| F y e — VAKIT 7 B'teşrin 1933 'Dört senelik esaretten kur- » (Baş tarafı 1 İnci sayıfamızda) I bütün resmi dairelerini işgal edil tuluşun yıl dönümü man kordonlarını delerek sana Taksimde zafer abidesi karşısı- | miş, ve şehri ürkütücü bir tedhis! kavuşmak için sana koştu. na Beyoğlu belediyesi tarafından “çok, güzel Güzel Türk bayrakları ası defne dalları ile tezyin &- b bu tribünde İstanbulun as - ve zafer © Ker ve mülki ileri gelen'eri, İstan: | | ; Büla” ilk giren kumandan ve bu- ş güpkü üçüncü kolordu kumandanı ü Naili Paşa ile İstanbul vali- | si ve e belediye reisi Muhittin, Halk ” fırkası idare heyeti reisi Cevdet | erim, vali muavini Ali Rıza, eşler karşısında kendi vicdanın- şule vardı. t EN reisi muavini Hâmit, Be. hu kaymakamı Sedat, Üskü - “kaymakamı İzzettin, kolordu ! : erkânı vilâyet erkânı ve fırka ida- © ve beyeti azaları bulunuyorlardı. : Resmi geçide iştirak edecek, as- i eri ve mülki kıtaların ucu Tak- sim meydanına gelince Harbiye| i | © muzikası âbidenin karşısında mev | ki”aldı. Ve tiz bir dikkat boru- sundan $onra âbidenin önüne di- © kilen direkteki Türk sancağı açıl- | od. © tarafından İstanbul vilâyet ve be- | lediyesi namma âbideye büyük bir | İtimalin haricinde görülecek en a - | kilâtsız kaldığı Ve bu güzel sancak dalga'anır- - ken Harbiye muzikası İstiklâl mar şın: çalmağa başladı. Bundan son- ra İstanbul velisi ve belediye rei- “si Muhittin ve muavinleri Beyler çelenk kondu. Hazırlanmış olan yüksek kürsü- ye İstanbul halkı” namına Halk fır- kası idare heyeti. Teisi Cevdet Ke- rim Bey gelerek şu nutku söyledi: Hemşehriler; Bugün gr ilâyetimüği am on se- one evvel,'dört'senelik "esaret ha - amdan kurtuluşnun yıl "dönümü İş İ i Bü kulluluyoruz. Milli hayatta mühim hâdiseler ğ dır. Millet hayatında bunların ! © yardı lerini vermek lâzımdır. Çünkü > onlar milleti mütemadiyen taze - İeyen yeni nesiller için ışıktır, kuv — vettir, kitaptır. Altı teşrinievvel değeri bu kadar yüksek günlerden | ve hâdiselerden biridir . © Biz, bugün, inkılâpçı Türk cüm — huriyetinin bir cüz'ü olarak bir © vilâyetin kurtuluşunu kutlulıyo - uz. © O gün bu aziz memleketi işgal gi edenler yıkmak istedikleri bir im i paratorluğun rzerkezinde yerleş - © mişlerdi. O gün, — let hayatında esir bir paytaht olan “bu şehir, bugün yeni kudretli ve | — milliyetperver, Türk devletinin ta- i ze ve kuvvetli bir vilâyeti bulun- > maktadır. ; , Vatandaşlar; ,bugüzel ve büyük > toplantı vesi iyle bugüne tekad - > düm eden senelere — bugünlere kiymet verdiren ıstırap- ik bir kaç'günü hatırlatmak iste - : rim, o günlerden biri 13 töşrinisani- | Bü” şehir halkı o gün uyan-| o dir. “dığı zaman Çanakkalede Türk ce! “lüdet ve şehameti önünde mağlüp olmuş” düşman donanması, açılan | böğazdan geçerek saltanat sara - ymm” önüne yığılmış gördü. Mubtelif cephelerde Türk kah- o ramanlığı karşısında yıllarca ça - p kılmış, kalmış düşman ordularını b hilâfet ve saltanat sarayınm etra- o fında « ordugâh kurmuş gördü. | Hatırlatmak istediğim günler - | den ikincisi de 16 O marttır. Bu os k i iç e bir tribün yapılmıştı.. | köhne bit dev- | dönmek ve | şehir Balkı o sabah sokağa çıktı -| ile çevrilmiş gördü. gaye (o edindikleri| inkısam ve inhilâlini Hırs | ha gururdan kararmış gözleriyle | İbir şey yörmivecek hale gelen İ mağrur müstevliler bilmiyorlardı sırlandanberi i Türkiyenin İ temin edilmiş sanıyorlardı. ki biz yaşamak membaının ölüm - | ide olduğunu bilen bir milletiz. Onun içindir ki bütün o felâ - dan, gönül ve iman kaynağından İ kuvvet alan milletimiz az zaman- da her milletin (bir gününe bile | gıpta ettiği ve her gün dünya için bir mana ifade eden Türk istiklâl | rica delesini kurdu. İşte İstanbul | kurtuluşu olan altı teşrinievvel o | azametli tarihin şanlı sayıfaların- dan biri oldu. İ Biz bugün bu meydanda o tarih yaprağını okumak için toplandık. İ Muhterem hemşehriler; pek âlâ ' hatırlarız ki İstanbul 13 teşriniev- velde başlıyan ve 16 mart hare - ketiyle büsbütün ( şiddetlenen o İzülmün dehşeti altında tam dört sene inledi. Bu hrlka bugün tasavvur ve ih İ ğır ve şeni esir muamelesi tatbik edildi. İzzetinefsimizi kırmak, bizi büsbütün yıldırmak için ka - i dın, erkek, ihtiyar, genç her fer « limize her türlü (o fenalığı bike kalkışmışlardı. , Daha büyük , acılar duyduk . Biz bir tarafta böylece kanayan, sızlıyan kalbimizi (tutmuş oğu - nurken diğer tarafta iğfal edilmiş bazı vatandaş hiyanetiyle karşı - laşmış ve milletin mukaddes mü - cadelesini doğmadan öldürmek için padişah ve halife adlı bir bed bahtı bütün kadrolariyle düşman | saflarında va kadrolarında gör - müştük . Gurur ve iftiharla oObir daha ifade ederiz ki düşmanların bu suretle başlıyan ve dört (o senede işgal edebildikleri vatan parçala- rını biz bir hızla ve dört ayda kur- tardık. Biz İstanbullular ne kadar bah- tiyarız esaretten hürriyete kavuş- ğımız o günün onuncu yıl dönü - | İusu dünyanın en büyük adamı, is- tiklâl ordusunun baş kumandanı İda bir kaç yüz metre © yanımızda İstanbulun aziz misafiri bulunu - yor. Tarihten milletini tarihten sonra da yaşa - evvel var olan Türk veren o büyük Türke buradan bir daha İstanbul halkının tazimini, İ şükranmı haykırıyorum. Büyük ordu, omuzlarında asır- ların şeref ve namusunu taşıyan büyük ordu... Biz o günlerin ıstırabı ve karan | lıkları içindeyken Anadoluda bir güneş doğdu. O güneş bütün va - | i tanı ışıttı, Karanlık nur gösterdi. ğim hayattan sana döndük. Ge- ce gündüz, kar, yağmur demedik düşman nöbetçilerinin eli altında. ki cephanelikleri boşaltıp içinde bize tat -! İ tan kurtarıldı, bu yeni devlet ku - | tuğumuz, ölümden hayata çıktı -| münü kutlularken bu milletin u -' olan Gazi Mustafa Kemal bu an *| yacak kadar irade ve hayatiyet | Biz hikâye etti -| | Genç kızlarımız odalarına ka -| Düşmanlar bu hareketleriyle a- | pandı, sana yollamak için çamaşır | dikti, ihtiyar analar tam dört se - İ ne elini tanrisimdan © indirmeden | sana dua etti. Büyük milletin büyük sen bu emniyet ve itimada olduğunu gösterdin.. lâyık 26 ağustos gecesi bütün cihan uyurken yalnız sen uyanıktın. O gece dünya karanlığı içinde tek O şule o gece Af yon dağlarında, derslerinde top - larını yerleştirmek, kıt'alarına yol göstermek için senin tutuşturdu - ğun çıra ışığı idi. O çıra ışığı yirmi — altı ağustos gününü yarattı ve aydınlattı, o çı- ra ışığı gaflet ve hırstan kör ol - muş gözleri açtı. Yirmi altı ağus- | tos sabahı Afyon dağlarından bir | je gibi taştın. Akdenize dayan - dın, Merice vardın, dört seneye mukabil dört aya varmadan esir vatan parçalarını kurtardın, bize de altı teşrinievveli verdin. Büyük baş kumandan; bu millet içinden | lanarak dünya düşmanlığı karşı - sında yapyalnız, devletsiz ve teş - gün başına sen işaret verdin, bu geçtin. (Sen heykelin tanzir ettiği gibi bu mil-| let bilâtereddüt senin peşine düş - | tü, o senden küvvet aldı, sen on » ! dan kuvvet aldın, böylece bir va- ruldu. Yeni bir tarih yapıldı. On- dan sonra açtığın” inkılâp ve itilâ İ hareketi tıpkı Afyondan İzmire | giriş gibi sür'atle © ilerliyor. millet o gün olduğu gibi, bugünde senindir, yarında senin olacaktır. Onun için Mustafa Kemalin ol. maktan büyük şeref yoktur, bu larda bundan sonra düşman kıt'a- sancağından başka bayrak açtır - mıyacaktır. Sözlerimi bitirirken esarete ilk düşen o esaretten en son kurtulan | İstanbulluların oOBüyük Gaziye, büyük (orduya, İstiklâl O har- binin (oObütün (kahramanları - İna sonsuz minnetlerimi arze* der ve şehitlerimizi hürmetle yad- eylerim. Daima toplu, daima bir, daima ileri, . Geçit resmi Meydana büyük bir ses büyült- i me makinesi konduğu için mey - danı kaplıyan büyük halk kütlesi i Cevdet Kerim Beyin nutkunu çok iyi dinliyor ve mütemadiyen al - kışlarla kesiyordu. ! Resmi geçide başlandı . Sırası ile Harbiye, Kuleli, Mal- ! tepe, askeri liseleri ile askeri kıta- lar, piyade, ağır makineli, süvari i mızraklı, topçu kıtaları çok mun- tazam bir yürüyüşle kolordu ku - i mandanını selömliyarak geçtiler, i ve çok alkışlandılar. Bundan sonra Galatasaray, İs - tanbul lisesi, İstiklâl Tisesi, Davut paşa orta mektebinin izcileri geç- tiler, i İ İstanbul kız İsesi, Selçuk hatun ikız sanat mektebi, Darüşşefaka, | Gazi Osmanpaşa, Gelenbevi orta “ğı vakit her köşe başmı kesilmiş, | yolladık, imkn bulanlarımız düş- | mektebi talebeleri ile Kadıköy kız bı | ordusu nesil şeref verdiğin bu meydan -| larına tüfek çattırmıyacak, Türk| Hikâye Be Operatör Nafiz bey o gün çok düşünceliydi. o Beynine bir düşmüştü, bütün damarlarını ke - | miriyordu. Asistanları, hastayı u - yuturlarken o, yan gözle bakıyor- İ du. Hasta dik burunlu, mavi gözlü, j ince dudaklı, ince bıyıklı bir genç- It. Doktor Nafiz bey bu simayı ta- nıyordu. Evet, bu yüzü, gözü ısı 21 İ rıyordu. . Kloroform verildi. Hasta ar- tık ilimde Cansız gibi | du. Nafiz bey düşünüyordu: — Ben bu yüzü | Bu genci gördüm.. tanıyorum... Ve ameliyat masasına yak'aşır ken buldu: »— Tamam, bu yüz benim yü - “üm... haykıracaktı. Bu öyle ani oldu ki, az i haykıracaktı. Şimdi anlıyordu. İnsan kendi yüzünü derhal kavrıyamaz. Biri - ni görünce: “A, ne kadar falanca- Fakat: “A!, bu ne kadar bana ben ziyor.,, diyemez. Bu genç de tıpkı, amma tıpkı tıpkı kendisiydi. Nafiz bey hastanın solgun yü: Burnu, dik burnu, ince dudakları, bıyık- ları, mavi gözleri... siydi... | ki bir aynaya bakıyor. | Aynen kendi - di. a Evet, bu” genç onun “gençliği : nin ayniydi. İ o Nafiz bey, neşteri elinde, dal - İ gin duruyordu. ........11EEEEEEEEEEEEEEEEEEEEATEEENEEELEN. İ orta mektebi talebeleri de alkışlar arasında kolordu kumandanını ve | İstanbul valisini selâm'adılar, Kadıköy kız orta mektebi tale- ! besi kırmızı çaket ve beyaz etekli elbiseleri ile alkışlandı... Bilhas- Isa bü mektep talebesinin taşıdığı nu gösteren temsili tabloda Gazi- yi ve vatan kurtuluşunu gören halk bu mektep talebesini şiddetle | alkışladılar. Bundan sonra İstanbul esnafla- İ rı resmi geçide iştirak ettiler ve hayet verildi. öğleden sonra İstanbul valisi ve be'ediye reisi ile vilâyet ve belediye erkânı, şe- hir meclisi azaları, muhtelif cemi- yetler murahhasları öğleden son - ra kolordu dairesine giderek İstan bulu kurtaran büyük ordu mümes- sil'erine İstanbul halkının tazim - lerini bildirmişlerdir. Akşam ve gece Dün akşam Halkevinin Alay zalarına hususi bir temsil veril - miştir. İstanbulun kurtuluşu münasebe- tyle İstanbul elektrikle tenvir edilmiştir. Halkevi tarafından da geceleyin sabaha kadar devam et- mek üzere bir balo verilmiştir. Baloda kolordu, İstanbul vilâ - yeti erkânı ile şehrin ileri gelen- leri, tanmmış zevat ve Halkevi a-| zaları aileleri ile birlikte bulun - muşlar ve çok neşeli bir gece ge-| çirmişlerdir. kurt | ameliyat masası üzerinde yatıyor- ! kalsın | ya veya filâncaya benziyor,, der. ve dışından hiyanet hançerleri sap | İ züne doğru iğildi, Baktı ve sandı | Gençliği gözlerinin önüne gel | vatanın ve İstanbu'un kurtuluşu «| Taksimde merasime bu suretle ni- | köşkündeki şubesinde Halkevi a -! Yazan : İzzetoğlü Tavsiye eden doktora sordü' — Bu genç kimdir?. — Bir senedir ben tedavi € yorum. Genç bir ressam, kim#” yok. Öksüz. — Ya!.., Nafiz bey gene hastanım ne baktı. 25 yaşında bir gençti, 25 sene evli düşündü. 25 sene evvel, kendisi çapkındı. Bütün — İstanbulun kadınlariyle düşüp kalkmıştı. Aşkı, sevdası, nihayet üç aY rerdi. Üç ay sonra sevdiği kadı dan ayrılır, başka birini sevei gi Kimbilir, belki de.. Nafiz bey kımı'damadan h tanm başında duruyordu. Doktor, asistanlar, hasta b kıcılar ona hayretle bakıyorl i Böyle bir dadikada bu durguf İ luk neydi?.. Doktor usulca Nafiz beye laşir, koluna dokundu: — Haydi azizim. Titredi, doğruldu, uyandı: — Affedersiniz.. Neşter tene dokundu. Ameliyat başlıyordu . Birdefi bire bir kan fışkırdı.. Sonra ki | bol bol akmıva basladı... Hastam canı gidiyordu.. Kaza.. l Boğuk feryat'ar. Telâş. Mi gözlü, ines dudak'ı, dik bu çehre daha fazla soldu. sarard Ve bir daha renklenmedi, ölmü tü. iv Sera Nafiz | bey elinde ö .İ nin 6 madı... E. idi.. Ve kimbilir, belki de bu i şüncey'e elleri titremisti de... Avusturya ile arâmızda mukaveleye göre Avusturya ile memleketimiz rasında yapılan ticaret mukav / si mucibince memleketimizden memleketlere gönderi'ecek m ra takdiri kıymet yapılması ii etmektedir. Vekâlet bu işle uğr mak üzere İstanbulda bir komi# yon teşkil etmişti. Bilâhare bu K I misyon lâğvedilerek işi ticaret dası idare heyetine verilmişti. takas talimatnamesi mucibince işin takas komsyonu © tarafınd yapılması lâzım gelmektedir. Fi kat iktısat vekâ'etinden gelen ,/emirde takdiri kıymet işinin , tanbul ticaret odası idare he; I tarafından tetkki bildirilmiştir. melanie İngiltere yeni bir gemi yaptırmıya başladıf Londra, 6 (A.A) — Bah / Nezareti yiyecek ve cephane ta$/ | yan gemileri korumak işinde "lanrlacak tek direkli veni bir kü çük harp gemisi yapılması için P*| mukavele irazalandığını bildirm tir. * 1933 yılmaait deniz ii programında yer bulan gemilef | den yalnız bu küçük gemi yapıl# caktır. Fransada Almanlar Paris, G(A.A.) — M. Pol B kur ve Şot>- Fransaya gelen man mülliyetçileri meselesi | da görüşmüslerdir.