| aklı imlâ edilmişti. Par- Şu. yalanlardan hangisi | ha mükemmel ?) Elektrik talik kuş — EY ini yâssı teneke — İtmış kedi gözünün vi Poğlundaki kibar kahveha- n e yanımdaki ma- in dört arkadaş oturuyorlar ve tepeden bahsediyorlardı. ke onların mübahaselerine ma misafiri oluyordum. Konu- *eyler hep havai bahislerdi. la, doğrusu birbirlerine karşı “öylemekle vakit geçiriyor- | İçlerinden birisi dedi ki: Mik a iz derinliklerindeki su taz İvi. akıllara hayret verecek bir taş Benim bir kaptan arka « iş Wi vardır, Onunla Karadeniz- iniz * sefer yapıyordum. Bana zin dibindeki su tazyikinin in ihiş olduğunu ıspat etmek Kayi tecrübe yapmamızı tek - may minin mutfağından bir te - mserve kutusu (o getirttik. “ zun 1 ipin ucuna bağlıyarak d Gi salıverdik. Kutu bin metre | big liğe kadar indirildi. e Sonra daki Wcunu vapurun baş tarafın * | i buhar vincine bağladık ve| ie başladık. Suyun tazyi - N kadar fazla idi ki, konserve | Unu elle çekmek kabil değil | ir müddet sonra kutu mey- | ka Fakat elimize aldığı- diği *âman kutunun ne hale gel. | tasavvur edemezsiniz! O! a İ en müthiş bir tazyik maki | İni, altına konulmuş gibi yam | toy olmuş, adetâ yuvarlak bir halire gelmişti... ie arkadaş bir müddet işit i bu hikâye hakkında müba ettiler, Ondan sonra ikinci Alatmağa başladı: dıy nim bir kanarye kuşum var ki allı hayvan geçenlerde pek | surette öldü. Kuş ekseriya | ke dolaşırdı. Odalara o alışmıştı ki, pek nadir ola Ser ek kafesine girerdi. k * görse bile sokağa, in yala bir sabah kanaryeciğim, iç İir aklına neler estiği için, | duran bir pencereden dışarı» | arak gidip karşımızdan ge- voltluk bir elektrik teli- | üzerine konmuştu. Ben fena | > keş, Kuşumun tel | — Nde bir müddet bekledikten hürriyeti pek keyifli bular ek oradan kaçıp gideceğini zan liç, Yordum, Fakat iş tahmin et- M gibi çıkmadı. Kuşum tek- Pencereden eve girmek istedi. Saye ördek cıvıl cıvıl o öttükten inizin bahçesine doğru ip fakat pencereye gelmeden tap €nin demir parmaklığı- da “Ondu. O Mini mini ayakları *i, Ç Parmaklık ile temas eder Kİ elektrik kıvılcımı çıktı ölü olarak yere yuvarlan- ME ünkü vücudu evvelâ cere- telinden 6000 vultluk elektrik N Açık pen - bahçeye hiy in A konmayıp ta doğru pen- in tahta pervazına tutunsay- | "eyan yavaş yavaş vücudun- İacağı için kendisine bir | iyacaktı. Fakat vücudun- . ektrik cereyanı demirle te- ince Ül meimeizim şemşek Dön gibi bir anda ölüverdi... Ma, arkadaş bu hikâye üzeri. ir müddet münakaşa etti- | aydınlığı — Bir keşif ler. Bunun üzerine üçüncüsü an « latmağa başladı: Benim bir yeğenim vardır. A- kılsızça bir gençtir, amma mektep te hikmet derslerine çok merak ettiği için daima odasında türlü türlü aletler bulunur. Bunların içinde bir de mikroskop vardır. Ne dersiniz, akılsız dediğim bu yeğenim büyük bir keşif yaplı! “Malüm olduğu veçhile en mü- kemmel mikroskobun bile hudu- du vardır. — Mikropların bir coğu mikroskopla görülemez. o Şimdi yeğenim muayene edilecek olan şeyin maktamı evvelâ fotografla alıyor. Bu suretle elde ettiği fo - tografcamını tekrar mikroskop va sıtasile başka bir fotograf camına çekiyor. Bu suretle mikroplar da ha evvelinden büyütülmüş oluyor. Bunun üzerine gene mikroskop | vasrtasile bir fotograf daha çekik di mi, en hassas mikroskoplar gö- rülemiyen mikropların karıların daki bağırsakları bile teşhis et- mek kabil oluyor. İş ne kadar ba- sit, değil mi? Zaten kolay görü- İ nen her yeni icat, büyük bir deha | eseridir? Yeni metüdün kısa bir zamanda yeğenime büyük bir şöh ret kazandıracağına şüphe etmi» ! yorum.,, Dört arkadaş bu meseleyi de u- uzun uzadıya münakaşa ettiler. N-i ! İma dördüncü arkadaş ta şu va kayı anlatmağa başladı: “Bizim evdeki erkek kara ke- diyi bilirsiniz. Geçen sene İzmire i gidecektik. Ev halkı kediyi çok | sevdiğimiz için onu emin bir yere bırakmağa karar verdik. Aklıma i hayvanları koruma cemiyeti gel di. Bizim “Pamuk,, u bir akşam i gölürüp oraya bıraktım. Cemiyet- i te bizimkinden başka daha otuz | Kedimle veda | tane kedi vardı. C elmek için ona bir parça çiğer ver mek üzereyken birdenbire elekt- rikler söndü. “Cereyan kesildi,, dediler. Bir müddet için her taraf ka - vardı, Fakat aynt zamanda orta - lığı garip bir ziya kapladı. Her ne kadar bu aydınlık bir gazete oku - yabilecek kadar fazla değildiyse- i de, her halde etraftaki eşya pek | Oda - kolaylıkla seçilebiliyordu. nın içindeki otuz kedinin altmış gözünden çıkan parıltı odayı ten- vir etmişti, Düşününüz, karanlıkta duran bir çift kedi gözünü altmış defa büyültünüz, o zaman anlattığım şeyin hakikat olduğuna siz de ka- naat getirirsiniz!,, Dört arkadaş bu meseleyi de aralarında münakaşa ettiler. Son- ra paraları verip çıktılar, gitti- ler. Arkalarından: Acaba bu dört arkadaştan hangisinin söylediği yalan, diğerlerinden daha mükem mel? diye düşündüm. Fakat, bu- nu tayine muvaffak olamadım. Belki bunu sizler daha iyi tespit edebilirsiniz. Ben işittiklerimi ay- nen yukarıda naklettim. Dedikoducu İ Eski zamanlarda sema - nın üzerine açılan bir de- likle seyredilirdi. Bu saye » de müneccimlerden (Tyd- ro de Brahe) bin Okadar yıldız tesbit etmeğe mu- vaffak olmuştu. Halbuki i bugünkü rasat aletleri ve İ bilhassa rasathane fotog * rafları ile tesbit edilmiş o- lan yıldızların sayısı otuz milyona varmıştır, Sema fotoğrafçılığı ev - velâ güneşin ve ayın fo « itoğraflarını almakla başla” i mıştır. Bugün ayın mü- kemmel bir haritası tan - zim edilmiş oluyor. Hattâ kamerin sathı “harita üze- rinde o kadar mufassal o - larak görülüyor ki belki arzın bile öyle (mufassal bir haritası yoktur. Semanın fotoğrafla tes - biti başlayalıdan beri bir çok yeni yıldızlar, bunlar arasında en yenisi oolan (Pluto) (keşfedilmiştir Çünkü fotoğrafın Oo camı gözden daha hassas ol - e e gibi lk görülemi - Geçen gün bir leşbek Amerika hükümetlerine (Teksas) dahilin - de bir zenci ölüsü linç edilmiştir; hâdise şu suretle cereyan etmiştir. Yerli zencilerden biri bir beyaz kadına tecavüz etmiş, fakat polis tarafından teslim olması için yapı lan teklife karşı geldiğinden silâh istimaline mecburiyet hâsıl olmuş tu. Bunun üzerine tabii olarak ad li takibat durmuştu. Fakat zenci- nin ölüsü ile halk arasındaki gale yan nihayet bulmadı. Bir zenci tarafından bir beyaz kadına vuku ! bulan tecavüzün intikamını almak istiyen bir kısım halk polisten ce - i sedi almak istediler. Amerika po- lisi buna muhalefet edince silâhlı halk ile polis arasında siddetli mü | sademeler odlu. Nihayet halk küt gazetelerine göre İngiltere'de kadınlardan asker yapmak için başlıyan hareket bir hayli iler- lemiş bulunmaktadır. Bu işi üzerine alan kumandan Mari Allen gazetelere Şu sözleri söy- lemiştir : ermiş bulunuyorum. Maksadım, | her kadın ve ber genç kızın | harp vuku bulduğu, yahut ihti- | yaç duyulduğu zaman devlete | faydalı elması idi. Bugün mak- | sat hasıl olmuştur. Hayatta her mesleğe mensup kadın teşkilâ- tımıza girdi. Askeri talimler yaptıktan başka kadınları her yardımı yapabilecek hale geti- riyoruz. Onların boğucu gazlerle mücadele etmeleri için ders veriyoruz. İtfaiyecilik öğretiyo- ruz. Hepsi de silâbı mükemmel kullanıyorlar. Bunların bir kıs- “Hayatın en büyük emeline | yn VAKIT ir VE Len Vİ3İ sr geldiği için haritanın yapılması altı sene sürecek . istokholmdaki rasatanenin 400 milimet- yüz sene relik (Astrograf) tesmiye edilen büyük harita alınmasına başlan - sema fotografı İlesi zencinin cesedini polislerin €- linden cebren aldı ve cesedi zenci- ler mahallesine götürerek orada ! ceset biçaklarla parça parça edildi Sonra et parçaları ateşe atılarak “ İngiltere kadınları askerliği nasıl öğreniyorlar ? Son posta ile gelen Londra mını ayıracağız ve kendilerine tayyarecilik öğreteceğiz. Bundan başka asker kadın- lara, çocukları nasıl bakılaca- İngilterenin harp borçları LONDRA, 15 (A. A.) — İn. İ giltere hükümeti Amerikaya olan İ harp borçları meselesinin o kat'i İ bir hal suretine konulacağı za - | mana kadar tanımakta olduğunu İ göstermek üzere “sanki ödedim,, ! kabilinden olarak bugün Ameri - | ka hükümetine Amerikan parasi» ! j1e 7.5 milyon dolar tediye ede - cektir. | Şap denizinde âraştırma Taranto, 15 (A.A.) — Ammi- raglio Managhi ismindeki biyd « İ roğrafi vapuru Şap denizine sahil İtalyan müstemlekelerinde yapı - lacak araştırmalarda bulunmak üzere mezkür denize mütevecci « hen hareket etmiştir. 30 eN yıldızın fotoğrafı alınacak! yen şeyleri de göstermek * daki yıldızlar bir tahta - Bu işiçin 200 bin saat çalışmak lâzım tedir. Bugün sema fotoğrafçı - lığı sayesinde yıldızlarm aydınlık kuvveti bile ölçü- lebilmektedir. Fotoğrafçılığın rasatha » nelerde tatbiki bütün &e - manın gayet mufassal bir haritasının alınmasını te » min edecektir. Bu işe 1887 senesinde başlanmış - tır ve henüz bitirilememiş- tir, 14 üncü dereceye kadar büyük olan yıldızları ihti- va edecek olan bu (harita için 22.000 fotoğraf almak lâzım gelecektir. Bu ha- rita otuz milyon yıldızı ih- tiva edecektir. Saatte an- cak 20 yıldızın o fotoğrafı alınabildiği için bütün yıl- dızlar için (o 150.000 — 200.000 saat çalışmak icap edecektir. Haritanın 1940 senesinde tamam olabile » ceği tahmin edilmektedir. Harita tamam olduktan sonra yeni bir ması da şimdiden tekar - rür etmiştir. Amerikada ölü Ni e ediliyor ! l zencilerin gözleri önünde ykıldı? Medeni âlemde ve adli kanunla rm en büyük suç için kabul ettiği ceza, ölüm cezasıdır. Amerikâlılar * bu cezaya bir de linç usulünü ilâve senlik Fakat şimdiye kadar linç cezası yalnız ölüm cezasınm halk tarafından tatbik edilen bir şekli olarak tanınmıştı, Bir kere i- dam edilmiş olan adam hakkında ölümünden ikinci defa ceza tat - bik edildiği görülmüş bir şey de - ğldi. ? Resmimiz Amerikada hakla- rında ölüm cezası verilen zenciles rin başlarına geçirilen madeni tas lar birer tel ile elektrik cereyanı- na bağlanmıştır. Cereyan geçince derhal kalp harekâtı durur ve ö- lüm cezası erine olur. ... ğını öğretmek için de bir sınf vücude getireceğiz. Bu suretle Ingiltere kadınları her vadide favdalı o'acaklardır. Afrikayı tayyare ile dolaşacak Kahire, 15 (A.A.) — Geçen cuma günü Aferikayı baştan başa katetmek üzere Münihten hareket etmiş olan Alman © tayyarecisi ! Sehwabö Bingaziden buraya gel- İ miş ve karaya inmiştir. Buz tutmuş yoldan geçerken .. Dresd, 15 (Volf ajansı) — Buz tutmuş bir yoldan geçerken yana doğru kayan bir omnibüs tramvay direklerinden birine çarpmıştır. Bu kaza neticesinde dördü a - ğır olmak üzeer 11 kişi yaralan « mıştır.