——10 — VAKIT13 2.nci teşrin 1933 İŞERLOK HOLMES'e K A N a A VAKIT tefrikası Zaten yabancılarla temasımız pek| az... Şimdilik burada vaziyetim| genç hanımın nsmzetliğidir. Mısır | dan gelecek külliyetli parayı bek: | liyormuşum; ondan sonra düğünü müz olacakmış... İşte mesele bu... İçerisi mücevher, para ve eşya do- Ju olan bu evden henüz bir kuruş eksilmediği için vaziyetimden en - dişem yok. — Ali... Fakat şehir içinde hiç dolaşmadınız mı? A- damlarınız pek mi uslu oturuyor- lar?. Arsen Lüpen güldü: — Üstadım, dostluğumuza ha - lel getirecek hiç bir delil bulamı * | yacaksmız. Burada ancak ismimi İ değiştirmekle nizamları ihlâl et - miş bulunuyorum. Siz bunu, yahut | benim Arsen Lüpen olduğumu is bat edinciye (kadar ben ortadan! kaybolabilirim. Fakat ümit etmem ki size hiç bir faydası olmıyacak böyle bir harekete lüzum göresi - niz. | civarda, Şerlok Holmes bu müstehzi hır- sız karşısında birdenbire son de - rece ciddi ve tehditkâr bir (tavır aldı: —Mösyö Lüpen, dedi. Size iste- diğiniz parayı getirmesi imkânı ol | Mmuıyan vasiyetname rahatmızı ka - çırabilir. | Bunu bana derhal tes lim ederek buradaki tertibatmızın “devamını temin edersiniz. Yoksa işlerin istediğiniz gibi gitmediği üç, mıhayet dört gün içinde öğrene ceksiniz. — Sağ kalırsam ve eğer beni öl- İ dürmezseniz., İnşaallah... Şerlok Holmes hilekâr Lüpenin yüzüne baktı. Dilinin altında bir şey vard; anlayamadı.. Kalktı: — Gene ayrıldı .. görüşelim! Diyerek ... İ İki gün (sonra bir gece yarısı| İstanbulun dört bir tarafı bekçile - rin: — Yangm var!., Sesleriyle çınladı.. Yanan Sua » diyede Şadan Beyin beyaz köşkü idi Gece yarısı herkes uykuda iken köşkün üstünden mutfak ve ha - mam arasından ateş çıkmış, merdi venler bir anda ve alev içinde kal- mış... Yağlı boya tavanlar birden tutuşmuştu. Hizmetçilerin © ve bir Fransız olan ve (o Abdülbaki Bey tarafından Mısırdan getirilen bah- | çivanın o feryatlariyle (hanımlar! kendilerini bahçeye zor atmışlar - | dı. Nasıl olduğunu kimse bilmiyor- dü, yânğin, belki mutfakta henüz sönmiyen ateşten o çıkmış, fakat! köşkün her tarafını bir anda istilâ etmişti. Merhum Şadan Beyin Hanımı Nahide ve kızı Nihal Ha- nımlar can havliyle (kendilerini bahçeye attıkları zaman hiç bir! şey düşünmemişlerdi. Yalnız üst « İerine mantolarını o alabilmişler, varlarını yoklarını bırakmışlardı. İki hizmetçi (o ve bahçıvan Jojef yangından kanape, koltuk, perde halı, konsol gibi ağır eşyayı kurtar Maya çalışırken ONahide Hanım yatak odalarındaki tuvalet masa - | Fransızca: İ maya imkân yoktu. smın yanında bir çekmece olduğu RŞI LÜPEN!İ e KA en Numara: 5 nu ve asıl onu kurtarmalarını rica etti. Hizmetçiler merdiven başına ka. dar geldiler, üst kata çıkamadılar . Jojef kendisini attı. Yukarıya çık- |, tı. Fakat yukarıda pencereden acı acı haykırmaya başladı. de toplanan komşular, ye- tişen tulumbacılar onu yanıyor, sandılar, Üç erkek yukarıki kata fırladılar. Jojefi merdiven başında duman ve ateş içinde bularak bay- gm ve sersem bir (o halde aşağıya aldılar. Jojef o yarı Türkçe, yarı — Mösyö, mös baki Bey yandı. Telâş ve entişe içinde o dakika ya kadar Ab miyen, aramıyan ana, kız döğün miye başladır. Nahide hanım, mü- cevvhet ve paralarını çekmeceyi unutarak tulumbacıla - baki Beyi düşüne- ra: — Ah, köşünuz, adam yanıyor. En üst katta olacak, Size ne ister- seniz vereceğim. Tulumbacılar bir kere daha içe- riye atıldılar. Fakat yukarıya çık - Bir taraftan duman, bir taraftan alevler ve bir | taraftan, müthiş bir koku ilk mer - divenden yukarıya çıkmıya mani oldu. İki kadın o misafirleri ve evin müstakbel erkeği, zengin Mısırlı - nın dâyır cayır Yanmasinı düşüne- rek çırpınırlarken tulumbacılar ve komşular duyulan kokuyu şüpbeli buldular, birisi: -— Ben kundak koküsünu pek iyi bilirim.. Hem besbelli bir şey ! Yarım saatle ateş bacayı saramaz yas Öteki: — Baksana birader, çatı ara- sından ateş çıkıyor. Ne vakit mer- divenleri sardı.. Ne vakit kata sirayet etti, ne vakit geçti?. Anlaşılır şey değil.. Tahkikat ve bir tevkif Abdülbaki Beyin diri diri yan dığı sabit oldu. Ertesi sabah yan gın yerinde yapılan tetkikler ya - nık kol kemikleri ile meydana çıkarmıştı. Erenköy polisinin aldığı ifade - ler; dinlediği şahitler meselede bir kasit mevcut olduğunu gösteriyor- du. Bu kasit Şadan (Bey ailesine değil, doğrudan doğruya zavallı Abdülbaki Bey Halduns o çevril - mişti, Nahide hanım da, kızı da Ab - dülbaki Beyin Mısırdan beklediği parayı bir gün evvel almış oldu - ğunu söylüyorlardı. Demek ki önü öldürerek parasını çalmıslar , sonra izi belli etmemek için hem biçareyi, hem de koskoca evi yak- mışlardı, Yangından bir gün sonra Şerlok Holmes Viyana otelinde (akşam geç vakit Vatsona Arsen Lüpenin üçüncü çatıya bir kafayı i bu yeni oyununu anlatırken: — Ne olduysa zavallıdul ka - dınla kızına oldu. o Hem köşkleri | yandı, hem de ne kadar kıymetli | veya bu fikraşa malları varsa hepsini aşırdı. Son- İra da izini kaybetmek için yanan | ği gün onun için kenan kanunların köşke bir kuru kafa, iki kemik at- tı... Abdül. Ankara hukuk mek BİMİS Başvekilimize cevap Mektepten birincilikle çıkmış olan Mazh | | Ankara h ninde İ prla osploma me; İ ı kıy - ki- | Türk halkı haklı olduğu rahat va - | hızla atılacağız. Li bi Bey ci bitirmis olan Mt ) vermiş, bu cevap İ nu © Büyük başvekil, muhterem ve: İ illerimiz, hocalarım, arkadaşla - n rım: Bugün muvaffak başvekilimizin | elinden diplomaları alarak hayata | atılıyoruz. | İlerideki muvaffakı: | elimiz : için bu bir uğurdur. arla büyük basvekile arkadaş - İlatım namına teşekkür ederim. Fakültemiz, Türk Hukuk inkılâ- İdu. Bu manayıvebize gösteri - | İlen yolu anlayarak işe başlıyoruz. | Hakkımızı Lozan Dumlupımarında kabul eden dünya karşısında iddi- amız büyüktür. Siz büyüklerimiz muvaffak ol - | dünuz, biz aynı yolda sizi geçerek | Türklük (o askeri İ zaferlerle başı dönmeden milli da- İnkılâ - | İ bı ruhlara sindirdi, Türklüğü ruha soktu. O Bizler ağır ve müşkül bir vazifenin yüküyle hayata atılıyo - ruz. Fakat bundan yılmiyoruz, korkmiyoruz. Çünkü nesillerde alır, Hazır bir vatanda kurulmuş bir İ makinenin yalnız işleticileri değil, İ asırların ihmal ettiği bir vatanda | İ yeni yaratılacak ve yapılacak işle- rin başındayız. Engelleri korkmak için değil, sırf başarabilmek, daha iyi hazırlanmak için hesaba katı- yoruz. o Her şeyden evvel zamân kaybetmiş bir vatandayız. Onun için durmadan, dinlenmeden inkı- lâptan kuvvet alarak çalişacağız. Hukuk hayatla beraber yürür. İnkılâpçı bir milletin hukuku in- | kılâpgıdır. Ve öyle olmalıdır , ! Hukuku hayatın gidişine uydur - mazsak ve mazinin donmuş kaide- leriyle koşan bir millet (o hayatını| idareye kalkarsak hukukçu değil , mürteci oluruz, yürüyeceğiz. valar uğrunda birleşti. l fertler gibi kabiliyetlerine göre iş İ şayış, endişesiz İ zaffar ve muvaffak öncüleri ola * | Haz - | cağız. » Vatan yaldızlı sözlerden | O Aynı kudretle ve bu uygu” neticesiz plânlardan çok çekmir - : ğ EN tir. oo Az sözde çok başaracağız . çalışma yolunda bizi Til ğan hükümlere dayanacak hüküm âdil vicdanlarımızdan lerim'zin kaynağı ilim, ölçülü vic- İdan olacaktır. On sene içinde çok | değiştik. Şarkın donmuş hayatı iç- timaiyesinden garbın yürüyüş ve gidişine uyan topluluk hayatına | uyduk. Çetin ve müşkül vazifeleri | miz var, Hükümetine çok sadık ve | her şeyi veren balk ondan çok şey bekliyor. | Yıllarca şahsi düşüncelerle unu- tulan bu temiz kütleye yükselme yolunda bir öncü olacağız. o Çün saklayan | bını temelleştirmek ( için kurul - kü müşküller içinde kurulmuş ve her yarattığı şeyle örnek olmuş bir merkezin Ankaranın içinde hukuk gu olduk. | Onun tarihine lâyık olduğumu - zu göstereceğiz. Biz gençliğin etiketini değil; yaratıcı ruhunu taşıyoruz. valarını vereceğiz. On beş seneli savaşta muvaffak öncülük yapan büyüklerimiz: Biz sizin ederinizin aydınlığın - | dan feyiz aldık. o Yürüyüş ve mu | vaffakıyet meşalesini oradan yak- | tık, o Onu vatanın en hücra köşe - lerine yayacağız. o Milli savaş ve | davalar uğrunda Türk halkını bir | ülkü etrafımda toplıyan ; yürüyü - | şün gönüllüleri Muvaffak Çünkü milli misakı en müşkül şartlar içinde zaferle tari- he yazan bir neslin evlâdıyiz. On- lardan iman ve örnek aldık. Va - | tarida her yerde birlik ve totpluluk doğurmak baş hedefimizdir. Do * ğuracağız. Çünkü duyuyor, ve inanıyoruz. Duymak ve inanmak yarı kazan - maktır. Teker teker doğru ve ma - İ kul hep birden ayrı ve dağnık dül şünmiyeceğiz. | inkılâpçı faal ve | Mey -| k| olacağız. Topluluk terbiyesini doğurmak ve bu yolda örnek olmak bizim en büyük iddiamızdir, Fena dü- şünceler âdaletimizin doğruluğun- dan ürkecek kirli menfaatler te - i müz vicdanımızın öz hükümlerin - ! Bizim, inkılâp hukuçularnın es | kilerden farkı bilhassa bu nokta - i dır. o Biz hukuku raflarda duran tozlu ciltler arasmda değil haya - J m lüzumlarında, memleketin sa- adet ve refahında, Türklüğün en iyi ve en evvel gideceği yola ülaş- Bir Bursa hâdi- sesinin yerini mahiyetini eski dü - şünceliler kanun fıkralarında arar, Fakat o biz memleketi fıkra için feda edemeyiz. kanunlar hedefe ulaştıran vasita - lardır. Her şeyde milli olmak duyguları öz dille anlatmak ve an- lamak davamızdır. masında atarız, ve gayeyi Çünkü Gizli ve geri döşüncelsri saf din perdesi altında gizliyerek i âba| hücum ederlerse bu kımıddan'ş şu dokunmasa da | milli savaşa baltadır. - O yıkıldı. | ne kıymeti ve ne de lüzumü kalır . | Biz her şeye bu gözle bakar bu göz den çekinecek temiz kalpler âda - letimizde emniyet bulacak, halka inbceğiz, fakat onurla âynı yerde kalmak için değil, onu bizim de - recemize çıkarmak için.. l Hep birden #eferberiz, kimse | boş durmıyacak. Türkiyede asır - | larca uyüyan ve unutulan kabili - yötlerini ihmal ve israf ettiklerini cihana fazlasiyle ödeyeceğiz ve ar Uk taklit değil, ibda edeceğiz. | Garp bize işik verdi. Biz öna| meşale vereceğiz ve nastlki (o her yerde hakla kalkan kıkçlarımızın sasi duyulduysa fikir haykıracak ve $c8 duyuricağız. Eskiden bugünkü nesli terbiye | edenler maziyi örnek tutar, Onla - ra erişmek değil, taklidi o bile bir büyüklük gösterirlerdi. Bugünün büyük işlerini başaranlar bu terbi- yeye rağmen damarlarındaki kud- retle bugünü yarattılar, yarın da ilim ve| yollarında ayi zaferle| | rı kuvvet ve teselli olacak: | bayı açık bir halde iken Bugün | evinergönderi'saiştir. ar Beyin güzel nutku ya “| le görürüz. Çetin bir savaşın mu |de terbi nız örnek olmak için bakı biye cağız. İstikbale daha daha fazla muv# i y Hukuk formülleri elimizde ğişmez ve münakaşa edili y lar milletin hayatında geriliğ* " türen yeniliği öldüren birer p muş kalıp değil, oluş ve g8 evvel varışa yarayan hayatla ” | ber olan birer nizam düstü cak.. Yalnız heyecanlarını yg duygularımızın esiri olarak edi? ca ve düşünmeden yürümü 4 | Taşkınlıklara heyecan v8 gularımıza şuurla dizgin vur doğru yolda heyecanla fakat lu ve imanlı yürüyeceğiz. Heyecan ani bir fırtınadı” | 4 lir geçer fakat sonra durgu aöf rir. Halbuki şuurlu hareket y Yarın vatanın bücr#” tlar İİ, sani! Ze gs”, kukçular içtimai hayatın deki" layiz. o İçtimai yaraları saracağı. e lar toplu hedeflerin kudretli ğında birleşerek Kapanacak v düre” beraber ve hep aynı düşün ğe çalışacağız. yi | Bu milli (o savaşta ve yürü “ bizimle beraber hareket “ ler bizden olmıyacak, affedi bir suçun mahkümları allel Çünkü hiç kimsenin boş “e hakkı ol”, bu vatanda duymıyan ve du” mayanlara yer yok.. iş* gi uy verir. şelerinde ve en ağır şar de olsak yılmıyacağız. U cağız.. Bize aynı yolda genç ruhlu arkadaşların yi ga bazır yemeğe Bütün bunları itimat ve le söyliyebilmek için lâzım ilim ve duygu çığrını açan ziye gençlik müteşekkirdir: ve teşekkürümüz bu çığrı Y” rak ve ilerleterek ödeyeceği” enleri . Yarmı bize emanet ed Sâvaşnız muzaffer ve kutl # du, Bu buluşunuz mutlu © min olun ki inkılâp gençliği vaffak olmak için önüne g* yi engelleri aşacak kuvvette ver lerini başaracak kudrete. 546 turuiiz adalet, rehberimiz hakikattir . amil klan ğik lila try SİLİN Adanada diriie Adanada Havyar zade *“gy” EF. nin kahve ocakçısı Ker'* gö mal” vi mek istemiş cereyana düşüp bayılmıştır. Keyfiyetten e'ektrik şi berdar edilmiş, şirket def! tör Ahmet Hamdi EF. yi haline göndermiştir. Ab di EF., Kerime bir saat kai teneffüs yapmak suretiyi€ hemen ölü bir hale gelen Tv“ tından katiyen ümit kesiler z yi muhakkak bir ölümden, yy, Se. vuştır. Hasta ayağa kalk bir müddet dolaştıktan “ .