ula — VAKIT 26 2.nci teşrin 1Y33-—— (© DÜNYA HABERLERİ 1 O) 6 Ya sabur » Levhası nereye asılır?! ba öyinip kuşanması Bile müruru zamanla hem siz de ve maa verene, renk | hem karımızda öyle bir şüphe hâ - “nda hal 4 Ve evini döşemek | sıl olabileceğinden ve bu da aranız | selbedeyi R rkesin nazarı dikkati | da kavgaya sebebiyet verebilece - Ma, ilene hüsnü tabiati var ğinden herhalde “ya sabur!,, lâv - ğa üsnü tabiati olmak haddi | hasını yatak odasına da asmama - dağ demektir? Yukarıda | nız icap eder. > seyleri yapabilenlere | G halde ne yapmalı? Bana kalır Porlar YI saf tabiati var di - sa “ya sabur!,, lâvhası, yeknasak- Bu sanli İlrğı ile hergün hayatınızı bir par - deği ME <evâp vermek o güç | ça daha kemiren ve sizden hergün iv ze kalırsa hüsnü tabiat | ayni şeyi istiyerek bizi bir hayat| İN iri $€Y arasında en doğ - İsalidüni şekline sokan yazıhane - tr, M marb İrt sa Eski vapurlar amelivat odasında! Vapurları, burunlarını kesip uzanarak gençleştirmek ve hızlandırmak imkânı bulundu SİZE bulabilm-!, '. demek- nizin önüne asarsanız onun için en ihgene k »r. başına | münasip yeri bulmuş olursunuz. EL Örtü ile Çirş epe kızı a Çünkü yazı masasından e ir Münasebet vardır, O | kaldırdıkça günde yüz defa da “* üsü Çingene kızına ya - | sabur!,, deseniz gene azdır. Ge l a Ertüyü baloya gitmek | kio Lâvbayı evinden kaldırıp yazr ğe dar çıkarılmıştır. ” Onun için yirmi sene yaşlı olan Umumi harpten evvel inşa edil- Bu ameliyattan geçecek olan va miş olan ticaret vapurlarının genç» | purların süratleri bir miktar artaca leştirilmesi için yapılan tecrübeler | ğı gibi beygir kuvveti itibaryle sar | rl a pan harpten © evelki vapurlar süratı diri İtne büy Ek olan gece tuva - ın başında görecek hanımın tabiatsiz- tmez, ayni zamanda PSk gülünç bularak kah - Mi ersiniz Demek ki sim n başındaki sarı «& kizemın hüsnü tabiati, e &n tuvaletli hanımefendi - ör kiymetli tül örtü de İehdinin hüsnü © tabiati, Muayyen şey arasında en Münaseber bulunmuş demek | & ayıya damın birisi bahçesinde | e s su fışkırdatarak keyif H amın hüsnü tabiati var Ni albuki ayni adam güzel a Ye Ye güzel bir havuza| ika beraber, o havuz - N “ €rine et suyu hilmacık ol ln adam !,, diye hay- | RON © İZ. Çünkü et suyunu fıs- | . tikirirken değil, sofrada tör, önünüze konulduğu Bi, “eği Mi € alışmışsınızdır. e Yalnız ç ya elm ime ke te Biden, Mai ik çün Yİ İİ sal daha: Evinizde eski çzalmış güzel bir “Ya Sa- â “se ispat eylemiş o - Ml mi gelen misafir oda iç la U müddet zarfında gö - kz Sabur, lâvhasma iliştikçe Ev sahibi bu lâvba va - NN bana Ya sabur demek isti - de, “0 oan ©vvel kalkıp gideyim!,, iğ tabiata; misafir odasına as- byk izliğinize verir. Va - den misafirlerden ça| traş ç bir di talak için bu iyi bir ted - Aim, ş e 8, evvelâ daima traşçı mi Mi iniş 05 gelenler içinde sev | ka Mai) unur, Saniyen, $i- | Na kay ii de olsa, eviniz | böyle bi - *tmeniz Fa tedbire mü m Velhaşıı Asaj Yeri Mi; da muaşerete “Ya Sabur!,, lâv- safir odası değildir. sa dolayı yemek odası | Yatak odasma âsarsa - ik ol Ur, o el Malan SE “Ya Sabur!,, odasına asmanız | e “Ya ge vii iel Wscniz © zaman | olmamalıdır. karınızın m. size, sizin mi zi e Vhası varsa, bunu misafir | sanız hüsnü tabiat sa-| iv fik gi inize göre orası Sm bekârlıkta !, deseniz ge- | en asmın yeri kat' - 1 dediğiniz bel nde biribirinize öyle de- ve demek hatırınıza kabul etsek bile İ hanesine götüren bir kimse, iki şey arasında en iyi münasebeti bulmuş olacağı için hüsnü tabiat sahibi - dir, Hüsnü tabiati olup (olmadığını daha bir bakışta gördüğünüz insan larm ekseriyetini kadınlar teşkil e- ! der. Onlar kendilerine uyan rengi i aramakta çok müşkülpesentlik gös terdikleri için ekseriya hüsnü tabi attan ayrılırlar. Meselâ siması ve I bilhassa bakışı hiç bir şey ifade et miyen bir kadmın giydiği al renkli i bir blüz o kadının adeta üstünden / akar. Halbuki ateşin bakışlı bir ka İdınal renginde bir elbise giydi mi, ayni rengin ona ne kadar çok ya - kıştığını görerek hayret edersiniz. Bazı ailelerin öğle ve akşam ye meklerini mutfağın bir köşesine yerleştirdikleri masanın üzerinde yediklerini görerek o ailelerin ta - | biatsizliklerine hükmedersiniz. Bu nun böyle olup olmadığı cayı sual- İ dir. Çünkü o gibi ailelerin umumi | hayatlarmı bir kere tetkik edecek j olsanız onlatın mutfakta yemek mek yiyişlerini kendilerine uydur- | muş olmaları itibarile hüsnü tabi- lat (1) sahibi olduklarını ispat et - tiklerine kanaat getirirsiniz. Buna benzer daha ne kadar çok hüsnü tabiat sahipleri vardır da farkına varılmadığı için nazarı dik kati celbetmez! Dedikoducu Balonla Amerikalılar yeni rekor yapamadılar Balonla Stratosfer (o tabakasına i yükselmek ve geçende Ruslar ta - I rafından tesis edilen rekoru kır | mak için Amerikalıiki zabit 3 gün / evvel Nevyorktan yükselmişler ve | dönüşte bir bataklığa | için bekleyenleri endişeye düşür - | müşlerdir. İki Amerikalı (o 58 bin kadem | hem de olmaz. | yükselmeye muvaffak olmuşlar - | verip “Sakın bu işi kimseye an - dır. 63 bin kadem © yükselerek | rekor kırdıkları şayiası yanlıştır , — uu — Kurşun işlemiyen cam Bir Japon, mühim bir keşifte i bulunmuş ve mermi işlemez bir| cam imal etmiştir. Camın tecrübeleri Port — Ar - türde yapılmış, iki silâh atılmış , | kurşunlar hedefe isabet etmiş, fa- | kat cam kırılmamıştır. Hava, kara ve polis kuvvetleri için bu camlardan mühim miktar - da yapılacaktır. i muvaffakıyetle neticelendiğınden | fiyatı da azalacaktır. Hamburgla | yemeği kendilerine yakıştırmış ol- | duklarını anlar ve binacnaleyh ye | -İ indikleri | bazı memleketler hemen eski va « purlarını bugünkü şeraite uyacak bir surette gençleştirmeye karar vermişlerdir. Bu gençleştirme ameliyatı vapu ! run kalın olan burun tarafını kese- rek orasını beş on metre daha uzal mak suretile sıvrıltmek ve inceleş- tirmektir. Harpten evvel inşa edilen vapur ların umum tonajı bugün takriben | on sekiz buçuk milyon ton olduğu düşünülürse eski vapurlarda yapıla | cak olan bu ameliyattan ne kadar Reis Hikmet Bey, önce usu - len Alâettin Beyin hüviyetini tes - kit etti. Alâettin Bey, kırk yaşm da olduğunu, Osman Beyde Cabi sokağında Vildan apartmanında | oturduğunu söyledi. İstintak hakiminin muhakeme kararnamesi okundu. Kararname de, ağustosun otuzuncu perşembe | akşamı, Alâettin Beyin kendisi» ne ait otomobille, yarında hüvi - yeti meçhul bir kadm bulunduğu halde (Büyükdereye o giderken, Zincirlikuyuda su terazisi civarım- da yolun sağ tarafını takip ederek yürüyen jandarma Ali oğlu Hasa- na çarptığı, yaralıyarak öli ğu, ondan sonra otomobilin hende ğe devrildiği yazılıyor, Alâettin Beyin, o sırada ( Büyükdereden gelen şoför Vedat Ef. den otomo- bili hendekten çıkarmak için yar- dım istediği, sonra İstanbul tara- fından gelen bir taksi O şoföriyle birlikte çıkarmağa (o uğraştıkları, i muvaffak O olamayınca Alâettin İBeyin otomobili olduğu yerde bı- rakıp şoför Bahaettin Ef, nin oto- i mobiliyle Şişliye geldiği, (orada otomobilden inerek şoföre on lira latma!,, ddiği seklinde, tahkikat - (la varılan netice izah ediliyor o ve İ Alâettin Beyin, bundan sonra evi- İne uğrıyarak elbise değiştirdiğini, / arkadaşı İzzet Beyle buluştuğu ve! igece saat yirmi (o birde Beyoğlu İmürleriin giderek “Hususi oto « İ mobilimi Kazmirci Ali Rıza Beyin | mağazası, önüne bırakmış, “Lâla,, birahanesine gitmiştim. o Dönüşte! yerinde bulamadım!,, diyerek oto mobilin bulunmasını istediği ilâve | Amerika arasında işliyen va- purlardan birisinde tatbik edilen (oObu ameliyat (üze | rine vapurun baş tarafı İ2 met- re uzatılmıştır, Amelyatı müteakip vapur sefere çıkarılınca evvelce, sarfiyatı 28000 beygir kuvvetiyken bu sarfiyatın 20.000 beygir kuvve - tine indığı görülmüştür. Eski vapurların süratlerini art » İ tırmıya yarıyacak olan bu ameliya ta her tarafta pek çok ehemmiyet verilmektedir. Çünkü harpten ev - vel bir yol gemisi on, on bir yıl giderken harpten sonra yapılan va- ürat on altı mile ka « rüsefer talimatı hilâfına otomobili | ni son süratle sürdüğü, dikkatsiz- lik ve nizama riayetsizlikle ölüme sebep olduğu noktasmdan, ceza kanununun 455 inci omaddesinin lilk fıkrasına göre muhakemesine karar verilmiştir. Kararname okununca, Alâettin — O akşam matbaada işim var söyliyerek, . saat yedi bucukta o . nu otomobile bindirdim. Kadı - köy vapuruna götürdüm. Vapur hareket etti, bende otomobille Beyoğluna çıktım. “Lala,, bira - hanesinin önündeki (kaldırımlar tamir edilmekte olduğundan, Gla vani sokağından geçerek otoimobi li Kazmirci Ali Rıza Beyin mağa- zası önüne bıraktım. “Lala,, bira hanesine gittim. İçeriye girerken Saat sekizi çeyrek, yahut © yirmi geçiyordu. Birahanede (doktor Celâl Beye tesadüf ettik. Ben, üç Kadeh rakı içtim. Sonra “Refika, Kadıköyüne geçmemek, bu gece İstanbulda kalmakta ısrar ediyor du. Halbuki ben, gitmesini, ken - dimin gece vapuruyla yahut yarın m geleceğimi söyledim, erdim. Belki dene gitmemiştir, eve dönmüştür,, diye eve uğramak fikriyle saat dokuz hucukta bira - haneden cıktım. Matbaacı olmak itibariyle tabii afişlere meraklıyım. Afişleri sey rede ede “Glorya,, sineması kar - sısma gelmiştim, ki arkadaşlarım dan Şakir ve Halil.eBylerle karsı” olunuyordu. Vazıyet, bu şekil - de görülerek, Alâettin Beyin sey' laştım. Sağa sola bakarken, Tak sime (o yaklaşmışım. Oradan bir Bey, sorguya çekildi. Şunları | g söyledi: dr. Saat * altıya doğru makineye | nezaret o ediyordum. Refikama beni daha fazla (o beklemem Kadıköy ovapuruna yetişmesini | lay arkadaşım İzzet Beye rastgeldim. | gön -İz fazla olan bu yeni vapurlarla reka- bet edemiyordu. Yüksüz vapurla « rn adedi çoğaldığından süratine i güvenerek ilk gelen vapur mevcut yükü alıp gidiyordu. Şimdi birçok vapurlar baş taraf larının kesilmesine intizaren bü» yük bahri inşaat tezgâhlarınm a « meliyat odalarında beklemektedir- ler. Burunları kesilip inceleştirildik ten ve uzatıldıktan sonra bunlar da birer birer yeni seferlerine çıkacak lardır, İnsanlar müteselli olsunlar; Bugün vapurlar bile operatörlerin elinden geçmeye mecbur oluyor « lar?. Klişeci Alâeddin Beyin muhakemesi (Baş tarafı 1 iel üyufamızaa) tramvaya atladım, ki evime gittim. oraya gelmemiş Osman Beyde Baktım, refika “Anlaşılan vapur Gye tekrar 9 m?,, diye düşünü « Arkadaşım İzzet Beyin e uğrıyar otomobille bir ti yapmak üzere onu aldım. Tepebaşından Glavani . sokağını geçefak mirci Ali Rıza Beyin ine geldik. Bir de ne Otomobil meydanda Arkadaşım, benimle a - “Ayol, hani otomobil?,, — Bu sırada saat kaçtı? — Aşağı yukarı onu yirmi geçi yordu. Hemen Beyoğlu merkezi- ne yazıyeti haber verdim. Tepe - İbaşmdan otomobi matbaaya geldim. Yarım saat sonra birinci komiser Mücip Bey telefon etti, otomebilin Maslakta bulunduğunu bildirdi, Ben, “Memnun oldum, teşekkür ederim. Şimdi Kadıköye iyorum. Yarın sabah gelir alı n rım,, dedim. “Hayır ıdi geli « niz. Çünkü, birde vaka var, idedi. “Peki, dedim, tramvayla Galatasaray merkezine gittim, ora dan ye Pangaltı merkezi» Pangaltıda if ir şey Sildim r. Tekrar Ga a “gönderildi Oradan ıcirli kuyu jandarma karakolu - na... Sabahın dördüne kadar ka rakolda kaldım. Jandarma karakolunda bir jandarma zabiti söyledi. Vücudumda yara, olup olmadığını, pertevsizle ufak m na kadar gözden geçirdi. Bir şey dı. Bundan sonra müddeiumumt? - (Devam 16 ösen sayıfada) iken, namı bere en bakarak, hulama- soyu