ACAK > Müstakbel Harpler için ileri Sürülen Muhtelif Nazariyeler Bombardman ateşi altında yürüyüş Asri harp teslihatr (O meselesi hakkında intişar eden askeri eser- lerde birçok nazariyelerden bah- solunmaktadır. İtalyan mütehas- sıslarmın fikrine bakılacak olur- sa, Avrupa kıt'asında vukua gele cek herhangi bir müselâh ihtilâfın iptidai neticesi, barbin ilk günle- ri zarfında yapılacak büyük hava muharebeleriyle © anlaşılacaktır. Onlar tasavvur ediyorlar ki avcı tayyarelerinin refakatinde hücum edecek olan muazzam bomba tay- yarelerinden mürekkep filolara, düşmanın yürüyüş o hareketlerini ihlâl ve hatta tevkifine, münaka- lâtın iltisak noktalarını ve sanayi merkezlerini tahribe ve bu suretle düşmanın mukavemet kuvvetini daha müessir bir hale gelmeden can damarından yakalıyarak kır- | mıya çalışacaklardır. Gene İtalyan mütehassışlarının noktai nazarına göre hücum edecek olan bu düş- man tayyarelerinin, daha seyir ha lindeyken mukabil tarafın hava kuvvetleri tarafından yakalanıp tahrip edilmesine gayret oluna- caktır. Bu nazariyeden hâsıl o olacak nazariyeye bakılırsa, vukua gele- cek olan bu müthiş hava müsade- melerinde evvelâ hava faikıyeti- nin teminine çalışılacaktır. Bu çarpışmalarda kim galip gelirse, düşman memleketinin hinterlan - dı, menziller sanayi merkezleri, Timanları, velhasıl bütün can de marları ona açıktır. Bu hedeflere karşı sistematik bir tarzda yapıla” cak olan hücumların havada mağ- lâp edilen düsmanm mukavemet arzusunu az zaman zarfında kıra- cağına şüphe yoktur. Diğer askeri omütehassıslar, bilhassa İngilizler ve hattâ Fran. sızlar, kat'i muharebelerin havada | vukua geleceğini zannetmiyorlar. Çünkü harbeden herhangi bir devletin maddi ve (sevkülceyşi noktai nazarlardan bir kıymeti haiz olan hava silâhlarını bu şe. kilde tehlikeye sokmıyacağını ve çünkü girişilecek bu gibi hava muharebelerinin (neticesini kâfi; derecede bir kat'iyetle evvelinden tahmin etmek mümkün olamıyaca ğını ileri sürüyorlar. İngilizlerin nazaran müsellâh ordular evvel ve ahir hakiki harp neticesi. ni istihsale çalışacaklardır. | İngilizlerin en maruf askeri| sa mütehassıslarından birisi olan mi- ralay (Liddel « Hart), müstakbel ! n; | herbi zırhlı motörlü arabalardan | mürekkep orduların muharebe et- mesi şeklinde tasavvur ediyor. O. nun fikrine nazaran zırhlı motör- ı lü bir araba ateşe karsı mukave- | meti, hareket kabiliyeti ve tahaf- fuz imkün arasında tasavvur edi: lebilecek en ideal bir harp kombi- nezonudur. Harp tekniği geçirdi» ği bütün tekamül devrelerinde aza mi ateş mukavemetini, azami ha İ reket kabiliyetini ve azami siper imkânını daimi #ufötte göz önün- de bulundurmuştur. Bu tekâmül İ devrelerinin en son pratik safhası | İ garp cephesinde yer altında har. | beden piyade askeriydi. Fakat bazı mütehassısların fik- rine bakılacak olursa, gaz silâhı o kadar tekâmül etmiştir ki, tasav vur edilebilecek ihtimaller dahi- linde siper muharebesinin eski tarz ve şekilde icrası bilfiil gayri mümkün bir hale gelmiştir. Müs - tahkem bir siperi müdafaa eden İ asker kâfi derecede gaz bomba- lariyle bombardıman edilecek o lursa, bütün manasiyle aç kalmıya mahküm olacaktır. Bugün müsta- mel olan kimyevi harp maddele- rine karşı maskeler ve gaz elbise- leriyle yapılacak mukavemet için olmakla beraber, birkaç günden İ fazla bir siper içinde kalan bir as- keri kıt'a gaz bombardımanı için- de aç kalacaktır. Çünkü gaze kar- şı mukavemet için maskeler var- dır, fakat yüzündeki maske ile ye kadar henüz temin edilememiş tir, Onun için açlık baş gösterince bur kalacaktır. İngilizlerin ve Fransızların bu vaziyette çıkardıkları nazari ve a- meli neticeler çok muhteliftir. İngilizlere bakılacak olursa eski İ tarzda bir siper muharebesi yap- ; mıya imkân yoktur. Meydan mu- harebelerindeyse en müessir silâh ateşe ve gaze karşı mahfuz olan tank en müessir ve en kat'i silâh- tır. İngilizlerin öyle harp nazari- yetileri vardır ki hafif ve seriüs- seyir tanklardan mürekkep koca fırkalar vücuda getirilmesine ve bunların eski süvari fırkaları yeri- ne kullanılmasına taraftartlırlar; alınan tedbirler çok ink'şaf etmiş | yemek yiyebilmek imkânı şimdi - | kıtalar da o siperi tahliyeye mec»! bunlarda; azdan daba İPE Em kaları Ybir ölüm yolu bun iki” rı tesi. yolu bulunc , il. düş ahsediliyor. Yeni bu”! 4 yeni ölüm vasıtasma “ iuvve» 35 ve sestir ünivesitesinde konfera! id Aister Tişaftfilt öyle bir elektir “© yası bulmuştur ki, bu ziya sin çü ziya,, adı konmustur. sü i 3: bir '$ veya haşerala tevcih edilir, rhal bu bayvanları öldürüye cidinin beyanına göre bu ziy : sea, » Zİ» n veya hayvanların sinirleri £ ı z 1 ve ade kuvveti; tesirler yapmaktı . : z 1 sti ,ve bir kaç denemeden sonr Nu : pe yayı insanları da öldürecek” ni : ma »ye ulaştırmak mümkündür, »tâ bu tecrübeyi yapmak enin * boratuvarına 5 kilovat” nak İkala rı için cephe) «hallerde muazzam mevada) ÜeUkiye depo- ları tesis ve idare etmek lâzımdır. Halbuki her şeyden ziyade bu de- polar düşman tayyarelerinin hücu muna maruz kalacaktır. Çünkü bir tank ordusunun mevaddı ihra- kiye sevkiyatı menedilecek olur- sa, o zaman bütün tanklar muat- yade taburunun kiymeti daha zi- yade artmış olacaktır. sini ve motörleştirilmesini her hal de ihmal etmiyen ve bilhassa ge- çen sene yaptıkları gizli manew ralarda da bir takım teknik yeni- likler tecrübe eden Fransızlar münhasrran meydan muharebesi yapılacağı nazariyesine pek o ka- dar bel bağlamamaktadırlar. Bu sebepten dolayı şark ve cenubu şarki hudutlarmda büyük tahki- mat vücuda getirmişlerdir. O müstahkem tesisat o suretle yapıl- mıştır ki, en uzun süren bir gaz | bombardımanı bile yer altmda hâ- İ sıl olan bu istihkâm silsilesini mü- dafaa eden kıtaatın hayat ve mü- dafaa imkânlarma hiçbir tesir ya- pamıyacaktır, Fransızların bu tahkimatı, teca- vüzi hareketten tamamiyle #arfı. nazar edilmekle beraber, müda- faa için yapılacak ateşin hâsıl e- | deceği tesirin azami dereceye çi- karılması sayesinde tasavvur olu- nabilecek bir mükemmeliyete ka» dar yükselmiştir. Fransızlar bu tahkimata rağmen dünyanın en kuvvetli hava filosuna ve en son sistem tanklarına ve motörleştiril- Sovyetlerin ha- va (kuvvetleri 212 tayyare fi » losundan mü- rekkeptir. o Bu filoların o altmı- şı avcı tayyare- dördü bomba be leri, elli gündüz tayyareleri, İşi gece bomba i > tcağı- | - yerleştirmek üzere İnş v1 1 SOİN etinden müsaade Bu gib. tal bir hale gelmiş ve eski bir pi-| Ordularının makineleştirilme- | tayyareleri (o ve doksan üçü hiz met tayyarele - rinden Omüte - şekkildir. — Bi « sınıf tay- yarelerin omik- tarı 1958 ve ih- tiyat tayyareler- le beraber 2700 dür. Tayyare « cilerin adedi 5400 kişi pilot ve ra- sıt olmak üzere, 33150 dir. Tayya- recilik sanayii dev adımlarla iler lemektedir. Yakında harice muh- taç olmadan tamamiyle müstakil- | len çalışabilecektir. Sovyetler en ziyade bomba tayyarelerinin inki- şafma ehemmiyet vermektedirler. Sovyet gazeteleri Japonya ile harp çrkacak olursa, bomba tay- rinci yarelerinin işe yarıyacağını yaz- maktadırlar. ».# Moskavada 15 senedenberi bir harp akademisi vardır. Kızıl or duyu yetiştirmek hususunda bu | müessesenin büyük yardımı do- kunmuştur. Harp oakademisinin kumandanı olan (Şapoşnikof) tas | rafmdan akademinin on beşinci senei devriyesi münasebetiyle ya- zılan bir makalede Kızıl ordunun | tesisi meselesinde (Troçki) gayet şiddetli bir surette tenkit edilmek İ tedir. Bu makalede (Troçki) nin teşkilâtçılık noktai nazarından göstermiş olduğu faaliyete harp a kademisinin hiçbir şükran borcu olmadığı, onun ideolojik safsata - lardan başka müspet bir iş göre mediği söylenmektedir. (Troçki) nin boş lâflardan başka bir şey söylemek üzere kürsüye çıkarak miş diğer askeri teşkilâta malik olmak itibariyle dünyada bir mis- line daha tesadüf (o edilemiyecek bir ordu vücuda getirmişlerdir. Geçen gün İngilterenin avam kamarasmda meb'uslardan birisi tarafından yapılan tahriri istiza- ha hava nezareti müsteşarı (Sas- | soon) tarafından verilen cevapta 1933 senesi kânunuevvel nihaye- tinde Fransada, Almanyada, A- merikada ve İngilterede mevcut olan sivil tayyarelerinin adedi a- şağıdaki surette gösterilmiştir: Fransada 73, Almanyada 208, Amerikada 600 ve İngilterede 60 sivil tayyare vardı. Dünyada 5000 askeri tayyare var Askeri tayyarelerin adedi hak- kmda sorulan suale gene ayni müsteşar tarafından verilen ce- vapta İngilterenin 850, Fransa- İ nın 1650, Amerikanın 1000 - 1100 İ ve Sovyetlerin 1300 - 1500 askeri tayyaresi bulunduğu söylenmiştir. Japon askeri tayyarelerinin adedi arttırılmakta olduğundan şimdi « i lik Japonyadaki askeri tayyarele- rin miktarı hakkında kat'i bir şey söylemek kabil değildir. Sovyet Ordusunda Hava Kuvvetleri ingilizlerin ( Severn) namındaki yeni tahtelbahirleri takındığı bir tiyatro artisti tavrı gayet müstehziyane bir surette anlatılmaktadır. Sabik çarlık za « bitleri (Troçki) nin bu kifayetsiz- liğini azami derecede istismar et» mişler ve Bolşevik kuvvetlerinin yapamadığı şeyler karşısında çar- İrk zabitleri orduda birinci rolleri oynamışlarmış. Harp akademisi - nin idaresi (Frnse) tarafından de- ruhte edildiği zaman vaziyet der- hal değişmiş ve ondan sonra akas demi yükselmiş. FRANSA: Fransada seferberlik ilân edi- lecek olursa harbe Alp avcı tabu» i runa bir kızaklı istikşaf müfrezesi terfik edilecektir. Bu müfreze üç normal harp müfrezesiyle takviye edilmiş cer müfrezesinden ibaret bulunacaktır. Bu (kızaklı efrat avcı taburunun kızaksız gideme- diği yerlerde harbe sokulacaktır. ESTONYA; Estonyaya ait iki torpidonun (Peru) hükümetine satılması gibi bazı suiistimaller üzerine Estonya erkânharbiye Oo reisi ceneral (Törnvald) azledilmiş ve tahtı muhakemeye alınmıştır. Ceneral (Törnvand) çarlık O zamanında yetişmiş olan muktedir bir ku- mandan olarak tanılmıştı. Mu maileyh umumi harp senelerinde muhtelif Rus ordularının erkânı harbiye riyasetinde bulunmuştu. (Törnvandi) ile sabık Rus cene- rallerinden olup (Estonya) da ika- İmet eden (Lebedov) da muhake- ime altma alınmıştır. Yapılan tahkikata ait olan evrak parlâmentoya tevdi (edilmiştir. Torpidoların satılmasına sebep o- lan yukarıdaki cenerallerden maa- da elyevm (Estonya) (O kabinesini teşkil eden nazırlardan hangileris nin de mes'ul tutulması lâzım ge- leceği parlâmentodaki komisyon tarafından tesbit edilecektir, (Törnvand) mm erkânı harbiye“ siyle temas etmek üzere Varşova» ya g tmek üzere bulunuyordu. Bu hâdise üzerine tabii seyahat geri kalmıştır.