—— 6— VAKIT 10 MART 1934 Dünkü Lig Marlarımın Neticeleri Galatasarayla İstanbulspor rakiplerini yendiler... Galatasaray — Süleymaniye maçı 3-İ, Istanbulspor — Beykoz Sr da vs 0 neticileğidi istanbulspor - Beykoz maçından bir görünüş . (Baş tarafı 1 imei sayıamızda) takımla çıkmak zaruretinde kal. dığı için gerek bu yeni takım, ge- rek maç neticesi büyük bir merak- la bekleniyordu. Bunun içindir ki hava geçen cumaki kadar güzel ol- mamakla beraber Kadıköy O stadı gene bir çok seyirci toplamıştı. * Evvelâ Altınordu — Anadolu! karşılıştılar. Anadolu ikinci kü- menin başta giden takımlarından | birisi olduğu için rakibine bir hay- Hi faik oynuyordu. Neticeyi sıfıra karşı üç sayı ile kazandı. İkinci maç B takımları arasın- da yapıldı. Galatasaray B takımı birinci takıma oyuncu verdiği için başka türlü bir kadro ile çıkmıştı. Bununla berber ağır bastı ve ne- ticeyi sıfıra karşı altı sayı gibi mü- him bir farkla kazandı. Sıra birinci takımlar maçına gelmişti, Galatasaray yeni takımı- nı evvelki gün haber verdiğimiz şekilde kurmuştu. Yani şu uzuv- İarla: Rasım — Burhan, Osman — © Muzaffer, Fahir, Suavi — Danyal, Doğan, Rasih, Selâhattin, Muslih. Buna mukabil Süleymaniye de kuvvetli bir kadro ile çıkıyordu: Nuri — Sabri, Necdet — Tanaş, Bülent, Rıfat — Danış, Ali, İsken- der, Ziya, Nuri. Umumi kanant maçm müsavi şartlar altında geçeceği ve hiç bir tarafın ağır basamıyacağı şeklin» | de idi. Bununla beriber vaziyet biraz da yeni Galatasaray takim nm vaziyetine bağlanıp kalıyordu. Netice umumi tahminin aksine © çıktı ve Galatasarayın yeni takımı, asıl birinci takıma nazire yapar- casma canlı bir maçtan sonra ne- ticeyi 3—1 kazandı. Maçm hakemi Âdem Beydi. Sü- leymaniye ilk devrede rüzgâr altı. na düşmüştü. Bu itibarla müdafa- ada zahmet çekiyordu. Galatasa- ray birinci sa, ismı daha maçın baş langıcında kazandı, Sülsymaniye müdafaasınm hatalı bir hareketi hakem bir firikik vuruşile cezalan- 'derdı. Burhanın uzun bir vuruşu da Süleymaniye kalesine giriver- | «i, Bununla beraber bu sayı Sü. İemaniye takımını çok sarsmadı. İ yapmamanın izleri görünüyordu. i dın yerine oynıyan ve bu suretle ladı. İki taraf için de söylenecek şeyler şunlardı: Galatasaray takımı tecrübesiz- likten doğan kusurlarını hızı, ne- fesi ve oyun hevesinin fazlalığı i- İe kapatmıya çalışıyordu. Müdafaada Osman iyi değildi. Haf hattında Muzafferle Suavinin üzerinde uzun zamandır sıkı maç Birisi tutuk davranıyor, diğeri isa» betli vuruşlar yapamıyordu. Niha- üzerine ağır bir yük alan Fahir, bu hattın kısalığını güzel kafavuruş- lariyle mükemmelen kapatıyordu. Yalnız tek kusuru vardı; topu iyi stop edemiyordu, sonra heyecanlı görünüyordu . Muhacim hattımı gelince; Dan- yal en dikkati çeken oyuncuydu.. Düz inişleri, geçişleri fevkalâdey- di, Fakat diğer arkadaşları bu hızda oynıyamadıkları için ortala- dığı toplırm çoğu (o Süleymaniye müdafaasmca kapılıyordu. Do” | sasersuresünseereransaraaannasasaoarsanosasasunasan ğan bu hattın en çalışkan, yorul- maz oyuncusuydu. Mütemadiyen koşuyor, her yere yetişiyordu. Ça- lışması ile olduğu kadr tipi iti bariyle de Kemal Farukiyi hatır latıyordu. Rasih sağlam fakat a- gırdı. Selâhattin de çalışıyordu. Müslih ise hattı yürütmek hususun da Danyal kadar müessir oluyor- du. Bununla beraber yeni oyuncu. larm topu stop edişleri Kenearlay»| du. Süleymaniyeye gelince; müda- faa her vakitkinin aksine iyi de- ğildi. Rüzgârla beraber seri iniş- ler yapan Galatasaray muhacim- lerini tutamıyordu. Haflorla mu- hacimler, içlerinde Bülent gibi, İs- kender gibi, Ali gibi cidden kıy- metli elemanları malik olmak- Is beraber beraberce ohareket edememekten mütevellit bir karar lıyorlardı. Bu devrenin ilk otuz dakikası Galatasaray lehinde son on beş da- kikası da Süleymaniye lehinde geç miş sayılabilir. Galatasaray otuz dakika içinde güzel bir sayı daha Maç hararetle devam etmiye baş- i kazanmış, Süleymaniye muhcimle» © mamiyle aksine çıktı, İ İ iyiden iyiye tazyik altmda idi, Fa- ri ise bilhassa sağ açığın gayretli İ oyunu ile beş #ltı defa Galatısa- ray kalesi önünde sayı çıkarmak haline girmişler fakat çıkarama- mışlardı. Devre bu suretle bitti, İkinci devrenin Süleymaniye le- hine geçmesi beklenebilirdi. Çün- kü evvelâ rüzgârdan istifade ede- ceklerdi. Fakat vaziyet bunun ta- Çünkü bilâkis Galatasaray bu | devrede daha heyecanlı ve tecrübe | sizliğini yenmiş, daha hakim (ve hesaplı oynadı. Suavi çok düzel- mişti. Muzaffer de birinci devre- den daha iyiydi, Birinci devre 10- | nuna doğru nefessizliği (Ogö- rünür bir şekil alan Os. manm imdadma on dakikalık dinleniş tam zamanında yetişmiş» ti. Danyal sola, Muslih sağ açığa geçmişlerdi. Süleymaniye kalesi | kat muhacimler isabetsiz şütlerle | boyuna sayı kaçımıyorlardı. Uzun süren bu tazyikin ancak bir tek| sayı daha Overmesi bunun deli-| lidir, Süleymaniye ise tek sayısmı an- cak devre sonuna doğru bir penak tı cezasmdan çıkarabildi. Bu penaltı da lüzumsuz bir şey- di. Uzun bir Süleymaniye vuruşu Burhanın ayağına düşmüştü. Ga- latasaray kalesi önünde tek (bir Süleymaniyeli Ooyuncu ile Bur. hanım, OÖnü kendi ( kalesi ne müteveccih bir (vaziyet te topu iade eder etmez Sü leymaniyeli oyuncunun olduğu yer —— (Devamı uncu sayfanın 2 inet gatununda) Muğla'da Ni Avcılar Halkevi spor klübüne girer girmez faaliyete geçtiler, sürek avlarına başladılar Muğla Avcılarından bir grup Muğla, (Hususi) bulunurlar. Bir teşekküle girsin- ler, girmesinler avcılarm muhak- kak toplu bulundukları bir yerleri vardır. Ava toplu giderler, muhabbetlerini toplu yaparlar, ge- yik, kaplan, domuz, çulluk ve sa- ire avlarmda hep toplu hareket ederler. Aralarmda kırılmaz bir birlik ve tesanüt vardır. o Teşek- i küle, toplüluğa bu badür müsait bir mesleğin Halkevi haricinde | kalması imkân haricindeydi. Halkevine girdiler ve derhal fa- aliyete geçtiler. Şimdiye kadar üç sürek avı yaptılar. Muğladan gi- | den beş avcı av yapılacak yerler» | de bulunan köylere haber vere-| rek bütün köylü sürek avına işti. | rak ederler, Bu sene av yapılan mmtakalar- da ve ümit edilen © yerlerde öyle fazla muzır hayvanlara rast g€ linmemiştir. Yalnız tertip edilen geyik avları muvaffakıyetle neti- celenmiştir, NANA Besim spor kupası Dünkü müsabaka çok heyecanlı oldu Dün Şişli tramvay deposu ö- İ bediye tepesine kadar gidip gel me suretiyle yapılan liseler ara- sındaki tarla koşusu muvaffakı- yet icra edilmiştir. Bu mevsim zarfında yapılan en haretli tarla koşuşuna iştirak eden ğurduğu bu müsabakaya lâyık ol- sızlık ve muvaffakiyetsiz içinde ka | pünden başlıyarak Hürriyeti E- | duğu derecede ehemmiyet verdik: | lerinden müsabaka son derece he- | yecanla takip dilmiştri . Net'cede İstanbul lisesi takımı sayı hesabiyle birinci ( gelerek 13 puvan ile, “Besim spor,, (kupayı ve birinci, üçüncü, dördüncü ge- — Muğlada! İ ötedenberi avcılar toplu bir halde Muğlanm Balkanlık mmtaka- larını çok iyi bilirler. Bunun için uzun uzadıya bir mmtaka aramak zahmetini oçekmezler. Avcılık Muğlada çok güzel ve çok makbul telâkki edilen bir spordur. Av mıntakaları genç ve ihtiyar avcr lardan hiç bir vakit hali değildi. Ava gidemiyen çok ihtiyar avci- lar da akşam genç arkadaşlarının anlattıkları av hikâyelerle teselli i bulurlar. .: Milâs kazamızda da avcılrk ileri- dedir. Orada kıymetli (avcılar vardır. Her vakit (sürek avları tertip ederler. Hem (eğlenirler, İ hem de mahsulâtı muzır hayvan- ların tasallâtundan Ookürtarırlar. Geçen gün Milâş köylüleri yap- tıkları bir avda iki kaplana rast gelmişler, Fakat kaplanları kaçır mışlardır. Köylüler (şimdi kap- anları aramakla (Omeşguldürler, Burada ara sıra elinde henüz 80 yulmuş kaplan derisi gezdirenlere tesadüf edilir. Bunlar kaplan av- cılarıdır. Avda vurdukları kap- lanlarm derilerini Muğlada satar» lar. Derilerin fiatı kırkar liradır. Ge- len deri geri gitmez, muhakkak satılır. Milâsın dağlarında, Muğ « lanın yüksek ve yalçın balkanla» rında kaplan eksik değildir. Des nildiğine göre bunlar hakiki kap- lan olmayıp kaplanın panter de- nilen nevi imiş. e kazandılar. 32 sayı ile Alman mektebi ikin- ci, 51 sayı ile Şişli Terakki lisesi, 52 sayı temin eden Galatasaray atletleri de ancak dördüncü olabil- diler. “Galatasaray klübünde top- lanan atletlere jimnastikçi mual » i lim Mazhar Bey teşvik edici bir hitabe ile kupa ve madalyaları al- i kışlar arasında tevzi etmiştir. Mesafenin birincisi İstanbul li- sesinden Muzaffer Bey koşuyu 12 dakika 7 saniyede kazanmıştır. Resmimiz müsabakaya giren İiseler çok ciddi bir rekabetin do-' len atletler de ayrıca madalyaları ' mekteplileri göstermektedir.