10 Aralık 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

10 Aralık 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

> n Li." T —4— VAKI110 Laci kânun 1933 GÜNÜN HABERLERİ Kadın hangi yaşta cazıptır (Maş tarafı 1 iel sayıfamızda) cak, Şöminenin yanında, bir ge» niş koltukta oturan Lüsyen hanım düşünüyor.. Düşünüyor ve gülü- yor. Şöminenin tam karşısındaki koltukta genç bir matmazel de var, Konuşuyoruz. Kısa bir zaman içinde pek çok şey konuştuk: Konfor ların soğukluğu; eski edebiyat nesli (soğuk, ve eski edebiyat nes Ji... Biribirj arkasından gelişi ga- rip bir tesadüf.. Bunda benim sunutaksirim yok, emin olunuz!) Bahisler biribirini kovaladı. Ve... İşte en nihayet “Kadın en çok hangi yaşta ca- ziptir....,, Konuşuyoruz. anlatıyor: — Şüphesiz siz de takdir et- mişsinizdir: Sükse kazanan ka dın, ekseriya, güzel kadın değil- dir. Kadma muhitinde hürmet et tiren, onu sevdiren “cazibe,, dir. Lüsyen hânım Cıgarasından üstüste nefesler çekti. Genç madmazelin gözle » rinde bu bahse karşı öyle bir alâ- ka varki... — Ben, cazibenin her kadına güre değişeceğini de kabul ediyo kadınlar vardır ki rum. Bazı daima caziptir: o Gençliklerinde cazibelidirler. . Seneler geçer; ta- zelikletinden eser bile kalmaz; ihtiyarlaşırlar; < yüzleri buruşur; göğüsleri çöker; çirkinleşirler... ammâ, ibeleri devam eder... Muhitle lâkadar seksen yaşmda kadınlar tanırım. Anlıyorsunuz ya, kadınm cazi besi icin yaş tayini manasız bir şey... Araya başka ( bahisler girdi. Sonra, bir aralık çay... — Limonlu mu, sütlü mü ve... şekeri çok mu olmalı beyefendi? — Mersi... o Yoruluyorsunuz, hanımefendi... » — Rica ederim.... — Sütlü ve mümkünse şekeri bol... Matmazel gülümsedi. Ve: — Erkekler niçin şekeri bu kadar seviyorlar? diye fısıldandı — Evet. Kadınm cazibesi için yaş tayini manasız bir şey... Peki “cazibe,, nedir? Ne tuhaf! Bahse dönen gene Lüsyen Hanım. Memnunum... ... — Bazan, birçok irisanlar bir | kadma, veya bir erkeğe bayılır... | Pu kadın ve erkek, böyle birçok insanın s6vgilerini, teveccühleri- ni üzerlerine çekmek için ne. gibi bir | wssaya maliktirler?... Bizim cazibe dediğimiz bu hassayı nasıl tahlil etmeli? Hâmidin, şöminenin üzerinde duran ufak büstüne baktı; Abaju- rün penbe ışığı altında, alçı bile, sanki gülümsiyordu. — İnsanların en cazibi olarak tanıdığım Abdülhak Hâmidi göz. lerimi önüne getiriyorum: Çeh. resinde çeken bir şey var... Ruha ni bir şey... Amma, hayır; rüha ni de değil... Bu, adeta elektrik gibi bir şey; nereden geldiğini bil itibariyle | apartmanla konağın farkı; hava» | edebilen ! | Muallimler birliği idare heyetinde Muallimler birliği kongresinin ' yapıldığını ve yeni idare heyeti » I nin seçildiğini (o yazmıştık. İdare heyetine seçilenlerin (o bir tertip sehvi olarak isimlernn yanlış çık- | tığını gördük. Bu itibarla düzek terek yeniden işaret ediyoruz: İdare heyetine (o yüksek kısım dan, üniversite ordinaryusların- dan Şekip Beyle, Hilmi Ziya ve Şevket Aziz Beyler, orta kısımdan Nevzat Ayaz, maarif müdür mua- vini Hıfzırrahman Raşit Beylerle i Hüviyet Bekir Hanım, ilk kısım- dan Tarık, Salâhattin, Ali Rıza ! Beyler seçilmişlerdir. Yeni idare heyeti de dün top - lanarak retsliğe (Şekip, umumi i kâtipliğe Hıfzırrahman Raşit, vez nedarlığa da Tarık Beyleri seçmiş İ tir. Yeni idare heyetine muvaffa kıyetler temenni ederiz. yer Slm İrfan Rıza Bey dün gömüldü Eski maliye müsteşarlarından Liman şirketi teftiş © heyeti reisi İrfan Rıza Bey cuma günü kalp İ sektesinden ölmüş ve dün fazileti i ne meftur. olan büyük bir kalaba- i liğm omuzları üstünde Yahya E - fendideki aile kabristanında ebe- diyetin sinesine bırakılmıştır. Avrupada ihtisasını ikmal et- miş olan merhum çok yüksek, em salsiz bir maliyeci idi. Onun ra- kamları (o tasrif eden (zekâsı derin mazmunlara, ince nüktele. İ re hakim kudretle Denilebilir ki onu görüp te fazi - mücehhezdi. letine meftun | insan yoktu. Milletine iki kıymet | li evlâdını yadigâr bırakarak ölen İ bu büyük adamın vatan ve insan« İsk için çarpan kalbi hazineler de- ğerinde idi. Ailesi gibi Türk mil- leti de taziyeye lâyiktir, KONGRELER T.C. H, F. Beylerbeyi nahiye- si Beylerbeyi ocağından; Ocağı» | 15/12/933 | mızın yıllık kongresi cuma günü toplanacağından ar - kadaşların o gün saat 11 de ocak merkezine gelmeleri rica olunur. Sözleriyle değil,, dedim, Çünkü, aynı sözleri bir başkası da söyliye bilir; ve, bütün bir kütleyi hare- te getiren bu sözler, kendinde cazibe hassası bulunan kismenin ağzında ancak bir kişiye müessir olabilir. Bir aralık, Lüsiyen hanım, çök derin, esrarlr o uçurumların cazibesinden bahis açtı. O; de. rin, esrarlı uçurumlarda da insa- nı çeken bir hassa buluyor: Ne za man böyle bir uçurum (o kenarma gitse, gayri ihtiyari bu derin, es- varlı uçuruma atılmak için şiddet li bir arzu duyarmış... « “— Efendim, anket muharrir- lerine güven olamıyor o ki... Bir gün evel söylenen söz, bir gün sonra anketçinin işlek muhayye - lesiyle şekilden şekle © giriyor... Kelimeler, cümleler bazan mute dil, çok defa alabildiğine yer de- olmıyan bir tek| Polis haberleri Kibrit çakmışlar Sonra yüzüne bakıp küfretmişler Edirnekapıda oturan Hacer Ha- İ nım geceleyin evine giderken ö - nüne döşemeci Mustafa ve arka- daşı Ömer çıkmış, kibrit yakıp yü- züne bakmışlar, sonra da küfret- mişlerdir. e Hacer Hanımın şikâ - yeti üzerine sarhoş olan iki arka- daş yakalanmıştır. Yumruğunu camda denemiş Ziya isminde bir garson İstik 1 lâl caddesinden Petrograd pasta - nesine gitmiş, bir müddet oturduk lan sonra ayağa kalkmış, pasta - | hanenin camına bir yumruk vura İ rak kırmıştır. o Ziya yakalanmış, sarhoş olduğu anlaşılmıştır. Anahtar uydurmak suretile! Beyoğlunda Topçilengir soka - ğında 7 numaralı boş haneye Hay riye ve Nazire isminde iki hanım anahtar uydurmak suretiyle gir - mişlerse de polis tarafmdan çıka- rılmışlardır. Hamitle metresi Sünbül Fenerde, Kasımgünani mahal - lesinde Meydancık sokağında otu ran Hamitle metresi Sümbül, ay * nı evde oturan Caferle (o metresi Ayşeye ait dört yüzük ve bazı eş- yayı almışlarsa da yakalanmışlar- dır. Çinkoları tamir ederken Ceğaloğlunda Hayganoşun pan- i siyonunda çinkoları tamir eden Yunus, iki buçuk metre yüksek - | ikten düşerek ağır surette yara - lanmıştır. i Bir çocuğun sırtı yandı Bakırköyünde Ragıppaşa aka - I ratında Andrikonun odasında yan gm çıkmış, bir buçuk © yaşındaki İ Anestinin sırtı yanmıştır. Yangın sirayet etmeden söyndürülmüştür. Çaki ile yaralama Çarşambada seyyar sütçü E- minle sütçü Ömer arasında kay « ga çikmış, Ömer çakı ile Emini al nından yaralamıştır. Bir hamal ölüm tehlikesi atlattı Köprünün Kadıköy iskelesinde | hamal Kâmil Kalamış vapurun - i dan eşya almak üzere koşarken ayağı kaymış, denize düşmüştür . Kâmil boğulmak üzereyken kur - tarılmıştır. üzerlerinde esrar bulunanlar Sabıkalılardan Andavallı Ah - met ve Ferit oğlu Naci sarhoş © - larak Galatada Kemer altındaki sokaklardan geçerlerken bağırıp çağırmışlar ve yoldan o geçenlere | sataşmışlardır. Sarhoş sabrkalılar | yakalanmış, üzerlerinde esrar bu- lunmuştur. | Şehir tiyatrosu İ Kadıköyünde Şehir tiyatrosu sanatkârları ya rım akşam Kadıköyünde Süreyya paşa tiyatrosunda bir temsil vere- ceklerdir. Bu temsilde M. Kemal | ve Nabi Zeki Beylerin dilimize | çevirmiş oldukları “Bekârlar,, pi- yesi oynanacaktır. İ Yurttaş | Daladiye 2 mücadelesi Gemilerde doktor ve Haşmakatcden P'y miyede daha ziyade rağ”. ilâç bulunacak cağıdır. | Fransız elkâri Vekiller heyeti tarafından ka- | miyesi çok defa akıl ve bul edilen bir nizamname ile, ge- | ziyade hisşiyata kapılır. milerde yolcuların sıhhi emniyet | mantıkı bir tahlil neticesi” leri için bazı tedbirlerin alınması | Heryonun M. Daladyey€ mecburiyeti konuşulmuştu. Sıhhat | etmiyeceğini tayin etmek Vekâleti; bu nizamname mucibin ce gemilerde birer (o doktor veya sebhiye memuru ile ilâç ve tubbi levazım bulundurulması için gemi sahiplerine üç ay mhület vermiş - ptir. Tayyare cemiyetinde içtima Zekât ve fitrenin one suretle toplanması hakkında görüşülmek üzere bugün (pazar) saat (16) da Cağaloğlunda tayyare cemiye- ve nahiye şubeleri reislerinin iştis rakiyle bir içtima aktedilecektir. Fırka kongreleri Fırkanın. ocak kongreleri de « vam etmektedir. Dün Kadıköyü Osman ağa ve Cafer ağa mahal - leleri ocak kongreleri yapılmış, raporlar okunmuş yeni idare he» yetleri seçilmiştir. Osman ağa mahallesi kongresine Fehmi Razi Bey riyaset etmiş ve'yeni idare he yetine Arif, dektor şükrü, Ah - met Muhlis Beyler seçilmişlerdir. Cafer ağa kongresine Behçet Bey riyaset elmiş ve yeni idare heyeti- ne de Hayri Celâl, Kemal Beyler seçilmişlerdir. .. Glkimedikikişii Dr. Kasabyan Beyin teşekkürü Sürp Agop hastanesi baş heki- mi ve ermeni katolikleri cemiyeti idare meclisi reisi doktor V. Ka » sapyan beyden bir mektup aldık. Bunda; yedi sene evel kapatılan bayram sokağında ermeni katolik mektebi binasında Beyoğlu 47 in- ci ilk mektebin açılmış olması do İayısiyle maarif vekâletine ve ber! ' hususla pek çok gayreti görülen İ Cevdet Kerim Beye tesekkür edil mektedir. Ev a 1 15 Yıt Evelki VAKIT : İn ml liken üeöreicünmend 10 Kânun evvel 1918 — Dün Atinadan gelen bir telgrafnameye sararan Yavan Başvekili M. Veniztles refa- katinde Marieiye Nazri M. Pölitis hakle Atinadan Parke mülevecelhen hare - ket etmiştir — Muharrilerimizdei biri Yunan Mlosu | , | ve asfalt bulvarı olac?” V komoderu Mösyü Core Kakelidis We düm bi 4 ti İstanbul vilâyet şubesinde kaza | arasında doğrudan doğ! İ ve bostanlardan alınacak küldür. Onun için netic£ M. Daladye siyasetinin. man yürüyemiyeceğini denler vardır. d İşte bu vaziyettir ki ŞO nesinin de yakın bi mevkiinden çekilmesini bir ihtimal olarak göste Bununla (o beraber 9» Heryo ihtilâfının met Fransız matbuatında hiss İ mektedir . — Fransız al İ bugünlerde Fransa ile A“ zakere başlamış zehabini yi dıracak bir şekilde neşriYi # maktadır. e Müzakerattâ “; olarak ta (Sar) meselesini şüldüğü ima olunmaktadı" 4 buki Almanlara nazaran * # leket arasında görüşüle” 4 (Sar) meselesi yoktur. A“ (Sar) havzasının nasıl © dilerine iade edileceğini, * rinin plebisite mürücaat © da asla korkuları bulun iddia ediyorlar. “Sar hai ze verilsin, verilmesin, yal bisit olsun olmasın,, tarzıf söz de söylemiyorlar. Görülüyor ki Fı ransız meselesi henüz hakiki efkârş umumiye huzur ; bulunmıyor. > Tabii bu # alâkadar memleketlerin Vi | cekleri hattı o hareket © münakaşa olunmıyor. y kaşalar başlayınca ve iki *W ket arasında bir itilâf ze” lununcaya kadar yeni b intizar etmek lâzımdır. Mehmet */ Yedikuleye yapıl” kâhtane ! di / Yedikuleden Defterde”. yapılacak asfalt şose için gi rin karşı tarafındaki m© gülüp yer yer kesilmeğ? mıştır. o Yakında yola gelecek kısımları” si, lerin de nakillerine bas” çö Asfaltin iki tarafma dik İ ğaçlarda bu şubatta dik ye, Yedikülede oturanların“; lerine göre İstanbulu e. pülkat icra etmiştir. Daha ziyade bir m - | Yedikuleden İG Movere tarımda cöreyan eden bu mülükat es | aasmda Yanan komodoru Türklerle RKumin. ; lacaktır. ra münssebetlndeki o gerginlikten ( töeşüfir bahsetmiş, albüm çok şükür az çok itidal ve sökün teesşiiy ettiğini, bugün her iki milletin biç almazsa elli sene için sulha muhtaç oldu gunu, eğer Türkiyede Hihat ve Terakki hü- | ğinde hendekler V# Kömetine benzer hir ifratkâr idare Geesüs | Jehilerin söyledikleri"* pi etmezse ii milletin iki seneye varmadan dünyanın en iyi dostları olacağını söylemiş- tir, — Osmanlı Matbuat cemiyriinr merkezi | dare ve klüp Olmak üzere Beyoğlunda Cad- delkebirde Parmakkapıda —— Azaryan Efendi i dan kalma on beş m“ dar olan kısmına bir d€“ Malümdur ki bu 3 pol & Bizansl!! ğ tarafında tâ Bizans e . ve altı, / yedi MEÜ, 4 Yedikule sahillerinde pir. dekiere açılacak yf gu 8 bu hendekler heme ld j cak ve o zaman Yed kapıya kadar uzan. di kikalık mesafe d€ | poli, lr miyoruz.. Peygamber, Gazi, sa - | giştiriyorlar, Kararlaştırdık: Hiç Milli istihsalin artması, Öl apartmenmın birine katı intihap edilmiştir. | bir dere hasıl ola de sözleriyle değil, içlerindeki o | bir anketçiyle, hiç bir mevzu et. |) yerli malı kullanmakla (| Burisınu on, on beş güne kadar küşadı me | var bittikien gep yek ları sandallar is , ikinci bir Kâhlan* mis. gerçekleşir. ML &waldür. O vakte kadar müracaatlar kenari sabık (Yakıt) bi muvakkat merke- Ga en eleman, “cazibe,, adını verdiğimiz. çekici | rafında asla görüşmiyeceğiz... ve çok kuvvetli hassayla, kitle. İlâh ilah © “eri harekkte tiren insanlardır.” Tiğ ve T. C, iryiğ

Bu sayıdan diğer sayfalar: