İstiklâl Zed Talebe Geceleri dil lisesi,, talebe gecelerin" | den birieiyini bu Çarşamba “kah i tanan, Taj, ” Piyesi ve zengin bir prog- k 4 Yapmıştır. Program talebe la ün İstiklâl Marşı ile baş - Bilhassa, tablo halindeki milli Mrlalay, taleh, © oyunlar ve milli revüler in uzun uzun alkış Ye tekrar ettirilmiştir, Bun- Kahraman Karamanda tevziat şöyleydi: Ralgri rolünde — Mehmet Ke - Ni Emin Hanım. Emine rolünde, Hanım, Hüseyin rolünde N “hi Efendi, Hasan rolünde Celâl *ndi, Bekir çavuş rolünde Mus- il a Niyazi Efendi, Aziz rolünde m Efendi, Muhtar rolünde gntaz Zeki Efendi, İmam rolün kar Safa Efendi, Ahmet ro- İünde at efendi, Süleyman ro» Ener tif Efendi. ” baştan aşağı muvaffakı - “ynanmış, “İstiklâl (o lisesi, il kolu,, nun bu muvaffakı- arkadaşları tarafmdan alkış - ter. Zaten daha evvel “Da - âyi,, aktörlerinden İsmail y provaları idare etmiş arı o zamandan takdir «e * “İstiklâl lisesi,, “temsil ko- raman,, piyesini çok gü - ,Şamağa namzetir. Hattâ mü İaya düşmediğimi zannede - İyebilirim ki bu piyes Darül- Yiden sonra en güzel oynıya - © muvaffakıyetlerini daha a eşfedenlerden Darülbeda - Kia gere ve kıymetli babası iy, Emin Bey de sevincini sak iştir, an EN Hüseyin, Aziz, Bekir ça- vuş, Fatma, Emine rolleri muvaf- fakıyetle başarılmış ikinci, derece- de kalan muhtar ve imam rolleri de ayni muvaffakıyetle oynanmış- tır. İmam rolü biraz aksıyor, kome diye kaçıyor. Fakat yanındaki ar- kadaşları tarafından fazlasiyle ta-! K€ mir edılıyordu. Bilhassa (Hasan » Hüseyin) sahneleri canlı olmuş, A piyesinden bir sahne ziz rolünü iyice yaşatmış, (Bekir çavuş) tam tıpını bulmuştu. Fatma rolü ayni muvaffakıyetle oynanı - yordu. (Temsil kolu) tarihine $e » refli bir sayıfa geçiren ve muvaf « fakıyetlerden muvaffakıyetlere ko şan (İstiklâl Jisesi) temsil kolunu hararetle tebrik eder, oynıyan sar» atkâra çocuklara bravo deriz. (istiklâl lisesi) “İstiklâl akade » misi,, bu sene gene teşekkül etmiş tır, 9 grupun intihapları hararetli münakaşa ve intihap mücadeleleri arasında bitmiş ve 9 kol da resmen teşekkül etmıştır. İstiklâl lisesmin canlı bir sene geçirmesine âmil olan gruplar tek» rar mesailerine hararetle ve zevkle başlamışlardır. Muvaffakıyetler di leriz. Bu çarşamba İstıklâl lisesinde akademi temsil kolunun talebe kon feranslarına başlanmıştır, Neşri « yat grupu reisi Tarık efendi tara - fından “Trajedi menşei,, temsil grupu reisi Nusret Safa efendi ta « rafından (Bizde san'at telâkkisi) ive Bilgi kolu umumi kâtibi Müm - K Srup temsil kolunuzdur.,, de - | taz Zeki efendi tarafından (oku » mak asil ve yüksek bir ihtirastır) ve izci kolu reisi Adnan efendi ta- rafından (bizde izcilik) atlı ve bi- rnci devre son smıf talebesinden bir hanım (içki aleyhinde) birer konferans vermişlerdir. .. NEN EAAEERAEAREYANAEENAEEEE NE EEEEEEEEEEEEENEEEEIEEURANANEEEAN Cümhuriyet Gençler Mahfelinde tenler 9 Cuma günü Cümhuriyet | İÖ pezanlilen Nureddin rolün- mahfeli mutat müsamere- ©n bu senenin üçüncü temsi- n Cuma günü vermiştir. Yin se »velâ Müçteba Salâhattin Be Ney âm babamın katili,, nam| uştır, Biz bu eseri bun nde, Vini “3 altı sene evvel gene sey -| Pay bu Gr Her seyde olduğu gibi © de bir çok değişiklikler kler gördük. yer © “or ve elektrik iyi intihap © - sahneye çok güzel konmuş | de Ali Zühtü; Leylâm rolünde Nu rulah Kâzım, zabıt kâtibi rolünde Şaban Beyler çok muvaffak ol - dular. Diğer rol sahipleri de muvaffak oldular, İkinci oyun (kendi gelen aşk) opereti idi. Geçen sene ayni ope * İreti gene seyretmiştik. Bu sene bu operetet bir çok ilâveler ve yenilik ler gördük. En başa konulan bale cidden çok güzeldi. Eserde en ufak teferruata kadar itina edilmis kaatimler. makivai » "7 — VAKIT 10 L.nci kânun 193 Jem: UM DAA AKER AAA OE ON ... FAYDA BiLGiLER EA A YE DA AA NSA EAGLE VA YEKA AAA ANLA A Parisin Meşhur Yeraltı Yolları Sen Nehrinin Altından Nasıl Geçilir ? Vagonla Sen nehrinin altından geçmek herhalde dünyanm en | meraklı şeylerinden biridir. Toprağın içerlerinden insanlar belki, n yenilmesi icap eden müşkülleri tasavvur bile edemez ler. “İşte bu müşkülleri görüp anlatmak ve böylece yazılarına karşı yeni bir alâka uyandırmak istiyen bir Fransız muharriri an - latıyor: geçer 1841 de mühendis Triger, Toire | nehrinin altında bir maden kuyu - su kazarken şöyle bir usul buldu: Madeni ve uzun bir tüp dahiline sevkedilince tazyiki hava suyu ge ri püskürtüyor bu suretle amelele- re yer yüzündeki gibi çalışmak fır satını veriyordu. O vakitten beri bu tarz çok tekâmül etti. Madeni tüp yerine, geniş ve madeni bir | sandık kaim oldu. Ve bu sayede nehirlerin, denizlerin altında ce - sim işler görüldü. Meselâ: Kehi köprüsü, Anvers ve Bordeaux rıh- tımları, son zamanlarda Parisin meşhur Aleksandr köprüsü gibi. Hâlâ bütün bu nevi çalışmalar» da bu usul kullanılır, “.. Herşeyden övvel böyle bir san - dık yapmak lâzımdı. Bu işe Pari - sin içinde, Tuileries rrhtımındaki tezgâhlarda başlanıldı. Evvelâ çelik lâvhalarla bir san- dık yapıldı. Bu cesim sandık ade « ta mevhum bir baline iskeletine benziyordu. Sonra bunun içine tüp şeklinde bir ikincisi daha ya - pıldı. İşte tren burdan geçecekti. Raylar ve halatlarla bu devâsa sey nehre indirildi. Tebdili mekân ettirdiği su dolayısile yüzebiliyor- | du. İki romorkör bunuChange köp rüsüne kadar çektiler, Orada dıştaki müdevvör sandık la, içerdeki hüni şeklindeki sandık arasındaki boşluk betonla doldu - ruldu. Gittikçe ağırlaşmalar dola- yısile sandık yavaş, yavaş batıyor du. Son beton zerresi de doldurul - duğu zaman bütün ağırlığı 500000 kiloya varan sandık arzu edilen ye re, nehrin dibine indi ve hemen müteaddit kazıklarla zemine rap - tedildi. İçerdeki istivanenin uzun luğu 37 metre (o genişliği 7 metre idi. Iki nihayetide Oo muvakkaten demir levhalarla kapatılmıştı. Tü - pü 1 metre 80 santim üstten saran ve bu suretle harici sathı teşkil e - den madeni zırhlar müstatil şek - linde ve(çalışma odası) denilen bir nevi kutu teşkil ediyorlardı. İşte a meleler burada iş görüyorlardı.20 | metre uzunluğunda ve cıdarlarma demir merdivenler raptedilmiş ba calar zırhları ve dahildeki tüpü de lerek çalışma odasına açılıyorlar- dı. Bu bacaların dışardaki uçları lar ve dekorlar birer şaheserdi. Oynıyanlardan Canan Hanım, Ali Zühtü ve Baha Hulüsi Beyler rollerinde muvaffak oldular. Bil - hassa Canan Hanım her cihetten bu işi başa- | tazyik odası denilen fıçı şeklinde- jki madeni kaplarla nihayet bulu - İ yordu. Tazyik odası asıl havanın i sıkıştırıldığı kısımla münasebette olduğundan buralara gelen tazyik li hava bacalardan çalışma odasi- na kadar iniyor ve sularr geri püs- kürtüyordu. Böylece çalışmaktan | başka bir şeye lüzum kalmıyordu. Bu madeni yapının toprağa da - ha iyi nüfuz edeilmesi için kürek ve kazmalarla mücehhez olan ame | leler nehrin yatağını kazıyorlardı. Il Amele üç aydan beri çalışıyor - du. Ve sandık 9 metre toprağa gö- mülmüştü. Bu miktar 9,5 metreye çıktığı zaman kazma işi tatil edile cekti. Nihayet bu derinliğe de eri şildi, Ben, toprağın altındaki bu za - vallrı ameleleri ziyarete giderken vaziyet bu merkezde idi. Teşebbüs ettiğim bu keşif sıhha ti mükemmel olmıyan herhangi bi ri için gayri kabil olabilirdi. Çün- kü buraya girdiğimden beri vücut ta müthiş ihtilâçlar © yapabilecek Gençlerle Başbaşa cevabı verdi: Anketinize mümkün olduğu ka dar kısa cevap vereceğim. Evvelâ sahneye mensup değilim. İ tazyik edilmiş hava teneffüs edi yorum: Her dakika deveranın dur masından korkulabilirdi. Fakat be nim için korkacak hiç bir şey yok. Kalbim iyi, nabızlarım tabii, Si nirlerim sakin. Bir tecrübeye giri- şebilirm. Zaten vaziyetim de buna müsait, Bu çamur memleketine gir | mek için bütün tedarikâtım ta - mam. Ayağımda av ayakkabıları ve geterler, arkamda tulum, ba » şımda eski bir seyahat kasketi, Hulâsaten nehrin altında neler olup bittiğini görmeğe 3 hazırım , Sen'deki tezgâhm harici manza rası malüm. Evvelâ kazıklar üze - rine döşenmiş bir zemin. Bu zemin üzerinde aralarında dört bacanm yükseldiği bir kalas ormanı. Bu bacaların tepesinde bulunan fıçı şeklindeki tazyik odaları su sevi - yım! Evvelâ tazyik odasına girmek lâzım. Burada bir merdiven demir 4Lhtfen sayılayı çeviriniz) .... erer NEEUN EAA AEEE EEE ERENEEEEEEEEETENEEEEEEEENEEESERENAAEAENEA SERRA Halkevi temsil şubesin- den Şükriye H. anlatıyor Sorduğum muhtelif suallere şu | bayatınm üstatları bulunan kim « selerdir. İsim zikretmek icap e - derse hanımlardan sahnede ken « disini üstat bıldığımız Bedia Mu - yesinden 6 metre yüksekte, Yolda i vahhit, Neyyire Neyyir hanımlar. | | Halkevi himayesinde bulunan A - Beylerdense hocamızı başta zikre layköşkünün tiyatro kısmında a «|deyim. Küçük Kemal, Hazım, Beh- matör olarak çalışıyorum. Burası | zat, Raşit Rıza, Vasfi Rıza, Galip | | her şeyden evvel bir mekteptir. Bi- | Beyler. Başka yok mu derseniz si A İ naenaleyh bu mektebin sahne için | ze şu cevabı veririm: Darülbedayi çatısı altımda top - lananların çoğunun ismi edebi san / atlar tarihine geçecektir. Bu itibar» la burada kayda ne hacet.. Filmcılık hakkında soruyorsu - nuz. Türkiyede bu sanat çok ye » nidir. Bilhassa son senelerde inki - şaf etmektedir. Terakkiyi sırayla İstanbul sokakları, Karım beni ak datırsa, bir millet uyanıyor, Söz bir allah bir filmlerinde çok açık bir şekilde görüyoruz. Bilhassa son günlerde ecnebi dillerile buraya getirilen filmlerin dublâjı buna en bariz bir misaldir. Operet hakkında bir şey söyli- yemiyeceğım. Çünkü birkaç operet temsilini Darülbedayide seyrettim. Hepsi bu kadar. Bu itibarla şunu söyliyebilirim ki, muvaffakıyet me sai ile mütenasıptır. Bu hsuusta I calışan arkadaşlarımız da muvaf « İ fakıyetlerini mesailerine borçlu © - İlacaklardır. Her san'at branşmdali İstikbalin kendisine pek büyük da esasen böyle değil mi?.. vaitlerde bulunduğu bu hanım kar. Gayem, sahnede büyük muvaf- | deşimizin sahnede kat'iyyen mu - | fakıyetler, müstesna kabiliyetleri | | vaffak olabileceğin: bilâtereddüt | icap ettirir, Kendim için sorulan i söyliyebilirim. Elverir ki, kendisin | suale de: “ ice kâfi gördüğünden fazla çalışsın Sahnede tanınmış, yüksek bir ve kendisinin bize ümit veren var»| san'atkâr olmayı, evinde çocukla- ilığını bu yolda göstersin. rryle meşgul olan bir anneliğe tere | Profesyoneller meselesine ge -| cih etmiyeceğim. Binaenaleyh ce- lmce: Hareli çatısı altında| vap: Evinde, evinin kadını olmak. Şükriye Hanım yetıştırmesine çalıştığı talebeler - den biriyim. Kendim Darülbedayiye mensup olmadığım için ancak sahne için / çalışan amatörlerden alay köşkün | de bulunan (Samiye) hanımı işa- ret edeceğim.