Dedikodu. Ticarette pazarlık ve Berlin Ticaret rekabet işleri odası pazarlık usulünün sistem alinde tatbikini kat'iyyen caiz bulmuyor | dj, <Ketimizin ticaret hayatın | kândan kaldırdıktan sonra gene; İş Ma ö leşmiş olan pek çirkin ağir. Alış veriş mutla - ila yapılır. Denilebilir en memleketler arasında Many âdeti kökünden kesip at ürk, i- yegâne memleket pm ir. Ticaretin en birinci > Sem olduğuna göre, pa - ii kı ki ki yi İF namuzsuzluk diye te - Mal mesi lâzım gelir. Namus | “ws. , > Sünkü müşterinin biri *' Mibi, ruşa sattığı bir şeyi , Na ve teriye 55 veyahut 45 ku | a ne bir nevi dolandırıcı - fi z uslu bir tüccarın bu do- Miaada tevessül © etmemesi, Ter lar da sattığı malın mali - İMA muayyen ve mutedil Loj ilâve ederek bu suretle ha Satış fiatın: her müşteriye | © uhafaza eylemesi lâzım ge Ti içip thanelerin kullandıkları | eri, sise de camekânlarda çal, fiatlardır. Ucuz olan bu | e, müddet halka gösteri - | y adan sonra kaldırılarak ma - Ng Serisindeki fiatlar gene Mira W Camekândaki ucuz fi- İeriye Mahan müşteri mağazadan Yene Sirdiği zaman ucuz fiatlar ç, Mi fiatlarla © karşılaşır *k 4, Ya farkına varmadan yük ; Va “Syasatın almağa mec - | | Stetimizin çirkin âdetlerinin İ Acüsü reklâmlarda yapılan b » Aşağı yukarı her mağa ğü '# ve sağlam kumaşmı, beş ği diş macununu, re- iş Mey tn, müşterilerine ilân Kiye çirkin bir rekabettir. | ” m $tkardığı veya sattığı YYisi olduğunu iddia et - Hi kadar iyi ve belki de da al Ökaran veya satan bir vi ve mağazanın huku - Yüz etmek demektir. etmiyen fiatlarını, en! normal fiatları vazederler. Bunu haber alan Berlin sanayi ve ticaret odası derhal işe Yvaz'ı yet eder ve bu hususta şu kararı verir: “Camekünlardaki fiatların ha a Batlarından daha a - hakkında yapılan şi t tetkik edilerek bunun halkı iğinl ve ucuz fiat göstererek mağa ya cezbetmek demek olmasına .azaran, ayni caizi tekabet kanu * nunun üçüncü maddesine muhalif | olduğu anlaşılmıştır. Pazarlık meselesine gelince bu muamele gene gayri caizi rekabet ununun birinci maddesine kar rel ağır bir tecavüz teşkil e . Pazarlık arada sırada istisnai ralde yapılmış olsa idi, bu o ka hemmiyeti o haiz olamazdı. Fakat pazarlığı bir sistem halinde tâtbik etmek katiyyen caiz değil dir. Perakendecilerin pazarlık esna: sında büyük tenzilât - yaptıkları halde gene kendilerinin fazla bir kâr temin etmelerinden anlaşılı yor ki mallarını evvelâ çok yüksek fiatlarla teklif ediyorlar. Bu mu&- melenin ahlâk kaidelerine muga yir olması, ticari bir hesaba isinat etmeksizin gali fiatlar esasma müs tenit bir pazarlık sisteminin tatbik olunmasındadır., , ” “ Berlin ticaret odası pazarlık usu- lü meselesini derinden derine tet- | kik ve bunun ahlâk kavaidine mu gayir olduğunu tayin ettikten son ra, bu hususta verdiği kararı bir kat daha kuvvetlendirmek © için i Berlindeki bütün perakendeci tüc cara bu husustaki fikirlerini bil - dirmelerini rica etmiştir. Bunun ü zerine umum Berlin perakendeci- lerinden ticaret odasına gelen ce- vaplarda pazarlığın ahlâka muşa I yir olduğu reylerin ittifakile teyit edilmiştir. Bizim ticaret odalarımız neden bu yolda mesai sarfetmesinler? ay bakir malüm olan br şey var Üy zle my riçe mulazarrır ol- e *. Bana kalırsa bu iş - "Yade ticaret odalarının | e lâzım gelir. Başka” ia > ticaret hayatının ile a unlar dairesinde inti - ez > dar olan müesseseler a Arıdır, Bunun böyle ol: ü Misal ile ispat edebili - yeri A an Muhtelif perakendeci - Ve mizamia mugayi -| & ey ugayir ola i armda pazarlık usulü 1 ti “&e başlarlar. Yani| | i,, | “ette âdet ve teamül | ea Wsule tevfikan de - T surette tayin ederler, ay fi Ale ya si Müşteri ile pazarlık| ve fiatlarını indirdikten kend m Merine gene epeyice bir Perakendeciler de came -| ovdukları fiatları nor tlardan daha aşığı o - irler ve o fiatları came 9, tönte, #ibi rekabetleri hergün | gördüğümüz ve onlar- | i lekesi Sİ | Şüphesiz bugün pazarlık üsulü Biz i de epeyice kökleşmiş olduğu için onu kaldırmak kolay olamıyacak - tir, Pazarlığa halkımız da alıştığı için, girdiği bir mağazada ten>ilât yapılmazsa çıkıp başka bir mağa - zaya giden müşteriler az değildir. Fakat paazrlık umumi surette kal dırılacak olursa hiç bir mağaza müşterisini kaybetmiyeceği için böyle bir zarararın hiç bir mağaza | için omevzuu bahsolmiyacağına i şüphe yoktur. Meselâ bugün İstan | bulda bazı mağazalar hiç pazarlık yaptırmaz, fiatları maktudur, Ma- | demki bu mağazalar pazarlıksız | yaşıyabiliyorlar, o halde diğerleri nin de ayni suretle ticaret yapma ları ve, Berlin ticaret odasının ka- rarında yazılı olduğu gibi, ahlâka mugayir olmadan ve halkı aldat » madan kazançlarını temin etmele ri mümkün olmalı?ır. Ticaret ha - yatımızın küçük olmakla beraber gayet şümullü ve göze çarpan bu ortadan o kaldırılmalıdır. Zannedersem ticaret odalarımızın i gerek bu pazarlık işi, gerekse ca - imekân ve ilân meselelerinde yapı lan gayri caiz rekabet meseleleri 9 VAKIT 10 İ.nci kaüün 1333 sems A HABERLERİ O) Tayyarecilik sahasında yeni icatlar Artık yolcular değil yolcu kabinelerini bile paraşütle İ Yeni ihtiralar sayesinde tayya- İrenin bütün tehlikeleri i mektedir. Bugünkü hedef, tayyare de oturup seyahat etmeyi, ev için- de oturmak kadar emin bir hale getirmektir. | Bu yolda temin edilen muvaf - fakıyetler çok büyüktür. Bugün İtayyare içinde yangın vukubulması ihtimali tamamiyle bertaraf edil - miştir. Çünkü tayyareler, bilhassa Belçikada ateş tutmıyacak madde İlerden yapılmaktadır. Makine ta - İ rafında vukubulacak her infilâk, hemen oracıkta bastırılacaktır. Tayyarelerde yangın, benzin yüzünden vukubulur. (Benzin ve yağ makinenin sıcak kısımlarına vâsıl oldu mu, ateş alır ve borular erir. Rus mütehassısları, bu kusuru giderecek yepyeni bir maden keş- fetmiş bulunuyorlar. Bu tehlike bertaraf olduktan | başka diğer tehlikeler de yenileş » miştir. Bunların biri tayyare kanat- larının çırpınmasıdır. Bu çırpınma havada olur ve derhal durdurul « mazsa tayyaremin parçalanmasına sebebiyet verir. Birçok defalar, pi- lotlar buna mâni olamazlar, yahut gecikirler, Farnburg bu esrarengiz ve kor- kunç tehlikenin çaresını bulmuş - tur, Tayyareciliğin'bir tehlikesi de tayyarenin uçuş süratını kaybede - rek alabildığıne düşmesidir. Buna | karşı da tedbir alınmış bulunuyor. Bugün bütün bu kusurlara karşı, bu tehlikelerden yılmıyan mükem » mel tayyareler vardır. sıfıra in * Tayyareleri sevk ve idare eden insanların yanlışları da, birçok ka- zalara sebebiyet vermekteydi. Bu- na karşı da çare bulundu. Tayya - reler artık insan tarafından idare olunmuyor. Bilâkis tayyare içinde, | ki robot insan yerine çalışıyor ve | her şeyi yapıyor. Bundan başka | tayyareyi telsizle de idare etmek mümkündür. | Bu iki tedbir tayyarenin sislerle, | karanlıklara galebesini temin et - mıştır, Bir sene geçmeden, yer yüzün- | deki bütün tayyarelerin bu cihaz - i larla teçhizi bekleniyor. (Robot pilot) la mücehhez bü - tün tayyareler bütün emniyet ter . tibalını haizdirler. Devriâlem seferi yapan Viley Posun tayyaresi böyle bir robotla mücehhez bulunuyordu. Bu robotun yapamıyacağı bir | şey varsa o da insan gibi düşünmek itir.Diğer işlerin hepsini mükemmel İbir surette yapmaktadır. Ve bu i yolda insandan daha iyi hareket etmektedir. Çünkü pilotlar sislere, bulutlara, karanlıklara düştükleri zaman telâşa düşerler. İstikamet - lerini şaşırıp şaşırmadıklarını me - rak ederler ve sinirlenerek âletler- le oynarlar, yahut âletlerin yanlış hareket ettiği zannına düşerler, Bu çeşit bareketler, tashihler, tayya - ireciyi kazaya uğratır. ile meşgul olmaları zamanı çok - tan beri gelmiştir. Dedikoducu Halbuki robot, kat'iyyen sinir « lenmez. Zerre kadar şaşırmaz ve si se, buluta, karanlığa aldırmaz. İtalya, Fransa, İngiltere mühen dişleri hali hazırda yepyeni bir ci » | haz yapmakla meşguldürler. Bu | cihaz hem robot pilot, hem telsizle idareyi bir araya getirecektir. Fransızların son günlerde Mar- silyaya yakın göllerde tecrübe et » tikleri makinelerin bu çeşitten ol - duğu anlaşılıyor. Gelecek seneki tayyarelerin hep bu yeni cihazları baiz olmaları beklenilmektedir. Fakat en mühim mesele, bir hâ- dise vukuunda bütün yolcuları se. lâmetle indirmektir. Hava, deniz gıbıdır. Emniyet tertibatı ne kadar iyi ve mükemmel olursa olsun, herhangi bir hâdise « nin vukuunu hesap ederek ona gö| re hazırlanmak lâzımdır. Deniz ge | milerinde yolculara yetecek tah - lisiye simitleri vardır. Havada bun lar yoktur. Paraşüt kullanmak için bu işle bir haylı uğraşmak lâzımdır. Yet - Gene bir Zenci linç edildi Kunçe, (Amerikada) 9 (A. A.) — Karakola gitmek istemi - yen ve polise şiddetle karşı koyan bir zenci bu mukavemeti esnasın - ad ölü düşmüştür. Zencinin cesedi halk tarafın - dan polislerin elinden zorla çeki - lip alınmıştır. Ölü zenci bir otomobile bağlan- mış ve şehrin zencilerle meskün sokaklarında 30 dakika kadar do laştırılmıştır. Bundan sonra zavallı zenci de - risi yüzülerek bir odun yığmı üs- tünde yakılmıştır. Bu adamın suçu bir beyaz kadı| yere indirmek kabil oluyor mişlik bir ihtiyar, 17 lik bir genç, bir kaza esnasında paraşütle canı- nı kurtaramaz. Onun için geçen senedenberi mühendisler ve muhteriler herke « sin kolaylıkla kullanabileceği bir hava tahlisiyesi icadına çalışıyor » lar. Fransızlar bu vadide muvaf « fak olmuşlar ve iki çeşit hava tah- lisiyesi icat etmişlerdir. Bunların bırıncısı, tayyarenin bütün kabinesini, bir paraşüte bağ lamakta ve icabında kabine bütün yolcularla kurtarılmaktadır. Kaza ihtimali anında pilot bir düğmeye basmakla paraşütü açı « yor ve kabineyi salıveriyor. Bu su- retle bütün yolcular kurtuluyorlar. Birkaç hafta evvel Fransa hava nezareti bunları tecrübe etmiş, ve muvaffak olmuştur. İkinci icat daha mükemmeldir, Her paraşüt, tahlisiye simidin » den farksızdır. Ve her (yolcunun sandalyesine bağlıdır. Yolcu bu pa raşüte bir saniyede bağlanabilir. Yolcular sandalyelerinden biribiri« nin altında kapı vardır. Pilot otur. duğu yerden bu kapıları açabilir, Pilot, kaza hissetti mi, yolcuları birer birer bu kapılardan bırakır, Paraşütlerin ipleri tayyarenin ze » minine bağlıdır. Yolcu sarkınca bu ipler kopmakta ve paraşüt açıla « rak yolcu selâmete kavuşmaktadır. Yolcu bu işte, hemen hiçbir şey yapamıyacak gibidir. Onun bütün yapacağı, kendi sandalyesi üzerin- de olduğu halde havada yüzmek - tir, Bu sistem de tecrübe edilmiş ve muvaffak olmuştur. Şimdi, tayyareler bu yeni siste» me göre yapılmaktadır. Bütün bunlar yapılırken, tayya- relerin süratını arttırmak için de tertibat alınmıştır. ve Bütün bunları nazarı dikkate alarak tayyare yolculuğunun evde oturmak kadar emin olacağı devre girdiğimizi söyliyebiliriz. Ingilterede içkiler- İden vergi alınacak Londra, $(A.A.) o— Muhtelif nezaretler erkânından müteşekkil ispirto komisyonu (taktir edilmiş alkollerden galon başına 260 sent, her türlü biralardan fıçı başına beş dolar, gratı 14 dereceden a « şağı köpüksüz şarapların her galo nundan 16 sent, yüzde 14 ile 24 a- rasmda alkolü havi o şaraplardan galon başına 40 sent, havi olduğu alkol nispeti yüzde © 24 ten fazla olan şaraplardan 260 sent, mikta- rında vergi alınamasını kongreye tasviye edecektir. Havi olduğu alkol miktarı yüz- de 24 ten aşağı olan köpüklü şa » nı kaçırıp öldürmüş olmasıdır. —— Motörlü tayyare ile uçan ilk adam öldü | Hanver, 9 (A.A.) — Tayyereci | Karl Jatha dün altmış yaşında ol-| dünyada motörlü tayyare ile uçan | ilk tayyerecidir. 1897 de benzin- li bir motör tayyaresiyle ilk tec « rübe uçuşunu yapmış ve 1903 a - rapların hepsinden galon başına 80 sent ve alkol — derecesi 24 ten yukarı olan köpüklü şaraplardan galon başına 260 sent vergi alına caktır. —ğ—<“<-— ! duğu halde ölmüştür. Mumaileyh | ğustosunda da Vright biraderler - den dört ez kadar evvel 12 bey » gir kuvvetinde bir motörle işliyen tek satıhlı bir tayyare ile kısa bir uçuş yapmıştır