| İŞARETLER Şair intihali muharrir hırsızlığı Dün gazeteler şu haberi vevdiler: İ Bir Lehli kendisine sahte İspanyol şa Oktegar süsünü vermiş, Kaliforniyalı in Miss Fortiver'i aldatarak para ık isterken İstanbul polisi tarafın- Miss Fortiver bu adamı Fransanın ce-| © vilâyetlerinde seyahat ederken gör-| çok güzel şiirler okuyan bu adamla mış, adam da kendisini şair Örteşar tanıtmış ve bu vesile ile bir hayli! miş! Bu haberi görünce aklıma şimdi iyice, rlayamadığım bir şairin başından ge-| hâdise geldi. » Aklımda kaldığına göre Şair “Enveri” gün bir adama rastgelmiş ve bu a-| harıl harıl şiirler okuyormuş. Enve-| dinlemiş ve şiir okuyan adamı sor- — Bu şüirler kimindir? — Enveri'nindir. , Enveri sormuş: “— Enveri kimdir? Adam cevap vermiş! — Benim! Enveri: “— Şiirlerin / intihalini — biliyotum Ma, şairin intihalini bilmiyorum, de“ işi l İspanyol şairi de Fransanın cenup vi. İYetlerinden buraya kadar bir adam ta-! İndan intihal edilerek onu bir firma & kullaninış ihtimal sair büyük zah-| ler çekerken onun adını bir çek def- gibi kullanan adam Ortegarm bü- ciltlerinin kazanamıyacağı bir serve- üstünde tünedi. Halis şairin kırk yıl- eremediği refaha, #ahtesi bir sözle, gülüşle, bir taklitle erdi. Enveriyi çalan sadece bir budala idi. bir sekke haline koymayı becereme- Halbuki dünya piyasasında şiir bir yaradı. O da sahtekârin eline geçti, Pelisin yakaladığı şiir hırsızı bir ta Bir gün Taksim Abidesinden ilerde bir Hanımefendinin evinde idil. “di bize birini tanıttı; “Ak saçlı genç kızın muharriri Mah-| t Bey.. Bey güzel romanlar yazıyor... Bize takdim edilen zat benim bildiğim J Hanımefendi utanmasın diye ei “Müşerref oldum, dedim. Delikanlı hafif tertip kızardı. Delikan- , Bittikten sonra Hanımefendiye dedim - — “Mahmut Yesari bu değildir. ç Hanrmefendi hiddetlendi: — Allam allah, ben tanımaz mıyım 1? |||, Ak Saçlı genç kizi o yazdı, Çulluğu! Yazdı, Bağrı Yanık Ömeri o yazdı. iki t Sadri Etem |. - —— | Devamı 5 inci sahilfenin 3 üncü sütümenda ) © < Dehri Ef. hiç şüphe yok ki/ her nevinde kendime gö-! Si zevk vardır... | Alman teşkilâtı ikinci | reisi memleketimizde Almanya gençlik teşkilâtı ikin- ci reisi Her Karl Nabesberg dün şehrimize gelmiş, akşamki tren- le Ankaraya gitmiştir. Her Nabesberg bir muhavriri- mize şunları söylemiştir: “— Memleketinizi ziyaretten maksadım Türk ve Alman gençle- ri arasında münasebat tesisi im- kânlarını © araştırmaktır. Bunun için Ankaraya gidiyorum, Türk ri» caliyle bu hususta görüşeceğim.. Dönüşte İstanbulda da birkaç gün kalarak tetkikatta bulunmak fik- İ rindeyim. Dünyanın en geniş gençlik teş- kilâtı Almanyadadır. Beş milyon Almanyada bütün gençlik Hitlerizm prensiplerini ka- bul etmiştir ve o yolda yürümek- tedir.,, Her Nabesberg beraberinde bir azası vardır. | de nazi bayrağı getirmiştir; bunu İstanbuldaki Alman kolonisine ve- recektir. Mekteplerde yangına karşı tetbir Maarif müdürlüğü, bütün ilk mekteplere gönderdiği bir tamım- de, mekteplerin yangından mu- hafaza edilmeleri için ne gibi ve- saite lüzum olduğunun tesbiti ve müdütlüğe bildirilmesi istenihhek- tedir. Maarif müdürlüğü, istek- İlk muallimler kursu Yeni terbiye ve tedris usulleri- ni öğretmek üzere bu - sene tatil aylarında ilk mektep muallimleri- ne bir kurs açılacaktır. Bu kursa bütün ilk mektep muallimleri de- On beş kuruşa bir ziyafeti al Belediye memurları kooperati- fi senelik kongresi 21 mart ef şamba günü İ gibi geçen sene- ki hesaplar da tetkik edilecektir. tir. Kooperatif şehrin muhtelif yerlerinde ufak mikyas- ta ki manevi ve maddi yardımda bulunacaktır. Perşembe günü saat (o beştede kooperatif azaları şerefine bir çay | ziyafeti verilecektir. Ziyafete ge- lecek azalardan 15 ser kuruş alı- nacaktır, Kooperatif idare meclisi, aza- ları ve gilelerini biribirine tanış- trak icin ara sıra böyle toplantı» lar Yapmıya karar vermiştir. Doksan yaşında | bir kadın tutu- şarak yandı Küçükpazarda dün bir facia olmuştur: Küçükpazarda cami 0- kağında 8 numaralı evde oturan müddeiunumi muavinlerinden A- li Rıza Beyin 90 yaşmdaki valdesi Zeyneti hanım hasta olarak ya" tağında yatarken mangıldan &ç- Tıyan kıvılcımdan yorgan tutuş- muştur. Zeyneti hanım kıvılermı görmesine rağmen yerinden kalkıp söndürememiş, tan sonra kendisinin de vücudu ya- rı beline kadar yanmıştır. Duman- ları komşusu sepetçi İhsan efendi görmüş, kapıyı kırarak içeri gir- miş, ihtiyar hanımı daha fazla yanmaktan kurtarmıştır. Zeyteni hanım Haseki hastanesine kaldı- rılmıştır. Eski ve yeni taksi Şoförlerin teklifinde tat- bik kabiliyeti gürülmedi lınmakta olan belediye resminin taksilerin eskiliğine ve yeniliğine göre bir tasnife tabi tutularak a- İmmasını istemişler ve belediyeye müracaat (o etmişlerdi. Belediye keyfiyeti dahiliye © vekâletinden sormuş, vekâlet de şoförlerin tek- Hf ettikleri şeklin tatbiki kabil ol- İ mektedir. Dün de sabahtan akşa- | Rüzgâr poyrazdan İ metre süratle esmiştir. Hararet sr- yorgan yandık «| Bazı #oförler, taksilerden a-! madığını bildirmiştir. Belediyede maâş Belediyede maaş bu ay, geçen aya nazaran biraz daha geç veri- lecektir. Maaşın verilmesi ayın on beşini bulacağı (tahmin edil- mektedir. Turing klübün danslı çayı Türkiye Turing ve otomobil klübü Türk — İtalyan subesi 11 mart pazar günü Tepebaşında Ka- za İtalyada bir danslı çay ter tip etmiştir. Tetkikten dönüş Yirmi gündenberi Atina, Pire, Roma, Viyana, Romanyada tet- kikatta bulunan belediye fen he- yeti müdürü Ziya Beyle arkadaş- ları dün İstanbula gelmişlerdir. Profesör Marks Konservatuvar mütehassisi pro- fesör Marksa belediyeden bir mek- tup yazılarak nisan sonlarma doğ- ru İstanbula gelmesi bildirilmiştir. Profesör İstanbulda konservatu- var imtihanlarındı bulunacaktır. — nkü Dn Dü Yeniden kar yağması ihtimali var İ Hava iki gündenberi bozuk git- ma kadar fasılalı bir surette hafif yağmur serpelemiştir. Akşama doğru boğaza sis de (çökmüştü. saniyede 14 fr dereceye kadar düşmüştür. Dün fırtına yüzünden Mecidiye köyünde taş ocağında taşçı Ahmet efendinin üç katlı evi ansızın çök- müştür. Nüfusça bir zayiat olma- mıştır. Unkapanı köprüsünün bazı zin- cirlerinden birkaçı da kopmuş, he- men temir edilmiştir. Rüzgâr ak- şama doğru şiddetini biraz kay- betmiştir. Karadenizdeki fırtına- nın da biraz hafiflediği haberi a- | lındığı için iki gündenberi liinan- | da bekliyen gemiler dün gece ha- reket etmişlerdir. Hava bugün düne nazaran bir az daha soğuyacak, kapalı ve ha- fif yağmurlu geçecektir, Soğuk de- vam ederse havanın kara çevirme- si de muhtemel görülmektedir. RE Esperanto kongresi Mayıs başında Viyanada espe- ranto kongresi toplanacaktır. Esperanto lisanı ile yakından alâkadar olanlar bu dilin ticaret lisanı olarak kabulü için oo uğraş- maktadırlar. Bu o kongrededebu mevzuu bahsolacak ve bunu tat- biki görüşülecektri. Bu kongreye Türk ticaret oda- ları namına İstanbul ticaret odası | davet edilmiştir. İstanbul ticaret odası bu kongrede Viyana ticaret odasının memleketimizi temsil et- mesini rica etmiştir. Yeni gelen sayyahlar Empres Of Avusturalya va- puru ile şehrimize 300 kadar İngi- liz seyyahı © gelmiştir. Gelecek pazara da Potsdam vapuru Al man seyyahları getirecektir. Havasız ve karanlık yerlerde çalışanlar Yakında, mecliste, iş kanunu hakkında müzakereler yapılacağı | ve kanunun çıkacağı malümdur. | Tuhafiye ve manifaturacılar ce- miyeti reisi Salâhattin Nail bey, Büyük Millet Meclisine müracaat ederek birçok tuhafiyeci ve ma- nifaturacıların çalıştıkları hava- sız ve karanlık yerler bulunduğu- nu bildirmiş, esasen bütün işçiler için almacak olan sıhhi tedbirler — yı —VAKIT 6 MART 1 34 tm SOHBETLER Yol açıldı.. | Dün akşam geç vakit, bir okuyanım- Idan mektup aldım. Mürekkep yalamış, kalem tutmuş bir zat olduğu belli, İki kı- İsamdan ibaret mektubunun, yalnız birin- İci kasmma ceyap istiyor. Evvelâ mektu- bunun bu parçasını yazayım: “Azizim Selâmi Bey, “Dünkü sohbetinizi okudum. Size hak İvermedim dersem, doğruyu söylemiş ol- mam, Hak verdim, verdim amma, size de şu mektubu yollamaktan kendimi ala» madım. Diyorsunuz ki:... On beş sene zarfmda, ayda kırk para vermiş olsaydık mükemmel bir hastahane yapılırdı... “Doğru azizim, fikrinizi kabul ettiği- mi tekrarlıyorum. Fakat İstanbul halkı- nın günde kırk para verdiği balde, bir türlü yaptıramadığı bir şeyi unütuyorsu- nuz. Anladınız değil mi?... Gazi köprü- sünden bahsediyorum. Biz, ekserimiz günde, hattâ bir kaç günde kırk pars verdik; senelerdenberi bu parayı veriyo- ruz, amma lâkin meydanda köprüye ben- zer bir şeyler yok. Arada sırada ismi du- yuluyor: Zümrüt Anka gibi.” ... Bu saygı değer okuyanıma şunu söyli- yeyim ki, köprünün yapılamamasında bir çok sebep var. İdari ve kanuni bir çok maniler karşısmda kalmıyor. Fakat me- rak edilmesin, köprü yapılacaktır. Hem de bu köprüyü kim yapacaktır bilir misi- İniz? Tramvay Şirketi. Neden yapmasın sanki?.. Müşterile- rinden fazla para alan şirket yalnız Tele- fon şirketi midir? Tramvay ücretlerinin fahiş olduğunu her fırsatta yazıyoruz. Şehir Meclisinde ayni şey söylenildi. Tramvay şirketi, şu köprüyü yaptırsa ne olur?... Ortada örnek te var. Telefon üc- retlerinden bir hastahane, tramvay üc“ retlerinden bir köprü... Bu yel açıldı Selâmi izzet Dün akşamki çây ziyafeti Halk fırkası Beyoğlu kaza mer- kezi Firuzağa nahiye ocağı tara fından dün akşam fırkanm Beyoğ- lu şubesinde bir çay ziyafeti veril» miştir. Akın piyesi 9 Mart 934 Cuma günü saat 20,30 da Gülhane parkı methalinde Alâyköşkün- deki Evimiz Temsil şubesinde Faruk Na- fiz Beyin (Akın) piyesi temsil edilecek- tir. Arzu edenler her gön 17 den sonra Alayköşkü idare memurluğundan daveti- ye alabilirler. Çocuk kabul edilmez. ye > Gençlik ve kültür Tıp Fakültesi Talebe Cemiyetindeni 'Cemiyetimizin tertip ettiği konferans serisinden olmak üzere 7 - Mart - 934 Çarşamba günü saat (18) Halkevi kon ferans salonunda Üniversite rektörü Or- dinaryüz Pr. Dr. Neşet Ömer Beyefendi tarafından (Gençlik ve Kültür) mevzuu ile bir konferans verilecektir, Konferans tan sonra bir de konser vardır. mnağaamam Evlenme Suat Dervis Hanımla Nizamet- tin Nazif Beyin evlenmeleri dün arasında bu esnaf ve işçiler hak- kımda da nazarı dikkati celbet-| miştir, DEHRİ Efendi. Nasıl Görüyor? . . . Fakat Fenerbahçeliler ile Galatasaraylılar. . ” .. Kavgaya tutuşmalatından Beyoğlu evlenme memurluğunda tescil edilmiştir. Tebrik eder, dir- lik düzenlik dileriz. : Dehri Efendi — Her halde futbol oyunu . . « Karşr karşıya geçip te tatlı | bir şey anlamıyorum. Acaba kay. |9ynamaktan fazla bir zevk olacak ki, ne tatlı futbol oynarlarken.., gada dahi bir zevk mi 'var diye düşünüyorum. N vakit Galatasaraylılar ile . Feherbahçeli- ler oyuna başlarlar ise oyunu bırakıp dayak, tekme, tokat faslma girişiyorlar!