İN e eş le. — VAKIT 25 Z.nci teşrin 1933 Kongre Susuyor ! Dilsizler karar verdiler : Asker olma- lıyız, hemde tayyareci... tarak 1 inç sayfamızda) | ; geçkin yaşm- | umulmıyan bir çeviklikle, iki | Mi gr, em, gözleri - | , burnunu oynatıyor, ha- | Çok hararetli, çok heye- | a belli, Nelerden bah - yn Şimdilik bizim için Kimi sağır, kimi dil, va İn sağır, hem dilsiz on ya, İnsan Put gibi duruyor sanır | Yanılırsmız: Onlarda da ay- len Biribirlerine ları. Kafa kafaya veri - pe iyorlar. Orta yer- kizi geniş masanın başındaki | .yumruklarını (teh - hş makamında değil!) gösteriyor- sakar, ellerine acayip a veriyorlar, gülüşlerinden iyor ki, heyecanlı (o hatibin NİZ nutkundan derin bir haz aymakta dırlar. © Kongre susuyor! Dostlarım.. Şimdi gelin, bir tercümanın ta - Dali hararetli hatibi dinle - | meli Bu zat, dilsiz ve sağırlar ce- Medeni umumi kâtipliğini yapan Yesanlk nokta) Beydir. Sözlerinin en he - noktaları işte: ma fünlerde kadınlar asker ol eşökürelinden Tale yi geri olan kadınların gibi . en tehlikeli işlere m İ takdirle karşılamak | bir Ben bu hâdiseden, vü - | Sâpasağlam olan biz dilsizler vegan için bir utanç (hissesi! Terce dile Yum. Anadolunun yüz- a ii dilsiz ve sağırı istiklâl müca- | de ei büyük bir fedakâr - 0 ele . Kumandanlarmın tak yn kazandı. İstanbul dilsiz - gören sıçan gibi kâ- > delik eler. se aşan insanın suratları asık, j kırışık, Kızıyorlar mı?. U- kı Yorlar mı?, Umumi kâtiplerini har3, mu yoksa haksız mı buluyor- | “vw Bey devam ediyor... . dam aktiyle dünya bize hasta a - Ye, özüyle bakıyordu... Dilsizler Biyi, “işe yaramaz!;, hük - edimin. Birş atılıyor, ivordu. Bir çoklarma de- KE çevirtiyorlardr.,, İran insanın suratları gene eyl Alınları gene kırışık.. Fakat, liyor ki, şu O dakikada, Sözlerini, dük, de uçurumların ka m, Krkunç derinliklerine bi - | e Yürekleri fırlatılan dilsiz - | Tüm ir lerinde o müthiş manza- 2 u, sızlatıcr azabı var - begeni Bey seri hareketlerinde | » Hangi işaretleri kul - | havalandırdı?, mı açıp kapadı? lerini mi oynattı?, a değilim.. On do - İ birden fırladı. Gepge-| » sürekli alkışlarla çın çın dı, Muzun öttü.. Sessizlik dağıl- p Mi i sak sine muvakkat bir bo - i Srız olan ve birdenbire dü- , bir sinema gibi, kon - öldürmekle itham . edilen On dokuz insanı çılgın gibi ye- rinde hoplatan işaretlerin ifade et- iği manayı merak mı ettiniz?... İş- vi ğüzünüilei Vatan, memleket ” İ bizden harp sahasında da yardım i görmelidir. Niçin asker olmıyo - ruz?. Niçin vatanımızı biz de mü - dafaa etmiyoruz?. Orduda da bi - zim yapacağımız işmi yok?. Biz, pek âlâ tayyareci olabiliriz. Tay - yareci olabiliriz. Tayyare pilotlu - ğu en çok bize lâyık bir vazifedir. Teşebbüse girişelim.. Mili müda - faa vekâletine yazalım!,, Hararetli hatip, yutkunuyor ve cebinden çıkardığı bir mendille dudaklarının etrafını siliyordu, On dokuz insan şimdi yerli yerindey - di. Fakat işaretler (o durmamıştı. Kaşlariyle, gözleriyle, kollariyle, parmaklariyle konuşuyorlar, kafa kafaya veriyorlar, bazan oldukları yerde hopliyorlar, katılır gibi gü - lüyorlardı. o Muhakkak ki bun - dan daha mükemmel bir pando - mima hiç bir sahnede oynanamaz- dı. Herkes bir şey söylüyordu. Ve ben, tercümanın delâletiyle, söyle- nenleri not ediyordum: —— Tayyareci olabiliriz. «.- Töyyarede duyabilmeğe ih- tyaç gösteren bir kumanda yok - tur. Motörün gürültüsünden, zaten Kotmamak ta imkânsızdır. “ — Tayyüke; Kulağı işidenleri sağırlaştırıyor.. Dillileri dilsizleş - triyor... “— Biz hem sağır, hem de dil - SİZİZ.. “.- Bir “dilsizler ordusu,, yapıl- sa, bu ordunun kumandanı dilsiz - ler olsa, düşman karşısında hisse- mize düşen vazifeyi dilli arkadaş - | 'Jarrmizdan çok daha fazla muvaf- ari başarabiliriz... “ — Bizim için harp bir eğlence- dir!. “.—- Harbe gitmek, sinema sey- eek birdir! . | “ — Geciktik! Şimdiye kadar bu | işe atılmalıydık!.. Ben, hayretler içindeyim, tercü- manım, her şeyi tabii karşılıyor - du; — Bey, dilsizlerin cesareti dil lilerden fazladir. Çoğu, tehlikenin ne olduğunu idrak etmekten bile âcizdir.. Bir taraftan on dokuz dilsiz in-| san, büyük bir heyecan içinde, işa- retlerle konuşurken, biz bir kaç dil | li, bir köşede konuşuyoruz. Bana anlatılanlar o kadar hoş ki ve ben onları öyle enteresan buldum ki, kısa kısa şuraya not etmekten ken- dimi alamadım. . 1 — Cemiyetin varidatı pek az- i mış ve, hükümet nszdinde teşeb - büslerde bulunmak için Ankaraya gönderilecek heyetlere harcırah tahsis edilemezmiş.. İki, bazan üç kişilik heyet, hükümet merkezine bisikletlerle gider gelirmiş.. 2 — Cemiyet âzı.sının çoğu ko - nuşamadığı gibi, işitmek hassasın- dan dahi mahrummuş. Fakat, her biri de, muhatabının o söylediğini ağzının oynamasından hemen an- layabilecek bir zekâdaymış. 3 — Ağır ceza mahkemesinde Hür klnmkmasile İtürlü hakkını müdafaa edemiyen zavallı bir dilsizi, cemiyetin reisi Sırrı Bey kurtarmış, hâdise şöyle olmuş: Bir gün, Büyükadanın sayılır zenginlerinden biri, rast gele ki - raladığı bir motörle İstanbula ge- liyormuş. Motör kaptanı ve çark- çısı, sayılır zenginin beraberinde yüklü bir para da taşıdığına kani olmuşlar. Apansız üzerine hücum etmişler. Boğmuşlar, Parasını al - mışlar, denize atmışlar. Tam o sı- rada zavallı dilsiz, o teknenin en dibinde motörü yağlamakla meş - gulmüş. İnsafsız katiller, cürüm - lerini bu dilsiz, bu zavallı adama yüklemekten çekinmemişler. Eğer Süleyman Sırrı Bey zavallı maz - nuna tercümanlık yapmamış olsay mış, ömrünün sonuna kadar hapis- hanelerde, yok yere, çürüyüp gide- cekmiş.. 4 — Dilsiz işaretleri 28 taney - miş. Her biri alfabede bir harfe delâlet edermiş ve dilsiz (lisanı beynelmilel bir sanmış. Bir Türk dilsizi, en uzak yabancı memleke - tin (bilfarz Nevyorkla, Londranın, İsveçin, Norveçin) dilsizleriyle pek fasih konuşur, anlaşırmış.. Beş dakika sonra, geniş salonun tam ortasındaki geniş masanın ba- şıma cemiyetin reisi Sırı Bey geç - ti, Kongre sustu.. Reis te-hararetliydi. Tercüma - nin anlattığına göre, bahis, hara - retlenmeğe değecek bir bahisti: Cemiyet milli bankalarla tema - sa geçecek, otuz bin lira istikraz edecekti. Bununla, sağır ve dilsiz genç kızlara, genç erkeklere mah- sus bir pansiyon kurulacaktı. Burada sağır ve dilsiz genç kız- lar, sağır, dilsiz genç erkekler iti - nalı bir terbiye ve tahsil görecek - iler, evlenme çağları geldiği gün de biribirleriyle baş göz ediliverecek- lerdi. Kongre konuşuyordu. Süküt, şiddetli ve sürekli bir al- i kışla yeniden bozulmuştu. Reisin i kolları, kaşları, gözleri, parmakla” | rı eskiden daha sür'atli oynıyordu. | Ve, tercümanım, kulağıma eğile » grek göz karartıcı hareketlerin ma- Inasını şöyle nakledivordu: — Cesaret altından üstündür .. Çalışalım, çalışalım!,. Bütün dün- yaya örnek olalım ! Sessiz, fakat dikkate şayan kon i grenin sonu, idare heyeti intihabi - le bağlandı: Reis Süleyman Sırrı, umumi kâ- tip Medeni, muhasebeci Mehmet, veznedar Avni, idare müdürü Zük tü Beyler.. Muakiip ve tercüman olarak Gani Bey.. Okuyucularımza bir şey daha haber verelim: Cemiyet, her yıl Pariste toplanan beynelmilel dil - siz ve sağırlar kongresinin bir defa da İstanbulda toplanması yolun - da teşebbüslere girişecek... Göz Doktoru Süleyman Şükrü (Babıâli) Ankara caddesj No. 60 Telefon: 22566 i kara'da idare merkezinde yapılacaktır. Betonarme işkembe temizleme ma- halli münakasa ilânı; Karaağaç müesseseleri müdürlüğünden: Keşif bedeli 6325 lira olan betonarme işkembe temizleme mahalli 20 gün müddetle münakasaya konulmuştur, Verilen be- deller haddi kifayede görüldüğü takdirde ihale 26 teşrinisani 933 pazar günü saat on dörtte müessesede yapılacaktır. Münakasaya girecekler mubammen keşif bedelinin yüzde yedi buçuğu nisbe- tnde teminat akçesi makbuz veya mektubunu, fen işleri müdür- lüğünden alınmış ehliyet vesikası ve ınünakasa şartnamesi ahkâ- miyle resim ve hesabat münderecatını kabul eylediklerini ve verecekleri bedeli mübeyyin mektubu yevmi mezkürda muayyen saate kadar müdüriyet kalemine makbuz mukabilinde teslim ey- lemeleri ve taliplerin inşaala ait resim ve kroki ve hesap cetveli nüsbalarının üç lira mukabilinde müesseseden alınabileceği ilân o'unur, (6011) Bilumum erbabı ticaret ve sanayie | .. . . - j Mühim ilân: Istanbul Ticaret ve Sanayi Odasından : Senelik Oda kayıt ücretlerinin cezasız tahsil müddeti teşri- »isani nihayetinde hitam bulacağından henüz kayıt ücretlerini vermemiş olanların müddet bitmeden evvel borçlarını Oda vez- nesine getirip vermeleri ve tahsildarın müracaatını beklememe- leri ilân olunur. 9 Istanbul Evkaf Müdürlüğü ilânları ! Müddeti icarı 1 — Şehremininde Denizaptal, tramvay cad- (o 934 Mayıs gaye- desinde 340 - 298 No. Dükkân. sine id, 2 — Babçekapıda dördüncü vakıfhanının zemin 935 mayıs katında 8-1 No. Mağaza Beyazıt tramvay caddesinde Simkeşhane altında 101 - 95 No, Dükkân 4 — Beyoğlu Hüseyinağa, Yenişehirde 58 No, dükkân ve üstünde oda 5 — Mercanda, Tığcılarda 92 No. dükkân 6 — Zindankapıda Ahiçelebi, Buğdaycı çık- mazında 8 No. dükkân 7 — Boğaziçinde Büyükdere caddesinde 54 No. dükkân 8 — Çakmakçılarda Valide hanında birinci kemerde 9 No. oda 9 — Zindankapıda Ahıçelebi mahallesinde Yarım han üst katında 5 No, oda 10 — Kasımpaşada Camiikebir mahallesinde Türabi baba sokağında 7 No. abır. Balâda muharrer emlâk hizalarında gösterilen müddetlerle' kiraya verileceğinden müzayedeye vazolunmuştur. e Taliplerin 4-12- 933 pazartesi günü saat on beşe kada Evkaf Müdürlü- ğünde Vakıf akarlar kalemine müracaatları. (6218) Tayyare Yılbaşı PiYANGOSU Büyük Ikramiye Yarım Milyon Liradır. Numara adedi ( 25.000) olduğundan isabet ihtimali geçen seneden çok fazladır. Yeni plânı Müdiriyet gişelerinden ve bayilerinden isteyiniz. NK LL Ziraat Vekâleti Zat işleri Müdürlüğünden ; 979 senesinde annesi, İrfan bey mutallakası Ayşe Saadet ha- nım ile bersber gaip olup şimdiye kadar kendisinden bir haber alınamayan Ziraat Vekâleti Ziraat işleri Umum Müdürlüğü Mü- meyyizi iken vefat eden Ali Irfan Beyin oğlu Nejat efendinin babasından tahsis edilen maaşı almak üzere Ziraat Vekâleti Zat işleri Müdürlüğüne müracantı lüzumu ilân olunur. (6443) | Devlet Demir yolları ilânları | Mubayaasına lüzum görülen 80,000 adet kayın traversin kas palı zarfla münakasası 11/12/933 pazartesi günü saat 15 te An- ? di 95 , " ” “ ” ” | ” ” Tafsilât Ankara ve Haydarpaşa veznelerinde onar liraya sa- tılan şartnamelerde yazılıdır. (6396) Haydarpaşa limanı eşya tahm'l ve tahlişesi işinin kapalı zarf- la münakasası 14/12/933 perşenbe günü saat 15 de Ankarada idare merkezinde a Tafsilât Ankara ve Hayda yz inde r liraya am elerde: yazılıdır. *