Ben doktor değilim amma, tıb- »a bugün ne demek olduğunu a- ağı yakar biliyorum, Şimdiki de- | örde tedavi demek Röntgen ile i- mizi; dışımızı çıkarttırmak, yani İahili uzuvlarımızın fotograflarını tmak, çeşit çeşit elektrik alet- arile yanmak, terlemek, türlü tür- ü cerrah makaslarile içimizi, dışı- nızı parGalatmak, bilmem kaç san : ına ve miligramma kadar v müş olan ve envamın adedi- .asak Allah bilen bir takım ku oytahazaratı yutmak veyahut su- ya damlatarak içmektir. bu ted. | irlerin başlıcası olan temizliğe, ve gene temizliğe fevkalâde dik- bii etmektir. Bir yamanlar ne iyi idi! O de- virde de UP için çalışan ve uğri- had ve hesabı yoktu. Ne (Rötgen) bilinirdi, ne de insanla” ka türlü türlü müstahzarat içirilir- ve yutturulurdu. Birinci ilâç sü- lük, ikinci ilâç sülük ve üçüncü ilaç gene sülüktü, Bugün sülüğü görsek Girkin bir hayvan diye mi- Hemiz bulanır. Halbuki bizde bun- dan kırk elli sene evvel, Avrupada yüz sene evvel sülük bir odevayı küf idi. Memleketimizde bugün ar- kek sülük kullanılmıyor diye bir id- diada bulunamayız. Maksadımız sülüğün vaktile her derde deva o- larak tavsiye edilmiş olduğunu an- İatmaktır. Sülüğün devayı kül olduğu za a mevzii iltihaplarda, diş, a ve baş ağrılarında, basur is- aplarında ve hattâ cinnet alâi- minde sülük tutulması — tavsiye e- ilirdi. Bu canlı deva bizim mem- te tatlı sularda, göllerde, dere- de aranılarak avlanırken Avru- sülük yetiştirmek için fenni üesseseler vücude getirilmişti. ttâ bir doktordan isittiğime ba- lacak olursa, sülük tedavisi AJ . yada bundan yüz sene evvel o adar tasmüm etmiş ki Berlindeki yük (Charitâ) hastanesi hasta. için bir sene zarfında elli mil. yon sülük sarfetmiştir. Almanyada vaktile pek makbul bla sülük tedavisi hakkında bir kitaplar da yazılmıştır. O za. nlerda sülük diğer ilâçler gibi hezanelerden tedarik / edilirmiş. azı eczacılar sülüğü daha ucuza etmek için bizzet sülük yetiş. rirlermiş. Fakat sülük ticaretinin sülük havuzlarını gizliden giz- liye tahrip ederler, içindeki | hay- Yancıkları zehirli maddelerle | ze- irlerlermiş. Bu sayede sülük fiya- İimın yükselmesine muvaffak olur- | Demek ki bir zamanlar sülük ti- *aretinin de piyasası varmış ve in- tânlar ticaretin bu şubesinde de birbirlerile mücadele etmekten ge- durmazlarmış. © Sülük hevuzlarında yetiştirilen tülükler, bir rivayete göre, yirmi İane larmış ve dikkat ve ihti- İnam ile büyütülürlermiş. Kan e- - ” lere tuz yedirerek (o kusturduğunu Bek âtâ hatırlıyorum. Karı boşal- İşe yeraYIMŞ. lan sülükler bir müddet sonraji Doktor değilim ama.. Yüz sene evvel en mühim verem ilâcı bol bol sümüklü böcek yemekmiş... » Bir de sülük barometre yerine geçermiş. Sülüğün suyun içinde yü zerken vücudunu az veya çok kı- vyırmasından ve eğrilip bükülme- sinden havanın iyi veya fena ola - cağı neticeleri çıkarılırmış. Bugün olduğu gibi bundan yüz sene evvel de veremle mücadele &tmek için bin türlü çarelere teves- sül edilirmiş. Bir tıp kitabında dok torlardan birisi “verem tehlikesi - ne karşı sümüklü böcek,, serlâvha- sı altında verem hastalarına karşı garip bir tavsiyede bulunuyor. Bu doktor hastalırına sabahleyin kah valtıdan bir saat evvel henüz ka. buğundan çıkmış olan bir sümüklü böcek ve akşamları yemeğin üstü- ne kez bir sümüklü böcek yenme- sini tavsiye ediyor. Bu miktsr ya- vaş yavaş günde 24 ten 30 sümük- lü böceğe kadar çıkarılırsa verem hastalığı geçermiş. Gene o eski kitaba nszaran yağ ! fabrikatörlerinin, artistlerin ve mu gannilerin, avukatların, şapkacıla- rm, jandarmaların, terzilerin hiz- metçilerin ve ahçıların göğüs hasta lıklarına karşı fazla istidadı olur- muş, halbuki arabacılar, gemiciler, pastacılar, hamallar, kapıcılar ve dam aktarıcılır vereme tutulmaz larmış. Bunun neden böyle oldu - ğunu bundan yüz sene evvel yaşa- mış olan o doktora sormak lâzım gelirdi. Birde insanların en ziyade meş» gul oldukları ilâçlar cildin ve sç- larm muhafazası için icat ettikle- ri kremler ve saç ilâçlarıdır. Bun- dan yüz sene evvel bir cilt kremi icat eden bir adam diyor ki: “Bu krem cildi beyaz yapar ve kurak « İıktan dolayı hâsıl olan buruşuk lukları izale eder!,, Galiba o 28- man yüzdeki buruşukukların ihti- İ yarlıktaki kuraklıktan (f) ileri geldiği zannolunuyordu! Eski adamlardan birisi de saç- ları muhafazası için bir ilâç tav- siye ediyor: “30 gram temizlenmiş öküz ili- ği, 24 gram fındıkyağı, 16 gram a- yı yağı alarak bunları bir arada & ritiniz sonra bu haliteya 32 gram iyi cinsten konyak ilâve ederek ka- rıştırınız.,, Saçım olmadığı için bu ilâcı tec- rübe etmek isterim ama, ayı yağını nereden bulmalı? Sonra iyi cins- ten konyak elime geçecek olsa, o Du haricen istimaiden evvel dahi - len istimal ederdim! Dedikoduc DOKTOR Hafız Cemal Dahili hastalıklar: mutehassısı Cuma ve pazardan başka günlerde ileden sonra saat 2) den 6 ya kadar Yatanbulda Divanyolunda (118) nu: kabul eder. Kışlık ikametgâh telefonu 42519 Sadri Etemin küçük Hikâyeleri Kitap balinde basılıyor, yakında çıkacaktır. Remzi kitaphanesi 80 ku Muayenehane telefon numarası 22398 i muzda Arhangel'den hareket et- i “Çelyuskin,, bir ay evveline kadar İ mış, fakat İngiltere hükümeti bu. | gesit sigortayı da “gayriahlâki, lacaktır. “İ diye menetmiştir. | ae m 9 — VAKİT 11 MART 1934 m BUNDAN ($) Buzlar ortasında imdat bekliyenler! Sovyetlerin cesur bir tayyarecisi buz denizine inerek dört aylık bir çocukla on bir kişi kurtardı Bundan bir ay evvel donuk şi- mal denizinde kazaya uğrıyan Çek yuşkin gemisi mürettebatınm âki- beti o gündenberi mübhemiyet i- gindedir. Son haberlere göre ge- miyi boşaltıp buzlar üzerinde ka- rargâh kuran kumandan ve müret- tebat her gün yeni bir tehlike ile karşılaşmaktadırlar. Netekim bunlar tarafından ü- zerinde kulübeler yapılan buzlar patlamıya başlamıştır. Bu patlak- lardan biri 50 yarda genişlemiş ve kulübelerden birini ikiye ayırmış- tır. Son bir haberde yeni baş gös- teren bu tehlikenin şimdilik önü- ne geçildiğini bildiriyor. “Çelyuskin,, geçen sene 16 tem- miş idi. Gayesi buzlu deniz yolla- riyle Vladivostok'a varmak ve bu suretle simali Rusya ile Bahrimu- hiti kebir arasında yeni bir gemi yolu tesis çarelerini tetkik etmekti. sur kâşiflere yardım etmenin im-| de bebe vardı. Bu dört aylık bebe kânsız olduğu zannediliyordu. Hal | “Çelyuskin,, de doğmuştur. buki ik cesur tayareci fevkalâde Kısa nutuklardan sonra tayya feci şerait dairesinde yola çıkmış, | re hareket etmiş ve iki saatlik bir bora ve sisler arasında uçarak ka- | yolculuğu müteakip Wellen sahil“ zazdelerin bulundukları mahalle | lerine inmiştir. Kâdınlar ve ço yanaşmış ve bunlar arısında bulu- | cuklar derhal hastahaneye yatırıl- nan 9 kadın ve iki çocuğu kurtar- | mışlardır. “Çelyuskin,, yolcuların mışlardır. dan 12 kişiyi kurtaran bu tayyare Kazazdeler kurtuluştan ümidi | Sovyetler tarafından inşa edilen tinde gördüğünden buzlar üzerine | kesmiş olmakla berıber etrafı araş | tayyarelerinin en büyüklerinden- çıkmıya ve erzaklarını da gemiden tırmışlar ve tayarenin inebileceği ! dir. çıkarmıya muvaffak olmuşlar. ve | iki yüz metrelik bir saha bulmuş- Hava müsait olduğu takdirde buzlar üzerinde karargâh kurmuş" | lardır. Fakat az zaman sonra bü. kazazdelere daha iki tayyare gön lardır. Yalnız mürettebatatn bir | yük bir hayret içinde motörün gü- ' derilecektir. nefer boğularak ölmüştür, 90 ki-| rültüsünü işitmişler ve bir kaç da- Profesör $mit kazazde mürettö- şi de yakayı kurtarabilmiştir. İ kika sonra da tayyarenin inmesini | batın manevi kuvvetlerinin çokkuv Sefer heyeti reisi Prof. Şmit me- | seyretmişlerdir. i vetli olduğunu telsizle bildirmiştir. seleyi derhal telsizle Moskovaya | Pilot Lepidovski ile rasat Petro-| o Resmimiz kazadan bir kaç gün bildirmiş ve imdat istemiştir. Bur! vun muvaffakiyetinin derecesini : evvel “Çelyuskin,, i, buna son pos- nun üzerine Sovyetler hükümeti i- | anlamak için bunların tahtassıfır İ tayı veren tayareyi, kızan çeken ki büyük buz kıran gemisini yo- | kırk derece soğuk olduğu bir za» | iki neferi ve köşede de Profesör Ja çıkarmıştır. Bunlardan “Sta-| manda ekseriya bora ve sis içinde | Şmidi göstermektedir. lingrad., Petropavlovsk'dan, 7 t37- | 400 kilometre uçtuklarını göz önü- | Kurtarılmışlar yareyi hamil olan “Smolensk,, te! ye getirmek lâzımdır. Tayyare i-) Moskova, 10 (Aşma) — Ast Vladivostoktan hareket etmişler. | per inmez Profesör Şmit kadınları | rahdan alınan habere göre, Hazer dir.. ve çocukları tayyereye binmiye ! denizinde buzlar üzerinde kalmış Daha bir iki güne kadar bu ce-' çağırmıştır. Bunlar arssinda bir | olanlârın hepsi kurtarılmıştır. Saba şehri o Moskovada keşfedildi Sovyetler sarayı yoluna arızısız devam etmiş ve bir ay evvel ansızın büyük buz parça" ları arasına düşerek Wellen sahil- lerinden dört yüz mil uzakta bat mişter. Mürettebat tehlikeyi vak- Tahta otomobille i dünya seyahati! Her gün yeni bir devriâlem se yabhatinden ve seyahatten bahse- dildiğini işiden ve okuyan okuyu- ! cularımız acaba tahta otomobil ile * dünya seyahatine çıkıldığını işitti- ler mi? | , Avusturyalı bir mühendis oen " kuvvetli Avusturalya ağaçlarından yapılmış bir otomobil ile devri â- | lem seyahatine çıkmıştır. İngiliz gazetelerine bakılır ise İ bu otomobilin, hattâ, motörü bile | ağaçtan imiş. Yalnız bu ağıç mub- l telif ameliyelerden sonra demir l kadar kuvvetli bir hale getirilmek« | tedir. Avusturalya hükümeti bu garip sey3hatin bütün masrafları- (nı deruhte etmiştir. —e—— ye a Madritte bir tevkif Moskovada yapılacak Sovyeiler | Madrit, 10 (A.A.) — Sosyalist teşli- sarayının plânı hazırlanmış bulur (lit reisi, sabahleyin erkenden tevkif e- nuyor. Resimde gördüğünüz gibi jdilmiştir.. Tevkifin esbabı melüm değil- kuleye benziyen bu kat kat sara- dir. yın tepesinde Leninin bir heykeli ——————————————— bulunmaktadır. dedir. Bu heykel dünyanm en Heykel, kromyum ile kaplı o- | yüksek heykeli olacaktır. Ameri- | kanın hürriyet abidesi bile bu ka- Kule 800 kadem yüksekliğin- | dar yüksek değildir. Paris, 10 (A.A.) — Arabistan üzerinde bir uçuş yapan muharrir Andre Malraux ile ihtiyat yüzbaşı- larından tayareci Corniglton Moli- ni, Cibuti'ye dönmüşlerdir. Ora- dan İntransigeant gazetesine gön- derdikleri bir telgrafta şunlar var- dır: “Meşhur Saba şehrini keşfet- tik. Yirmi kule veya mabet henüz yıkılmamıştır, .Şehir Rubetul Ha- li'nin şimal hududundadır.,, Çocuk doğmasına karşı | sigorta ! | Yangın, kaza vesaire gibi teh- likelere karşı sigorta yapıldığını hepimiz biliyoruz. Fakat “çocuk doğması tehlikesi,, ne karşı sigor- ta olduğunu hiç kimse işitmiş de- ğildir. İşte bunu da, garabetler di yarı İngilterede bir sigorta kum- panyası tesis etmiş, Çocuğu do- ğanlara tazminet vermiye başla