k © Yükselen, bir çok korkunç o- — çıkaran dalgalar bizi| w beraber bir top gibi bir ta- | | » diğer tarafa firlattı. £ iş darbeler arasında sürük- | > Ten Sevgi, gitikçe harabolmuş, Yarıya su dolmuştu. Coşkun az ölümle mücadele ediyor, Diy. kurtulmak imkânı bulamı- Son bir dalga bizi bir ka- attı, Ne kadar zman sonra bilmem, Herimi açtım. Vücudum bir ? halinde. Kımıldasam etle- lime lime dökülecekti. Sevgi- abesinden son bir gayretle! ht ağır sıyrıldım. Fakat gayri ib- | inliyordum. Ve o parçalar bir ölü gibi uzanan, sa- çehresile hâlâ kendine gele- | "yen Oktaydan korkuyordum. ok, Berelenen yerlerinden kan 8$ızı- ik Cebimden ıslak mendilimi MA dim. Onu iyice sıktım... Ve N ğ yavaş yavaş Oktayın sızan is şvarını sildim. Bileği fazla be- “iYdi, bağladım. Sonra seslen-| Ün, — duk, | Karanlıklar içinde sahilin, sert, luğunda bin müşkülâtla iler - İken, hyattan bezen, ölümü ara- 0 için sulara koşan atılıp çırpr- a sonra ölümden vaz geçip tek- 4 ap hayatı istiyen, intihardan vaz A *n insanları andırıyorduk. iğ Oktay bütün acılarma, ıztırap - arana dayanıyor, beni kumlar ü- A 0 li Oktay, gözlerini aç, kurtul Wi vd Minda varmadan götürüyordu. | unduğumuz sahil, Büyükada - Mn tenha bir sahili olduğunu, ya- “4 yavaş farkediyoruz. Fırtına hâlâ devam ediyor. Ok- Yla nereye gideceğimizi, ne ya- ğımızı düşünüyoruz.. Vakit| ii * kadar geç ki sahil boyunda bir 'ek insana tesadüf edilmiyor.. Oktay, evvelâ adadaki süt ni- ; İçine gitmemizi düşündü. Fa- “İL “At beni evde merak edecekler. E- yi bir dadımın haberi vardı. meraktan çıldıracaktı. Fırtına yavaş yavaş kesilmiye 7 la, İskeleye indik, ihtiyar i kayıkçıya yaklaştık. Bizi kar- e geçirmesini söylerken, onun , derin hayretler içinde süz - olduğunu gördük. İhtiyar « ıslak elbiselerimizden bir y Ürlü gözlerini ayırmıyordu. , Oktay ona; müthiş bir tehlike - ' a iğne. kısaca an - i vee kayıkçı, yırtılan göm in önimü kavuşturarak: i Ne Gençlik küçük bey, gençlikte şey olur. Yalnız bu akşam “k büyük bir tehlike atlatmışsı - Ne Yarım saat evvelki tu- ; Yük 2 bir çok gemiler, bü - deği, gibi civan gençlere acımış. “zak Tika 77 TN Venize Gömülen Aşk UN, Yazan : Nezahat Hasan| le geçirdi, kayıklar | aş Denizde kopan bu fırtına | Aradakileri bile korkuttu. Allah | 1 bir az evvelki fırtınayı duymamış olmalı idi. Cezmi kaptanı derin uykudan uyandırırken onun hay - retine gayri ihtiyari güldük. Cez- mi kaptan ıslak elbiselerimize tek- rar tekrar bakıyor, sonra gene göz lerine inanamıyarak kalın parmak ları ile onları iyice oğuşturuyor, gene hayretler içinde bizi uzun u- zun süzüyor. Karsımızda şaaslı - yan bu ihtiyarı daha fazla üzme- dik. Ona başımızdan geçen o korkunç tehlikeyi anlattık. Oktay: — Cezmi kaptan, ölümden ge - liyoruz. diyordu. İhtiyar kaptan: — E büyük bir kaza, ne felâ - ket!. Diye kendi kendine söyle - niyordu. Vakit geçirmemek için plânımı- zı hazırlamaya koyulduk. Gezin-| ti Cezmi kaptan idaresinde olmuş- tu.. Çıkan ani bir fırtına netice- sinde bu vaziyete duçar kalmış - trk. Oktay ortada yoktu. Böyle- ce mesele ortaya koyulacaktı. Oktay beni köşkün önüne kdar | getirmişti. Köşktekiler hepsi uy) kuda... Yalnız dışarı dadımın o- dasından hafif bir ışık süzülmek- te, bir az daha yürüdük. Dural Paşanm köşkünden bulunduğu -! muz yere kadar uzanan derin ke. | man sesleri gene aynı ölüm hava- sr ile bizi titretti. Oktay sordu: — Aysel, böyle gece yarısı bu kadar güzel kemanı kim çalıyor?. vr Muvüâkkür olacak Oktay, de- İdim. Fâkt kendime malik değil. dim. Bu kelimeyi Oktaya söyle - mekle büyük bir günah işlememiş miydim. Başım döndü, bir an düşündüm. Ağzımdan çıkan kelimeyi kulakla Orm işittiği zaman titredim. Onun kızıl dudaklarına baktım; garip bir tebessümle kıvrıldı. Kıskanç gözleri acı acı güldü: — Evet Aysel, dedi, Muvakkar aşkımızı, sevgimizi ölümle beste - liyor... Gecen hayır olsun Aysel!, Ve döndü, Çamlara doğru ko - şarcasına yürüdü. Arkasından 6s lendim: — Oktay, çok hainsin!, boldu.Sızlıyan, ağrıyan vücuduma | müthiş bir darbe daha inmişti, Ya- nımda taşıdığım büyük anahtarla köşkün kapısını açtım. Yavaşça dadımın odasına çıktım. Ayak seslerimi alan dadım, kapıya koş- İtu. O hâlâ uyumamıştı. Dadımdan hiç bir şeyi gizlemi- yecektim. Ona bir sırdaş gibi an- muştu: — Ne var, ne oldun küçük ha- nım, elbiseleriniz tamamiyle ıslak dedi. (Devamı var) TEŞEKKÜR y Henüz tamamiyle sakinleşmi - e denizin dalgaları arasında bir | fisi gayri kabil elemlere giriftar i a sarsılarak Heybeli ve o- eden pek sevgili aile reisimiz Ali tenka rıhtımına geldik. ya ürek; ağa zade Ali Raif beyin vefatı mü soktu: yar kayıkçı bizi bıraktıktan nasebetiyle gerek İstanbuldan ve döndü. Karanlıklar içinde gerekse taşradan elem ve teessür lerine sarıldı ve Büyükadaya | lerimize iştirak eden Pu açıldr.. Rıhtımın kumları | rama ayrı ayrı teşekküre teessü - yürürken sılaya gelen | rümüz mani olduğundan kendile - | direği geri tepti: Şans.. 4 Bo ikler gibi seviniyorduk.. Büy lâ Oktayla Cezmi kapta - e “dasna gitik. O, öyle derin len e har halde rine kalbi teşekkürlerimizin iblâ » deriz. ((8376) Ailesi efradı tr. (Baş tarafı 1 isci sayfada) değişmiye ve müsavileşmeğe yüz tuttu, Bir akın daha yaptık. Zekinin yerinde bir pasını bu sefer Muzaf fer durdutmadan kaleye istedi, faka iyi hesaplıayamamış - | Arkasından bir akın daha...| Dünkü maçta (Şimendifer) lâka- bını kazanan Niyazi ofsayt sayıl- masaydı buakında topu kaleye sokmuştuk bile.. tıkmak Esadın söğ hafta, sol tarafta - kinden daha iyi olmamasına, Fey zinin iyi pas yapamamasına rağ -| men bizim takım gittikçe düzeli - I yordu. Zeki âdeta genç bir oyuncu gibi oynüyordu. Bir aralık dünkü maç ta bir çok hırçmlıklar yapan Ma- carların meşhur müdafii, ceza çiz- gisinden bir metre ileride Zekiye bir tekme salldı. verdi. Hâkem ceza Hakkı köşeye güzel bir sut çekti. Macar kaleci yatarak atlattı. Arkasından Eşrefin güzel bir kornesini talisizlik yüzünden kaçırdık... 21 inci dakikada ilk büyük he - yecan: Zekiden Hakkıya giden güzel bir pas, Hakkının güzel bir köşe vuruşu, top (kalenin içinde, kaleci yerde: İlk gol... Macarların seri inişlerini Yaşar ve bilhassa Hüsnü sert yuruşlar- la kesiyorlar, Fakat biz onlardan daha müessir akınlar yapıyoruz. 25 inci dakikada Zeki topu sür- dü, müdafii (o atlatıp geçti ve bir köşe vuruşu yaptı... Macar kaleci kendini yere topu da kornere atti. Fakat Eşrefin ikinci güzel korner atışından gene istifade edemedik. bizim kaleci, halkın adamakıllı yüreğini oynat- ayağıma atmak Bunun arkasından tı: Topu onların suretiyle. Bereket versin, Macarm şutu | yukarıdan geçip gitti de lüzum - suz bir sayıdan kurtulduk. Macarların dakikadan dakika - ya sinirlendikleri ve o nisbette 31z- landıkları görülüyordu. Sol açı - ğın kalemize gönderdiği bir yan- lama şut havadan geçip gitti. Otuzuncu dakikada aleyhimize İ bir korner oldu ve top bu sefer , | O işitmedi. Çamlıklarda kay - | tuhaf değil mi, küçük bir kafa dar besiyle kalemize giriverdi. Beşiktaş - Fener muhteliti güzel bir galibiyet kazandı ğa dolaşan top kaleden içeriye bir ! türlü giremedi. Seyircilerden bir | kısmı, Zekinin ayağını tutan Ma car oyuncu dolayısiyle (o hâkeme bağırmıya başladılar. l ikinci devre İkinci devrede Fikret sol açığa, Eşref sol içe, Beşiktaşlı Nuri orta hafa indiler, Muzaffer takımdan çıktı, Devreye iyi (o başladık. Niyazi nin çizgi üzerinden güzel bir çevi- ; rişiyle Macar kalesi önüne inen| top Fikretin lüzumsuz bir manev - rası neticesi Macarların ayağıma | geçti. lik dakikalarda Niyazi ile Hak- | kı plânlı oOoynamıya başladılar, Hakkı ileri fırlıyor, o Niyazi topu| ona vermek istiyordu. Onuncu dakikada Macarlar a - leyhine bir favl, belki pen altı ... Hayır hâkem firikik verdi, Zeki - nin önünde dizilen (Macarlara çarparak döndü. Ir oluyordu. da, soldan Macar kalesine yaklaş- tık. Top kale önünde gene ayak - tan ayaağ (dolaşırken bu sefer Zekinin becerikli bir hareketi da vayı halletti: İkinci golümüz. Macarlarla tekrar müsavi vazi- yete girişimiz halkın heyecanımı katmerleştirdi. Herkes nefes - nefese topu gözlüyordu. Bu ara - lik Sadri gene (o halkın bir kere daha yüreğini oynattı. Topu gene lüzumsuz yere onlarınsayağına at maştı. i Kendisi (— dışarıdaydı, kale de bomboştu. Gene bereket versin i top geniş bir kavisle kaleyi aştı .. ! Birinci devredeki anlaşılmaz ha - reketin bir eşi... Macarlarm sinirlilik halleri göz İle görünecek bir şekle (o girmişti. Bir akın esnasında topu kalecinin elinden kapan Niyazi onu o biraz çü sayıyı daha bu dakikada kazan İ mış olacaktık. O Bu vaziyetin pek hoşlarına gitmemiş olduğu görül- dü. Ayni saniyede santrhafları i- le Hakkı arasında kavgamsı bir vaziyet oldu, ayırdılar, İ önünde Macar var. Akınlar mütekabil ve çok hız - | On üçüncü dakika- | yukarıdan vurmamış olsaydı üçün | şa yorgun, harap bir sesle avaz AYAZ haykırıyordu: — Aman Zeki koş... Şimendifer Niyazi zıpla... Davran oğlum, Ma- carlar afalladılar. Vurma oğlum, Bu sözler bazan kendiliğinden manzum olarak ta çıkıyordu: “Haydi Fikret, sağa sola Bir iki adım... Ortlala!,, Gibi... Maçın bitmesine iki dakika ka- la, pantalonu yırtılan Hakkı dı - şarıya çıkmıya teşebbüs etti. Ken- dizini bir ses gülgülesi karşıladı: . | — Çıkma Hakkı.. Hakkı çıkma be oğlum; maçın bitmesine iki da kika kaldı yahu!.. Ve Hakkı çıkmadı. Beşiktaş — Fener muhtelitini candan tebrik ediyoruz. A. Sırrı Çankırı panayırı Çankırı, 8 (A.A.) — Yıllık Çan i kırı panayırı kapanmıştır. Pana- yırda mübim miktarda satışlar ya- pılmıştır. eğimee.2 İlk mektepler Bu sene ilk mekteplere vuku bu- | lan fazla müracaat üzerine bir kı - sım mekteplerde yeniden şubeler açılmıştı. Bazı mekteplerde de dersler nö bet suretiyle veriliyor. | Bir kısım talebe öğleden sonra okuyorlar. Maarif müdürlüğü bu sene nö - a Bet usulüne mümkün mertebe ni - hayet vermek © İsteğiğinden her mektepte şube açmak fikrindedir. i Fakat bu şubeler tedrici surette a- 7 çılacaktır. Z Polis mektebi Ankarada inşası kararlaştırı- lan polis mektebinin yeri tayin &- dilmiştir. çi Mektep Milli Müdafaa vekâle. i tinin arkasında yapılacaktır. İ Hazırlanan plânlardan — ikinci İ teşrin sonuna kadar hangisi ka: bul. olunursa derhal inşaata başla” İ nacaktır. Burada mektep açılın - ca İstanbul polis mektebi bir kurs halinde ka'acaktır. Burası yalnız polis namzetleriyle belediye zabı - vi latacaktım. Dadım halimden kork- | t9PU. zevatı ki - | bil bir hücum İ ğına tavassut buyurmanızı rica e-lda O kadar beklenmez bir zaman- daki... Bu sayı üzerine gevşer gibi ol - duk. Şimdi onlar akın üstüne a - kın yapmıya başladılar. O Fakat; beş dakika sonra gene düzeldik . Zekinin çok yerinde paslarından birisini (daha yakalıyan Hakkı , çok sürdüğü için (kaleciye kaptırdı. Arkasından Hakkı gene güzel | bir iniş yaptı. o Top kaleye girer- ken çizgi üsünde müdafiler tara- fından çevrildi. Otuz sekizinci dakikada, yeri - | mizi boş bırakmak ve fazla ilerle - ! dakikalarda Esat kale Ufulü ebedisiyle ailemizi telâ «| mek neticesi lüzumsuz bir sayı da- | iki kurtarış yaparak alkışlandı yirmi dört pas zaman zaman ateşleniyor ları ayağımıza baktırıyordık. Bu | etrafında tasavurlar vardır , önüne bir! | Mektebin Avrupa zabıta teşki- < . (lâ ile de münasebeti olacak, mek j Yirmi altıncı dakikada sol mü - dafileri gene bir favl yaptı. Tam | Bunda nsonra maç sinirleri git- tikçe geren yaman bir mücadele şeklini aldık. Zaman zaman gev- şiyor onların ayaklarına bakıyor, | Macar » ha kaybettik, Sol açıkları aktı, or- İ Hüsnü uzun vuruşlarlariyle hoşa taladı, sağ iç yetişti ve topu kaleye | gitti. Zekinin bir şutu kale dire - Macarlarm ikinci golü. ğini aştı ve maç top onların sa - Takımımız gene 1 — 2 mağlüp | hasında dolaşırken bitti » - İ vaziyete düşmüştü. Derhal müka- yaptık. O Eşrefin bir şandelini Macar kalesinin köşe Devrenin son o dakikaların” Macar kalesine (o gene şans sayesi omuhakkak bir tehlike daha atlattı. Ayaktan ayar | ti. Halkın heyecanı Dünkü maçın son dakikaları bil hassa halkın heyecanını son hadde ! getirmiş, bunun tabii neticesi ge- rek balkonda gerek tribünde ta - kıma kumanda edenler çoğalmış » Hele bir zat direğe sarılmış, çizgisi üzerinden bir firikik. Top gene onlara çarp tı, geri döndü. Fakat orta hafımız Nuri yetişerek tam yerinde bir şut la üçüncü defa Macar kalesine s0 kuverdi. ta memurlarına mahsus olacaktır. Ankaradaki mektebe İstanbul kur sunu bitirenler alınacaktır. va Ankara polis mektebinden rü! beli zabıta memurları yani birinci, ikinci, üçüncü komiserlerle mer - kez memurları için de ayrıca orta ve yüksek kurslar açılacaktır. Za- bıta memurlarma en son terakki yata göre lâzım gelen bilgiler öğ- retilecektir. N Mektebin yüksek © kurslarına İ emniyet memurlarının da iştiraki | tepte zabıta (| terakkiyatına dair konferanslar verilecektir. ş Mektebin — plânında çok pe bir konferans salonu vardır, Söy- lendiğine göre Avrupada bile em. saline nadir tesadüf edilen bir 2a- | az mektebi açılacaktır. i senedenberi Berlinde cin ? sım tahsili sapan polis ei | muz bir kaç ay sonra geli cek esi Ankarada açılacak is mektebinde vazife verilece!