Tip sırrı olma'ı mı? Zührevi hastalıklar mütehassısı bir doktor fikr (Baş tarafı 1 İnel sayımda) geçirecekti, Rumdaj iş G bin £ çwetndeki aksiyon 'da, faziletli damada kaympederin | naçiz bir hediyesi olacaktı yapıldı. Tam o nerviyeye kısa seyahat götün- dü. Bu, teftiş vazifesinin icap et trdiği son i. Ve o, bu se- yahatten d öz sipariş Şu dilber Lüsyenle evlenecekti. Yol bavulunu hazırladı. Bir trene atladı. Hava çok güzeldi. Tâtif, ılk bir bahar günüydü. Ti- ren, yeşillikler arasmda, alabil ine uzanıyordu. Delikanlı ba - “Zan komparlımanın penceresin - — den dışarıyı seyrediyor, ve daha çok, yanında taşıdığı kitaplarm . dan birimi okuyordu. Vagönda on- dan başka kimse yoktu. Ara ii lardan . birinden, kompartımana bir yolcu bindi. Bu, gerçekten güzel, pek genç bir ka- - dındı.. Her nedense, delikanlınm © tam karşısında yer almayı, bir baş Ka kanapede oturmuya tercih etti, Yoleuluk sırasında insanlar biri birleriyle çok çabuk dost olurlar. Küçük hir vesile, iki yabancı gen- ci biribiriyle konuşturdu. Çok geç- meden ahbaplık hâsıl oldu, Deli kanlı, gayri ihtiyari, şu cümleyi mırıldandı: — Matmazel siz bana bir ta - nıdığımı hatırlatıyorsunuz! Gene kadm güldü: — Şimdi ebeveynlerinin çift - liğine gitmekte olduğum nişanlı . mr ne kadar andırıyorsunuz?. , Hava çok güzeldi. Ilık, lâtif bir bahar havasıydr. Ve, belki ha- | , oYanm suçu, konusmakla başlıyan | kına dostluk, iki tarafm da elinde olmadan şok başka bir safhaya dö küldü. Diğer bir istasyonde genç ka üm veda etti, Pek nz fasılayla, de- likanlı ineceği istasyona varlı, İşler uzamıştı. Jenerviye tâlâ! dönemmişti. Syahatin üçüncü bal. tasımda, delikanlı, vücudunun bu yerinde bir sivilce peydahlandığı | nı gördü. Kopardı. Yuvarlak se - kilde, sıyrığa benzer bir. yarderk meydana çıktı. Ne olabilirdi?. Faz la düşürmedi. Fakat, vesveseli gene, seynhatini bitirir bitirmez, bir zehirlt hastalıklar doktoru ziyareti ve kendisini muayene et - tirmeyi de ihmal etmedi. Dektor, Nikola ismini taşıyan ihtiyar bir adamdr. Küçük yaranın muayene g kısı sürdü. V: ömründe bir ke- ye bö yanıhuıyan, muktedir dok- “larına kadar dolaştı. İçinde, iyi ve idin. raporu, ini söyliyor l Rusyanın en büyük bankalarından | birini işletiyordu. Zengin bange -I rin Lüsyen isminde çok güzel;i yetişgin bir kızı bulunduğunu da Kayüedelim. Bir gün, bir tesadüf, bankanm genç ve değerli müfettiş lerinden biriyle güzel Lüsyeni kar şılaztırdı. İki gerç biribirlerini beğendiler ve sevdiler, Jeneviyev ismini taşıyan delikanlı resmen | kıza talip oldu, İhtiyar bangerin | bu gence karşı ötedenberi bir te veceühü vardr. Mösyö © Jenevviye; f çok halük, çok namuslu, bilgili bir delikanlıydı. Banger bu talebi memnuniyetle karşıladı. Ve karar laştırdı. Lüsyeni bu delikanlıya ve Delikanlı birdenbire kompar - tımandaki dilber kadını hatırladı, Yumruklarımt siktr. “Dişlerini"gı - cırdattı, Sonra, derin bir yeisle kolları iki tarafına sarktı. Düşün dü. Gözlerinin önünde taparcâsı - an sevdiği güzel, masum nişanlısı vardı. Sonra, kayınpederinin he- | diyesi, elli bin lira kıymetindeki aksiyonlar.. Sipariş şubesinin mü dürlüğü.. Çıldıracaktı. — Doktor, diye haykırdı, Lüs yenle evlenemiyeceksem, o halde ana zehir veriniz.. Öldürünüz be- ni. Doktor pişkindi. Şimdiye kadar öyle kaç hadiseyle kazşılaşmştı!... Sakin bir sesle, delikanlıyı teselli etti ve anlattı ki, üç dört sene süre cek ciddi, muntazam bir tedaviyle hastalığı geçirmek kabildir. Ve, bi lâhare evlenebilir de.. Mösyö Jeneiviye o geceyi 80 - kaklarda geçirdi. Sabah karanlık- kötü iki his, saatlerce hiribirleri . le pençeleşti: bangere itiraf mı etmeliydi.. Hastalığmı gizli tutup evlen « diği takirde, güzel, masunı Lüsye ni kimletecekti.: Sonra, doğacak çocukları, bu kötü derdin izini ta- şıyacaklar, sakat, iğrenç birer mah lük olacaklardı. Iüraftan da uta- nıyordu. Bunu Lüsyene nasıl anla tacaktı?, Biv aralık, ani bir kararla, ban- gerin evine doğruldu. Her şeyi iti- raf edecekti. Fakat.. Ne çare koca bina, karanlık ve sessizlik içindeydi. Herkes uyuyordu. Günler geçti. Siparis şubesi mü dürü Jenerviyeyle, bangerin güzel kızı Lüsyen, muhteşem bir düğün ile evlendiler. Bir sene sonra, bir i gocuk bile dünyaya geldi. Çocuğun doğuşundan bir hafta sonra ihtiyar doktor Nikolanın muayenehanesine sapa sağlam, genç, sıhhatli bir köylü kadını gir- di. Neşeli yordu: — Mösyö doktor, lâtfen mua - yene ediniz beni. Sıhhatli wiyim, yoksa değil miyim? Nikola onun dediğini yaptı. Genç kadın göründüğü gibi sapa sağlamdı; sıhhatliydi. — O halde bana sıhhatli oldu guma dair bir de rapor yazmız M. doktor. Nikola, köylü kadından, raporu niçin istediğını sordu, Genç ka - dm ayni neşeyle, gülerek anlattı. | O anlatırken, doktor renkten ren- ge giriyor, sararıyor, moratiyor, ter döküyordu: Genç, sıhhatli ka Jenerviye ailesinin yeni doğan çocuğuna süt nine ola- bilmek için istiyordu Ve mösyö İNikola, daha iki gün evvel biz muayene yapmış, doğan çocuğun tabanlarında gördüğü “lekelerle, babasının mel'underdini taşıdığı - nı anlamıştı. Şimdi bu sapa sağ lam kadın, bu frengili çocuğa me- me verecekti. Doktor, köylü kadını uzun u - zun caydırmıya çalıştı, Genç ka dın hep: — Neden?, | ki, | ” Diye soruyor ve Nikola bunun sebebini bir türlü söyliyemiyordu. Kadın ısrar ediyordu: i © tor, derhal teşhisini koydu: Fren gi İvar.. İşsiz — Ben im, “ Çocuğum da Sa Çocuğ un aç ww Aptülhamidin Yaveri TAKVİM (##w ç > KEÇECİ ZADE uma Cumartesi z Bi 1 Kâ.evel 2 Kâ.evel z ğ t F t p 3 , 15 “Şaban 2778 da ağe Hi Gün doğuşu 03 r0s is ki | Si mi (le TOE SİN HATIRALARI | seye pps nor A GL A BES EBA YG A DA £ İ andnbınm im UR B . . ww © © | Bu olurşey değil, diyo İle çe zey gı, dıy Yıla kalan, » gı > Mi du, olurşey değil!... 'lar.. Biz de beraber. Geriye £ ISTANBUL BELEDİYESİ Şehir Tiyatrosu Termsilleri lr Gündüz matine ; TI 1 Toplar atılıyor, taneler geçiyer.. | ceğiz.. Hacı ile (o müten saat 15 de il İ Müthiş bir kanlı kıyamet... Sesler | harp vaziyetini tetkik edere 5 ve gide ! birbirine karışıyor. Koşuşmalar bit | rarlar veriyor ve bu karar İl İl i miyor.. Rusça emirler birbirini ta- | hakkukuna intizar ediyord eş “ı kip ediyor... i pa Batarken NN Biz çadırın içinde trtir ttriyor>| Muharebe gittikçe şidd Yazan; Gerhardt Hauptmann j duk. Biraz sonra muharebe artık ; yördü. Essrlerini”de”yakıği Türkçeye çeviren : Seniha (| iyiden iyiye başlamışt. Kıyamet ko İrüyorduk. Birkaç gülle çadır!” Bedri. 5 perde puyor,. Tâ Ruscuk civarından Os- kaç noktasından delmiş, bizi P* UMUMA man pazârına doğru bataryaları - İliyen nöbetçilerden biri de miz ortalığı ateş içinde bırakıyor. yerinden kurşunla varularali çok geçmeden piyade ateşleri de | diri ve çadırla ” beraber İl baş gösteriyordu. Ordular hemen | BORSA i Hacının üzerine yıkılmıştı... © (Mizalarında yıldız işareti olanlar üzer lerinde 30 İl ci teşrin moamele olanlar» | dır.) Rakamlar kapanış fiyatlarını gösterir j Nukut (Satış) « Viyana * Madriı * Birin * Vurşova * Budapeşte » Bükreş » Belgraç «) * Yokohama # Alnu » Mecidiye 54, —İ * Banknot O, vw — 31,50 36, — 3. — vü, — a, 228 — | * Atinı * Cenevre | #* Amsterdam 280 4323 BrTüz40 Seokholr Viğana » Madrit * Berfin Yarşoyu Radaperte hükreş Belgrat Yokohama Moskova «7090) 1205 848 - 8.5186 81,7 » Gemevre © 2.4380, Sofya 049034 e Amsterdam 11745 Prag 1598 — * Nevşork * Paris * Milâne * Brüksel Atina 1885 VA 1084 50 « İş Bankası » Anadolu Reji | Sir Hayriye Tramvay | U. Sişona | Roromi 905) e Terkos 1089 27.40)4 Çimento as, 11.93 Ünyon Hey. v0 Şark Değ 1,50 Balya 1,9 Sark m. eöza 20S Telefon 10 tahviller Elektrik Tramvay, 345) o Ergari #106) Rabtem 203j# Anadolu" ole Anado'u Hi o, İş A Mümessil l a0) | 4550) 11,40 mİ istikrazlar | 4 190312 b. istikrazida, Serk D.yol 3180 bal M5 080 “0,0 s0 | 94:14) $: 1528 Mi. A Bağdat kalmaması için Jenerviye ailesine | süt nine olmam lâzım!.. | Ve, en sonunda, doktor çaresiz kaldığını anladı. Ve bütün sırrı 0- na açtı; — Kendini, kocanı, çocuğunu düşün! Dedi. Köylü kadın yarı baygın bir halde kanapeye yıkılmış, inli - yordu: Sıhhatli kadm, üç gündür, Jenerviye ailesinde süt nineydi. Frengili çocuğa meme emdiriyor | du. Hemen ertesi gün, köylü ka - dın, müddeiumumiliğe bir istida| verdi. Doktor Nikolanın sözlerine ! isünaden Jenerviyeden 80 bin frank tazminat istedi. Hâdise koca gehirde pek çabuk ! duyuldu. Dallandı, budaklandı. reddetti. Zavallı delikanlı Lüsyen: | siz, işsiz ve aksiyonsuz bir halde |tice alındı. Doktor Nikolanın iki Jen. maznun iskemlesine oturdu ve; mahküm oldu. Jenerviyeyi felâkete sürükli yen doktor Nikola idi. Delikanlı bir lunçla, müddeiumumi- hemen süngü süngüye gelecek. Anasıl Arnavut olan ve her Ar - navut gibi pek cesur olan hacı bu sefer cesaretini kaybetmişti. Asil bir asker çehresinden akan soğuk terlerini silerek mütemadiyen: — Bu olur şey değil. Diyordu. Olur şey değil.. Şu kumandan pa - şanm bizi elçiliğe göndermesine ne buyurursunuz? Hem de bize daima bir baba muamelesi yapan, baba şefkati ile İİİ kollarımı açan o paşadan bu işna sıl sudur eder?. Hem de bak, Ruslar bizi bütün bütün unuttular galiba.. Burada bizim'Arnavut kardeşler... Hani ya Salih Sarım paşa 'fırkasının. arna- vutları beni burada süngüleyecek- ler, barsaklarımı odökecekler. Bu olur mu?. Arnavutlar bir başka ' Arnavudu süngüliyecekler.. Bu © lur mu.. Hem de yanlışlıkla..,, Muharebe pek şiddetle başlan unutmuş oldular. Çadırdan çıkıp bir tarafa gitmek hakikaten müm- mün değil.. i mişler, Halbuki yavaş yavaş kula- ğıma gelen seslerden hücumlara mukabil olan emareler pek iyi işi- tiliyor. ordusu çok iyi bir mevkidedir. çekilmesi lâzımdır. Bu takdirde bizim vaziyetımiz ne olacak?.. Kahraman Osmanlılar müthiş bir savletle Rusları geriye atacak: Edirne vilâyeti daim Mıntaka sanat mektebi için keresteye talip çıkmadığından münakasası 3-12. 933 nöne birakı'mıştır, Tal'p'lerin o gün söat 15 şe kadar dip9” nle Vi âyet daimi encümenine müracaatları. aasssanaasananusnn liğe müracaat etti ettiği için doklorun aleyhine açtı. Bu, merak ve alâka wahkeme salonuna iren, memiş nun sandalyesine oturmuştu. Ne sene müddetle muayenehanesinin seddine kârar verildi. Bu ceza 0- | okuyucularımıza b na pek dokundu ve ihtiyar Niko - la, bu acı felâkete katlanamadı. (rr olmalı mı, yoksa olr Bir gün, ansızın öldü gitti.. mış olduğundan Ruslar bizi adeta | İ Dört köşesine birer nöbetçi dik Ruslar pek açıkta oldukları i- | çin vaziyetleri çok fena.. Osmanlı | Tabiye usulüne daha elverişli olması için Rusların daha geriye | dava | , Jenerviyenin sırrını ifşa ibir kalabalık toplıyan nadir dava: | sırf zavallı kadını kurtar”. Zengin hanger, faziletli damadını İtardan biriydi, İhtiyar doktor maz | şünüyordu. Fakat bu. sirri di Artık sabır ve tal | kalmadı. Bir kart vizit üze! şunkalemiyle birkaç kelime * zıp nöbetçilerden birine ve! Yarım saat bekledik. saat... Müthiş bir harp gürü içinde, başımızın üzerinden £ ler yağarken geçen yarım İne demek olduğunu ancak bir faciayı yaşamış olanlar yabilir. Yarım saat bekledikten bir araba sesinin bize doğru ” laşmakta olduğunu işittik. ya: iğ — Gidiyoruz... dedim.. di Hacı büyük bir tevekkül — Ölüme galiba... i (Meva VAKITİ Gündelik, Siyami Gazete Tatanbul Ankara Caddesi, VAKTE —— Telefon Nu Yazı işleri N vasi Idare telefonu 3 24876 Telgrat adresi TetaBbu — Posta kutusu No 48 Abone bedelleri: t Türkiye z Sepeti” 1400 &r, O z700 6 aylık 70 1490 4 aylık 00 . 800 vavtık 80. g0 ilân ücretleri Ticari Ulnların ilân sahitelerinde * ağ mi S0 kuruştan başlar, Mi pi kuruya kadar Çıkar. Süyük, tazla, devami ie ayn tenziit vardır Resmi ilânların bir atım 10 ri —— «üçük ilânlar: Bir detası Sü iki detms. öU UÇ dört vefasi 18 ve on detam 100 © Uç ayık Ulm vereülerib bir defi nentir Dört satin gecen HA mtirtarı Beş kuruştan hesap gir i encümenin“ münakasaya çıkarılan 1808 16 earenasasanansesisi Mütehassıs doktorun burada bitiyor. Doktor Niko la, köylü, si beri tarafta koca bir Şimdi biz de, hükün Bu olmuş vak'aya dır?.