K-A-D-I emişti ki: I Nasıl, ne dersiniz? Zanne-| tem cerrahlıkta şöhret kazanan | nizle iftihar edebilirsiniz. sizi cihanşümul bir şöhretim var. İyonlarca insan kısmen Gi kismen de hasetle yaptığım iş-| © bakıyor. Kendime temin etti- | mevki hürriyet ve fikir noktai arından tamamile müstakildir. R sâyimle ve sert ve deruni disiplin altında çalışarak en a- Vazifeleri bile yaparak fevka- denilecek bir mevkie sahip ©- için bir nümune imtisal olma- *r- Söyleyiniz, benim yanımda anrz, benimle beraber Yaşa IZ ve benim gibi olmağa çalış Z sizin için çok cazip değil | ? Bahusus ben de kalmanızı edecek olur. | r hanım bu sözleri söyle- sonra bir oğluna, bir de kı- bakıyordu. Fakat çocuklar i önlerine eğmiş olduklar | İde duruyorlar, ne kımıldıyor- İ . Pine de seslerini çıkarıyorlardı. | i Nihayet doktor hanımın kızı ha- i b gelmiş ve başını kaldırarak «Reşine doğru baktıktan sonra | bir tavırla ve açık bir Tisan- ox harırma demisti ki: * e. Evet, söylediklerin doğru. si kalmamız bizim DEN bir çok faydaları mucip olabi- R* Pakaş vaziyeti pek o kadar bi- | » "afane bir surette tetkik edemi- £İtsun; Bizim ruhen ve bedenen| “ha iyi bir mrette inkişaf edebil “#miz için muntazam bir tarzı ha- #eçirmemiz lâzım gelmez mi? $ bir ev idaresi o kadar inti- 4 altında bulunamaz. Terbiye 7 N inde kalacak olursak gi Piza hanımlarla dalma temas| inde bulunmak umumi terbiye- j kDuk ilerletir.., Şocuk böyle söylerken er- yk ta söze karışarak demiş- i Rüyor, Hem biz terbiye mü tesine gidecek olursak orada hdi Yaşımızdaki çocuklarla da- eraber bulunacağımız için ziyade eğlenebileceğiz ve a hoş vakit geçirebileceğiz. Se- » bizimle meşgul olmak için hiç ? zaman boş vaktin olmuyor or hanım çocukların da bu *da beyanı mütalea ettiklerini “ Mince hiddetle yerinden kalkıp Anın içinde bir aşağı, bir yukarı Bu esnada | “Evet hakkınız var, tamami- 7 haklısınız Fakat ne de olsa ya. #n bu hareket kaba ve serttir, A 'iz ki benim artık yaşamak : takatim kalmadı. Bundan son. | , Tmüddet istirahat etmeği dü-| ordum. Anlıyor musunuz?! —E iyice izah edebiliyor mu-| 1? Ben oldukça ihtimama muh- | tı ya Hrada yabancı kadm söze ka- OE demisti kiz l “Hareketinizi doğrusu çok e buluyorum, Öyle zannedi- 150 Sene Sonra İldim. Benim bu hareketim, siz- | K* Yazan: Dedikoducu Tefrika Numarası:18 © -N abancı kadın: “Hareketinizi doğrusu İ) çok gülünç buluyorum,, dedi yorum ki cihanşümul bir şöhret © lan doktor ve cerrah hanımın âsa- bı bozuldu, aklımı kaçırmak üze- redir. Onun için meseleye artık bir nihayet vermek zamanı çoktan ! beri gelip geçti... | Yabancı kadın bunları söyle- dikten sonra sevdiği erkeği ku- caklıyarak aşağıdaki sözleri de | ilâve etmişti: | — “Gel gidelim, benim güzel sevgilim, önümüzdeki mes'ut ha- yatı bundan fazla hali intizarda | bırakmıyalım. Çünkü hayat çok AE yy Bu sözler üzerine erkek doktor hanıma doğru yaklaşarak veda elini ona uzatmıştı. Fakat doktor hanım o eli | sıkmağa ha- cet görmeksizin yalnız: — “Pek âlâ, pek âlâ!,, demişti. (Devamı var) Dolandırıcı nazır! YA baş tarafı Gi İnel sayıfada) “.- Mevzuu bahsedeceğim me- sele gerek siyasi ve gerek mali ba- kış noktasından fevkalâde haizi €- hemmiyettir. Bu mesele şimendi- ferler inşasına ve hükümeti on iki sene zarfında iki milyar tediyesi ler inşaatma dair olan mukavele- lerdir.,, Hatip bundan sonra son üç se- ne bütçesi nihat hesaplarının dai- | ma münakalât varidatının büyük açıklarile kapandığını, şimendifer- ler nezaretinin borçlarını ödeye- mediğini, Fransız o “Batignole, şirketile yapılan mukavelelerden sonra şirketin teminat akçesi yeri- ne, makiyeti meşkük garanti mek tuplerr verdiğini, şimendifer inşa- atı için “American Oriental Cons- truction Syndicate, , ile yapılan in- şaat mukavelelerinin fahiş olduk- larını anlatmıştır. Hatip, bu bap- ta aktolunan mukavelelerin mecli- si mebusan tarafından tasdiki hak kmdaki kanunu esasinin 104 ve 117 inci maddeleri sarih ahkâmr Ba TAğMeN nazırın bunları mecli- se tasdik ettirmediğini söyledikten sonra nâzırın yeni maliye kanunu" nun ellinci maddesi ile, bu muka- velelerden mütevellit mesuliyetle- ", gizli kapaklı bir manevra ile meclise yükletmek istediğini söy- lemiştir. Bu sözler üzerine mebus İ lardan bazıları: “Bu zat bâlâ ara- mıza nazır diye karışıyor. Reza- let!,. diye bağırmışlardır. Dr. Staniç şimendiferler inşaa- tı hususunda aktolunan mukavele- lerin ve iki milyar dinara yaptırı- lacak şimendiferlerin lüzumsuz ve çok zararlı olduklarından, bir ta- raftan tediyat yapılmıyorken di- ğer taraftan dört sene sonra yapı" lacak hatlar için şimdiden tediyat yapıldığından, şimendiferler ne- zareti bütçesinin devleti boğduğun dan bahsettikten sonra demiştir ki: “1934.35 münakalât nezareti bütcesi bu mvkavelelerin dehşetini ortaya atmaktadır. Bu- senesi X Çinin şarkında uzıyan ve geniş ormanlarla kaplı bulunan Man çuryada şimdi yeni bir imparator* luk kurulmuş bulunuyor: Mançuu* ko imparatorluğu! Bu yeni devletin kuruluş hazır- lıklarıma dair evvelce bu sütunlar- da malümat vermiş, siyasi vaziye- ti ve oynamak istidadında bulun- duğu rolü işaret ve bu arads yeni imparatorun sarayını vücuda getimek için hummalı bir faaliyet gösterdiğini kaydeylemiştik. * Be hazırlıkların bir kısmı da harem dairesi için haremağaları tedarik etmek ciheti teşkil ediyor ve bu maksatla muhtelif yerlere hususi memurlar gönderildiği bile kaydo- Tunuyordu. Telgraflar Mançukuo devleti- nin merkezi olan (Çang - Cun) da hazırlanan sârayda yeni impa- rator (Pu - Yi) nin taç giyme me- rasiminin yapıldığını bildirdiler. Haberlere bakılırsa bütün Man- çuri ordusunun (Kang - Teh) ün- vanı alan yeni imparator önünde geçit resmile başlıyan (o merasim bir hayli şatafatlı olmuş. En eski © devirlerde Çinliler tarafından tat- | bik edilen âdetlerden tutunuz da en asri tekâmüllerin kabul ettiği bir çok şekiller bu merasimde yer ünya üzerinde yeni bir almış.. Bu münasebetle yeni imparator- la, imparatoriçenin ve saraylarmın 9g—VAKIT ei ea 3 MART 1934 m kali imparatorluk Va (ez rey İbir resmini dercediyoruz. Yeni imparator bu resmini bir ( süvari İ cenarali kıyafetinde aldırmıştır. Meşhur dolandırıcı Dr. Lorenz Yuna- nistanda ne marifetler yapmıştı? Dr. Herbert Lerenz, von Forst- ler ve Kurt Plol gibi muhtelif ad. lar altında tanman ve şehrimizde bir kaç kişiyi dolandıran meşhur beynelmilel dolandırıcınm Ka- hirede yakalandığını yazmıştık . Kahire polisi İstanbul polisine müracaat ederek bu adamın İstan- buldaki marifetleri ve dolandır- dığı kimselerin adları hakkında malâmat istemiştir. Mısır polisinin bu talepnamesi ile birlikte dolandırıcının önden ve yandan alınmış fotografları ve parmak izleri dahi polisimize gön- derilmiştir. , İstanbul © zabıtası bu hususta Mısır polisinin talebini alır almaz derhal lâzım gelen (o cevabı gön- dermiştir, Alman başvekili M. Hitlerin mümessili geçinen bu dolandırıcı nın pençesine düşen ve buna bü- yük bir meblâğ kaptıran Tünel ba- şındaki Alman lokantacı, dolandı" rıcının yakalandığını o haber alır almaz Mısıra gitmeğe ve kabil ol- duğu takdirde parasının, bütünü- Sü değil iserdör liz akmaz; bül kısmını kurtarmağa karar vermiş» tir. Dr. Lorenz İstanbulda bulunur- ken hiç bir şeyden şüphe etmiyor ve yüksek bir şahsiyet gibi yaşıyor du; halbuki, beraberinde bulunan zevcesi daimi bir endişe o içinde nun için alâkadar nazırlar derhal istifa etmelidirler.,, Eski şimendiferler nazırının verdiği izahat yaptığı çok derin tesiri gören başvekil M, Uzunoviç müdahale mecburiyetini hissetmiş gulunuyor ve gölgesinden korku- yordu. Kocasının çok tehlikeli ha- reketlerinden £ fevakslâde ürken bu kadın, Mısıra hareketi sırasın- da kocasından ayrılmıştır. Dr. Lorenz İstanbuldan ayrıl dıktan sonra Yunanistanda Pat- rasa gitmiş ve oradaki Almanları ve resmi memurları (o aldatmakta zorluk çekmemiştir. Yunan mat-| buatı bu dolandırıcı hakkında şu malümatı veriyor: “.,,. Bumeşhur (dolandırıcı bir gün ansizm buraya gelmiş ve Almanya konsoloshanesine gide - raky konsolos M. Haupt'ı ziyaret etmiş, kim olduğunu (haber ver- miştir: “Hitlerin mümessili Von Forst- ler!,, Konsolos bundan o kadar şaşa- lamış ki, muhatabının unvanları» nın doğruluğundan (şüpheye bile cesaret edememiş. Dolandırıcı: — Mütenekkiren seyahat edi- yorum.. Demiş, propaganda seya- hatine çıktım. Patarastaki Alman- lar arasına girmekliğim hususun da yardımınızı beklerim, Siz yal- niz fahri (O konsolossunu, değil mi? — Evet Ekselans.. — — Sizi ayda 500 mark maaşla meslekten konsolos tayin ettirmek için Berlinde teşebbüsatta buluna- cağım.... “e akik dillere sildi öldüğümü. zırın vereceği cevabı dinlemek ve ondan sonra hüküm vermek lJâ-| nan efkârr umumiyede hakiki bir zım geldiğini hatırlatmıştır. di — Çok lütufkârsımız. Ertesi gün von Forster Hitle- rin Patrastaki mümessili (Herr Manekold ile canciğer dost olmuş» tur. Buna diyor ki: “— Burada başardığınız. güzel işlerden çok memnunum.. Görü » yorum ki, buradaki Alman aile- lerden hiç biri büyük © şefimizin büyük eserine bigâne kalmamış» tır, Size, önümüzdeki marta kadar bir konsolosluk vadediyorum. ,, Ve Patrastaki Alman evlerinin bütününün kapıları kendisine açıl» mış. İkinci günün akşamında, bütün Alman kolonisinin iştirakiyle von Forşter şerefine büyük bir müsa- İ mere tertip olunmuştur. Bunun üzerine Alman fahri kon- solosu bu “Hitler mümessili, ne yirmi bin drahmi yardm akçesi ile von Forster namına doldurul- muş bir pasaport vermiştir. Von Forster, iyi şaraba düşkün olduğundan, paraları alır almaz meyhaneleri dolaşmağa başlamış- tır. . Bir iki gün sonra Patras mevki kumandanı ceneral Politis'e tak- dim edilmiş ve bu da sahte Hitler mümessili şerefine bir resmi geçit yaptırmıştır. Bundan sonra Atina“ ya, oradan da Kahireye giden do landıricı “bir atlarsın çekirge...,, medlülunca yakayı ele vermiştir. lât ile çok gergin bir halde bulu- heyecan uyandırmıştır. Meclisi mebusanda bu mesele müspet sözler söyledğini beyan-| tarafında cereyan eden müzakere- “dan sonra bir defa da bugünkü na- | ler, Staviski hâdisesine ait tafsis