150 sene sorra kadın Yazan: Dedikoducu Evet doğru söylüyorsun.. Arz artık oturulamıyacak hale geldi! Sonra gelip bizim yanımızda ya- şıyabitirdiler. | Yoksı | biribiri- mizden Ayrılmış olsa idik, ço- cuklar da çocuk yurtlarma veril- miş olacaktı. Biz hiç birbirimiz- den ayrılmıyacağız, değil mi yav- -um?,, Erkek önüne bakarak: — “Tabii ayrılmıyacak, yolda» şım!,, dedi. Fakat doktor hanım merak ederek sordu; — “Sende buğün başka bir hal var, ne oldu? Aklm başka yerde gibi görünüyor. Halbuki senin va- zifen beni oyalamak, avutmak ve aileme tahsis edebileceğim boş za- manlarımda beni eğlendirmektir. Bugün benim için pek zorlu bir gün, o kadar yorgunum ki... İçti- maa da yetişmeğe mecburum. A- man Yarabbi, hayatı kazanmak ne kadar zor bir şey, bilemezsin!,, Erkek merakla sordu: — “Bugün hangi içtimaa gide - ceksin?,, — “Rüznamei (o müzakeratta muhtelif meseleler yazılı. Meselâ Merih yıldızmda müstemlekeler tesis eylemek istiyoruz. Çünkü o - Tadaki arazi henüz boş ve mah. suldar, havası, suyuda çok iyi, Halbuki burada seksen, doksan katlı evlerin içinde pis havada in- sanm boğulacağı geliyor? Adamcık Yoldaş hanımın bu sözlerini tasdik ederek: — “Evet doğru söylüyorsun. Arz artık gayri kabili iskân bir hale geldi. Fakat acaba Merih yıldızı sakinleri bizim orada rün temilğkeler tesis etmemize müsaa- de edecekler mi?,, — “Merih sakinleri o kadar mü» terakik insanlar değildir. Bizim tagaddi tarzımız bile onlarca meç- buldür. Merihte yaşıyanlar hâlâ hayvan eti bile yiyorlar, bizim ata- larımız gibi toprağı işliyerek mah- sul almağa çalışıyorlar!,, — “Ne diyorsun, yoldaşım, hay van etimi yiyorlar? Aman ne müthiş şey?,, Doktor hanım sevgili erkeğine cevap vermişti: — “Ya, hâlâ et yiyorlar. Gıda mızı teşkil eden maddelerin aynen kimyevi bir surette sudan, hava - dan ve topraktan çıkarılabileceği” ni bilemiyorlar. Şayet Merih sa- kinleri bunu kendi ihtiyarlarile kabul etmezlerse mücadele ede ceğiz, (suggestiv) le onlara arzu” larımızı kabul ettireceğiz, Eskiden insanlar birbirlerine silâh atarak harp ederlermiş, Şimdi biz daha insani bir surette hareket ediyo” ruz. Telkin vasıtasile rakiplerimi” ze fikirlerimizi kabul etiriyoruz-» Erkekcik müstehziyane bir tavır- la cevap vermişti; — “Evet, ben de işitmiştim. Es ki mi e bikbiler” ni öldürürlermiş. Böyle boğuşma * larda en ziyade liyakat gösteren lere madalyeler bile verilirmiş, Bu sabah mecmualardan © birisinde Şok meraklı bir makale okudum. | rak kafatasını muayene etmeğe başlamıştı. Bu ilmi kafa tetkikatı bittikten sonra sevgili erkeğine demişti ki: K — “Tabii seneleri ve rakamla » rı hafızanda tutamazsın. Fakat ka Bir mide Neler kaldırır? Çatallâr ve demir parçaları yutan adam Belgratta çıkan (Politika) da © kunmuşutr; “Zagrep polisi, kahvehaneler bahatin senin değil. Kafatasında İden birinden ka ış olmak ki küçük bir çukur erkam hafızası | cörmünden iin Si na” fikdanma delâlet ediyor. Fakat, İmında bir Alamanı tevkif etmiştir. her ne ise me okudun anlat baka- Hüviyeti hakkında Alman zabıta İrm!,, sından sorulan suale cevap gelme” —- Evet, mecmuada büyük bir jsine intizaren Del kodese atılmış harpten bahsediliyordu. — Bin do- ve fıkat iki gün sonra hastahaneye kuz yüz bilmem kaç senesinde bü- İ gönderilmiştir. Hastahanede yar yük bir harp çıkmış, milletler bir- | pılan rontken muayenesi neticesin- birine girmişler. Çünkü o zaman |de Del'in karnında demir parçala" insanlar ayrı gayri yaşarlarmış, Irr olduğu görülmüş ve ameliyat ne- bugünkü gibi bir değillermiş, hep- | ticesinde dört parçaya kırılmış bir sinin kendisine mahsus hududu | çtal, bir kaç çivi ve muhtelif de- varmış. Hattâ zenci denilen siyah |mir parçaları çıkarılmıştır. renkte insanlar da bulunuyormuş. | Mahpushaneye iade edildikten Bu siyahları sonradan keşfedilen İsonra tekrar hasta olduğunu söyli- bir ilâçla beyaz yapmışlar.,, yen Del, ye bicer re <a > 21 nesine ve ondan sonra da smeliya- dul) akk banlan soy9ili lama ei Gkleşş ve bö dala da KEK ım, neler biliyormuş! O kadar ed zihnini ili nından iki çatal çıkarılmıştır. — “Hayır, hayır, yormuyorum. | Bu sırada Almanyıdan sorulan Okuduklarımı ; istekle ( anlatıyo- suale de cevap gelmiş bulunuyor- rum. Dinle! Bu milletler birbirle- | du. Bu cevapta Otto Del'in madeni rile çarpışmışlar.Bu çarpışma dört |maddeler yutmak merakında oldu- sene devam etmiş. Daha uzun sür- | ğu ve bunun için Almanyada iki Evlenmek istiyorlar ! (Fransada telefoncu kızlar! bir cemiyet kurdular Fransa hükümetinin çıkardığı talimatnameler, telefoncu kızla- rım yirmi sekiz yaşma varmadan, evlenmelerine müsaade etmiyor. Halbuki telefoncu kızlar içinde bu yaşa varmadan çok iyi koca bulanlar, ve işlerinden de ayrık mak istemiyenler vardır, Kızlar bu talimatnamenin hak- sızlık ettiğine kani olduklarından bir cemiyet teşkil ederek hakları- nı müdafaayı karar vermişlerdir. Cemiyetin adı “Evlenme Cemiye- 9— VAKIT 18 ŞUAT 1934 emen © DÜNYA HABERLERİ © Simal Denizindeki facia Batan vaputun mürette- batını tayyareler kurtaracak Donuk şimal denizinde dolaş- maktayken batan Sovyet (Çelyus- kin) gemisi faciası Sovyetler ilmi mahaf'linde uzun uzadıya müba- hase ve münakaşaları mucip ol- maktadır. Donuk şimal denizi hakkında ifevkalâde ihtisas sahibi olan “Le- ningrad “Donuk Şimal Denizi ens- titüsü,, şefi Samoyloviç yoldaş bu mevzu üzerinde şu sözleri söylü- yor: “Gemi bir kaç gündenberi, taz- yikmiı gittikçe arttıran buzlar ara- İsında kaldığından felâket bekle İnilmeden vukuua gelmiş değildir. “Çelyuskin,, mürettebatı için fazlı itelâşa lüzum yoktur; zira, bunlar İfelâkete hazırlanmış bulunuyorlar- idı ve kâfi derecede (yiyecekleri vardı; bundan başka donuk deniz kenarlarında, 300—200 mil uzak- likta birkaç tayyare karragâhı var- dır. Bunlardaki (o tayyareler arasında üç motörlü tayyareler bulunuyor. “Anf'biya,, buz kıran gemisi de o se imiş, bütün medeniyet mahvola- |defa ameliyat edildiği bildirilmek- cakmış! Fakat bu dört senelik harp esnasında o kadar erkek öl- müş ki geriye kalanlarm büyük bir kısmını kadınlar teşkil ediyor- muş. Ondan sonra kadınlar çok yükselmişler, büyük vazifeler al- mağa, parlak meslekler (tutma- ğa başlamışlar. Bu vazifeleri daha evvel yalnız o erkekler ya- parlarmış. İşte bunun üzerine siz kadımlar bugünkü gibi her şeyi ele almağa muvaffak olmuşsunuz. Tarih ki- lr am esas itiba- erkeklere ait : olduğu yazılı! —“ Yanlış bir muhakeme! Her halde bunu yazan emansipe ol- muş bir erkektir. Ben emansipe erden hiç hoşlanmam. Erkek dediğin erkekliğini bilme- lidir. Kadmların işine kirışma- —Neden? Arkadaşlarım ara- da sırada cihan parlâmentosuna bir iki tane de erkek âza intihap edilmesi lâzım geldiğini söylüyor- lar.. Böyle yapabilirlerse erkekle- rin menafii daha iyi gözetiliyor-! muş!.,, Doktor hanım başmı sallryarak! bu fikri reddetmiş ve demişti ki: | —“Aman yarabbi; nereye bık-! san her tarafta inkılâp galeyanla-| rı görülüyor! Nereye gidiyoruz?.! Bu galeyanların akrbeti ne ola- cak?, Belki bir gün gelecekki Merih yıldızı sakinleri kürei arza hücum ederek (ellerindeki kaba vasıtalarla bizim telkin silâhını akamete hâkim olan akil ve may- tıktır. Düşün, eskiden ne kadar i Hangi seneden bahsedildiği hatı- | hissi düşünceler israf ediliyormuş! tmda kalmadı. Caliba.. Araan bir | O zamanki insanlar lüzumsuz hiş- tedir. Kurt sürüleri istasyon büfesinde! Romanya gazetelerinin verdik- leri haberlere . göre Romanyanın Husa şehri halkının başından ol- dukça garip bir vak'a geçmiştir. Geçen pazar günü bir çok kurt- lardan mürekkep bir sürü şehre inerek (sokaklarda (o dolaşma- ğa başlamıştır. Bu hali gören halk evlerine kapanmış ve ort-lığı boş bulan kurtlar sokak sokak dolaş mağa başlamışlardır. Kurtlar bu şehir gezintisinden sonra karınla” rı doyurm-k için istasyon büfe- sine uğramışlar ve bir çok madde- leri mideye indirdikten sonra şe- hirden uzaklaşmışlardır. İnsanca zayiat olmamışsa da istasyon bü- fesinden hıyır kalmamıştır. Diş ağrısı gramla ölçülebilecek! Peşte gazetelerinin (verdikleri malümata göre L, Bluşek namında bir Macar doktoru yeni bir ölçü i- cat etmiştir. Bu ölçüiletaş ve jyahut su gibi maddeler değil ağrı- ilar ölçülecektir. Bu yeni icat 1- derecesini gram olarak tesbit etmektedir. Meselâ birinin dişi ağırmca bu ağrı ölçülecek ve, f8 raza, 355 gram ağrısı vardır, biri nin başı ağrıncı 120 gram ağrısı vardır, denilecektir. —— Hitler alâmetinin aslı neymiş ? Holandanım Doorn şatösünde yaşıyan sakıt Alaman imparstoru ikinc; Wilhelm bazı ilmi tetkikler- de bulunmağa başlamıştır. Bu x- türlü seneleri hatırmda © tutamı- | lerle israflar yapmaktan hoşlanı"| rada Şark milletlerinin medeniye- İ yorlarmış. Eskiden türlü, türlü' — “Tutamıyor musun? Gsl b: - | muhabetier varmış: Mefküre, his- kitabm en dikkate değer noktası Yorum!,, ayım seni hir kere muayene ede- Yim?., Doktor hana bunu sövliyerek muştur, dayıya -İ Rin başını göğsüne Mi si şükran, merhamet, şefkat gibi seyler. Bugün bunlar hep unutul- denilen Hitler alâmet'nin i bir yahudi alâmeti olduğu hakkın-| kalarını aramaktır. (Devamı var) * ti bıkkında bir kitap yazmıştır. Bu eski imparatorun, “Kancalı Salip,, anasıl daki idd3sıdır. w” dir. Cemiyetin hedefi, talimat- | civarda bulunmaktadır. Bu maki» name maddesini değiştirmektir. İneler yalnız gemi mürettebatın İzdivaç cemiyetinin reisliğine, res» |değil eşyalarını da sahile getirme" mini gördüğünüz Matmazel Violet İğe kâfidir. Radier seci'mistir. | Şimlde köpek koşulu birkaç ara- i ba vardır. Bunlar derhal kaza 49 zengn kadınla evle- mahalline gönderileceklerdir. Dün nen dolandırıcı VARŞOVA, (Hususi) — Zabı- ta, son günlerde, çok mühim, çok meraklı bir meseleyi ortaya çıkar» dı. Hâdisenin kahramanı Jan Ste- riç namında bir adamdır. Zabıta | buadamm 49 kadınla evlendiği- İ ni, her biri ile ayrı ayrı nikâhlan- | dığmı tesbit etmiştir. Fakat Steriç şimdiye kadar evlendiği her kadı- nı alırken, Evlenme dairesinin defterlerini, kendi kalemile imza- lamış, çok geçmeden bu kalemin mürekkebi tamamile uçmuş ve imza yeri bomboş kalmıştır. Steriç'in suçu, yalnız 49 kadın- la evlenmek değildir. Kendisi bundan başka çek sahtekârlığı ile de maznundur. Steriç bu çeklerin hepsini de ayni kalem ve ayni mürekkeple imzaladığı için bunlar üzerinde- ki imza yeri de bomboş bulunu- yor. Steriç'in karılarma yazdığı mektupların hepsi de ayni halde- dir. Bunların biri üzerinde de im- za kalmamıştır. Zabıta hâdiseye vaziyet ettik- ten sonra Steriç'in kendisi de sırra kadem basmış ve nereye gitiğini, nerede saklandığını bilen bir kim- se bulunamamıştır. Steriç'in iç yüzü ancak ellinci zengin kadmı alıyorken anlaşıl- mış ve kendisi bir lâhzada orta- dan kaybolmuştur. Onun büyük hünerlerinden bi- ri hep zengin kızlarını bulup on- Tarla evlenmek, onları soyup baş- Fakat zabıta, pek büyük zah- İve dün gece bu mınt-kalardaki şid- idetli kar fırtınaları devam ettiğim İden tayyareler hareket edememiş» lerdir. Kazazedelerin gayet kuvvetli İradyo neşriyat o makineleri oldu- ğundan tayyarelerle mütemadi su- rette temasta bulunacaklardır ve ibu suretle kazazedelerin bulunduk pe yeri kolaylıkla tayin “edebile- ceklerdir. Tayyareler her an hare kete hazır bulunuyorlar. “Çelyuskin,, gemisinde bulunan kimseler bu kazanın O kendilerini tetkikatta bulunmak arzusundan alıkoyamıyacağını radyo vasıtasi « le söylemişlerdir. Donuk şimal! denizinde tetkikat ve bu yol ile muvasale hatları te- sisi için bu sene bütçeye (o 100 mil yon ruble tahsisat konulmuştur. Bu baptaki yeni faaliyet başlar başla” maz Donuk Şimal denizine 30 ge- mi geönderilecek (ve bu gemilere üç tne de buz kıran ilâve oluna» caktır. Batan “Çelyuskin,, bir buz kıran gemisi değil idi; fakat donuk denizlerde £ tetkikatta bulunmak için lâzem olan bilcümle tesisatı muhtevi bulunuyordu. Donuk denizi seferi reisi O. Y, Şmit ve kaptan Voronyin bu de- nizlerde tetkikat hususunda fev- kalâde ihtisas sahibidirler, (O Ken- dileri 1932 senesinde Sibiryakov'a yaptıkları seferle iştihar etmişler» jdir. Bunlar Arhangesk ile' Vlâ- idivostok arasındaki mesafeyi, buz- ilar üzerinde kışlamamık şartiyle iki ay ile dört günde almışlardı.,, metlere katlanarak bu garip do- landırıcıyı nihayet yakalamış ve adaletin eline teslim etmiş bulu” nuyor.