatına müracaat e dilmiştir. Mevkuflar, bir defa serbest bı- rakma isteğiyle müracaatta bulun- muşlar, istekleri reddedilmişti, 1. kinci defa yaptıkları müracaat ta reddolunmuştur. Tahkikatın süratle bitirilmesine çalışılmaktadır. Piyasada Fındık fiatleri hayli düşmüştü. Hariç memleketlerdeki fındık is - tihsalâtı fazla olduğu için talipler azdı. Bununla beraber bir kıç gündenberi fındık piyasasında bi- raz hareket olmuş ve fiatler 40,5 kuruşu bulmuştur, Takas muamelesi devam eder- ken tiftik satişları pek çok artmış- tı. Takas muamelesi bittiği için son günlerde tiftik fiatleri durğun- luk geçirmektedir. Fiatler 45 ku- Tuşa kadar düşmüştür. f 15 Yil Evelki VAKVT | A 14 MART 1919 — Türkiye sosyalist fırkasının Galata şa- besi tecesiz etmiş ve resmi Küşadı icra cdi. miştir. term olunduğu haber alınmıştır. — Sezalnurun Biyamda bulunduğu Uman relsliğinden Pireye çekilen bir telgraf. namaden anlaşılmıştır. — Malyan gazetelerinin verdiği bAvudislere göre pek yakm bir zamanda İstanbul ile Ra- ma ârasmda münakalâtı havalyeye mübaşo Pet edilecektir. Bu beynelmilel ilk hattı ha valye olacaktır. — Tıp fakilteni talebe cemiyeti riyasetin. den: Mektebimizin 92 inel sene devriye we- Tüzimi 14 Dlart 1885 cuma günü saat 2 be- çükta Dariiffünen konleranı salonunda icra olunacağından davetlilerin saatı muayyende teşrifleri rica olunur. — Errarım ve havilisinde bulunan dokn- uncu ordu lağvedilmiş ve mezkür ordu kad- romu üç kalorduyn tefrik edilerek efradı mh- tareke ahikâmır mwüeibince terhis olunmuştur. Kumandanı Şevki Paşanın bagünlerde vuru” Şi yagızkdaki «söükkeyili bire enin tahkiki- ya siyaseti Faşizm — Nazizm Avrupada demokrasilerin birer birer yıkılıp yerlerini diktatörlüğe bırakmaları nım sebebi ne? Faşizm, Nazizim gibi sitemler neden çoğalıyor? Hiç şüphe yok ki o Avrupada demokrasilerin birer birer yıkılarak yerle- rini bu çeşit sistemlere bırakmalarınm a- sıl sebebi, iktısadidir. Faşizm, umumi harpten sonra İtal- yayı kaplıyan iktisadi teşevvüşler netice- sinde bu memlekete hakim olabildi. Nazizm, sulh muahedesinin Alman- yaya yüklediği yükler yüzünden o peyda İoldu. Tamirat yükü, Ror vadisinin iş- galini takip eden iktisadi tereddi naziz- min bütün Almanyayı sarmasına sebep oldu. Avusturyada da iktısadi sebepler mü- him roller oynamıştır. Umumi harpten sonra Avusturya, müttefiklerin arzusu” na yeni bir şekil aldı. Dünyanın her ti- caretli büyük sahalarını kendi mahsulle- riyle, kendi mamulâtiyle iktifa ve kana- at eden memleketlere ayrıldı. Avustur- ya, merkezi olan Viyana ile ona mücavir bir miktar araziden ibaret kaldı. İktisa- di sebepler yüzünden Almanya ile birleş- mek istiyen Avusturya sabık müttefik lerin, bilhassa Fransanın muhalefetiyle karşılandı. Halbuki Hitlerden evelki sa- kin Almanya ile vuku bulacak olan oObu birleşme, o Avrupanm isüktarına yardım edebilirdi. Bugün de Hitler hükümeti bu birleşme için çalışıyor, fakat Fransa ile İtalyan muhalefetiyle karşılanıyor. Bu muhale- fet Avusturya başvekili doktor Dol üs'e müraheret şeklinde tecelli etmekte" dir. İtalya, Avusturya faşistlerine yar” dim ediyor ve bunlar Almanya ile ittifak etmektense İtalya ile birleşmeyi daha mü- lâyim görüyorlar. Avusturya faşistleri bazı o hususlarda | nazilerden ayrılmakla beraber diktatör“ lük taraftarı olmakta onlarla birleşiyor. Avusturya faşistleri hariçten gördük” leri müzaherete güvenerek ( sosyalistleri ezdikten sonra nazilerle karşı karşıya gel imiş bulunuyorlar. Bu vaziyetin Almanya ile İtalyayı çar" ela gü da süphe yoktur. 5 Bir taraftan siyasi o müsamahasızlıl bir taraftan mağlüp milletleri (o ezmeğe kalkmak, siyasi muahedeler yaparken ik*! tısadi şerniti nazarı dikkate almamak Av« | rupa milletlerini bugünkü vaziyete sürüler lemiştir. ö.R. ir tayın Haber aldığımıza göre Tophane maliye tahsil şubesi baş memuru İrfan B. Beyoğlu mintakası tahak- kuk müfettişliğine tayin edilmiştir. Çalışkan maliyecimize muvaffaki- yetler dileriz. Bu akşamki konser Birkaç gün evel Avrupadan golen tar nınmış viyolonist matmazel Erika Meri" ni tarafından bu akşam saat yirmi birde “Saray,, sinemasında bir konser verile" cektir. Programda, garp musiki üstatlarmın kıymetli eserleri vardır. onu da çağırıyorlar, yahut ona da bun SR siri ağu 5 VE & VAĞıIMın Edeo. Tetrıması : Ankarada, Ayaşlı İbrahim efendinin tuttuğu büyük bir apartmanın dokuz ©- dalı bölüğünde, ben de kiracıyım. Hiz- metçi Halideyle konuşuyorum. Halide- den Ayaşlı İbrahim Efendinin iki karısı olduğunu, bir karısından bir oğlu, öbür karısından da bir kızı olduğunu, kızının şoför Fuatla evli | olduğunu, Faikanm anasının, başka bir evde (oturduğunu oğreatworum. Ertesi gün erkenden Halideyi ararken msifıkta başt yazma yemenili, sırma ör- me bırkalı ihtiyarca bir hanımla karşılaş- tık. Faika hanımmn © kaynanası. İstan- bulda biri ergen, öteki taze dul iki kızı varmış... Gelinini çekiştirecek diye bek- liyorum amma, ooğlunu ( çekiştiriyor. Kızları okumuş amma, oğlu okumamış. Elindekini satıp sarmış, bir otomobil al- mış. Fuat şoförlüğe başlamış, rihayet Büyükdere yolunda otomobil (hendeğe EZEN lr lak ib ği SMM) gi. My elk, Aa ACILARI düşüp parçalanmış. O zaman oğluna 40- för kâğıdı almak için kırk lira para yedir. miş... Sonra kadınlarımızm — aleyhinde bulundu. Zurafa kadınlar gibi hepsi saç- larmı kesmişler... Hepsi düzgün (boya güzeli. Kadın da kalmadı. Hepsi birer erkek Fatma! Girip çıkmadıkları yer, yap- madıkları iş yok... Bunları hep o hürri- yet yaptı. Bizim rahmetli söyledi: “Bu millet adam olmaz!,, dedi. Bütün düvel. ler ayağa kalktılar “İlle hürriyet olmıya- cak,, dediler. Bulgar Çatalcaya Okadar geldi, gene bir şey beceremediler: Biz ihtiyar kadınla konuşurken Faika Hanım odasından çıktı, geldi kapımın ke- narın dayandı, bizi dinlemeğe başladı. Biribirimizi yeni görüyoruz, bir selâm vermeliydi, bir söz söylemeliydi. Sanki çoktan tanışıyormuşuz gibi, biraz sonra söze de karıştı. Bu hanımı alıcı gözüyle süzdüm: Hiç fenadeğil! Yalnız biraz kızları andırıyor. Elbisesi, giyinişi de bir gölür kars #İYİNİşİNE benzemiyor. İpek- li enlarisi, yeni berber Klik om dalgalı saçları, Yüksek ökçeli, atlas tere pidesi ile debi G0İğE Si Kal ve bene yor! Bilmeyenler bunun iki vi olabileceğini akıllarına bile ekisineiini. Faika Hanım $oför Fuatla evleneli bir buçuk sene olmuş, bu bir buçuk sene yağ de Faika bir çocuk doğurmuş, birini de yakında düşürmüş. İlk doğurduğu Sibek Faikanın anasının yanında bakılıp büyü- tülüyormuş. Faikanın bir de ablası var ki batırlıca ve paralıca birinin metresi imiş, Bu hanım Faikaya benzemiyor, çok güzel bir kadın. Çok temiz de giyiniyor. Fa: kanın üstü, başı düzgün olması da kocası- nın parası ile değil; anasından, ablasın. dan, üvey babasından aldığı paralarla gi. yinip, kuşanıyor, kocısına da para veri- yor. Faikı Hanımın üvey babasile yeyip içmeleri de ayrı. Ayaşlı Faikanm odası- na giderse, onlarla birlikte yemek yerse misafir gibi gidiyor. Bir iyi yemekleri o- bir tabak veriyorlar. Ayaşlı oğlu ile be- raber yeyip ayrı yaşıyor. Ayaşlı kendisi mutfağa girip yemek pişiriyor. Ekmek, peynir, salâtı, pastırma ilede günlerini geçirdikleri de oluyor. i Ben Faikanın kaynanasile konuşurke! mutfak masasmm kenarına ilişip otur” muştum. Halide odalardan birinde imiş, biraz sonra o da geldi. Bana sormadan bir kahve pişirip yanıma koydu. Faik3 da odasından bir hanım sigarası getirdi. — Kahveniz imansız gitmesin, dedi. Teşekkür ettim: — Gitmesin, dedim. İ İlkin kocakarının dedikodusu, sonra d8 Faikanın oraya gelmesi beni mutfakta 3“ koydu ve bu üç kadınla aramızda he men bir dostluk, bir sıcaklık uyandırdı. | Bize kahveyi verdikleri sırada odanı” birinden, arkasına uzunca bir hirka giy” miş, yaşlı bir efendi çıktı, öksürerek ban” yo odasına girdi. Halide onu görmedi amma öksürüğünden kim olduğunu anl” dı. Faika Hanımdan sordu: — Hamama mı girdi?