anane samanan sensansasesssseannre A4 :.. DEREDEN TEPEDEN... Ufak Hikâye: Ünen iemnnnineendi Eski zaman masalı Evvel zaman içinde kalbur saman içinde mektepler şimdiki gibi güzel sıralı “değildi. Ba ders başında girip zil çalınca çık- | mak ise hiç yoktu. Esasen sınıf| .yoktu ki ders olsun. | Bir odada kırk elli çocuk, kız erkek otururlar. Kızlar bir tarafta oğlanlar bir tarafta diz çökerler. | üyük kızlar başlarına başörtü- sü örterler. Hoca Efendi kolları sıvalı kürsü yerideki yüksek bir sedirde oturur, Altında da büyük | bir sopa vardır. Duvarda (Geli, Gitti) tahtası asılıdır. Yanımda da haşmetlü fa- laka hazretleri boy gösterir. Bizim burada yaptığımız şey ta- bii yaramazlık... Sabahleyin erkenden mektebe gireriz. Öğleyin çıkarız, öğleden sonra gireriz. Akşam çıkırız. Can bu... Saatlerce otur otur bu- nun sonu ne olacak? Bir gün hoca efendi namaz kılmak için aptest almağa gitmiş- | &. Biz odada öyle gürültü ediyor. duk ki... ! Birdenbire aklıma bir kurnaz. lık geldi. — Çocuklar. Hoca gelince hep birden hapşıralrım. Bende hapşr- rık tozu var. Yavaşça hapşırık tozunu hoca” am kürsüsü üzerine koydum. Ha- m gelince yavaşça gittim. Hoca hindi.. dedim. Arka-| smdan yavaşçacık tozu üfledim. Hoca biraz sonra hapşırmağa baş ladr. O hapşırınca ben hapşırdım. | Ben hapşırınca çocuklar hapşır- dı. Velhasıl bütün kız, erkek ço- cuklar bep bir ağızdan: — Hapşih... OMağar . rada da lâzımdır. © tutmak lâzımdır. Halatları, kaz- o sile etmemek icap eder. - mak, mağaraları gezmek kolay bir — Hapşih.. — Hapşih.. Hoca Efendi pek çok kızdı. — Susunuz çocuklar.. — Sussanız a... Kimde can kalır. Kahkıhayı| bastık, Hoca müthiş kızdı. Etrafa baktı. Yaramazları birer birer sor guya çekti, — Kim yaptı bunu? — Kim yaptı bunu? Hiç kimse ağzımı açmayınca ho- ca kalfayı yani hademeyi çağırdı. — Yatır bunları falakaya.. Baştan birinci bendim. Kalfa hemen beni yere yatırdı. Falaka- yı ayağrma geçirdi. Hoca pat diye ayağıma kaılm sopa ile indirdi. — Patl! Arkasından bir toz duman kalktı. Hoca ayağımı vurdukça pat pat ediyor arkasından bir toz duman ortalığı karıştırıyordu. — Nedir bu? Nedir bu? isi Ben (hiç) demeğe kalmadın bütün çocuklar kahkahayı baatı- | lar, Hoca buna da kızdı. Çorapları- mı çıkartınca belki yarım kilo kül yere döküldü, Ben daha falaka yiyeceğimi bildiğim için çorabı- mın içine kül doldurmuştum. Çıplak ayağıma bir kaç tane vurdu. Ben avazım çıktığı kadar bayılırım diye bağırdım. Hoca korktu, Beni saleverdi. Diğer ço- cuklara da (defolun) terbiyesiz- ler diyerek yerlerine oturttu. Bugün bünu düşündükçe hoca» mızm vaziyetine kendi yaramazlı- ğıma hâlâ gülerim. Masalcı EEE ERER EEAEEREEAYEEEENNAEAAA NANA a ilmi0O Herkeste bir merak vardır. Ba- zı adamlar seyahati çok severler. Bazıları dağlara çıkıp gezmeği, çi- çek toplamağı.. Pul toplamağı.. İş- | te bir çok adamlar da yer altmde ! mağaraları gezmeği severler Bunların içinde M. Martel is- minde bir meşhur adam ise artık aklını fikrini mağaralara vermiş nihayet (Mağara ilmi) diye bir ki- tap bile yazmıştır. Martel efendi mağaraları öyle | ballandıra ballandıra anlatır ki.. İ Ancak Martel efendinin söyle | diğine göre mağaralar ile uğraş- iş değil imiş.. Bunu anlatıyor: — “Mağara seyyahlığı dağ sey- yahlığının aksidir. Birincide inilir, ikinci de çıkılır. Dağa çıkarken kullanılan eşyaların hepsi mağa- Vücudu sıcak maları, çadırları, muşambaları ek- Mağaralara inmek çok zor bir iştir. Evvelâ bir ucu © uçurumun! ocağı tarafına kuvvetle bağlanmış | ei. merdiven aşağı doğru sarkı» ti “dan geçirilerek bağlanır. Fakat! bu da en iyi olmak üzere şöyle ya- alamadı Sonra bir ip vücudun etrafın- | Taze ağaçtan sağlam bir sopa- nım ortaşma bir ip bağlanır. yah bunun üstüne oturur. Göğsü- nün etrafından geçirdiği diğet bir ipi sopaya bağlı olan ipe bağlar. Bu seyyahı düşmekten kurtarır. “ri Veicabında yukarıya . çekilmesini kuvetlendirir. Seyayhlar aşağıya inerken baş- larına da madenden yapılmış baş- lık giyerler. Bu suretle aşağı iner- ken kafalarına düşen taşlar başla- rmı yarmaz. Mağarada kaybolmuş Mağara merakına düşen adam- ların başma çok büyük felâketler gelmiştir. İşte Bavman ismindeki bir a- dam, bir mağara içine girmiş, yo- lunu kaybetmiş. Günlerce serse- ...UNAEUUUNEENAEENUNNASANOEANANSEA DNA BAAkNESEYASAUUASAUUENAEE Ese YEY ANAN Yazısız Hikâye : Sey- | lerden cümle teşkilidir: 1934 Gürbüz Çocuk Müsabakası Müsabakamız devam edi- yor. Yavrularınızın fotoğ- raflarını gönderiniz ,. di | iş di 5 ilhassa sağ açığm a | öle beş altı defa Galatısa- i önünde sayı çıkarmak irmişler fakat çıkarama- ij ErruniYiydi. Birine aşı Hilmi | Bey kızı 25 salla (Özgönül) H. Güzel ve gürbüz çocuk müsabakamız çök rağbet kazandı, Okuyucularımız bize mevgi- M yövrulürmm fotoğraflarımı mütemadiyen gönderiyorlar. Elimizde basılmak için erra sını bekliyen Te'çik mb çök fotoğraf var. Bu fotoğraflarm hepsini gazetemizde neşredeceğir. Ordan sonra foboğrafları neğ- redilen çocuklar arasında müsabaknmızı ter ip edeceğiz. Müsabaka şartlarını daha ileride uzun u- zadıya yazacağız. > Şimdiden okuyvenlarımızdan şunu rica 1 — Yavrularımızın kartpostal More 3 — Bu fotoğrafları (Vakıt çocuk sayfa» #t müharririne) gönderiniz. İ My PA yag şy 7150 okuyucumuza hediye veriyoruz Bu haftaki bilmecemiz hece. “Art— M—ri—e—is—re pi —u—şaa— dı,, Doğru halledenlerden Yüz elli yucumuza muhtelif hediyeler vereceğiz, Hediyelerin içinde çok kıymetli şeyler vardır. Hal varakalarını isimlerinizi okunaklı olarak yazmız. (Vakit | gazetesi çocuk sayıfası muharri. rine) gönderiniz. 11111 yy ri gibi mağarada dolaşmış. Niha. yet bir gün nasılsa mağaranın ağ- zınden içeri giren bir ışık onu kur- tarmış. Hemen ışığa doğru gitmiş. Zorla dışarı çıkabilmiş. Fakat yep yeni şekilde bir çok şeyler bulmuş, İlme hizmet etmiş. | cidiye) zazlrmMzz Ed aMap0zsaşazE0eNdatMas 051010032 5z4s029180A00 ASA AMEBELEYE ELEME GEReAMeS SaNa. zarlar laLLER a BUNLARI BiLiYOR MUSUNUZ 2 5 mını Eskiden Bizde Para Nasıldı ? Eski zamanda umumi harbin evveline gelinciye kadar memle- ketimizde pâra altın idi. Bunun kıymeti de 108 kuruştu. o Küçük paralar da gümüştendi. He padişah kendi namına para bastırır ve para da öylece anr- lırdı. Şimdi söylediğimiz — (Me- gibi parada (Mecit) ismindeki bir padişahın bastırdı- ğı 20 kuruş kıymetindeki paranın adı idi. Ondan sonra Mecidiye 20 kuruş olarak tanındı. | Kaç türlü para vardır? (Para) yı para olarak evvelâ kullananlar Fenikelilerdir. Bun- lar bellerine, bir torba içine altın ! koyarlar bir taralarını da terazi.. Bir mal aldıkları zaman terazi ile trtarlar ve altın verirlerdi. Sonralar bu altınları yuvarlak | para olarak yaptılar. Sonraları gelen her memleket o hükümdarı | kendi namına para bastırdı . Ne kadar koşarlar? | Tayyare saatte 450 kilo metre gider. Tren en çok 120 kilometre | gider, Otomobil 150 kilometre gi- | der. Vapur en çok 65 kilometre gi- der, Bisikletli adam ig kilor: metre gider, ; Patinaj kayan bir adım 42 ki- lometre gider. Koşan bir adam e 7. kile metre gider. Araba santte 10 kilometre gi - der. Sümüklü böcek saatte 3 metre gider, Kaplumbağa saatte 8 metre gi- i der. Sivri sinek 25 metre uçar. Balık 8 kilometre yüzer. Köpek 10 kilömetre koşür. Av köpeği 13 kilömetre gider, Geyik 15 kilaimete gider. Kırlıngıç 20 kilometre uçar. Düşünmüş ! — Oğlum.. Koskoc3 külâh şeke- rini yiyip bitirmişsim. o Kardeşini hiç düşünmedin mi?. Şimdi o ne yapacak! — Düşünmez miyim O ânneci- hepsini bitireyim diye az sıkıntı mı çektim, Kaç ayak — Anne bugün muallim bana 5 verdi. — Neden? — Hayvanlardan. — Ne sormuştu? di. Ben deüç dedim. — Böyle şey olmaz. — Muallim de öyle söyleyince allim de bana $ verdi. Vay vay.. Kiracı — Efendim. Evin damı akıyor, Ailece banyo yaptık. Ev sahibi — Parasız banyo al-' mışsmız, Bir de şikâyet ha. Anima da nankörlük... ğim. Aman kardeşim gelmeden | — Zürafenin kaç ayağı var de- “& öteki çocuklar 2 ayak dediler. Mu- | Dil.. — Ben kuş dilinden bile anla rım, — İnsan dilinden anlamış olsa» nız daha iyi, Ayıklamış!. — Peynirin çok kurtlu imiş.. — Amma yaptınız ha.. O kadar da ayıklamış idim yahu!., ay 1.. Coğrafya dersinde; — Çay neye derler, — Sabahları içilen kırmızı su- ya. | Bilmecede kazananlar İ Büyük hediyeyi alan okuyucumuz çk gs TERA ! Merzuk Bey Son ayın bilmece müsabaka” sında büyük hediyeyi alan talihli i okuyucumuz Merzuk Beydir. Merzuk Beyi tanıtırken diğer okuyucularımıza da iyi tie i temenni