/ ——8 — VAKITI9 İnci kânun 1933-— Sevdiğim Hikâyeler “Sıcak bir yaz günü... tg EE yg gt yay FA e ee e e Selâmi EZLEİ yyl yyl ee pg gg Celâl Şefik loş koridorlardan | de hep o ayni mayo, kolunda hep » geçti, odasına girdi. Elindeki rake ti karyolanın üstüne fırlattı, ayak ucundaki biricik koltuğa oturdu. “Oht...,, dedi. Ayağında beyaz keten bir pantalon, üstünde, kolları dirsek - lerine kadar sıvalı, açık penbe i- pekli bir gömlek vardı. Açık du- van pencereden odaya dolan rüz - | gör, saçlarımın açıklı koyulu sarılı Sını şhârelendiriyordu... Dünya - dan uzak, gürültüden uzaktı. Sı - caktan da uzaktı. Bütün otel hal - kı, kızgın kumlarla, kızgın güneş arasmda kebaplaşırlarken, o, kol- tuğunda, denizlerden esen serin © rüzgâra karşı dinleniyordu. İ Böyle, rahat ve kaygusuz dinle- | nirken, ağır ağır, yavaş yavaş, u - sul usul kapısı aralandı yiv kayır “Kumral saç, kâinatı hiçe sayan havaya kalirk sivri, bir bu- run, beyaz dişler üzerinde kayan nemli bir çift dudak, bir çift kos - an göz, birçift ipincecik kaş, bülbül yuvası, çukur bir çene göründü... Koltukta Celâl görünce, gözler biraz daha büyü - dü, çene biraz daha çukurlaştı, du Bir top kı İ i daklar sağa sola kaydı: Di v i R — Pardon! Neki .bilr türkçe.... Yannış gelmişim.... Celâl Şefik yerinden fırladı. Kı zı kolundan tuttu: — Yanlış değil matmazel... Gi - tzok riniz, buyurunuz... Bu vesile ile gö ! rüşürüz. Matmazelin ağzı;kulakla. | rmâ vardı, etrafına baktı: — Bu kam: Posteleni... morfi... “Poli omorfi,, derken, karşısm- da duran, plâjm en şık, zarif, en güzel genç erkeğini, tepesinden tırnağına kadar süzdü. Maimazelin üzerinde de, dara - sık bir mayo, kolunda da marki - zet elbisesi vardı. Vücudu da saç - ları kadar kıvırcık, fakat göğsü, gözleri kadar kocaman değildi. © Pencerenin öpünde, denizlerden £#en rüzgüra omuz gerdi; — Ben seter den: gi ma, tzok sever. de st Am - İzi © kek, amma yok deniz... Sen ver. © Büyük bavullardan birine otur - op du. Yazseldizm ilminin, gönül ya: kan âlimi gibi, elini uzattı rap tabakadan bir sizara aldı. | — İtzezek bir siyara hen... Sen | itzmez?... Celâl Şefik afallamıştı: | e İçiniz, diye kekeledi, hen de | İeerım. Senre sustu. Ne söyliyeceğini| bilmiyordu. Ani bir küstahlık ham | lesinden sonra birdenbire mahcu» | biyete düşülen çağdaydı. Sağ şa - kağının sakal başı ile oynıyarak | düşünüyordu: “Budane biçim ŞEY seren Matmazel kalktı: — Orakali!... Sen tzok zentil - wan tzozuk... Seşi kahkaha ve neşe doluydu. Matmazel gittikten beş dakika i sonra, Celâl şefik alnıma bir yum: ruk vurdu: — Benimle alay mı etti?.. Ben de amma mankafa şeyim ie Mahmazele bir kaç kere daha rast geldi. Hep te güneş banyosu saatlerinde, otelde kimse olmadığı zamanlar, koridorlarda, merdiven VE mela yasi oi pri nı Şetiği | © ayni markizet elbise vardı. Bir gün cesaret etti: — Matmazel, çok güzelsiniz, de di, ne zaman odama geleceksiniz? Matmazel gülmekten katılarak çe bir gün, ya gelmez hitz.. Budala tz0z0k... Ve koşarak kaçtı. Celâl Şefik peşinşlen gidemedi. Bu rumıkızı onu felce uğratıyordu. Bir gün, matmazeli gene odası" na aldı. Merdiyenin dönemecinde kız adeta kollarına düştü. Öyle hızlı koşuyarşu, ki nefes nefese i - di. - Yarışa mı çıktınız matmazel, yoksa koşu içlmanı mı yapıyorsu - nuz?... Biraz giriniz de dinleniniz. Soluk soluğa nefes alarak: etti hen! dedi. Biraz soluk alsın diye, Celâl Şe- fik konuşmadı. Eessiz dururlarken dışarda gü- rültüler duyuldu. Kosuşmalar ol - du. Celâl Şefik merak etti: — Bu da nedir? — Sana ne kale... Sesler kesildi. Matmazel kalktı, kapıya gitti: — Orakali. di. Ok gibi kapıdan çıktı, kaçtı. Celâl Şefik gene döğündü: — Bu sefer enayilik ettim, bu muhakkak... Bu kız benden ne is - tiyor?. -tzok tesekkür... de- Akşam yemeğinde öyle bir şey öğrendi ki... Otelde tek tük hırsız- i lik oluyormuş. Bugün de odalar - dan birinden çıkan bir kız görmüş ler, kovalamışlar ama, yakalıyama muşlar... Ortadan yok olmu... Celâl Şefik dudaklarını ısırdı; “Sahiden budalayım ben... Bu kız benden ne istiyor diye düşünüyo - rum... Hırsızmış... Elbette onu ge- ne yakalarım...,, » ». Üç gün sonra, sıcak bir yaz gü- İ pü, Celâl Şefik kıyırcık saçlı rum kızının usulçacık odasına girdiği - ni gördü. Celâl Şefik parmakları- nın ucuna basarak kapıya geldi, dışardan kilitledi ve hemen aşağı indi, garosnları çağırdı: — Hırsızı yakaladım, odama ki , açık du | litledim, merkeze haber gönderi - Diz. “ Celâl Şefik, hazin hazin gekti: Asıl # * içini harsızı biraz son» İ va yakaladılar... Kıvırcık saçlı mat mazel, şen, şuh bir rum dilberi i - | di... Hoşuna gittiğimi anlatmak için bir gin ansızın odama gel - miş... Bir aşk macmerası azizim... Ne yazık, ki bu güzel maçera, baş lamadan bitti. Benim sarsemliğim den bütün otel halkı duydu. Be - nim budalaca ithamım karşısında yırcık saçlarını yolarak kendini müdafaa çiti, Kulaklarına kadar, || gözlerinin içine kadar kızararak itiraf etti; — Na be. miş ben oni Ondan git Sersem adam.. Sev - . hoslanmis ondan... m adada... Tabii özür dilediler... Ben her- kesten fazla özür diledim. Ama İş işten geçmişti. Bir daha odama gelmek şöyle dursun, yüzüme bile maçı " m yy : TAK ViM Salı Çarşamba 19 ,Kâ,evel 20 Küevel 1i Ramazan Gün doğuşu Gla batışı Sag, namaz Ole aman KEÇECİ İM Meşhur kumandanımızın fran İ sızca ve yahut'başka fen 'lisanına | EA vâkıf olmaması “beni birçok vak. | ver 24 RE 3 İ alarda müşkül vaziyete sokmuş - EE 89 — MAYİ e. Ben elimden geldiği 'kadar | orçkutra. 18,40 — 21 Bikakya Hans, Sadi B. EĞE #4 i ge | fenni tabirleri, “vaziyetleri izah | ve arkadaşları. 21 — 21MM genele. 4130 K z ederek arzusuna hizmet ediyor - — 25 Bedayli masiki heyeti , Fakat san da tekrar edeyim | ki, dünyada higbir gün bu kadar | sıkıldığım hatırlamıyorum. | Vakıa padişah we impatalo | bal — Köz kanser. 1688 opera. W830k0-İ siçe ile iki sarayın ileri gelenleri, manı, 2130 Yuçaslarya şarkıları, 284204 -İ dam donörler bizden ayrı ve w «| ser. zak bir grup teşkil ediyorlardı. | | Fakat nazarlarının hep benim üs- Muhtelit İ zekimde toplanmış olduğunu düşü ! nerek büyük sıkıntı duyuyordum. Pek uzun konferanstan sonra devamı. 20) salonu terkettim. Biraz sonra i « pik. 21 şarkı, kadını sesi. 21,30 senfonik kon- kinci salonun kapısı biraz açilâr. ! 8er. 2115 kanserin devamı, Bizim mükâlememizin sında dışarı çikan padişah dışar « dan bizim konuşmalarımızı kâ - milen dinlemiş, kapıyı açarak ba kıyormuş, Görünce tüylerim ür « perdi. Hünkâr bir sağa bir de sola baktı. Gözlerim gözlerine yelince ANKARA: — 1240 — 1340 gramalan, 18 — 845 or - kesir. 18,45 — 20 alaturka saz. 50 ajans, VİYANA: SiSi m — BUDAYEŞTE: Bbm 20 plâk. 21 piyano. 23 konger. besteler. 23,40 gigan havaları, BUKREŞ 408 m — 13 Konser, 19,i5 konserin eşna - | *v VARŞOVA: Miz m — 1840 pilikla şarkılar. 1755 Polonya mu * sikişi. 21 genç kamal isminde K, Kalmanm geneliğinde yazdığı bir aperet BELORAM: im 47 orlkatrn. 18 sazlalar. çigan, 24 dana, AOMA öm — 4149 gacuk saati, Piyano, . 2040 ye. 33 plüle vaad, 24 son haberler, 4830 danp. 23 ... emrini verdi. * Hemen akildım, O şalonda baş- ka kimse yoktu.Kâffesi yanındaki | odada yekdiğerile artık Tercüman PARİS: #989 m — Bana dedi ki: | o — İzzet Bey.. Güzel tercüman- İ Ju ettiniz. Bülün bugünler bana | çek iyi hizmetlerde bulundunuz. | Memnun oldum. Padişahın bu sözleri söylemesi (Elizalarında yıldız işaceti olanlar üzer lerinde 181 ci künun muamele olanlar- dor.) Rakamlar kapanış biyazlarını gösterir © Nykut (Satış) z Şebir Tiyatrosu Temsilleri Bu akşam saat 21 de Lüks Hayat Büyük opereti Yazan: Ekrem ve Cemal Re- Til) şit Beyler. Muallim ve talebe gecesi “ 18, —İ » Bedapette Sü) # Bükseş * Belgrap 30, * Ypkobama 43, # Alun * Mecidiye * Bankgor # Asin * Cengrre * Solya * Amscerdam 84, # Prig iş * Stakho'm | VAKIT j Gündesik, Siyasi Güzete laraabul Ankara Caddesi, VAKIF yurdu Telefon Numaraları: Yazı İşleri telefonu: 24370 idare iaietonu > YağTe Pelgent müresir Tae — VAR Posta kuluşu No. «6 Abone bedelleri: Türkiye vap Ka Ni | 1.00 Stokkolm Viyana g Madrit » Berlin Vana Budapeşie Bükreş Belgrat Yoşahama Moskorg e Londra * Nevyoi # Eagis « Milinp » Brüksel inş « Gezgire Solya Ampscasdasn “ö 3S4$ 4.4869) özü 2.4415 | 14 BATON YANZŞ 106 59 6 | İl | İş Bankası 2675 418 Prj 150 204 205 '$ Varkos Çimene as, Ünyon Dev Sari Dek Balya Şark m seza Teteton | Anadal Reji Şir. Hayriye amvay Ecnein vw 100 409 0 Taci Yünler Bkm sakileterinde ses ma) VA emmuştam başlar, Mi sekilde 1ğ0 kuruşa kadar Çıkar. Büyük, fazla, devgmlı Yün verenlere «it 1903 de: İst, 248 1304 203İ4 Anadolu xa) Anadolu 3 vg 4 Mümessil) Sak Dyo D. Muyah Gümrükler 4028 Di A Bağdar, Bihtim oturduğum zaman, isterlerse od mın döşeme tahtalarını bile çal - sınlar, Polise haber vermiyece - BO ilk dalası SU Dç datası v3 rt 18 ve on dalası YO kuruştur. Üç Dâp verenlerin bir defam #gecca- "ei satırı geçen İlânlarm (nala . beğ kuruştan besab edilir. ununun Apfülhamidin Yaveri was ZADE izzet Fuat Paşanın HATIRALARI AŞAMA bal MA Mabeynci içeri girdi, iki dakika sonra çıkarak liva olduğu söyledi! bir idi. “Bu sözle işitir işitmez "hemen eteğine wat dım. Her zamariki gibi bırelema © dı. ' — Bana baş mabeyinciyi gön” mesele İ deriniz. Dedi. Hacı Ali girdi. dki dakika sonra çiktiğı zaman Ti olıluğumu söyledi. Fakat Çanakkaleden avdeti * nizde iradeiseniyesi tebliğ oluna * caktır. Dedi. “Bundaki keramet” hiç keşfedemedim. A İsadei hümayunu tebliğ ettik tan senin sevinç içindeyiz Sili denbire imparatorun beni çağı” dıklarını haber verdiler. Acaba i olmuştu? Koşa koşa gittim. İmparata” Vilhelm ikamet ettiği köşkün 4#” lonunda ayakta duruyordu. Beri bekliyormuş. — İradesi başmetpenahileri.. 4€ İdim — İzzet Bey.. dedi. Biraz evvel Plevne kahramanmın büyük ç** uşkanlığı ve dirayetini işittim” Siz de o muharebede © imişsinir” Zannederim © günlerdeki vaziyet” leri de Lenkit etimissiniz. Tenlsit * leriniz hangi esasa dayanıyor. — Rahatsız etmezsem anlata * yam, dedim. j — Hayhar.. — Yanımızda Fon Dergolç ile ili Alman zabiti daha vardı. R — Haşmetmeap.. dedi.. Osma” Paşa Hz. Plevnenin son vaziyeti anlattılar. Bundan sonra (o geç” vekayi hakkında malümal ver” mek ve tenkit yapmak daha iyi ©" lacaktır. Zannederim.. — Evet. Evet, hk Bu evet. Sözleri beni adet şımarttı. Hemen hafızamı topla * dım. Ve sözlere başladım. O gü” leri yaşadığım için her şey aklı” da idi. Hemen başladım: 10 kânunuevvelde idi, Ple”” ne kahramanı büyük bir kazay” kurban giderek kılıcını Rus ordi” sunun umum kumandanına tesli”” İ edince, veziyet birdenbire karı mıştı, O tarihte sabık serdar Mehmet Ali Paşa Sofya yolunu müdafa” için İstanbuldan Orhaniyeye de” hal gönderilmişti, Boş şark ordusunda; Şıpka * nın sabık cellâdı, o Methmet Ali Paşaya halef olan Veysel Paşa ye” | rinden kımıldanmıyordu. Plevnenin sukutu üzerine e konun hassa askeri Plevneden haniye ve Sofyaya giden yolunu tazyike başladı. di Bizim pasalar Müşir i AN Paşa ile Nazim Paşa vazi)€*” tetkik ediyorlar, buna bir faa çaresi arıyorlardı. Nazım ye şa Orhaniyeyi terketmişti. i İ müdafaa Filibede olacaktı. buki Filibe havalisinde talu“ ve müdafaa edilecek hiç bir yoktu. Bu hat olsn olan Turs9 — Siminli havalisiydik Bu takdirde sevkulceyi yatlardan, mahrum, yerişa” ğuktan donmuş, yorulmu$ v dusuna güzel bir ders yeri lacaktı, Fakat nerede © #€ çeri eg