Jİ VOI DILC UYU! (Meş tarafı 1 inci mayıfamızda) sızdır. Bunların uzun zaman geç- meden mütemadi ve müstemir bir nlâh faaliyetile izale edileceğinde şüphe yoktur. Türk milletinin, ve onu idare e- denlerin, Milli mücadelenin başla- rında, dağınık ve zayıf kuvvetler le işe atılıp, nasıl az zamanda bü- tün dünyaya karşı kurtuluş pilânı- nı tatbik edebilecek devlet teşki - lâtr ve büyük bir ordu meydana çıkardıklarını hatırlıyanlar, dük kân senayiinden nasıl seri adımlar la en son isimleri tatbik eden bü - yük fabrika senayiine her gün geç mekte olduklarını o görenler, hiç şüphe etmezler, ki bu millet, ilim sahasmda da aynı sürat ve aynı | muvaffakiyetle ilerileyecektir. Si - ze ve bütün millete hükümet na - mına temin edebilirim ki Üniver - sitede de “yarın,, daima “bugün,, | den iyi olacaktır. Bilgiye ehemmiyetin en büyük delili Cümhuriyetin bilgiye ne dere - <e ehemmiyet verdiğinin en büyük delili bu muazzam O müesseseye, devlet varidatının her sene yüzde birine yakın bir meblâğın tahsisi - ne karar verilmesidir; bu hal hü - kümetımızın memleketin yakın a - tideki inkişafından ne derece emin olduğunu da gösterir; zira böyle bir emniyet beslemeseydi elbet böyle bir işe girişmezdi. Bu emniyeti, yalnız Türk hükü - metı değil, bu bılgı evınde çalış - mak için bir çok memleketten, se - ve seve, ve ekserisi daimi surette burada yerleşmek için, koşan dün- yanın büyük âlimlerinden kalala- balık bir zümre de göstermiştir. © Bunların arasında yurtlarını ter - kedenler bulunmakla beraber, hiç bir iztirar karşısında olmamaları - na rağmen garbın en ünlü Ün; - versitelerinde, en ünlü © kürsüleri bırakıp buraya yerleşmeğe gelen - ler de çoktur. o Bu hareket Türk milletine, o Türk idaresine, onun kıymet bilme hasletlerine, misa - firperverliğine, ve bunların hepsi - nin fevkinde olmak üzere, onun parlak ve büyük âtisine karşı bes - lenilen derin itimat ve inanm, en güzel nışanesidir. Hem kendi gör- gü ve duygumuz, hem haricin tak- | diri, hulâsa her sey bize bundan Sonra bu millet için artık daima yarın,, nın “bugün, cağını söylüyor, Büyük şefimizin dediği gibi “ne mutlu Türküm diyene, . den iyi ola - Rİ Het türlü takdirin fevkinde ilim ve tecrübeleriyle buraya gelen ve memleketimizi dünyanın diğer yer lerine tercih eden bilgin misafirle rimize bundun dolayı teşekkür et meği bir vazıfe bilirim. Gene ilim sahasında, fakat başka yerlerde hizmet etmek üzere, yerlerini ön! lara bırakmış olmakla be-aber, misafirlerimize karşı, onların da! takdir ve minnetini celbedecek su-| rette her türlü arkadaşlık ve dost | luk eseri göstermiş olan arkadaşla rımıza da aynı surette teşekkürü bir vecibe bilirim. Rektör Neşet Ömer Bf. başta akli ve bedeni bütün kabiliyetlerini bu müessese uğruna sarfa hazırlanan ardakaş - nüllerinin beraberlerinde olduğu - nu söylemek isterim. Derin vuku fu, ince zekâsı büyük kabiliyet ve mütemadi gayretiyle bu müessese: nin bütün kurulma (safhalarında büyük hizmetler ifa etmiş olan pro fesör Malş cenaplarına da burada teşekkürlerimizi takdimi bir borç bilirim. “ *» Bu müessesede okuyacak olan ve okumağa hazırlanan gençler: Milletimizin müstakbel yüklerinin büyük bir kısmını, siz, omuzları- nızda taşıyacaksınız; bu milletin birçok sahalarda başları olacaksı- niz bunu düşünerek hazırlanın. İlerliyeceğimiz yolda emniyetle ve şaşırmadan O yürüyebilmemiz için gözlerimizi bazı bazı geçmişin derinlıklarıne daldırmak O faydalı olur. Biz, ilk medeniyetleri kuranla- rın torunlarıyız, bundan üç dört yüz sene eyeline kadar medeniyet sahasında her türlü yenilikler dai- ma bizlerden, Orta Asyadan dün yanın her tarafına dağılan o Türk Brakisefallerden çıkmıştır. Farabiler, İbni Sinalar, Biruni- ler, Uluğ Beylerhep bizim ırkımız dandırlar. Uluğ Bey Zeyicleri adı- nı laşıyan, ve on altıcı asrın sonuna Kadar bütün dünyaca en doğru Fe- likiyat cetveli addelilip kullanılan eserin hazırlanmasında en büyük hizmeti olan Ali Kuşçu ve Bursalı Kandı zade, bundan dört asır, ya Di. on iki on üç batın kadar evel şu rada, yanımızda Fatih medresele- rinde, bizim büyük babalarımıza ders okutuyorlardı. O vakitler en müterakki ziraat, en mükemmel sanat, en derin ilim bizde idi. Sonra koyu bir taassup, kor kunç bir irtica, ruh ve fikri her şeyi ezdi, yaktı, kavurdu, yurdu muzda, övünülebilecek © yegâne şeyler mazilerdekinden ibaret kal dı; karanlıklar içinde siyasi, aske- ri, ilmi, iktisadi: her şeye (o şamil bir iniş başladı, asırlarca durduru lamadı. Yurdumuz harebezara döndü, o yurt ki üzerinde, dört — beş bin sene eveline ait Eti yazılarına gö « re ezelden beri anaya ana, babaya ata denilmektedir. Bundan on beş sene evel bizim için milli ölümün tahakkuk etmek üzere olduğuna dünyada herkes, ve bizden birçokları kanidiler, Fa- kat damarlarımızdaki asil kan bu- ina müsaade etmedi. Millet kendi içinden dünyanın on asırda bir bile çıkaramadığı bir dahiyi o çıkardı. Onun idaresi altında mahvolmuş zannedilen Türklük, dostluk ve ittifakı en ziyade aranılan bir mev cudiyet oldu. Dahilde mukaddera tına hakim olarak her sahada ha - yat verici bir inkişafa mazhar ol» du, mazinin bütün bağları, iktısa di hayatımızı boğan bütün kapitü- lâsyonlar, içtimai ve ilmi hayatı - mızı boğan taassup ve irticai ruh, hep birden parçalandı ve bu mil let lâyık olduğu parlak © istikbale kavuşturan yol üzerinde © serbest yürümeye hattâ koşmağa koyuldu. Türk gençleri; Bize bu yolu açan, bütün bu eseri sizlere, Türk gençl net etti; beni burada dinliyenler o e # /larm cümlesine milletin ve hüküme | gençliğin en bilgili tabakasını teş- jtin gözlerinin üzerlerinde ve gö »| kil ediyorlar, Bu emniyet çok ağırdır, bunu| bilmelisiniz. | ı Bilmeli ve öğrenmelisiniz, ki! Türk vatanı ile Türk Cümbhuriyeti aynı şeydir. | nutturmamalısınız, ki saltanat, es- ki ruh ve eski zihniyet, vatanı üç | asırdan fazla bir zaman, felâket - ten felâkete sürükleyip, korkunç | bir uçurumun derinliklerine fırlat - tıktan sonra, 920 denberi filen ve 1923 denberi hem filen, hem de res | men mevcut olan Cümhuriyet, onu bugün gördüğümüz âlemin gıbta - sını celbeden zirveye, on üç sene gibi kısa bir zamanda çıkarmıştır. Bu his genç nesillerin ruhuna | ne kadar derin surette girerse cüm huriyet o kadar sağlam, yani va - tan o kadar yüksek ve kuvvetli o - lur. İnkılâp tarihi kürsüsünü bunun için kurduk. Orada gençlerimiz, her şey kay Unutmamalı ve u - bolmuş zannolunurken neler yapı - labileceğini; başta deha, halkta âzim ve inan olurca ne harikalar busule gelebileceğini, daima ve taze taze görüp, karakter ve seci - yelerini mütemadiyen yükseltmek fırsatını bulacaklardır. Gençler; hiç biriniz, hiç bir va - kıt unutmamalısınız ki insani in - san yapan, insan kümelerini mıl - let yapan, milletleri ve onları teş - kil eden fertleri şerefle ve insan - | casına yaşatan en mühim âmil ka - rakterdir, seciyedir. Vatanın ve milletin yükselmesi bu basletin götlü yükserinesike Bağladı Münevver gençler: Bu millet, sizde âleme itimat| telkin eden doğruluk ve fedakâr - lığın, insanı insanlığın da üstü - ne çıkaran feragatinefis ve kanaat kârlığın en parlak (o nümunelerini | görmek ister; keza vatan, ve va - | tan demek olan cümhuriyet aşkı - | nım, onu korumak için lâzım olan bedeni ve medeni cesaretin birer timsali olmanızı bekler. Siz bu hasletlere sahip olmakla büyük © lursunuz; bunlara malık olduğunu zu da her fırsatta ispat edeceksj - niz, bunda hiç şüphe etmem. Hiç bir vakıt eski kötülüklerin geri gelmesine, irtica ruhunun can ! lanmasına müsaade etmiyeceğiniz. den ve bu hususta mütemadi bir te yakkuz halinde bulunacağınızdan memleket emindir. İ Bu hasletlere malikiyetten sonra gençlerimizden beklediğimiz şey hakkıle bılgı sahıbı olmak ıçın bü- tün gayretlerini sarfetmektir, İkmal edilince burası dünyanın en mühim bilgi evlerinden biri o - lacaktır, ve şimdiden Garp âle- minden elli altmış kadar talebe ne gibi şartlarla burada okuyabilecek lerini sormaktadırlar. o Bu mües - seseden hakkile istifade etmek siz ler ve ettirmek bizler için | milli bir borçtur; ne siz, ne biz bunda kusur etmiyeceğiz, sizler uzak - sek bir ilmi seviyeye çıkacaksınız. | Bu mertebeye yükselmeniz esaslı ve şaşmıyacakolan bir gaye - racağız; varamazsak bütün emek - letimiz bunu affetmez ve etmeme- lidir. Göz kamaşlırıcı mazimiz bize istikbalde her türlü ümitleri bes - | lemek hakkını verir. o Türk genç - liğince herkesin, her milletin se - viyesine arişmek ve onu geçmek tabii görülmelidir. Memlekete faydalı bilgi Burada, memleket için faideli gördüğümüz bilginin ne olduğunu izah etmeliyim. Faydalı bilgi, ferdin kıymetini artıran ve onu cemaat için odaba müfit bir uzuv yapan bilgidir. Ma- arif uğrunda bunca ( fedakârlı katlanan millet ve onun işlerini i - dareye memur hükümet için, Ma - arif siyasetini memleketin ibtiyaç- larına göre sevk veidare etmek hem bir hak, hem de bir vazıfedir. Gençlerimiz arasında talileri sa - yesinde bu fedakârlıktan istifade i edenler için de, buna seve seve ta- baiyet bir borçtur. Keza iktisadi şartların müsa - desi dahilinde her zekâ ve kabil; - yetin ımkışafına meydan vermek, aynı zamanda da ilim sahasında herkesin zekâ ve kabiliyetile mü - tenasip yollarda yürümesini temin etmek, millet ve hükümet için bir hak ve bir vazıfedir. e Camianın içtimai sıhhatı ancak bu suretle ko runabilir. Cemaat için ifası za - ruri, ifa edebilenler için de çok faideli binlerce işi ıfa edebilecek İ kımse bulunmaz, veya onları ec - | nebiler ifa ederken, binlerce ki - | şinin meşbu yollarda (o çabalayıp cemaat için fazla birer uzuv ola - .—ğbyakişa zi, AL ALİ. İçlerinden belki bir Fârabi, bir İb- ni Sina, bir Biruni çıkması müm - kün binlerce çocuk tahsılsız inki - şaf imkânından mahrum (durur. ken, binlerce ehliyetsizin, biti - remiyecekleri mekteplere girmesi, bin bir iltimas ve rica ıle smıf geç meğe ve şahadelname almağa ça - lışması, ondan sonrada esasen meşbu iş sahalarına girip gene bin bir iltimas ve rica ile yer edmmeğe uğraşması, Ve muvaffak olama - yınca onları yetiştnen camia için de bir yük ve karışıklık unsuru ol - ması ne acı seydir. e Fakat, bun - dan daha acı b'r şey vardır; oda değersiz, zekâdan ve çalışma ka - biliyetinden mahum © unsurların, bu suretle mekteplerde çoğalıp sa- dece kalabalıklarının husule getir- diği ağırlıkla ders seviyesini ken- di seviyeleri derecesine düşürme- leri ve akalliyette kalan kabiliyetli talebenin, kabılıyeiler: derece - sinde yüksek bir ted-ise mazhar olmalarma mâni olmalarıdır. Her- kes bilir ki yüz yarı âlim, bir tam âlimin yerını tutamaz. Maatteessüf her yerde bu gibi yollara sapmak için tabii bır te - mayül vardır. Fakat her hükümet için bu meyille mücadele etmek ve zaman zaman kendi maarif usul ve tarzlarını yoklayıp bu gibi tehlike ihtimallerini bertaraf etmeğe ça - lışmak esaslı bir © vazıfedir. Bu lardan getirdiğimiz âJimlerin mem | vazıfenin ıfasımdan dolayı kopa - | vaben demistir ki: çi leketlerindeki gençler kadar yük - | cak fırtınalara, alevlenecek hiddet | Neşet ömer Beyin söz!“ lere, toplanacak kinlere göğüs ger mek vatani bir borçtur. Bu işte, bu büyük müessesenin, mizdir, buna bir — iki — üç ni. | hükümete yardımcı olmasını ve u- | cimiz Gazi Hazretlerinin e#si? “ hayet dört senede behemehal va - | mumi maarif siyastimizin doğru | hasından doğan İstanbul Üniv€”.. işlemesi için bir nâzim vazifesini iğine ema | lerimiz heder olmuş demektir, Mil görmesini bekliyoruz. Buraya girecek gençleri, onun tedrisatını takip edebilecek ! r yet ve malümata malik etti zaman, liselerimizi matlâp yeye getirmiş, oralarda i ve tetkike müstenit vi ii kökleştirmiş, onları anca! iu illetin liğe teşkil edebi lecek kabılıyette olanlara a etmiş oluruz. o Ondan sonra her ne sebeple olursa olsun bü reye girmek kabılıyetinde ol & ları ve yahut tabii meyilleri” kendilerini başka yollara gö ii leri, yaratılış veya meyilleri © i bma göre memleket için ciddi * rette müfit olacakları istik: yil ! de tahsillerini ikmale, yan! İ ve adetleri çağaltılacak ve usv” yenileştirilecek olan meslek mek” teplerine sevketmiş oluruz. & Bu sayede hem memleketin timai muvazenesi sağlam © üzerine kurulmuş, hem de ilim sahasında, inkişaf kabili" 4 nı haiz olan gençlerimiz için, P*. dutsuz bir mkışaf ufku açılmış © lur. Türkteki inkişaf | kabiliy! nin sonsuzluğuna ise muazzâM il İ himiz delildir. Burada, mühim bir noktaya i şaret etmeliyim; bu da Garbi pi yük hars lisanlarından hiç ola sa birine ciddi surette vukufu” * | hemmiyetidir. Bu vukuf her © | cin ilim ve tetebbü sahasını # | derece genişletir. ti Garbın en müterakki mem ketlerinde dahi bir iki ecnebi” sanının bilinmesi mecburi ç Türk gençliği, bilhassa bugü devrede bundan katiyen müsta malamaz, YULUN”O. v besine bu lisanlardan birini öğ meyi mecburi kılmamız bund dır. Bu işe çok ehemmiyet verme” rini, bütün gençlerimize cıçld le tavsiye ederim. a Münevver Türk gençleri: | Milletin, Cümhurıyet hüküm | | tinin ve büyük Reisimizin büt. £| dikkatleri, en kalbi temennili” en müşfik hisleri (o üzerinizde” il Milli mücadelenin en çetin gün” rinde, başlıca emellerinden Maarif Vekâletine geçmek oldi ğunu söylemiş olan (Büyük a karakter, zekâ; kabiliyet ve $*, lışkanlığı ile Türlüğe hizmet el bilecek her gencin candan â kuvvetli yardımcısı, o yoruln bilmez bir araştırıcısıdır. Ö emrile size her gün daha 7099. i tekemmül ettirilecek bir bilgi ili kurduk, dünyanın en büyük gi İ lerinden muallimler getirdik; * her türlü inkişaf âmillerinr tey ıçın uğraşıyoruz. Bundan ıt!” etmeyi biliniz. (o Çalışınız, ins? yete ve Türklüğe hizmet edini” Uzun alkışlar arasında bite nutuklan sonra hazir bulun hep bir ağızdan cümhuriyetin e. nuncu yıl marşını söylemişler kürsüye çıkan Rektör Neş'et On Beyin nutkunu dinlemiş yi Rektör Neş'et Ömer Bey M o Vekili Hikmet Beyin nutkuna iğ Z il d Ş 1 | i Vekil Beyefendi, muhterem jleyiciler: ği İ Büyük kurtarıcı ve yol gö! ” e” p 4 tesi, bugün ilk tedris yılma 9. yor. o Memlsketin kültür tart (Devamı VI imei —