y “bu feyyaz lütuflarından bir mahalle şeklini almıştır. Orada | — 6—VAKIT 6 MART 1934 —— ASRA AKBABA EO i ... Memleket Haberleri ... n EEE KAAN Geyveyi kurtarmak için ne yapmalı? Kasabanın istasyona taşınması mese- lesini ehemmiyetle düşünmek lâzım Geyve, (Hususi) — Kaymakam Hüsnü Bey buraya geldikten son- ra epeyce uyanıklıklar yapılmış- tw. Hüsnü Bey Türk o ülkülerini canlandırmak için elinden geleni yapmaktadır. (o Mumaileyh, Halk fırkası binasında oOAkın piyesini gençlere temsil ettirmiş ve butem- silde Geyve gençleri (o büyük mu- vaffakıyetler göstermişlerdir. Fırkanın salonuna bir de radyo koydurmuş ve bu suretle Geyveyi bütün medeni merkezlere bağla- mıştır. Hüsnü Bey hükümet ko- nağını tamir ettirmiş, ojandarma kumandanlık (odasını ayıran ca- mekân yerine duvar yaptırarak mezkür camekânı mertliven başı- na koydurmuş olduğundan yukarı kat salonu muhafazalı bir hale girmiş, yerlere yol keçeleri döşet- miş ve odalar da boyanmıştır. Meydanlar ve imar Kaymakam bey kasabaya girile- cek yerde geniş ve güzel bir spor sahası vücuda getirmişse de bura gençlerinde canlılık O görüleme- mekte olduğu cihetle spordan isti- fade mahdut kalmaktadır. Hükü- | met konağının etrafındaki bahçe- nin parmaklıklarını da Okaldırta- rak diğer meydanlarla birleştirmiş ve orasını cümhuriyet (meydanı yaparak ortasma da büyük gazi- nin yarım heykeline mahsus mer- merden bir kaide yaptırmıştır . Hüsnü Bey istasyona giden $0- senin şehir dahilindeki Okısmmı mükemelen tamir ettirmiş ve sıt- maya karşı da binlerce (metre u- zunluğunda hendekler açtırmış - tar. Hüsnü Bey kasabanın su ih- tiyacını da göz önüne alarak uzak- tan tatlı bir kaynak suyu getirme- ğe girişmiş ve bunun için de lâzım olan paranın bir kısmını tedarik e- derek bankaya yatırmıştır, Kasabanın istikbali Geyvenin istikbali (maalesef yoktur, Çünkü istasyondan dört kilometre uzaktadır. Bu vaziyet onun asri bir kisveye bürünmesine ve bir terakki hatvesi Oatmasma Sakarya nehriyle ka- “ra yolları ve demiryolu gibi hayat - damarlarınm geçtikleri mühim bir noktadan uazkta kalmış olan Gey- venin hayat ve istikbalini düşün - mek lâzımdır. Nitekim istasyon civarı tabiatın istifade fabrikalar ve kârgirden şık bina- “lar yapılmıştır. Kasabanın hall Geyvenin havası ve suyu da fe- nadır. Parası olanlar İzmit ve İs- tanbuldan fıçı ve damacanalarla piçten yapılmış olan evlerin cep- “heleri köhneleşmiş ve babadan ev- Ida kalınca kalbur gibi delik de- şik bir hal almakta bulunmuştur. İptidai devirleri hatırlatan bir takım köhne ve (enkaz halindeki sıra sıra evlerle dükânların man » |“İ zaraları insanım ruhuna kasvet ver i mektedir i | Hele sokaklarının hali pek şayanı otenkittir. Yıllardan beri kalmış gübre ve çamurların ara sında yaşıyan mikroplar yüzünden halkın sıhhati her gün tehlikele- re maruz kaldığına şüphe yoktur. Bu kabahat Geyvelilerin değildir. Bu hata on- lara doğru yolları göstermiyenler- de olsa gerektir. Her ne kadar a&- kar ve irat gibi bazı menfaatler dolayısiyle kasabanm istasyona doğru gitmesine mâni olanlar bu- lunsa bile onlar düşünmelidirler ki bu işte daha kârlı çıkacaklardır. Binaenaleyh halkı hem ba çürük ve bulaşık topraklardan uzaklaş- tırmak, hem de istasyonda yeni ve asri bir kasaba kurmak için şimdi- den resmi dairelerin oraya nakli- ne teşebbüs edilmelidir. Geyvenin tarihçesi Geyve boğazma yakm Adliye köyü civarmda saltanat süren ve ismine (Gegâva) denilen kraliçe- nin adı ağızdan ağıza dolaşarak Geyve şeklini almıştır. Sakarya nehrile demiryolu arasında o dev- re ait kale harabeleri görülmekte- dir. Şimdi bu kale bir çok yabani sarmaşıklıklarla örtülmüş bir va- ziyettedir. Bu kalenin bedenlerin- de top mazgallarile tarassut mahal leri görülmektedir. Adliye köyü Bu köyün suyu, havası ve man- zarası emsalsizdir. Köy 100 ha- neden ve 400 nüfustan ibarettir, Beş sınıf ve beş muallimli bir mek- tebi vardır. Buraya 19 köy bağlı dır. Bunlar, Doğançay ve Arifi. ye istasyonlarına gitmekten âciz bir halde kaldıkları gibi kışın i yağmur ve çamurdan mahsur vaziyete düşmekte olduklarından Adliye köyünde bir durak yerinin yapılmasına müsaade buyurulma» sını Nafia Vekâleti celilesile diğer yüksek makamlardan bir çok de- falar istirhamda (bulunmuşlardır. Benim tahkikatıma göre obuköy halkım böyle bir istasyona şid- detli ihtyaçları vardır ve cumhu- riyetin feyizlerinden bu köyler hal- kımın da istifade ettirilmesi ma> balline masruf bir âtıfet olacak- tır, Maarif Sapancanın maarif memuru ve baş muallimi Ahmet Necati Bey buraya gönderilmiştir. Kaza da- hilinde (31) mektep ve 52 mual- lim mevcuttur. Hükümet civarındaki mektep, mevcut talebeleri istiaba kâfi gel- mediğinden meclis reisimiz Kâzım “| Paşa Hazretlerinn namlarına iza- feten büyük ve mükemmel bir mek tep daha yapılmıştır. Bu mektep- ! lerin her ikisine de (Kâzım Paşa) mektebi denilmektedir. Mevcut- ları 300 dür ve dokuz muallim ta- rafından idare olunmaktadır. Yek- diğerinden çok uzakta olan iki kat'iyen muhterem si mektebin idaresinde güçlük çekil- inkılâp Enstitüsünde ikinci ders Inkılâp demek Gazi demektir Maarif vekili ikinci konferansında umumi harpten, mütarekeden, Türkiyenin taksimi projelerinden bahsetti | Bu fikri açıkça tasvip etmemiş ise | den bir gün sonra Musulun işgali de Rusyanm fikrinin kabul edil. istenmiş ve on beş günlük tazyik- Maarif Vekili Hikmet Bey, dün İnkı- lâp Enstitüsünde ikinci dersini vermiş. tr. Üniversitenin konferans salonu gene kefis bir dinleyici kitlesile dolmuştu. Hikmet Beyin bu ikinci konferansına ait muharririmizin tuttuğu notla takdim ie Beyler; Dün büyük harpten evvelki me- selelerden ve biraz da umumi harp ten bahsettik. dan sonra mü- tarekeye gideceğiz ki, Türk inkılâ- bı o vakitten başlar. Dün, müta- rekeden evvel devletlerin Türki- yeyi taksim arzularmdan bahset- Fransa ile İngiltere de buna ra- zı olmu: Taksim projeleri arasında bir de hududu bir çok defalar değiş- tirilen büyük bir Ermenistan te- şekkülü tasavvuru vardı. Bu devletin hududu Mersin ve İskenderon ile Kafkasya arasında kalan kısımdı. Bu devletin sebe- bi teşekkülü Rusya imparatorluğu- nun Anadoluda nüfuz tesis etme- sine imkân bırakmamaktı. 1915 Nisanında bu projeler şu şekli almıştı; Çarhık Rusyasına boğazlar mın- takası, Sakarya ile Marmara ara- sında gayri muayyen bir arazi ve | Trabzonun o garbmdaki Van ve Mersin havalisi ( veriliyordu. Bu projeye göre Fransaya düşen pay Kayseri, Harput, Mersin ve Ada- na havalisi idi, İngilte ise İrakı ve umumi bir surette Fransız payının cenubunu ve kısmen de Musul vilâyetini alı- yordu. Filistin ise beynelmilel bir devlet haline inkılâp (o ediliyordu. Bu proje İtalyanm harbe O girme- sinden sonradır. İtalyanm harbe girmesi de 1915 te Londrada diğer devletlerle anlaşması neticesinde- dir. Bu anlaşmada bizi alâkadar eden üç madde vardır: 1— Trablusgarpta sultanm hu- kuku kaldırılacak, 2 — Adalar İtalyaya verilecek, 3 — Diğer devletler payından az olmamak şartile Antalya (ile bavalisi de İtalyaya verilecek. Ancak bu badlardan sonra İtal- ya harbe girmiştir, Fakat diğer devletler kendi projelerini bir bu- çuk sene İtalyadan saklamışlar ve nihayet Fransa hariciye nezareti tarafından bu proje bildirilmiştir. Bunun üzerine İtalya kendine bir miktar daha pay istemiş ve arala- rında bir çok münakaşalar olmuş- tur. Üç taraflı muahede ile ken- dine bir miktar daha arazi verilme 3 si kabul edilmişse de Italya buna da razı olmamış hissesine Mersin veya İzmirin ilâyesini istemiştir, Rusya buna derhal itiraz etmiştir. Çünkü İtalya bu vaziyet dahilinde daima boğazları tehdit edebilirdi. iğ mekte olduğundan yeni mektebin yanında bir pavyon yapılarak ida- renin yerleştirilmesi çok iyi ola” caktır. Nüfus ve asayiş Kazanın bütün nüfusu 37.576 dır. Merkezde (3.000) kadar a- hal sakindir. Kazada Divanlarla (oberaber (119) parça köy ve 3 nahiye mev- cuttur, Asayiş ve geçinme tarzla- rı çok iyidir. Ragıp Kemal mesine el altından sebep olmuştur. Fakat 1917 martmda Rusyada ihtilâl başlamış ve Ruslar harpten çekilmiye mecbur olmuşlardır. Bunun üzerine İngiliz ve Fran- sızların İtalyaya ihtiyaçları artmış 1817 de anlaşmışlar ve İtalya pa- yına İzmir de ilâve edilmiştir. On larla Türkiyenin taksimi artık ta- mam olmuştu. Halbuki ermenista na bir damla yer bile verilmemişti. Bundan başka ikinci şayanı dikkat bir nokta da Fransa hududunun İ- rana kadar uzamış olması idi. Bu- nun da sebebi İngilterenin Rusya ile hem hudut olmak istemeyişi- dir. Üçüncü bir nokta da 1917 den sonra Rus menafiinin kale alın- mamasıdır. Artık bu projenin tat- biki için zafer bekleniyordu ve bu da geldi. Düşmanlar galip gelmiş, bizim zümre mağlüp ve mütarekeye ta- lip olmuştu. Bilhassa bizim aleyhimizde bir propağanda vardır: Türkün mağ- lâbiyeti, zümresinin mağlübiyetine sebep olmuştur. Bunu tetkik edersek doğru ol- madığını görürüz. Muharebe tarihleri bunu bize pek âlâ anlatır. 18 Temmuz 1918 de Almanlar mağlüp olmuş ve (Omütemadiyen gerilemişlerdir. Bulgar ordusu 15 Eylül 1918 de Dobre Polye muha- rebesinde mağlüp olmuştur. Bi- zim mağlübiyetimiz bundan sonra dır. Bundan başka Almanya arazisi itibarile iyi yere düşmüştü. Biz ise her cepheden düşmanlara kar- şı harp ediyorduk ve düşmanların hepsi merkeze doğru ilerliyordu.. Bulgarlar mütarekeye 24 Eylülde talip olmuşlardı. Almınlar da4 Teşrinievvelde talip olmuşlardı. Fakat Vilsonun nazariyatı — bunu geciktirdi. Biz ise 20 Teşrinievvel- de Pei istedik. imdi mi din. | dengi vw devresini göz Mütareke İZ mi z semer 1 — Bogazlarn açılma istihkâmlı Gin ölynanlara tasli i 2 — Bogazlarda torpillerin Türkle- rin yardımı ile toplattırılması.. 4 — Türk ordusunun terhisi ve asker mukadderatınm tayini. 7 — İtilâf ordusunun her hangi bir vakaya sahne olan mıntakayı işğal hak- 10 — Toros şimendifer tünellerinin düşman kuvvetleri tarafından zaptı. 1 — İran ve Kafkasyanın tahliyesi. 12 — Telli ve telsiz telefonların mü- 15 — Bütün şimendiferlerin müraka- 18 — Hicaz, Asir, Suriye ve Mezapo- tamya'da bulunan garnizonların teslimi, ür — Türk ordusu cihazlarının tes- Bu mütareke Türklerin tamamiyle teslim olması demekti. Biz bu maddeleri üç zümreye toplı- yoruz; 1 — Boğazlara ait olan maddeler. : 2 — Hudutlarımıza ait olan madde. ler. 3 — Silâhlarımıza ve ordularımıza a- it maddeler, | Düşmanlar bu maddelere daya- "narak acip ve garip tekliflerde bu- ilunmuşlardır. Meselâ mütareke- ten sonra da Musul işgal edilmiş- tir, Bunun ne için kabul ettik? Mütarekede bizim ve düşman- ların hislerini tetkik edelim; Biz takatsiz, bitaptık... Büyük harpte ordularımız iyi idare edilememişti. Millet kuman- da heyetine karşı kin duyuyordu. Dahili idare bozuktu. Ve bilhassa iaşe işleri muntazam değldi, Bunlar dahili sebepti. Harict zafrmız da vardı. Ermeniler için aldığımız tedbir. ler bizi zalim olarak tanıtmak isti- yenlere yaramıştı. Mühim sebep- lerin birisi de padişah idi, O var kitki padişah düşmanlara uygun du. Bizim için en kötüsü idi. Dahili muharebe başlamıştı. Düşmanlar bizi şarklılara misal olduğumuzdan dolayı yok etmek istiyorlardı, Bir de hilâfet Osman ya gi, Besni da ieiainiyorlar man ecnebilerin vaziyeti merkezde idi: ..- İngiltere ana vatanı için değil, fakat müstemleke siyaseti nokta nazarından Fransanın zayıflama » sını istiyordu. Fransa ise Alman- yayı dağınık memleketler haline sokmak ve kuvvetten düşürmek ip tiyordu. Bu suretle Fransa ile Mügitere — ayrılıyorlardi. Fransa bizim mukayemetimizi (görünce bizimle anlaşmayı istedi. İngiltere ise mahvımızı teshil etmeyi düşü- nüyordu. İtalya da karışmıştı. Yunanlıla da galibiyeti bekle. mekle beraber bize iyi yüz gösteri- yordu. Bundan başka Rusya ile Türkiyenin anlaşmamasını daisti- yorlardı. Fakat muvaffak olama» dılar. Türklerle Ruslar anlaştılar, Al manya milli merkezimizi ilk defa gıpta ile gördü. Sonra da bu va- Ziyetten gayri memnun olmıya baş ladı. ingilizler ise bize saldıracak bir kuvvet aradılar ve Yunanistanı buldular. Yunanlılar harbı umumiye mişler, fakat burunları bile ye mamıştı, İngiltere bizzat muharebe ede- mezdi. İktisadi müvazenesi bozu- luyordu. Ermeniler ise ellerinde bir oyuncak idiler. Çar Rusyasm- nın cenerallermdan (Denimkin). nin bir kolordusu haline gelmişler. di. Türkler bir fırka ile ermenista- nı ortadan kaldırmışlardır. Aktedilen mütarekeden Türk- düşmanlar paradan, insandan, zan mandan istifade beklediler, OBu- rada şu suali sorabiliriz: Vaziyeti görebilir miydik? Ve bunu anlasaydık bir şey yapabilir miydik? Bunlara “evet, cevabr- nı verebiliriz. Mütarekeden evvel taksim projesini Rusya neşretmiş- . Bunu Osmanlı ricali bilmeliy» i., Kuvvetlerimizi idare etmesey- dik galip gelirdik. | Mütare kede tedbirler alsaydık bu facialar olmazdı. Bunu “Gazi, idi ve “tek,, idi. (Devamı 8 inci sayfanın 2 inci sütununda) İdi lv üye ik GM ia be lella yeli iliği İd dü a.i