Bahisler N ENA ere yastan manen sase ses eset Iktısadi i SRSSEEI2EE8 aRliEEEElİzaEERİr GEREEİE ER TERA SERRE SEE EETİEERİZ Milli istihsalâtımız İsmet Paşâ Hz.nin Zonguldak ma- denlerini ziyaretleri münasebetile 25 teşrnisani 1933 tarihli Eko- Momist Doryan gazetesinden: Milli gazetelerden hiç biri, Baş vekil ile İktisat vekilinin Zongul- dak madenlerile İstanbulda Sur Merbanka merbut fabrikalara vu bülan ziyaret ve tetkiklerinin heticelerini bizim kadar memnu- Niyetle karşılıyamaz. Bu neticeler, Ekonomist sütun- tında yorulmak bilmiyen (o bir | Sayretle müdafaa edilmiş olan fi- | irleri tetviç ediyor ve milli ikti “adiyatımızın çarklarında ve işle- mesinde yapılması lâzım gelen en Ssaslı ıslâhat hakkındaki o noktai Müzarımızı teyit ediyor. istihsalâtı. tahrik Her taraftan milli Mızın tedrici bir surette feryatları kopardığı ve son za manlarda bu fazla istihsalâta her ne suretle olursa olsun mahreçler teminine çalışıldığı sırada bizim milli iktisadiyatımızın hedefi, ne fazla istihsal etmek ve ne de faz rin zararına olarak her hangi bir | teşebbüsün sermayedar ve yahut idarecilerini himaye ve taltif şek- linde telakki edebileceğini hiç bir zaman hatır ve hayalımızdan ge çirmedik.. İsmet Paşa ile Celâl Beyin sa - nayi sistemimizde yapmak niyetin de bulundukları esaslı ve hayır » kı ıslâhat kendilerinin dirayet ve basiretinde, ümit ve itimadımı - zın tamamen haklı bulunduğu - nu ve bu işin ıslâha muhtaç oldu - ğunu ıspat eder. Türk köylüsünün her ne vasıta ile olursa olsun Yunan ve Bulgar köylülerinden daha az iyi giyin » memesi, daha az rahat yaşâma - ması lâzımdır, Balkan memleketleri, iktisadi | buhranın hemen hemen aynı tesir» leri altında bulunuyorlar. Binaenaleyh arada görülen ya- şayış farkları her devletin dahili satmak değil, fakat her şeyden | milli şartlarından ileri gelir. €vvel en ucuz fiatle köylü sınıfı- tım hayatı ve ihtiyacatını temin İ tsadi mahiyeti haizdir. etmek olduğunu tekrar edip duru- | Yorduk. Köylü şekeri, eti, elbiseyi ve Waiçi zaruriyeyi kendi vasıta - Bu şartlar, siyasi, resmi, ve ik- Bu şart- ların milletteki disiplin, hüküme- tin haiz olduğu otorite ve Türk zimamdarlarının haiz bulunduk - ları nakabili inkâr nüfuz yüzün » larile kabili telif bir fiatle teda - | den Türkiye de her memleketten Tik edemedikçe, fazla üzüm ve | daha kolay bir surette düzelece - tütün istihsal etmenin ve satma - nın hiç bir faydası olmıyacaktı. | Milli fabrikalar, milli istihlâkin | har bulunan bir millet neler yap « bir kısmını değil, fakat (hepsini İsmin ve tatmin edebilirler. İ ğinden şüphe etmiyoruz. Bir Ga » ziye malik olmak saadetine maz - maz? Gazi Hazreleri, çizdiği pren » Fakat milli fabrikaların faali “| ” siplerin iktisadiyat sahasında 'ne yeti yalnız kazanç temininden ibaret kalarak dahili satış fiatini Yerli müstehliklerin seviyesine in- “irmedikçe bu hal faydasız, hattâ Muzır olacaktı. Devletçiliğin gayesi, devletleş- tirilmiş olan teşebbüslerin refah Ve inkişafı değil, fakat müstehlik- erin normal ve meşru bir şekilde Memnun edilmesidir. , Binaenaleyh iktisadiyatta en mühim nokta, pratikte birbirine Muarız olan temayülünü gösteren suretle tatbik edileceğini de tayin ve tespit etmişir. Bu prensplerden | kendi refah ve saadetimiz namı - na müstefit olmak bize düşen bir vazifedir. Yunanistanın bu sahada gös » terdiği misal, pek barizdir. Yuna - nistan ne siyasi istikrarı ile ve ne de topraklarının zenginliğile te » mayüz etmiyen bir memlekettir. Borçları, bizimkinden de az de - ğildir. Fakat bütün bu menfi â- millere rağmen Yunanistanda köy Ye hakikatte yekdiğerine muarız | lü diğer Balkan devletlerinkinden bulunan devletçilik ile halkçılık Prensiplerinin telifi idi. Açık bırakan bir fiatle yapılan nür ihracatından ve yahut bazı ve mensucat müesseseleri- nin başında bulunanlara verilen Yüksek ikramiyelerden uğranılan Zararları yerli müstehliklere ödet- e hükümetçe hoş görülmemiş- İşte böyle bir hale nihayet ver- Meğe azmetmiş olan İsmet Paşa ile Celâl Bey, hastalıkla en hassas Yerinden mücadele etmeği o yani Maliyet fiati meselesini halletme- 8i bir vazife addeylemişlerdir. Bizim için bütün mesele, mali- Yet fiatile halledilebilir. ( İptidai maddeleri ve işçiliği dahilinde bu 'unan eşyanın maliyet fiati Avru Padakinden daha yüksek olmak ar gülünç bir şey olamaz. Ötedenberi iddia ettik ki, milli Sânayie bahşedilmiş olan himaye, yeye mazhar olan sanayi ta « rafından sermayedarlık O emelile i sürülen ve kontröl edilmiyen Muhtekirane fiatlerle değil, fakat ve iyi hesap edilmiş fiat « lerle müstefit olmak lâzımdır. Hü devletçiliği, müstehlikle » daha iyi yaşar, Yunan köyleri da - i ha müreffeh bir manzara arzeder ve orada ihtikâra karşı alınan şiddetli tedbirler, yalnız drahmi » nin sukutundan ileri gelmiyen bir ucuzluk temin eder. Ruhan muh- tekir olan Yunan milleti, siyasi renkleri her ne olursa olsun ma « kamı iktidarda yekdiğerini istih - daf eden bükümetler tarafından kendi hissiyatının ilecaatına rağ» men ihtikâra sapmaktan mene - dilmektedir. Ekonomist Doryan gazetesi, Yunanistandaki (o ucuzlukta ove buna rağmen Yunan © sanayiinin ikişaf ve terakkisinden bahsettik « ten sonra diyor ki: “Yunanistanın bize gösterdiği bu misal, ve orada dünya iktisat buhranının tesirlerini hafifletmek ve bertaraf etmek için (o görülen gayret ve himmetlerin tetkike de- ğer bir mahiyette bulunduğu ka- naatindeyiz. Cümhuriyet balk fırkası umu- mi kâtibi muhterem Recep Beyin Yunanistanda bir müddet kalmak hususundaki niyetinin bu alâkaya ve tetkike yabancı olmadığı zam nındayız.,, i P el Hüseyin ve Muzaffer, 7 7*“TT19 İnci kânun 197 Saman | S POR | Ikinci Balkan güreş şampiyonası başlıyor Milli takımımız tesbit edildi - Romen- lerin n gelip gelmiyeceği belli değil İkinci Balkan güreş şampiyo - nası perşembe akşamı başlayacak- tır. Müsabakalar Asri sinema salonunda yapılacaktır. Maçlara cuma günü öğleden sonra ve cu - ma, cumartesi geceleri devam edi lecek bitmezse pazar akşamı da son müsabakalar yapılacaktır. Müsabakaların bu sene daha çe- tin şartlar içinde geçmesi ihtima- men milli güreş takımımız maal - esef geçen seneki kadar kuvvetli değildir. Bunun sebebi nüz müsabakalara girecek Vazi - yete gelmemiş bulunması, Abba - sın da mazereti dolayısiyle müsa- bakalara girememesidir . Milli takımımızın muhtelif kilo - lar için namzetleri şunlardır: 56 kilo küçük Mustafa, küçük Bu kiloda ya küçük Müstâfanin Yahut küçük Hüseyinin tercih edileceği tahmin ediliyor. Henüz İstanbul halkının güreş yaparken göremediği (Hüseyin, geçen sene birinci Balkan şampi - yonasına giren küçük Mustafaya karşı o kadar dikkate değer vazi- yetler göstermiştir ki federasyon ikisinden birini tercih hususun - da henüz kati kararını vermemiş- tir. 61 kiloda — Bu kilonun da iki namzedi vardır: Yaşar ile Suat . Yaşarın tecrübe itibaryile tercih edilmesi ihtimali vardır. 66 kilo — Bu kilada da iki esas İı namzet karşılaşmaktadır: Yu - suf Aslanla İsmail. Bu iki güreş - çimiz de son müsabakalarda çok dikkate değer görünmektedirler . Bununla beraber Yusuf Aslanın tecrübe cihetinden tercihi ihtimal dahilindedir . Diğer kilolara gelince; bunla - rm Saim, Nuri, Mersinli Ahmet ve Çoban Mehmet tarafından temsil edilecekleri muhakkaktır. Bu kilo- larda henüz başka kuvvetli nam - zet yok gibidir. garlar üç pehlivanla iştirak ede - ceklerdir. Bu üç pehlivan ağır, ya- rı ağır ve ortadır. Bulgarlar he * i müz hafif kilolar için güreşçi yetiş tiremediklerini ileri sürmüşlerdir. Yunanlılar ise bu sene tam ta- kımla gelmektedirler, Geçen sene İ ağır için güreşçi getirmemişlerdi. gelmektedir. Yalnız takımlarında, bazı tadilât yapmışlar, bazı Ma - car güreşçilerini kadrolarına sok- muşlardır . Henüz gelmiyecekleri kat'i su - 61kilonun namzetleri Yaşarla Suat linin çok kuvvetli olmasına rağ - | de kolu ! sakatlanan büyük Mustafanın he - | kararları ancak bugün yahut ya - | deceklerini umuyor ve muvaffakı Sırp takımı da tam takım olarak | menlerdir. Rumenlerle uzun mu - habereler yapılmış, anlaşılmış ol - makla beraber federasyon son haf | ta içinde garip bir talep karşısın - da kalmıştır. Rumenler İstanbula ancak Belgrat yoliyle gelebilecek- lerini ileri sürmüşlerdir , Bu yol Romanyadan İstanbula gelen en kestirme ve tabii yol ol - İ kabul edememiş ve (Rumenlere | İ deniz yolu üzerinde bilet gönder - miştir. Bu itibarla Rumenlerin kati i rm anlaşılabilecektir. madığı için federasyon bu talebi | 56 kilonun namzetleri Hüseyin,Mustafa,Muzaffer Dün akşam, ikinci Balkan şam- piyonası üzerinde federasyonun kıymetli reisi Ahmet Fetgeri Bey- le konuştuk, dedi ki: “— Geçen seneki kadar kuvvet li olmamakla beraber takımımız itimada şayandır. Bununla bera « ber bu bir spordur. Vereceği neti « i i surette tesbite Oimkân | rr Biz çalışıyoruz ve çalışa- nm kazanacağına da iman ediyo « TUZ.,, | Kıymetli güreşçilerimizden Bal- kan şampiyonluğunu muhafaza e yetlerini şimdiden diliyoruz. | sesemammneammere rs rnEENEEERE EE EEERENERREENENEEEEEEEEEAN Münakaşa devam ediyor yazdım.. Fenerbahçeli Kemal.imzasiyle İzmirin spor muharrirlerinden bi- risine yazılan mektup meselesi el an İzmir sporcularını alâkadar et mektedir. Bu mektubun, tarafın dan yazılmadığına dair evelki gün Fenerbahçeli M. Kemal Bey. den aldığımız bir mektubu neşret miştik. Dün de “Kemal, imzalı başka bir mektup aldık. Bu mek tubun sahibi, İzmire (© mektubu kendisinin yazdığını söylemekte- dir. Verdiği izahata göre kendi. si Fenerbahçe klübüne yazılı de- ğildir. Fakat Fenerbahçeyi sev » mektedir. Bunun içindir ki İzmir li Mehmet Ali Beye (o gönderdiği mektuba Fenerbahçeli Kemal im zasını atmaktan © çekinmemiştir. Ahmet, Mehmet diye bir yalan isim uydurmaktansa (bu suretle yazmağı tercih etmiştir. Ve mek tubun Fenerbahçe idarecilerin - İden M. Kemal ve Con Kemal Ecnebi takımlarının vaziyeti! Beylerle katiyen alâkası yoktur. Bu seneki müsabakalara Bul « | Kemal Bey bundan sonra mek tubunda yazıldığı söylenen “Kü- förler,, in katiyen doğru olmadı İ ğmı bu itibarla tahrif edilmesine ihtimal verdiğini kaydettikten son ya bu mektubu niçin (o yazdığımı madde madde izah ediyor. Aynen yazmıya imkân bulama dığımız bu izahata göre: İstanbulda tutbol 30 sene evel baslamıştır.. İzmirde ise on sene evel başlamıştır. Futbola diğ lerinden yirmi sene evel baslı memleketin kıvmeti sünhesiz ki diğerlerinden pek farklı olacak - kü.. Çünk “Ben artık dayanamadım.. Kabıma sığmaz bir hale gelmiştim.. Bunun içindir ki .. ,, noktayı kale almamaktadırlar. Muhafız Güçü ile, Galatasa. ray takımları İzmir seyahatlerin « ide çok nahoş hadiselere o maruz kalmışlalrdır. | © Ankarada 933 şampiyonluk fi- İ nal maçı yapılırken Kemal Ha lim Beyin ayağına kramp girmesi ne İzmirliler inanmamışlardır. Ke diği ceza da kabul edilmemiştir. Geçen sene İzmirliler İstanbu la gelmişler ve İstanbulun yüksek oyunu karşısında 1—3 yenilmiş - ler, fakat bu mağlübiyeti hazme- i mür parçaları attıklarmı uydur » . dır, t Nihayet Fenerbahçe İzmirlile. ri 8 — 0 gibi mühim bir kendi sahalarında ve ecnebi hakemin idaresi altmda yenmiş « tir. Ve arak bundan sonra sus « mak lâzım geldiği halde maalesef İzmirliler bı makul ohareketi de göstermemişlerdir. Kemal Bey, layısıyle aynen yazamadığımız bu maddeleri birer birer izahtan son ra: “Fakat ben artık day: dım, çünkü kabıma sığmaz bir hale gelmiştim. Bunun neticesi olarak Mehmet Ali Beye bir mek- tup gönderdim. Muhterem muhar rir bey söyleyiniz, hata mı ettim, buna nasıl dayanılırdı?,, Diyor ve İzmir muharrirlerinin bunun kolayını bularak mektubum nu değiştirdiklerini ve okunmaz rette bilinmiyen güreşçiler Ru - |tır. Halbuki İzmirliler bu mühim | bir hale getirdiklerini söylüyor. | mal Rifat Beyin haklı olarak ver. demiyerek halkm oyunculara kö. bazı sebepler do- 3 İzmirlilere mektubu ben | farkla bir