— 6— VAKIT3 2.nci teşrin 1933 Komşu hükümet- lerde kanlı kay- naşmalar (Baş taraf / inci suyıflamızda) de Yafada yapılması kararlaştırı - lan nümayişlerden vazgeçilmesini istemiştir. Arap mümessilleri bu nümayişlerin bütün milleti temsil eden komite tarafından kararlaş - tırıldığını, bunun için vazgeçilemi- yeceğini söylemişler, esasen mev - zuu bahsolan nümayişlerin; — ya- bancıların memlekete hicret etme- lerine ve arazinin yabancı geçmesine mani olamıyan hükü- metin takip ettiği siyasete (karşı halkın duyduğu memnuniyetsizliği izhar maksadiyle tertip edildiğini söylemişlerdir. Bunun üzerne fevkalâde kom- serle Arap komitesi azası arasında bir münakaşa çıkmıştır. Komiser; ellere yapılacak nümayişin Yafa camiin- | den harice çıkmaması lâzım geldi- ini, aksi takdirde polisin tedbir almak mecburiyetinde kalacağını bildirmiştir. Bu sırada ikinci bir münakaşa başlamış bunun üzerine fevkalâde komiser mümessillerin (fikirlerini kabul edemiyeceğini söylemiş, mü haceretin filhakika vuku bulduğu- nu ve ihtiyaca göre vuku bulmakta devam edeceğini bildirmiştir. Ha bersizce Filistinde birleşmek isti - yenlere gelince; hükümet bunlara mani olmak için tedbir alacak ve turst olarak gelen ve memleket- te yerleşen kimselere mani olma- ğa çalışacaktır. Fevkalâde komiser mümessille - re yüklendikleri mesuliyeti iyice düşünmelerini söylemiştir. Fevkalâde komserin bu tavsiye- lerine rağmen Yafadaki nümayiş yağılmıştır. Bu nümayişlerde ya- ralandığı söylenilen Arap icrai ko mitesi reisi Musa Kâzım Paşa sağ ve salim Kudüse dönmüştür. Ve ya ralıların sayısı kati olarak malüm dejlildir. olduğunu söyliyenler (o bulunduğu gibi ölülerin 16 ve yaralıların 9 kişi olduğu da söylenilmektedir. Yafadaki hadiseler duyulunca odara da nümayiş yapıl mak istenilmiş, fakat zabıta önü- ne geçmiştir. Kargaşalıkta bir ki- şi ölmüş birçok kişi de yaralanmış- lardır, Arap icrai komitesi teşrinisani- nin üçünde Tabliste ve ertesi haf ta Hayfada nümayişler tertip et - meğe karar vermişti. Fakat Yafa- dan gelen yeni haberler (o üzerine Tabliste, protesto maksadiyle, iki gün dükkânların © kapatılmasiyle iktifa olunmasına karar verilmiş - | tir. Tevkif edilen arap liderlerin den ikisi Hayfada serbest bırakıl- mışlar, fakat içlerinden (Cemal Hüseyin serbest bırakılmamış, ha- pisaneye nak'olunmuştur. Şamdan gelen haberlere göre; Yafa hadiseleri dolayısiyle, protes to için, bütün dükkânlar bir gün kapalı kalmışlardır. Grev sürlip gidiyor Kudüs,2 (A.A.) — Filistinin her tarafında sükün hüküm sür - mektedir. Bununla beraber arap- İarın yaptıkları umumi grev sürüp gitmektedir. Kudüsle Beytü'lah'm arasında- ki telefon yolları dün akşam kesi miştir, Kahirede çıkan © gazetelerden üçünün Filistine sokulması yasak edilmiştir. Bu kararın sebebi son Kırk ölü ve 150 yaralı| Hayfada | zetelerinden Telgraf, ın dün gelen sayt smda okunmuştur: 1922 senesinin sonlarına doğ - ru, Türkiye başvekili, Ankarayı ziyaret etmemi temin etli. Anka- hattının gerisine kabul olunan bi- ricik Avrupalı kadındım. O za- man, yeni Türkiyenin hâlrkı, Gazi Mustafa Kemali tetkik için birçok fırsatlar elde ettim. Mustafa Kemal, o günlerde, kumandanı, gene kendisinin ya - rattığı Türkiye B. M. Meclisinin tevazi bir evde yaşıyordu. Ankara, o zaman, müstahkem bir Asyai kasaba idi. Selçuklara i ve Romalılara ait eserlerle, duvar- ların bir kısmını tezyin ( Oğustos) a ait kitabe ile meş- İptidailik ne kadar kabili tasavvursa o derece iptidai idi. Şu- rada burada birkaç ev serpilmişti. Yol yoktu, evlerin o numaraları yoktu. Çiftçilerden başka çalışan bir kimse yok (gibiydi. Avrupa hayatma göre burası asırlarca ge- riydi. O zaman Mustafa Kemal: “Biz, burada kurunu vustadayız!,, dedi. O sırada halk, çift sürerek ya- şıyordu. Kağnıların gıcırtıları or- talığı velveleye boğuyordu. Şalvar Ir, örtülü kadınlar, tarlaları işle- mekteydi. Bunlar bana zeki bir | paşanın sözlerini hatırlatıyordu: “Toprağı sürecek dört zevceye malik olmanın bir manası vardır. burdu. cek dört zevcenin hiç bir manası yoktur.,, Yollar yol denilecek halde de - ğildi, bunlar delik, deşik, taşlık bir takım şeylerdi. Ve insan bun- ların üzerinden düşerek kalkarak yürürdü. * » » Yollarda işliyen arabalar gerçi / iptidai idi, fakat sürücüleri pek hü İnerliydi. Yainız Ankarada ara - baların sayısı iki idi, Bugün An- ! kara taksilerle doludur. yerler, iptidai hanlardı. kadınlar için daireler yoktu. Onun için bir Amerikalı misyonerin, ve bir Türk sefirinin iki oğlu tarafın- dan işgal edilen odada (ikamete mecbur olmuştum. Vekâletler bir ahşap bina idi. Merdivenler insanın ayağı altında İesner, ve gıcırdardı. O zaman, bunların en mühimmi sayı'an birin de misafir edilmiştim. Bana müş ülâtla bir yatak buldular. Duvar* daki Bir delikten komşum olan iyi at kafaları uzanırlar, ben de onla rı okşardım. Bugün Ankaranın muhteşem ve Iı sıhhi otelleri var. Vekâlet'er için Eskiden Gazi, mükemmel binalar yapılmıştır. 10) sıralarda Gazi ile görüştüğüm zaman bana: — Beş sene sonra gel! Herhal - rayı bütün dünyadan ayıran süngü | padişaha isyan eden birkaç çete -| den yarattığı Türk ordusunun baş | reisi idi ve Çankaya tepesnide mü | eden ve | Fakat, Paristen elbise sipariş ede- | O zaman yolcuların inebileceği Burada | bir başvekil tarafından verilen ba- | loda gördüm. dınlara verilen ilk balo idi. | Türk kadmlarının — bir kısmı,! gerçi, örtüsünü çıkardıkları için, biraz © utanıyorlardı. Gazi Hz. bunu görünce onlara doğru yürü - dü ve bir söz söylemeden dışarı çıkardı. onları Sonra bana dönerek: — Şimdi ne diyorsunuz? Dedi, Umumi harpten evel Türkiyede İ görülen her şey, müzeye gitmişti. Yalnız dl müstesna. Fakat O niha- İyet ona da sıra geldi. Harem hayatını da bildiğim) için gördüğüm tahavvül harikulâ - de idi. Yeni Ankara bir Alman mima- rının plânına göre inşa olunmuş - tur. Ankara, tam bir garp dev- letinin merkezidir. Şark namına orada görülebilecek şey, beyaz bi- naları çerçeveliyen koyu mavi çi - İnilerdir. Her tarafta cazip köşk- ler, mükellef binalar görürsünüz. Güzel giyinen erkek ve kadınları ya kolkola yürüyor, yahut dans e-| diyor, yahut tenis oynuyor, ya - hut tıp veya hukuk © mektebinde yanyana, daima birlikte çalışmış gibi çalışıyor görürsünüz. Yeni Türkiyenin. . hâlikmdaki sürükleyici ne yaman ki şarklı bir devleti garplı bir devlet yaptıktan başka harpten evelki tembel Türkü çalışkan ve faal işçi haline getir - miştir. Ankara, yalnız Gazinin değil, her Türkün iftihar ettiği bir mer - kezdir. Türkler, şüphesiz, İstan- Ibulu severler, fakat İstanbul eski Kostantinindir. Halbuki Ankara Türk'erin kendi abidesidir. Onu kendileri inşa ettiler, Kendi pa-| Jralarıyle yaptılar. Hem de bu şeh- ri, Gazinin kendilerin ebedyen | kurtardığı Avrupa müdahalesin - den tamamiyle uzak olarak vücu- de getirdiler. Gazi Mustafa Kemal bütün ömn- | irünce Türkiye için çalıştı. Gazi | on yaşında bile bir beyanname ya- zarak mektep arkadaşlarını isyana teşvik etmişti. Gazi, Obusurete, kendini istikbal için hazırlıyordu. Mustafa Kemal ile kendini sa- yan her Türk için harem bir zilletti. Yabancıların istihza - (ları onları için için (o yaralıyordu. i Sultan'arın devrinde erkeklerle ka le biribirinden ayrı idiler, 1922 de Yunan gailesi bertaraf | l edildikten sonra muharebede tah- irip olunan trenlerin çokluğu yü - zünden erkekler trenlerin üstünde ve kadınlar içinde seyahat ediyor- ilardı. Bu gün bu halden eser kalmadı. kalpak giyerdi. i Bugün kalpak, tamemiy'e kalk - mıştır. Bugün Gazi en zarif bir surette Avrupai elbiseler giyiyor ve nişan ve kordonları ilga et- hayatı | tamamiyle günlerde Filistinde olup biten işler | de bir değişiklik göreceksiniz! de- | tiği için, yalnız istiklâl madalya- hakkındaki haberlerin bu gazete - ler tarafından mübalâgalı bildiri - lip yazılmasıdır. e i mişti, Beş sene sonra Ankaraya tek - ittim. Ve Gazi Hz. ni tekrar kis gil ini e Gazi sı takıyor. ! Bizzat Gazi yeni Türkiyeyi na- sıl yarattığını şöyle anlattı: j etmesin. | bir teceddüdü, Türkiyede on şanlı yılın mucizeleri —2m mea Mustafa Kemalin dehası sayesinde yeniden doğuş! Ankarayı gezmiş olan İngiliz muharrir kadını Epoce Ellison yazıyor — Ne yapmak isteğini evvelâ ta yin et. Sonra onu yap. Kati- bir adam sıfatıyle bir kimsenin se- ni hükümet işinde zaaf ile itham Halka en mülâyim hü - kümet şeklini seç ve edileceğini anlat! nasıl idare Mustafa Kemale göre uluhiyet terakkidir, şeytan cehalettir. Tarih de geri olan her insanm karşısın. dan geçeceği bir mahkemedir. Gazinin sordu: — Tarih hakkınızda ne cek? Gazi gülerek cevap verdi: — Tarih diyecek ki, bir sürü alçağın kendisine karşı gelmesine rağmen, Kemal elinden geleni yaptı. hayranlarından biri diye- ... Kadınlardan bahse başladık: — Kadınlar hakkındaki düşün- celeriniz, bir hiristayanın mefkü- releridir! Dedim. Gazi Cevap verdi ve: | — Asla! dedi. Düşüncelerim aklı selime istinat eder, Memleke. tin yarısı esir iken hakiki demokra si Leessüs edemezdi. Bundan baş- kü memleketi “yeniden “Kurmak | işinde kadinların'da vazıfeleri var dı. Haremler, peçeler, fesler, ka- fesler, kadın erkek ayrılığı, taad- düdü zevcat ve bunlara benzi - yen bütün manasızlıklar bertaraf olmak gerekti. Kadınlar erkek'erin arkadaşı ve müsavisidir. Tahsil ve terbiye itibariyle, iş hayatı itibariyle mü- savi şerait içinde yetişirler. Türk milleti, gil, harem esası üzerinde de - ev esası üzere kurulacaktır.,, Kadınlar serbest olduktan ve erkekler sapka © giydikten sonra memleketteki kanunları da değiş - | tirmek lâzımdır Buo muazzam! daha sonra ümmi. | leri olkutmağa geldi. Ve eski şark yazısı değiştirildi. Gazi eline te- beşir alarak memleketi dolaştı ve yeni harfleri öğretti, Din ve devlet ayrılmıştır. Fa-| | kat bazıları tarafından iddia olun- | | duğu gibi din ilga olunmuş değil -! dir. Kadınlar erkekler gibi üni - vers'teye kabul edilmektedirler. Türk dostlarım bana Türk ka - dınlarının bizden (İngilizlerden) I daha ileri olduklarını söy üyorlar. nkü Türk kadınlarından bir pos ta müdürü ve birkaç hakim var. Rus heyeti Amerika yolunda bulunuyor Şarburg, 2 (A.A.) — M. Litri- nof, yanında Umanski yo'daş bu- lunduğu halde dün akşam Şarbur- ga gelmiştir. Burada Berengaria posta vapuruna binerek Amerika- | ya gidecektir. | M. Litvinof, Avrupaya ne za - man döneceğini henüz bilmediği- | ni söylemekle iktifa etmiştir. İ | mıştır. Bulgarlar # e e ari peyami da bir hudut meselesi de M MünasebatımıZ tanedir, ticari münasebatın bif daha inkişafını arzu ediyoruZ.. — Türkiye, Yunanistark goslavya ve Romanya umumi anlaşma temi Bu İ bi fet bahsolamaz. Bu ba'o, Türk ve Avrupalı ka-! yen korkma! İş başında bulunan | Bulgar” nm buna iştirakine gelince isi balde ne olacağı malüm deği Herkes sulh istiyor, biz de için çalışıyoruz.,, Bulgar nazırı bundan istandaki Türk ş rinden bahsederek şöyle dem — Bulgaristanda yaşıyan T i nüz mevcut değildir. Bulga ka lerle münasebatımız gayet Onlar çok iyi vatandaşlarımız, Bulgaristan Türklerinin bind fazla mektebi vardır. Bu mef lere hükümet bütçesinden Yi edilmektedir. Türk cemaati fından bu mekteplerde istihö edilen 150 Bulgar mualliminin aşları da hükümet bütçesinde" rilmektedir. Bundan başka bif kım Türk muallimler daha vari ki maaşları gene hükümet ta i dan veriliyor. Serbest bırakılm /Dün birkatil mahkümu" hapisaneden çıktı İstanbul tevkifhane ve hapis” nesinde bulunanlardan, aftan if | fade edeceklerin tesbiti ve serl bırakılması is muşlur, » dün devam Müddeiumumi muavinleri ta” ! fından yapılan tetkikat netice de, dün tevkifhaneden iki, hari” haneden altı kişi serbest bır: lapishaneden çıkanla” rasında bir katil mahkümü p vardır. Bu, on beş senelik gesi kümiyet müddetinin on ser& tamamlamış, beş senesi de “ tabi olmuştur. Üsküdar bangla dün on kişi daha çıkmış, ora&?. serbest bırakma işi bu suretle tirilmiştir. Bir Rus filosu Napolid* Londra, 2 (A.A) — Sovyet birliği filosundan bir kısmının * poliye gelmesi dolayısıyle bir kım mütalcalar yürüten Morn” Post gazetesi bilhassa diyor Ki* “Sovyetler birliği filosunu?” ğer bir kısmı da İstanbula 8* Türkiye İtalya ve Rusya arasm©*. dostluk ve bu devletlerle Yunan” tan arasında husule gelen anla, Akdenizin şark havzasında W ha ini kuvvetlendirmiştir.,, Röyter ajansı da bu devletle” rasındaki itilâfın Akdenizin ş kısmında sullı ve istikrar Tebit çok kuvvetli bir zümre teşkil ©, ğini ehemmiyetle kaydeylemi dir. " PAİR p Mülkiye müfettişliği , NKARA,Z (Hususi) —Ü cü sınıf mü'kiye müfettişliğin? şak kaymakamı Asım, İncesu e makamı Orhan Sami beylerle © » niyet işleri umum müdürlüğü şinci şube müdürü Haşim e naklen, Bergama kaymakam!” 4 sip beyin de terfian tayınleri © diki âliye iktiran etmıştır.