© —8— VAKITI keci kun 1933 Vakıt'ın Edebi Hikâyesi Yaralını n Ölümü Nakleden: , Georges Duhamel Selâmi Izzet ENNE. Rövo'nun odasında insan sıkıl mıyordu. Harbin uğultusu ,yol alan ka- filelerin gürültüsü, top ateşinin saralı sarsmtıları, can alan maki- nenin bütün ıslıklarıyle soluma - ları; enginlerde keşmekeşin hafif | aksi sadası küçük bir limana na « sıl gelirie;” pencerelere kadar öy le geliyor ve' bitgin bir hiddetle | camları depretiyordu. Fakat ku - | lak, bu gürültüye, sefil dünya » nın mabzıymış gibi, aşinaydı ve Rövo'nun odasında ,ihsan sikilr - miyordu. Uzun ve dar bir odaydı, dört | yatak ve dört kişi vardı; ama bü- na rağmen Rövonun odası deni - | yordu, çünkü odadan Rövo'nun şahsiyeti dolup ta:1v: du. Oda, sanki ona bıcılmış bir kaftan gibi, tam-uygundu. | Birinci teşrmın başlangıçla - rında, Rövo'ya koğuş değiştirmek için onbaşı Tetar bir takım kötü i ikalar çevirmiş, ve bu dala - p a. muvaffak olunca biçare adam üst kata çıkarılmış, yirmi | ber yaşıyorlardı. Ha, Rövo.. Muhakkak gene sen yaptın... vet, buna diyecek yok, oldukça rahat uyudum. Biribirlermin yüzlerinden ziyade seslerini tank yorlardı. Landrap geleli bir hafta olmuştu. Bir sabah pansımana götürülürken Rövo gördü de: — Senin ama da tuhaf suratm var Landrap, dedi, saçların da tu je: haf... Madöm Dogan saat sekizde gelir ve çıkışırdı: — Burada fena bir koku var! Rövo sözü çevirirdi: —Oldukça rahat uyudum. E - Madam Bogan çarşafı kaldı « rmca feci koku genzini tikardı. İyi yürekli kadın homurdanırdı: — Ah Rövo, çocuk (o gibisin! Hiç kendini tutamıyacaksın?. Rövo, artık inkâr edemezdi. Yeni farkına varmış gibi itiraf ederdi: — A, sahi... Gene doldurmu - şum !.. Ne yapayım, kadınım, e « limde değil, Madam Bogan gidip geliyor, r Bekârlar TAKVİM Pazar Pazartesi 17 Kâ.evel (o 18 Kievel 29 Şaban 30 Şaban Gün doğuşu 720 Gün batışı 1042 Sabah Damazı 0,8U Öğle Bâmazı İkindi camaz Akşazı nümanı Yatsı saman İmsak Yılın geçen günleri | 351 Yılın kalan , ei 70 1641 8,0 12.10 40 1047 1891 saa ız 14,0 16,42 8,2 5 2 G8 Ee ISTANBUL BELEDİYESİ Şehir Tiyatrosu Temsilleri LI Yazan: 1. Ful- da UM Türkçeye çeviren; M. Kemal Na- bi Beyler 4 perde komedi Halk Gecesi Lüküs Hayat operetinin bilet- leri şimdiden gişede satılmak- tadır. Bu akşam saat 21 de Bugün ANKARA! — 12,30 — 13.90 gramafon. 13—1B,45 orkes- ira, 1845 — 20 nlatırka saz. 20 ajans, — kişilik büyük bir koğuşa yatırıl - « müşte. Odası mahremiyeti olmı - yan, çiğ ve amansız bol ğın kemirdığı, göz kamaştıran bir göldü. Üç günde, ruhunun ani bir karariyle Rövo vücudunun ve su, çamaşır arıyor, çocuk gibi Rö İ voyu silip temizliyor, güzel elle - rı, tabii bir şey yapıyormuş gir bi, homurdanarak pisliğe bulaş - tırıyor: — Kendini tutabilirsin Rövo, bak bana ne zahmet çektiriyor « YİYANA! öliği m — M3 — 15 mandolin, 16,05 kitap santi» 16,99 oda rmisikisi, 18 konser, 20,56 konser. 11,30 konser. 28,90 konser, BUDAPEŞTE; #088 — 1645 orkestra, 19 çigan orkestrası, 20,15 spor. 23,20 Eml Roz orkestrası, 24:20 çigam, Aptülkamidin Yaveri ww KEÇECİ izzet Fuat Paşanın ZADE Jİ HATIRALARI ANAN SMA KAKA AAA KE KAD On sekiz Temmuzun korkunç hatıra ları herkesin zihninde hâlâ yaşıyordu ün GR is Beyaz renkli kesif bir sis ka - sabayı kâmilen istilâ etmıştı. Sulu kar yağıyordu. Hakiki bir kış sa « bahıydı. Sabahtan beri devam e- den bombardımanın müthiş tesir lerini müşahede etmek için bağ « lar içinde bir tepecik üzerine çı- kıp durmuştuk. Önümüzde bağlık, bahçelik ve arızalı bir arazi, düşman vaziye « tini çok iyi örtüyordu. İyi hatırlıyamıyorum. Galiba saat 10 idi. Yeşil dağlar üzerine jeneral Skobelef kolu tarafından müthiş, kolan patlatıcı bir yay « İm ateşi yapılmıştı. Bu cihetten Radiçevo vadisinden iki tarafın muharebe vaziyetlerini çok iyi ta kip edebiliyorduk. İşte bu sırada bizim nişancı Katlarimızın umumi hücuma başlangıç olması için ka- rarlaştırılan saat 3 ü beklemiye « rek ilerlediklerınr gördük. Bir müddet sonra öğlene doğ- ru önümüzdeki dördüncü kol aw keri, düşmanla şiddetle çarpışa - rak (Hora) diye hücum ettiler. | nenin zaplı imkânsız görünüyo” du. 18 temmuzun korkunç hat ları herkesin zihninde hâlâ yaşi yordu. Birçokları da hiçbir neti ce vermeyeceğme kani oldi hücumu istemiyorlardı. Çok meden Radiçevo istihkâmr ale hine yapılan hücumun geri püf” kürtüldüğünü haber aldım. Fitilli tüfenklerin yaylım atef sükünet peyda ettı. Akabinde daha (horra) avazeleri kulağ! ğ zı tırmaladı. Yaylım ateşi tekr#” dehşetiyle hükümferma © olmıy? basladı. i Sonradan anladığıma göre O i liş ve Yaroslav alaylarını takvij için harp hattına ilerlemiş Kazan ve Şovya alayları da pü kürtülmek nasibinden hissedi” olmuşlardı. Saat üçü çeyrek ge$* jeneral Zotof Radiçevo istihkâm' na hücum etmek için Voroner 8" layına emir verdi. Bu emri ber alarak götürdüm. Saat 4 te jeneral Zotof beni Yf nına çağırarak dedi ki: 4 * öyle bir zayıflayış zayıfladı, ki Piyade ateşi az zaman içinde © Onu hemen odanın nihayetindeki | © kapinm arkasına indirmek lâzım- | geldi. İ Ve bu iş böyleydi: o Kıt'aya cidderi'üğir bir yaralı getirildiği zaman, madam Bogana, Rövoyla görüşmesi ve “meseleyi halletmes si,, rica olunurdu. Rövo biraz nazlanır nihayet: — Pek âlâ, derdi, pek âlâ!. O adamı benim odama koyunuz. | Ve Rövo'nun odası daima do - | uydu. O odada yatmak için ha «| fif yaralı olmak, el kırığı, kol sa katlığı kâfi değildi. O odada yat- » omak için insanda görülmemiş bir © şey olmak gerekti. Meselâ idrar yol değiştirir “bu harpten evvel “ geldiği yerden gelmezse..., o has- | © tayı o odaya yatırırlardı. i Rövo göğsünü kabartarak: k — Burada yalnız nadir vak'a « | Olar vardır, derdi. Bir kere Sandrap vardı. “Hace- « tini yanındaki bir delikten yapı » > yordu.,, Bu adamcağız şimalliydi. Burnu taze domatese benziyordu. Gümüşü ipek gibi güzel gözleri © vardı. Üç kere yaralanmıştı ve | © ber sabah: “Almanlar sağ oldu - K > görseler saşarlardr..., der « li, Göğsünden ağır yaralı Römü- Ere vardı. Bu yaradan Ravau... fe-' — uau,. rauau.. fauau diye gürültü ler çikıyordu. lardı, Rövo da derhal günkü onun yüzü, ruhu gülmek için yaratılmıştı ve en feci ıstırap içinde bile gülerdi. ben derdi. Fakat birdenbire yaralı uta - — Kusuruma bakmayınız ma- dam Bogan, eskiden böyle değil dim.... Madam Bogan gülmeye baş - gülerdi; Verdiği cevap hoşuna gıttığı için, arada sırada tekrar eder, & e nüne gelene: “Biliyor musunuz, | terk! söylüyor. 2280 iki Kk. Temim eskiden böyle değıldım.,, Bir sabah madam Bogan, Mer- — Ne o Merli!... Sen de mi yavrum! Merli, nefis vücutlu, güzel köy delikanlısı ölü bacaklarına bak « tı: — Belki madam, olup bitenin farkında değilim ki.. Ama Rövo sevinç içindeydi. En güzel sözlerin güzelliği bir ğ tuhaf sesler çıka »! kiden 2.. Ağzmla mı yapıyor - | sun bunu?. “dadı: © çim gidiyor!. Nihayet Merli vardı. Bir torpil amudu fıkarisini kırmıştı. Belin - > den alt tarafı sanki onun değildi, tutmuyordu. Bu dört kişi kendi yerlerinde, © sart Üstü, muhtelif cins kokular © neşrederek, gürültüler yaparak ve © ayrı ayrı şeyler düşünerek bera - © ami günü sordu: Ahenksiz bir sesle öteki fış - — Kaburga kemiklerimden i- Rövo akıllıydı. “Es | böyle değildim,, demenin kâfi gelemiyeceğini hissediyordu. İ İşte bu sırada babasmdan mek- tup aldı. Mektup bir sabah dam- dan düşer gibi geldi. Rövo'nun Yüzünü yıkamışlar, alay olsun di- ye pos bıyıklarını alameriken kes mişlerdi. Bütün hastane, kapının / aralığından ,ağır hasta bir centil. mene benziyen Rövoya bakıyor - du. Zarfı, iş görmeden ve hasta. lıktan biçimsizleşmiş parmakları arasında evirip çevirdi: — Benden gene ne istiyorlar! Röve evliydi; fakat altı aydır saat sürer. BÜUKREŞ- Mz, — 18 konser, 20 pllk. 21 ses, 11,20 orkes » nıyor, ümitsızlığe kapılıyor ve im- | tra konseri, 28 orkestra, 28 konser. liyordu: VARŞOVA: Mim — 1815 senfenlik., 15.20 plâkia sarkı, 1030 orkestra. 17 çocuk. 17,80 Rublaştaya piyano çalıyor. 20,50 hafif misil BELORAD: 8m — 16 pâk. 20 orkestra, 71 (Vardar) isimi temeli, 22 şarkılar. 24 düne, ROMA: Mizan — 19,80 msiki. 14 meüsiiki, 18 konser. 2140 operet, sohbet, tiyatro, haberler. PARİS: 5287 m — 3i Havayen havalar. 32 İvon Prentan ser. 24,30 son haberler, Mirtliğği haber alamadığı için, linin yatağını yaparken haykırdı: bu uzlete alışmıştı. Odasında, ka- Kötürüm de pisletmıştı. pısınm arkasmdaydı; o kimseyle kavga etmek istemiyordu. Ne di- ye ona mektup gönderiyorlardı?. (| Tekrar etti: Mektubu okusun diye madam || Bogana uzattı. Mektup Rövonun babasından dı. İtinayla, dolu dolu yazlımış on satırda ihtiyar adam, tayin etme - bütün gün: “Yalnız ben değilim !, | diği yakım bir tarihte geleceğini yalnız ben değılım!,, diye haykır. dı, Onun neşesine kimse ses çı. karmadı; çünkü insan zaruretin had devresine geldiği zaman, in- san kendine benzerini bulunca bir az rahatlanır, bildiryordu. Rövonun yegâne sebebi mev « cudiyeti gülmekti. Gene (güldü. Bütün gün mektupla oynadı, her kese gösterdi: — Misafirimiz gelecek. Ba - bam bizi görmeye gelecekmiş. Sonra ilâve etti: — Biliyor musunuz ki, babam || mükemmel bir adamdır. Ama ba- şından çok felâket geçmiştir. Gö- receksiniz ya, kolalı yakası da vardır. Ve Rövo babası hakkındaki bü tün düşüncelerini bu son söze ir- hisar ettırdı: — Babam göreceksiniz: Kola || İı yakası vardır. Günler geçti ve Rövo babasın- dan o kadar sık bahsetti, ki niha» yet umuttu: Babası gelmiş miydi, yoksa gelecek miydi?. Ni > (Sonu yarın) 18 — 30 temmuz ateşlermin şide det ve dehşetini hatırlatacak de- receyi bulmuştur. Her taraftan bir MenyeRiNez cağ alıcı sesler, öyle yaylım ateşlerinin adi gürültüsü ne, tramyetlerin patırtırsına ben- zemiyordu.Bu hayvan ortalığı kap lamış vahşi hayvan gümbürtüsü idi. Hepimiz müteessirdik. Ahvali ruhiyesı elemler ve kederler için- de idi. Rusyadan yetişecek imdat kuvvetleri gelmeden evvel Plev - | (Hizalarımda yıldız işareti olanlar özer- lerinde 161 ci kânon muamele olanlar- dır.) Rakamlar kapanış fiyatlarım gösterir | a Mukut (Satış) 650, —Ee Vivanı 105, we) Madrit * Beria 993, —İ © Varşova 118, —İ| # Bödapeşte ?4, 50) * Bükreş “24, | * Belgrat #, <-| Yokohama * Alın YS 13, — oray “e. », 1,8 46, 43, ; * Stokho'm | Çekler (kap. sa 16) “İs Viyana # Madrir » Rerlin & Varşova » Budapeşte » Bükreş # Balgrar « Yokohama Moskova * Nevyork * Paris » Mildno * Brüksel * Alisa » Cenevre o 2.4425 » Sofya 647714) |» Abesterdam 1.1725 | Paz 1500| 40990) 42,000 904 21.0 4,09 1s 48.50 1140 Terkos « Çimemtn as. <1.80 | Ceyos Dep. #0! 1.80 | 1» e İş Bankası Anadol Reji | Sir. Hayriye Tramvay U, Sizora Bomosu Şark Net Balya Telefon Elektrik Tramvay Ergani Rubtam 208) Aradolu! #20) Abadolaji 9.—İşA Mümessil 1933 da ist, istlkrazlda. Sark Diyo V.Muvah, Gilmetikler i IOBNİLA. 95.40 30,0 248 308 DIR 9,00 Mya 4590 4100 İl mi hareketleri takip etmiş | müteessir olmağa başlamı! neticelendığını ve gecenin yak * laştığını dördüncü defa hücum? mecalimiz kalmadığını söyleyi ji nİZ.,, “gi Bu müessif tebliği alarak Gi viçanın şarkında dördüncü kı du harp mevkiinden 8 dir mesafede olan o Tezareskin OlİK namiyle meşhur olan tepenin y0” lunu takibe koyuldum. Bir aralık sahranın ilerisinde imparator o Grandük, Roman)” prensi, Şarl ve imparatorun ef * kânından mürekkep bir kalab de ğa restgeldim. Derhal hayvanı9” dan aşağı atlıyarak © Grandük€ doğru ilerilemek istedim. Faks müşarinüleyhin bir işareti üzerin İ| haşmetlü imparatora tavsiye © tim, İmparatorun canm sıktığımi müteessir oldum... Oldum am8 bir hakikati ifade © ediyordum Ne yapayım? y Henüz sözlerim bitmemişti kis Garbuyça tabyesini zapt ve re bir türlü muvaffak olamıy3” Romanyalılarla Kritnerin o dah* fena haberleri havi raporları 4 o İl imparatora takdim edildi. Birisini İmeretinskide zaptet * miş olduğu mevkileri muhafa edemiyerek aciz olduğunu a terdi ve imdat kuvvetleri istedi" Kısaca diyebilirim ki yalnız cenahımızi işgal eden ceneral 5ko belefin kolu (bir takım arazi zapledebilmişti. cl Ceneral Skobelefin muzaf 0 yatını, bulunduğu mevkiden şahede edebilen imparator, Jr belâlarda” şir. Ta arruzumuzun püskürtülmüş ©” ğu tahakkuk edince bu hale k* düşmanın afacağı son hattı Di. ti anlamak pek heyecanlı m. oldu. Acaba: * (| si li ğ .< sunun düştüğü yeni